HABER MERKEZİ - Suriye'de 7 yıldır süren iç savaşın Rakka'nın DAİŞ'ten arındırılması ile sonlanma sürecine gireceği beklentisi oluşsa da, iç ve dış güçlerden gelen hamleler ile sahadaki durum daha sıcak bir hal aldı.
Suriye'de 2011 yılında patlak veren iç savaş, Ürdün sınırından giren ve Rakka'ya kadar uzanan ABD öncülüklü Suudi Arabistan ve Mısır askeri güçlerinin oluşturduğu yeni cephe ile sürüyor. ABD, Rusya, İsrail, İngiltere, Fransa, Türkiye ve İran gibi aktörlerin devrede olduğu Suriye'de, ABD ve Rusya anlaşırken, anlaşma kapsamında Suriye rejim güçleri ve bağlı silahlı gruplar Ürdün ve İsrail sınırı boyunca temizlenmeye başladı.
Dera ve Kuneytra merkezli yürütülen operasyon bölgesinde ise, Türkiye'nin yıllardır desteklediği Heyet Tahrir El Şam (El Nusra) başta olmak üzere diğer silahlı gruplar etkindi.
GÜNEY CEPHESİ HAREKETLENDİ
Daha önce ABD, Suudi Arabistan, Ürdün ve Mısır destekli oluşturulmaya çalışılan Arap güçlerinin operasyon yapması beklenen bölgede son dönemde şaşırtıcı gelişmeler yaşandı. İran'ın bölgedeki tüm güçlerini çekmesi şartıyla Dera ve çevresi, Rusya'nın desteği ile Suriye rejimine bağlı güçlerin kontrolüne girmeye başladı. İsrail’in de dahil olduğu anlaşma ile bölgede hem İran'ın hem de Türkiye'nin etkisi kırılmaya çalışıldı.
İran'ın çekilmesiyle bir yandan İsrail'in sınırları güvence altına alınmaya çalışılırken, diğer taraftan ise savaşın başından beri Türkiye'nin desteklediği gruplar teslim olarak İdlib'e çekilmeye başladı.
TÜRKİYE SAF DIŞI BIRAKILIYOR
Bu kapsamda Suriye genelinde Türkiye'nin desteklediği gruplar bir bir saf dışı kalırken, bu durum Türkiye'nin Suriye'de izlediği politikayı da olumsuz etkiliyor. Daha önce Guta, Kalamun ve Duma'dan çıkarılan gruplar, bu kez güney cephesinden bir bir çıkarılıyor. Bölgede bulunan silahlı güçler, ya İdlib yolunu seçiyor ya da ABD'nin oluşturmaya çalıştığı Arap gücüne doğru kayıyor.
GÜNEY'DEN SONRAKİ DURAK: İDLİP VE ÇEVRESİ
Ülkenin güneyi için varılan anlaşma kapsamında Dera'dan sonra gözler Kuneytra'ya çevrilmiş durumda. Bu cephenin tamamlanması halinde hedefteki bölgenin Cerablus'tan İdlip'e kadar Türkiye'nin kontrolünde olan bölge olması bekleniyor. Şimdiden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) bölgeye sevkiyat yapmaya başladığı öğrenilirken, yine İdlib'in güneyinde Türkiye'nin denetimindeki gruplar ile rejim güçleri arasında yer yer çatışmalar yaşanıyor.
Bu bölgede Suriye rejimine bağlı güçler ile Türkiye destekli grupların arasındaki krizin derinleşmesi halinde ise, geniş çaplı bir savaşın çıkabileceği öngörüsü hakim. Özellikle Ebu Duhur Askeri Havaalanı çevresinde gerginlik sözkonusu. Rejim güçlerinin bu bölgede bazı noktaları kontrol altına aldığı yönünde bilgiler de mevcut.
EFRİN'E UZAYACAK...
Bu bölgede meydana gelebilecek olası bir savaşın Rusya, İran ve Türkiye arasında Astana sürecinde varılan antlaşmaları bozacağı gibi, Efrîn'in mevcut durumunu da etkileyeceği belirtiliyor. Çatışmaların şiddetlenmesi halinde atılabilinecek adımlardan biri, Rusya'nın bölgede Türkiye'ye verdiği hava sahasını kullanma iznini sonlandırması olacak.
Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD) lehine bir gelişme olacak bu yönlü bir adım, Efrîn'in geri alınması için de bir fırsat sunacak. Bunun gerçekleşmesi halinde QSD'nin sadece Efrîn ve çevresiyle sınırlı kalmayıp, Şehba bölgesindeki diğer kentleri de Türkiye destekli selefi gruplardan almak için harekete geçmesi olası gelişmeler arasında.
MA / Nazım Daştan