HABER MERKEZİ - Türkiye’nin kimyasal silah kullanımında uluslararası sessizliği eleştiren siyasi aktivist Dimitrios Roussopolus, buna karşı uluslararası bir delegasyon oluşturulması gerektiğini söyledi.
Siyasi aktivist Dimitrios Roussopolus, Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik 23 Nisan’da başlattığı operasyonda kimyasal silah kullanımına dair Fırat Haber Ajansı’na (ANF) konuştu. Kimyasal silah kullanımının belge ve bulgularla kanıtlatmasına dair Birleşmiş Milletlerin sessizliğine dair Roussopolus, “Aslında BM, çeşitli ülkelerden politikacıların oluşturduğu bir organizasyon, tamamının önceliği kendi ülkelerinin çıkarlarıdır. Kimyasal silahların kullanımına ilişkin, kanıtlanması adına çok yetersiz çalışma yürütülüyor. Kimyasal kullanımıyla ilgili çok az rapor var, üstelik bağımsız kaynakların bu raporları hazırlamayışı da büyük bir sorun aslında” dedi.
IPPNW VE OPCW’NİN EKSİKLİĞİ
Nükleer Savaşın Önlenmesi İçin Uluslararası Hekimler (IPPNW) ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) şimdiye kadar bölgede araştırma yapmamasının ciddi bir sorun olduğunu belirten Dimitrios Roussopolus, “OPCW gibi kurumlar tarafından hazırlanmış veya Avrupa Birliği ya da Birleşmiş Milletler’in herhangi bir kurumunun, şu anda elimizde kimyasal silahların kullanılıp kullanılmadığını kanıtlayacak güncel bir raporu yok. Bu da aslında şu anki en büyük eksikliğimizdir” ifadelerini kullandı.
ULUSLARARASI DELEGASYON ÖNERİSİ
Kimyasal silah kullanımına karşı çok yüksek düzeyde bir uluslararası delegasyonun organize edilmesi gerektiğinin altını çizen Roussopolus, “Kendileri bahsettiğimiz bölgeleri ziyaret etmelidir. Geri döndükten sonra da ne gördüklerini, insanlarla ne konuştuklarını raporlaştırmalı. Bu raporu ilgili tüm kurumlara sunmalı. Böylesi bir şey ancak halkın baskısıyla oluşabilir; halk organize olmalıdır” diye belirtti.