Muğla'daki adalet nöbetinde susuzluğa dikkat çekildi

img

MUĞLA - Deştin ve Bayır köylülerinin çimento fabrikasına karşı başlattıkları adalet nöbetinde, Muğla'nın susuzluk sorununa dikkat çekilerek, bölgede ruhsat verilen su kaynakları ve göletler hatırlatıldı.

Deştin Çevre Platformu ve Bayır Çevre Komitesi, Muğla Deştin ve Bayır köylerinde yapımı devam eden çimento fabrikasının yürütmesinin durdurulması talebiyle Muğla İdare Mahkemesi önünde oturma eylemine ikinci gününde devam etti. "Deştin için adalet" pankartı açılan açıklamada "Yaşam alanları müşterektir" çok sayıda köylü katıldı.

Deştin köylüsü Mehmet Çetinkaya, Muğla'da susuzluk sıkıntısı ile ilgili haberler çıktığını aktardı. Fakat çimento fabrikasına ruhsat verilirken Deştin Çayı'nın görmezden gelindiğini kaydeden Çetinkaya, "O makamlar kalıcı değildir. Buraya ruhsat verirken benim köyüme gelip, ürünlerimi yiyecektin. Ondan sonra ruhsatı verecektin. O kadar tarım arazilerini, zeytinleri görmediniz. Ama rantı gördünüz. Bu saatten sonra korkumuz yok. Toprağımızı, suyumuzu vermeyeceğiz" diye konuştu.

'SULAR, TOPRAKLAR SATILIK DEĞİL'

Nöbette konuşan Muğla Çevre Platformu Menteşe Meclisi Sözcüsü Fidan Eroğlu, İstanbul'da yeşil alan kalmadığı için Muğla'ya geldiğini fakat kente geldiğinde korkunç bir manzara ile karşılaştığını söyledi. Muğla'nın her yerinin talan edildiğini kaydeden Eroğlu, "Toprak, hava, su, dağlar satılık değildir. Bunlar yeryüzünde yaşayan canlıların müşterekler olarak adlandırdığı şeylerdir. Eğer kendi yaratmadığımız suları, toprağı satıyorsak kendi varlığımızı da satmış oluruz. O yüzden bunları sattığımız zaman yeryüzünü yok etmeye başlamışız demektir. Eğer bu ülkede güzel şeyler yapmak istiyorsak biraz cesaretli olmamız gerekiyor" dedi.

‘DAVA KABUL EDİLSİN’

Ardından konuşan Deştin ve Bayırlıların avukatı Kadriye Tuncaelli de "Muğla İdare Mahkemesi’nde açılan ÇED iptal davasında karar aşamasında bulunuyoruz. Ancak karar gecikiyor ve geciken adalet adalet değildir. Çimento fabrikası inşaatına devam ediyor. 9 bilirkişinin hepsi bölgeye çimento fabrikası kurulamayacağı yönünde bilimsel kanaatlerini sunmuştur. O yüzden İdare mahkemesini ÇED iptal davasını kabulü yönünde karar vermeye davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.

'BİZ KAZANACAĞIZ'

Menteşe Belediyesi Meclis Üyesi Ferah Gümüş ise şöyle konuştu: "Havamızı, suyumuzu, toprağımızı kirletecek, insan sağlığını doğrudan etkileyecek çimento fabrikası istemiyoruz. Kelime anlamı olarak kader olan Deştin insanlarının kaderi çimento fabrikası olmayacaktır. Bereket fişkıran bu topraklardan kazandıklarıyla yıllardır burada yaşayan Deştinliler, keçi gibi inatçı, doğa gibi güçlüdür. Siz o topraklara beton döküp zehirleyen, göreceksiniz ki biz kazanacağız."