Türkiye Libya iç savaşında da taraf!

img
LİBYA - Libya Ulusal Ordusu ile Ulusal Mutabakat Hükümeti güçleri arasındaki çatışmalara dair konuşan Uluslararası Libya Stratejik Danışma Merkezi üyesi Ebdullah İlah Esmane, "Libya üzerinden Afrika'ya açılmak istiyor" dediği Türkiye için "Var gücüyle buradaki savaşa asılıyor. DAİŞ'lileri gemilerle Libya’ya gönderiyor" dedi.
 
Ortadoğu'nun tekçi Arap devletlerinde başlayan halk isyanları ve egemenlerin başlattığı iç savaşların ayaklarından birisi olan Libya’da, Muammer Kaddafi'nin öldürülmesinden sonra da sükunet sağlanmadı. General Hafter’e bağlı güçler olan “Libya Ulusal Ordusu” ile Türkiye ve Katar destekli “Ulusal Mutabakat Hükümeti” güçleri arasında başlayan çatışmalar devam ediyor. Libya’nın başkenti Trablus’ta devam eden çatışmalarda, Hafter’e bağlı güçler kimi yerleri “Ulusal Mutabakat Hükümeti” (UMH) güçlerinden aldı. Kuzey Afrika’nın önemli duraklarından biri olan Libya; 42 yıl süren Kaddafi rejiminden sonra 9 yıldır savaş içinde bulunuyor. Yer yer çatışmalar dursa da, hem uluslararası güçlerin hem de bölgesel güçlerin Libya’ya dönük askeri ve siyasi politikaları güncelliğini koruyor.
 
TÜRKİYE'NİN DAİŞ ELİ
 
General Hafter’e bağlı güçlerin Türkiye’nin desteklediği UMH güçlerine dönük operasyonu, bölgede yeni dengelerin sinyalini vermişti. Birleşmiş Milletler (BM) ve NATO harekete geçerken, Hafter’in güçleri karşısında zorlanan UMH güçlerinin yardımına Türkiye koştu. Türkiye; savaşın başından beri bölgeye yapılan askeri sevkiyat ve radikal ve İslamcı grupların gidiş güzergâhı konumunda. En son Türkiye’nin deniz yolu ile Trablus’a gönderdiği sevkiyat gemilerinde Irak ve Suriyeli DAİŞ'lilerin Libya’ya gönderildiği belirtilmişti.
 
Libya Ulusal Ordusu’na yakın Uluslararası Libya Stratejik Danışma Merkezi üyesi Ebdullah İlah Esmane, Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşarak, Türkiye’nin DAİŞ’lileri ülkelerine gönderdiklerine dair ellerinde kanıtların mevcut olduğunu söyledi. 
 
BÜYÜK BİR GÜVENLİK KRİZİ VAR
 
Libya’da çatışmaların 2011 yılında başladığını belirten Esmane, ülkede büyük bir güvenlik krizi olduğunu aktardı. Ülkenin güneyi ile doğusunda Libya Ulusal Ordusu’nun oluşturduğu yeni askeri oluşumlarla güvenliğin sağlanmaya çalışıldığını dile getiren Esmane, bazı yerlerde güvenliğin sağlandığını kaydetti. Bölgede istikrarın arttığını ifade eden Esmane, bölge halkı üzerindeki tehlikelerin kısmen de olsa bertaraf edildiğini, ancak ülkenin batısı, özelliklede Trablus’ta aksi bir durumun yaşandığını, orada bulunan güçlerin yönetemediğini, yaşanan krizlerin aşılamadığını dile getirdi.
 
‘LİBYA KARANLIĞA SÜRÜLMEK İSTENİYOR’
 
