İSTANBUL - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Beykoz’da 111 bin metrekarelik ormanlık alanını imara açmasına tepki gösteren Beykoz Çevre Dayanışması, ormanların betonlaştırılmasına karşı mücadele edeceklerini söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul Beykoz’da bulunan 111 bin metrekarelik tarım alanını "Ticaret alanı" ilan ederek imara açtı. Bin 443 ağacın bulunduğu alanın yüzde 55'i ticaret alanı, kalan yüzde 45'i ise eğitim, ibadet, park ve yol olarak kullanılmak üzere planlandı. Alanın 7 bin metrekaresi ilkokul, 3 bin metrekaresi cami, 18 bin 645 metrekaresi park, 3 bin metrekaresi pasif yeşil alan, 17 bin 814 metrekaresi yol için ayrıldı. Ticaret alanına en çok 2 katlı, iş merkezleri, yönetim binaları, finans kurumları, eğlenceye yönelik birimler inşa edilmesi planlanıyor. İmara açma durumuna itiraz süresi ise 8 Şubat’ta tamamlandı. Beykoz Çevre Dayanışması süre bitmeden topladığı itiraz dilekçelerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderdi.
İtiraza verilecek yanıtı bekleyen Beykoz Çevre Dayanışması gönüllüleri, projenin iptalini istedi.
BÜYÜK BİR DEĞER
İmara açılmak istenen alanın kuzey ormanlarının bir parçası olduğuna dikkat çeken Beykoz Çevre Dayanışması gönüllüsü Ayşenur Sunar, kuzey ormanlarının Anadolu’ya açılan yeşil bir koridor olduğunu söyledi. Sunar, yapılacak projeyle Türkiye’nin büyük bir değerinin kaybolacağını dile getirdi. İmara açılan bölgenin daha önce yapılmak istenen ve henüz tamamlanmamış 553 villa projesinin ortasında kaldığını ifade eden Sunar, 2018’de yapılmak istenen villa projesinin geniş bir tepki aldığından dolayı yapılamadığını söyledi.
İmara açılmak istenen alanının ticaret alanları olacağını belirten Sunar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ortak kararıyla bu alan için “kamu yararı” kararının alındığını belirtti. Sunar, “İmara açılmak istenen yer 21 farklı canlı türüne ev sahipliği yapıyor. Bu alana sadece ağaçlık olarak bakmamak gerekir. İçinde yaşayan canlılar ve diğer ormanlarla ilişkisine de bakmak gerekir. İstanbul’da kalan son ormanlar buralar ve bunlar birbirini besliyor. Etrafları ise çoktan betonlaşmış durumda” ifadelerini kullandı.
KONUMU NEDENİYLE SEÇİLİYOR
Bölgenin konumundan kaynaklı imara açılmak istendiğine dikkati çeken Sunar, “Beykoz konumu itibariyle 2’nci ve 3’üncü köprü arasında kalıyor. Bundan dolayı sözde yapıcı yatırımların da odak noktası oluyor. Yeni mega projelerin üssü olarak seçilmiş” diye konuştu. Bakanlığın "kamu yararı" açıklamasını hatırlatan Sunar, projede kamu yararından söz edilecek bir veri bulamadıklarını söyledi.
AKP VE CHP'DEN ORTAK TAVIR
İmara açılacak olan 267 numaralı parselin önceki dönem CHP’li İBB Meclis üyeleri Nesip Mustafa Merter ve Mehmet Berke Merter’e ait olduğunun altını çizen Sunar, “Bu alanın karşısında yer alan Nun Okulları AKP tarafından onaylanmış bir proje. Bizim itiraz ettiğimiz alan ise CHP’lilere ait bir yer. Burada gözlemlediğimiz ise doğa talanında bir işbirliği olduğudur. İki parti de aynı tavrı sergiliyor. Bir yerler nasıl ranta açılır bunun peşindeler” diye belirtti.
Yaşanan sorunun sadece Beykoz’la ilgili olmadığını vurgulayan Sunar, şöyle devam etti: “İstanbul yıllardır ormansızlaştırılması ve betonlaşmasıyla ün yaptı. Neredeyse hiç yeşil alan kalmadı. Buna itirazlar 2013-2014 yıllarında Gezi’de gösterilmişti.”
ALAN KORUNMALI
Beykoz Çevre Dayanışması gönüllüsü Ataberk Gümüş ise imar planı ardından örgütlendiklerini söyledi. Bu süreçte insanların projeden habersiz olduğun ve amaçlarının başında konuyu insanlara duyurmak olduğunu belirten Gümüş, bu kapsamda imza kampanyası da yaptıklarını belirterek, “Burası İstanbul’un son kalan ormanlarından. O yüzden korumamız gerekiyor” dedi.
MA / Kadir Güney