EFRİN - Yüzbinlerce kişinin katliamın eşiğinde olduğu Efrin’de, direnişin Suriye savaşına çözüm getirdiği ancak saldırıların ise DAİŞ’e can verdiği düşüncesi hakim. İdlib'teki El Nusra ve ÖSO’cu ailelerin Efrin'e yerleştirilmek üzere Kilis'e getirildiği öğrenildi.
Türkiye'nin Efrîn saldırıları 53'üncü gününde devam ediyor. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adı altında toplanan grupların saldırılarına karşı Demokratik Suriye Güçleri (QSD) direniyor. 3 gün, bir hafta süre biçilen Efrin yaklaşık iki aydır direniyor. Efrin'deki olası sonuçlar, Suriye sahasında birçok gelişmeyi de beraberinde getirecek.
QSD'nin Suriye'nin birçok bölgesinden temizlediği DAİŞ gibi silahlı grupların, Efrin saldırılarıyla tekrar Suriye sahasında boy göstermesi büyük bir ihtimal olarak görülüyor. Efrin direnişinin zafere ulaşması ise, Suriye krizinin çözüm anahtarı olarak değerlendiriliyor.
20 Ocak günü başlatılan hava ve kara saldırılarında şimdiye kadar yaklaşık 300 sivil yaşamını yitirdi, 700'e yakın sivil de yaralandı. Bombardıman sonucu enkaza dönen evlerin altında sivil cenazelerin bulunduğu belirtiliyor. Saldırılarda konut, işyeri, okul, hastane, tarihi yerler ve doğa hedef alınırken, binlerce bina yerle bir edildi.
YÜZBİNLER KATLİAM EŞİĞİNDE
Çatışmalar kent merkezi sınırlarına ulaşırken, QSD güçleri ile TSK ve ÖSO grupları arasındaki çatışmalar da şiddetlendi. Bombardıman sonucu köy ve ilçeleri terk edenler, kent merkezinde özerk sisteme bağlı komünler tarafından çeşitli mekanlara yerleştiriliyor. Kent merkezindeki aileler, köy ve ilçelerden gelen ailelere kapılarını açtı.
Meydankê ilçesinde bulunan baraj ve içme suyu şebekesi TSK denetimine geçince, yüzbinlerce insan susuz kaldı. Kanton yönetimi kuyulardan halkın su ihtiyacını karşılıyor. Yine gıda ve ilaç sıkıntısı da baş göstermeye başlarken, Efrin tamamen çembere alınarak boğulmak isteniyor. Kantonda yaşayan 850 bini aşkın Efrinli katliamla yüz yüze kalırken, uluslararası güçlerin buna karşı sessizliği sürüyor.
NUSRACILARIN AİLELERİ İDLİB'DEN EFRİN'E
Efrin kanton yönetimi yetkilileri, köyleri gasp edilen yurttaşlar için, Maratê köyü yakınlarında bir kamp oluşturdu. Binlerce aile buraya yerleştirildi. Ele geçirilen sınır hattındaki yerleşim yerlerinin de demografik yapısının değiştirilmeye başlandığı ifade ediliyor. ÖSO adı altında toplanan grupların ailelerinin sınır hattına yerleştirildiği kaydediliyor. İdlib'te bulunan El Nusra ve ÖSO gruplarının ailelerinin Efrin'e yerleştirilmek üzere Kilis'e getirildiği aktarıldı.
DAİŞ GÜNCELLENİYOR
Öte taraftan QSD güçleri tarafından darbelenen grupların ÖSO adıyla yeniden Suriye sahasına sürüldüğü belirtiliyor. Efrin üzerinden Suriye sahasına sürülen bu gruplar arasında, eski adı El Nusra olan Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) ve Ehrar El Şam gibi gruplar da bulunurken, bu grupların Efrin'de yaptığı katliamlarla DAİŞ'in güncelleştirildiği belirtiliyor. Yine Efrin saldırısıyla DAİŞ'in Hama ve İdlib kırsalında harekete geçtiği ve bazı köyleri ele geçirdiği öğrenildi.
EFRİN'İN ZAFERİ SURİYE'NİN ZAFERİ OLACAK
Suriye'de hem uluslararası hem de bölgesel birçok planı boşa çıkaran Efrin direnişi ise masanın yeniden kurulması için zorluyor. Efrin direnişi, Suriye sahasında ABD ve Rusya başta olmak üzere birçok gücün planlarını güncellerken, sergilenen direnişin zafere ulaşmasının Suriye’de çözümün de önünü açması bekleniyor. Halep'te iç içe geçen ve her bölgesinde bir gücün bulunduğu durum, şimdi ise üç tarafı Türkiye ve bir tarafı da rejim tarafından kuşatılan Efrin'de yaşanıyor. Hem uluslararası hem de bölgesel güçler bu durumdan yararlanarak, Kuzey Suriyeli güçleri boğmaya çalışırken, buna karşı geliştirilen direniş ise Suriye krizinin çözüm anahtarı olarak görülüyor.
SURİYE SAVAŞI BAŞA SARABİLİR
Efrin'in tamamen Türkiye ve desteklediği grupların eline geçmesinin ise, Suriye'de var olan sorunları ve savaşı daha da derinleştireceği öngörülüyor. Bu durumun, Türkiye'nin yeniden Halep'e girmesi anlamına geleceği ve bölgede bulunan birçok güç için yeni sorunları da beraberinde getireceği kaydediliyor. Suriye'de var olan savaşın da başa sarması hakim görüş olarak duruyor.
MA / Nazım Daştan