Ülkedeki savaşın aşiret ve kabileler arasında, ya da partiler arasında yaşanmadığını aktaran Esmane, şöyle konuştu: “Bu savaşın iki tarafı var. Birisi sivil bir yönetim ve idari kurumlardan adalete, oradan güvenliğine kadar birçok şeyi isteyen bir yapı var. Karşı tarafta ise bütün grupları ideolojik olan İhvanı Müslümin (Müslüman Kardeşler), El Kaide, Ensar El Şeria ve Şuura Meclisi olmak üzere birçok selefi anlayış bulunuyor. Bu grupların hepsi Libyalıların mal ve mülkleri üzerinden çetecilik yapıyor. Temel amaçları ülkenin genel bir yönetime sahip olmaması. Her zaman savaş ve kaosla birlikte kendi istediklerini gerçekleştirebilmeyi amaçlıyorlar. Libya’da süren savaş siyasi çıkar ve para savaşıdır. Halk adına yapılan asil bir savaş değildir. Topluma hizmet eden hiçbir yanı yok. İç savaşı, Libya’yı karanlığa sürmek isteyenlerin girişimi olarak görmek gerekir” dedi. 
 
‘BÖLGEDE BİRÇOK GÜÇ VAR’
 
NATO’nun Libya’da bulunan eski askeri sistemi yıktığına da değinen Esmane, yaklaşık 360 askeri noktanın yerle bir edildiğini, bütün güvenlik sisteminin yok edildiğini belirtti. Buna karşı Afrikalı güçlerin farklı bir tutum içinde olduğuna işaret eden Esmane, o güçlerin bu güne kadar UMH güçlerini desteklediği bilgisini de verdi. Ancak Trablus’ta yaşanan son savaşa müdahil olmadıklarını dile getiren Esmane, “Bölgede sadece ABD değil, diğer birçok taraf var. ABD’nin temel hedefi ise Libya’da DAİŞ’i bitirmekti. Onunla mücadele ettiklerini söylediler. Tabi bunun yanında İtalya, Almanya, Fransa ve İngiltere gibi güçlerin ülkenin hem batısı ile hem de doğusu ile ilişkileri var” diye konuştu.
 
ULUSAL ORDUYA DESTEK VERENLER KİMLER?
 
Türkiye, Katar, Cezayir, Tunus, İtalya, Almanya ve İngiltere gibi güçlerin Libya Ulusal Ordusu’na olumsuz yaklaştığını ifade eden Esmane, buna karşı Rusya, ABD, Fransa, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi güçlerin de olumlu baktığını aktardı. 
 
NEDEN TRABLUS’A YÖNELİM VAR
 
Libya Ulusal Ordusu'nun Trablus’a ilerleme nedenlerine ilişkin ise Esmane, şunları söyledi: “Ülkenin parasının harcanması, Libya halkı için çalışan bazı kişilerin aranması, örgütlenen selefi gruplar, terör saldırıları ve ülkenin batısından gelen saldırılar başta olmak üzere birçok nedenden dolayı Trablus’a askeri harekat başlatıldı. Bu savaş, Hafter’e bağlı güçler ve UMH güçleri arasından çok Libya halkı ile kurulan hükümet arasında yaşanıyor. Bu hükümet Libya halkı için hiçbir şey yapmadı. Selefi ve terörist gruplara para vererek, onları çoğalttılar. Tek yapabildikleri bu oldu.”
 
TÜRKİYE LİBYA’YA DAİŞ'LİLİERİ GÖNDERİYOR
 
Türkiye’nin Libya'daki amacına değinen Esmane, şunlara yer verdi: “Libya’nın yer altı kaynaklarından tutalım, stratejik konumuna kadar her şeyden yararlanmak istiyor. Libya halkını kendisine köle haline getirmeyi amaçlıyorlar. Ülkenin güvenliğini ve ekonomisini geriletmek istiyorlar. Burada nüfus çalışmalarına da başladılar. Libya üzerinden Afrika’ya hakim olmanın peşindeler. Bu Osmanlıcılık fikrinden geliyor. Uluslararası güçler için tehlikeli olan bazı kişiler var. Bunlar Türkiye tarafından korunuyor. Lojistik destek veriliyor onlara. Onun için Türkiye var gücüyle buradaki savaşa asılıyor. Burayı kaybetmemek için DAİŞ'lileri de gönderiyor. Libya’ya gönderdiği gemilerle birlikte DAİŞ'lileri de yolluyor. Bunun kanıtları da var. Şu an terörist olarak kabul edilen kişilere ve onların temsil ettiği şeye Türkiye destek veriyor. Başta BM olmak üzere orada bulunan güçler Türkiye için tutum almak zorundalar.”
 
MA / Nazım Daştan