Barolardan 'zeytinlik yasasına' karşı mücadele çağrısı

HABER MERKEZİ - Barolar, zeytinliklerde maden aramanın önünü açan yasa teklifine karşı "mücadele" çağrısı yaptı. 

 
Riha Barosu, iktidarın zeytinlikler başta olmak üzere ormanlık ve sulak alanlarda maden faaliyetlerine izin veren yasa teklifine açıklama yaptı. Baro hizmet binasında açıklama yapan Riha Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Başkanı Adlan Yapıcı, "Ormanlar, zeytinlikler, meralar, tarım arazileri ve korunan doğal alanlar 2004 yılından bu yana madencilik ve enerji projelerine açıkken bu teklif ile meralar, tarım alanları, doğa koruma bölgeleri maden bölgesi olarak düzenlenmiştir" dedi. 
 
Yapılan yasal düzenlemenin genel kamu yararından çok bir avuç şirketin çıkarları gözetilerek yapıldığını belirten Yapıcı, "Özellikle zeytinliklerin madenciliğe açılması, ormanlarda izin mekanizmasının gevşetilmesi, meraların enerjiye kurban edilmesi ve kaçak yapılara af getirilmesi gibi hususlar uzun vadeli kamu yararına aykırıdır. Unutulmamalıdır ki, sağlıklı bir çevre olmadan ekonomik kalkınma da sürdürülebilir olmayacaktır" ifadelerini kullandı. 
 
Yapıcı, devamında, "Kanun Teklifinin Meclis Genel Kurulu'ndan geçmemesi için meslektaşlarımızı, meslek örgütlerini, sivil toplum örgütlerini, yurttaşlarımızı ve Meclis'te üyesi bulunan tüm siyasi partileri mücadele etmeye çağırıyoruz. Bu topraklar tüm yurttaşlara ve gelecek kuşaklara aittir. Bir avuç şirkete değil" diye konuştu. 
 
WAN
 
Wan Barosu Çevre ve Ekoloji Komisyonu, baro binasında açıklama yaptı. Komisyon Başkanı Gülbahar Doğan, "Zeytinliklerin madenciliğe açılması, ormanlarda izin mekanizmasının gevşetilmesi, meraların enerjiye kurban edilmesi ve kaçak yapılara af getirilmesi gibi hususlar uzun vadeli kamu yararına aykırıdır. Unutulmamalıdır ki, sağlıklı bir çevre olmadan ekonomik kalkınma da sürdürülebilir olmayacaktır. Bir anda cumhurbaşkanı kararıyla veya kurul kararıyla köydeki meranızın, tarlanızın elinizden alındığını görebilirsiniz. Bu, mülkiyet hakkı ve adil yargılanma hakkı açısından kabul edilemez bir durumdur. Kaldı ki ‘kamu yararı’ gerçekten var mı, yok mu tartışması bile tam yapılmadan, toptan bir acele kamulaştırma düzeni getirilmiş olmaktadır” dedi.