Munzur Vadisi tehlikede

img

DERSİM - Munzur Vadisi'nde aşırı insan sirkülasyonu sonucu yaşanan kirlilik ve doğal yapıyı bozan yol çalışmalarına tepki gösteren Av. Barış Yıldırım, "Bölgenin peyzaj, flora ve fauna çeşitliliğine zarar veriyor" dedi. 

Dersim merkezden Ovacık ilçesine uzanan Munzur Vadisi tehlike altında. Bakanlar Kurulu tarafından 1971 yılında "Milli Park" ilan edilen vadi, 42 bin hektarlık bir alnı kapsıyor. Vadi, su samuru, boz ayı, yaban keçisi, çengel boynuzlu dağ keçisi ve yaban domuzu gibi çok sayıda canlının yaşam olanını oluşturuyor. Vadide, bin 518 bitki türü bulunuyor ve bunlardan 227'si endemik. Çan Çiçeği, Erzincan Kirazı, Bindebirdelik Otu, Munzur Kekliği, Munzur Düğün Çiçeği, Dağ Çayı, Munzur Dağı Oltu Otu ve Menekşesi bu bitkilerin sadece bazıları.  
 
HAYVANLAR SUYA ULAŞAMIYOR
 
Tüm bu zenginliğe rağmen vadi savunmasız bırakılmış halde. Özellikle yaz aylarında kenti ziyaret eden bazı kişilerin yerlere attıkları atıklar hem vadiyi hem de Munzur'da akan suyun kirlenmesine neden oluyor. Vadide "yol genişletme" adı altında yapılan çalışmalarla ise canlıların yaşam alanları yok ediliyor. Hayvanlar, doğal dengenin bozularak, yol kenarlarının uçurum şeklinde yapılması nedeniyle suya ulaşmakta güçlük çekiyor. 
 
Milli Parklar Kanunu'nda yer alan "Tabii ve ekolojik denge ve tabii ekosistem değeri bozulamaz, yaban hayatı tahrip edilemez, bu sahaların özelliklerinin kaybolmasına veya değiştirilmesine sebep olan veya olabilecek her türlü müdahaleler ile toprak, su ve hava kirlenmesi ve benzeri çevre sorunları yaratacak iş ve işlemler yapılamaz, tabii dengeyi bozacak her türlü orman ürünleri üretimi, avlanma ve otlatma yapılamaz” maddelere rağmen vadide herhangi bir önlem alınmaması ise tepkilere neden oluyor. 
 
SİRKÜLASYONU VE KİRLİLİK 
 
Vadideki ekolojik yıkıma ilişkin konuşan avukat Barış Yıldırım, mevzuatta yer alan tedbirlerin hiçbirinin Munzur Vadisi'nde alınmadığını belirtti. Parkın korunmasına ilişkin park girişinde görevlilerin olması ve insanları bilgilendirici uyarılarda bulunması gerektiğini ifade eden Yıldırım, yoğun insan sirkülasyonun kontrol altına alınması gerektiğini ifade etti. 
 
Yıldırım, “Büyüklerimiz, milli park kararı sonrası vadiyi korumak için çok sayıda kişinin görevlendirildiği belirtirlerdi. Fakat gelinen süreçte ne koruma görevlisi ne de alan kılavuzu alanda yok. O yüzden burası büyük oranda piknik yapılan alanlara dönüştürülmüş" dedi. Yıldırım, ayrıca çevrenin çöplerle kirletildiğine dikkati çekti.  
 
KARAYOLLARI'NIN ÇALIŞMASI
 
Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından vadi içerisindeki yol genişletme çalışmasına değinen Yıldırım, "Munzur suyunun sağ ve kıyısının 400 metre eni ‘mutlak koruma zonu’dur. Bu da 'insan etkileşimine kesinlikle kapalı olan alan' demek. Dolayısıyla doğallığının olduğu gibi korunması gerekiyor. Fakat şuan yapılan yol genişletme çalışmasına bakıldığında, milli parkın doğal peyzajının bozulduğunu görmekteyiz. Yine yol çalışmasından kaynaklı parkın içerisinde bulunan Ana Fatma Ziyareti’ndeki bazı ağaçlar kesilmiş durumda. Dersim alevi inancında ziyaretlerde bulunan kuru bir dal alınıp yakılmaz. Ancak yol çalışması nedeniyle ziyaret alanındaki ağaçlar kesilmiş. Yol çalışmasından kaynaklı yolun sağ tarafı adeta uçurum haline getirilmiş, dolayısıyla yaban hayatındaki canlıların su içmeye gelmesi neredeyse imkansız hale getirilmiş” diye konuştu. 
 
KORUMA ÇAĞRISI
 
Munzur Vadisi’nin Dünya Kültür Listesi'ne girmesi gerektiğini kaydeden Yıldırım, bu noktada çalışmaların başladığını kaydetti. Yıldırım, şunları söyledi: "Şimdi kesin korunacak hassas alan. Türkiye’de yer alan mevzuata göre en üstün koruma statüsü. Hal böyleyken bu kadar fazla insanın etkileşiminin kontrol altına alınmaması bölgenin peyzaj, flora ve fauna çeşitliliğine zarar vermekte. Bu durumda anlaşılır bir durum değil. Ovacık yolunda her sene yaşanan yoğun trafik araç geçişinden yaban hayvanları ölüyor. Ovacık’tan Dersim’e kadar Munzur suyuna kanalizasyon akıtılıyor. Bu çerçevede gerekli önlemler alınarak biyolojik arıtma tesislerinin inşa edilmesi gerekiyor” dedi. 
 
Yıldırım, vadide kamp ve piknik yapmaya gelenlere de seslenerek, “Halkımız milli park alanlarında kontrolsüz bir şekilde ateş yakmasınlar ve piknik yapmasınlar. Bu noktada yetkililer halkı bilgilendirme amacıyla çeşitli girişimlerde bulunmalılar" diye kaydetti. 
 
MA / Ayşe Sürme - Cengiz Özbasar