AMED - SES Amed Şubesi, sağlık ve hizmet alanında çalışan emekçilerinin sorunlarının derinleştiğini ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın kurulmasıyla beraber yapılan hizmetlerin, reklam aracına dönüştüğünü belirtti.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şubesi, sosyal hizmet emekçilerinin yaşadıkları sorunlara ilişkin Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. “Baskı, mobing, sürgün ve yolsuzluklara karşı alanlardayız” pankartının açıldığı açıklamada konuşan SES Şube Başkanı Yıldız Ok Orak, yaşanan sorunlara ilişkin bakanlık ve valilik yetkililerine çağrıda bulundukları halde, herhangi bir işlem yapılmadığını söyledi.
‘SORUNLAR DERİNLEŞİYOR’
Sosyal hizmet emekçilerinin sorunlarının artarak devam ettiğini belirten Orak, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın kurulmasıyla, yeniden yapılandırılma kapsamındaki uygulamalarla sosyal hizmetlerin reklam aracına döndüğünü belirtti. Orak, kadın, çocuk, engellilerin mahremiyetinin ihlal edildiğine dikkat çekerek, “Vatandaşa verilen sosyal yardımlar, ‘sosyal devlet’ olmanın ilkesi gereği değil, mevcut iktidarın oy deposu olarak görülmekte ve mevcut iktidarın vatandaşa sunduğu bir lütuf olarak sunulmaktadır. Tüm sorunların yanında Bakanlığın, liyakatsiz, sosyal hizmet bilgisi olmayan, yerel yöneticilerinin eliyle sosyal hizmet emekçilerinin yaşadığı sorunları çözmek bir yana, bunları daha da derinleştirmiştir” diye belirtti.
‘MÜDÜRLÜK AİLE ŞİRKETİNE DÖNDÜ’
Diyarbakır Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nün bir devlet kurumu olmak yerine, idarecilerin kendi yakınlarını işe aldıkları bir aile şirketine dönüştüğünü aktaran Orak, “Daha nitelikli bir sosyal hizmet için çalışanların görüş ve önerileri dikkate alınmadığı gibi, ‘iş barışını’ hiçe sayacak uygulamalar yapılmakta, kurumu kendileri değil daha önce çalıştıkları kamu ve özel kurumlarda zimmete para geçirmek suçları olanlar yönetmekte, adeta uzaktan kumanda edilen bir konumda bulunmaktadır. Yaşanan sorunlara ilişkin defalarca bakanlık ve valilik yetkililerine çağrıda bulunmamıza rağmen bu konuda herhangi bir işlem yapılmamıştır” diye belirtti.
Orak, il ve ilçelerdeki kuruluşlara görevlendirilen çalışanların ve görevlendirmelerin usulsüz olduğuna değinerek, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na şu soruları yöneltti:
*“Eğitimlere katılabilmek ya da eğitim listelerinden çıkarılmamak için aldığı eğitimin hakkını vermek, işini ve mesleğini doğru yapmak mı yoksa müdürleriyle iyi anlaşmak mı gerekir?
* Usulsüz ve keyfi soruşturmalar, görevlendirmeler sonucunda açılan ve idareye karşı kazanılan davaların avukat ve dosya masraflarından oluşan kamu zararı için idareye bir yaptırım uygulanacak mıdır?
* Kurum bakımında kalan çocukların aileleri, çocuk evlerinin bulunduğu binanın görevlisi, daha önce kurum bakımında olup memur olanların da aralarında bulunduğu birçok kurum çalışanını dolandıran kişi ile ilgili işlem yapılmış mıdır, neden korunmaktadır ve kim tarafından işe alınmıştır?”