ORDU - ORÇEV Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül, kapitalist sistemde bir avuç sermayedarın kar hırsıyla ekolojik katliamların yaşandığını söyledi. Adana Ekoloji Platformu da kentteki doğa tahribatlarına dikkat çekti.
Ordu Çevre Derneği (ORÇEV) üyeleri 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla Altınordu ilçesinde bulanan Köprübaşı Ceren Özdemir Meydanı’nda bir araya basın açıklaması yaptı. “Doğanın ve yaşam alanlarının yağmalanmasına hayır” pankartının açıldığı açıklamaya CHP, EMEP, Sol Parti, TKP, KESK ve Tüm Köy Sen temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Grup adına açıklama yapan ORÇEV Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül, “Bugün kutlamamız, bayram yapmamız gerekirken, bizler yakınlarını kaybetmiş gibi üzülüyor, travma geçiriyoruz” dedi.
Doğanın metalaştığını aktaran Gönül, “Ülkemizde yok oluş katmerli biçimde devam ediyor. Bazı türler yok oluyor, dünyada ve ülkemizde 40 yıl önce denizlerdeki sucul türlerde yüzde 60’ı yok oldu. Yok oluş hızla devam ediyor. En son Marmara Denizi’nin deniz salyası ile kirlenmesi ile Marmara Denizi yok olmayla karşı karşıya. Aynı tehlike Karadeniz’de de yaşanabilir, hazırlıklı olmalıyız” dedi.
‘KAR HIRSIYLA SÖMÜRÜ’
Kapitalist sistemde bir avuç sermayedarın kar hırsıyla ekolojik katliamların yapıldığına vurgu yapan Gönül, “Özel şirketler bu katliamları yaparken bu ülkeyi yönetenlerle birlikte davranmakta, iş birliği yapmaktadır. Peki devlet kurumları ne yapıyor? Gelen ağam, giden paşam demekteler. Ordu Büyükşehir Belediyesi’ne karşı, katliamları durdurması için dilekçeler yazmaktayız, davalar açmaktayız. Davaları kazansak da OBB, mahkeme kararlarına uymamakta, tanımamakta. Tayfur Gürsoy Parkı’nda, rıhtımdaki projeler, deniz dolgusu kararlarına uymamakta. OBB ve ilçe belediyeleri ormanlarda ve su kaynakları üzerinde taş ocakları açmakta, neden?” diye sordu.
TALEPLER SIRALANDI
İlkokuldan başlayan ekoloji sorununu işleyen derslerin müfredata girmesi gerektiğini vurgulayan Gönül, “Çevre suçları anayasamızda yer almalıdır. Çevre davaları açan yurttaşlardan, sivil toplum örgütlerinden ücret alınmamalıdır. Çevreye zarar vereceği düşünülen projeler, yörede yaşayan yurttaşların onayı alınmadan yapılmamalı. Çevre sorunu yaratan kamu kurumuna açılan davalardan dolayı kamuyu zarara uğratan kamu görevlilerinden zararın bedeli karşılanmalı. Bütün işletmeler çevre sorunu yaratmaması için yurttaşların ve sivil toplum örgütlerinin denetim yapma hakkı olmalıdır. Çevre sorunu nedeniyle açılan davaların mahkeme kararları derhal uygulanmalıdır” diye konuştu.
ADANA
Adana Ekoloji Platformu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle Abidin Dino Parkı'nda açıklama yaptı. "Doğanın ve emeğin sömürüsüne son" ve "Doğa ve yaşam için mücadelemizden vazgeçmiyoruz" pankartının açıldığı açıklamada konuşan Eğitim Sen Adana Şubesi Hukuk Sekreteri Cemil Özen, ekoloji sorununun sistem sorunu olduğunu söyledi.
Çukurova bölgesindeki ekolojik tahribata dikkat çeken Özen, "20 yıldır çevreyi zehirleyen İSKEN kömür santrali yetmezmiş gibi, şimdi de yine Sugözü Köyü’nde ve İSKEN’in 7 km. yakınında Çinli firmaların sahibi olduğu EMBA kömür santraline izin verildi ve bu santral de yakında zehir saçmaya başlayacak. Tufanbeyli ilçesinde ENERJİ-SA’nın kurduğu kömür santrali de saatte bin ton kömür yakmaya on senedir devam ediyor. Yanlış enerji politikaları bununla da bitmiyor. 2023’e kadar Türkiye’nin hidroelektrik potansiyelinin tamamını kullanmak gibi akıl dışı bir strateji belirleyen hükümet, akan tek bir dere bırakmayacak şekilde 4 bin hidroelektrik santralin yapımını zorluyor" dedi.
Adana'nın son aylarda Avrupa’dan getirilen plastik çöplerle kirletildiğine değinen Özen, AKP'yi bu yanlış politikadan vazgeçmeye çağırdı.
Tufanbeyli, Saimbeyli ve Feke ilçelerinden geçen Göksu Irmağı'nın Çatalan Barajı’na döküldüğünü ancak her üç ilçede de arıtma tesisinin bulunmadığını belirten Özen, Adana Büyükşehir Belediyesi'ni bu alanda adım atmaya çağırdı.
Özen son olarak herkesi tüm canlıları ve yaşam alanlarını korumaya çağırdı.