İZMİR - Zorlu çalışma koşullarında geçimlerini sağlamak için göç yollarına düşen Çeri ailesi, ekonomik krizin etkilerini, “3 ayda biriktirdiğimiz parayla 9 ay geçinmeye çalışıyoruz" sözleriyle özetledi.
Her yıl milyonlarca mevsimlik tarım emekçisi, çalışmak için başta Ege başta olmak üzere birçok batı kentlerinin yollarına düşüyor. Çoğunluğu Kurdistan'dan olmak üzere batı illerine gelen mevsimlik tarım işçileri, düşük ücret, barınma koşullarının elverişsiz oluşu, beslenme, güvenlik, sağlık, ulaşım, eğitim gibi birçok sorunla karşı karşıya kalıyor. Ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte alım gücünün düşmesi, mevsimlik tarım emekçilerinin yaşam koşularını da etkiliyor.
Mêrdîn’in Dêrîk ilçesinden İzmir’in Menderes ilçesine domates ekim ve hasadı için gelen 7 kişilik Çeri ailesi, düşük ücretler, sağlık, çalışma ve yaşam koşullarının ağırlaşmasından şikayetçi. Sabah 07.00’de tarlada iş başı yapan aile, akşam karanlık çökünceye kadar güneş altında günlük 300 TL’lik yevmiye ile çalışmak zorunda kalıyor.
‘BİR ÇUVAL UN ALAMIYORUZ’
Yaşanan ekonomik krizden şikayet eden Abdülkadir Çeri, 30 dönümlük tarlada yevmiyeci olarak çalıştıklarını söyledi. Banyo ve tuvaletlerinin dışarıda olduğunu, sağlıksız koşullarda çalıştıklarını aktaran Çeri, "Uzun yıllardır mevsimlik işçi çalışmaya geliyoruz. Yol parası gidiş geliş 30 bin TL olmuş. Ama geçinmek için gelmek zorundayız. Bundan 10 yıl önce yevmiyeler 80 liraydı ama o zaman daha iyiydi. O zaman kazandığımız para ile geçimimizi rahatlıkla sağlayabiliyorduk. Şimdi yevmiye 300 TL olmuş, beş kişi çalışıyoruz. Bir çuval un, bir teneke yağ alamıyoruz. Bu sistem değişmeden bu sorunlar aşılmaz. 3 ayda biriktirdiğimiz para ile kalan 9 ay geçinmeye çalışıyoruz. Bizim gibi milyonlarca insan var. Çalışıyoruz ama geçinemiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘İHTİYAÇLARI KARŞILAYAMIYORUM'
Tarlarının sürülmesinden çapasına kadar bütün işleri yaptıklarını kaydeden Tajdin Çeri de burada aldıkları yevmiyenin kendilerine yetmediğini ifade etti. 8 yıldır bölgeye geldiğini belirten Çeri, "Eskiden idare edebiliyorduk. Ancak şimdi geçinemiyoruz. Her şeyin fiyatı arttı. Bir ay çalışıyoruz, bir iki günde paramız bitiyor. Bu sistem değişseydi, daha iyi olurdu. İki çocuğum var ve onlara bakmak artık zor. Çocuklarım daha küçük, okula gitmiyor. Ama onlara bakmakta zorlanıyorum. Çocuklarımın istediği bir elbiseyi, yiyeceği karşılayamıyorum. Ben çocuklarım için güzel bir yaşam oluşturmak istiyorum. Ancak bu koşullarda bunu sağlayamıyorum. Bu ekonominin düzelmesini istiyoruz. En azından çocuklarımızın güzel bir yaşamı olmalı” dedi.
HEM TARLADA HEM EVDE ÇALIŞIYOR
Sakine Çeri de sabahtan akşama kadar tarlada çalıştığını, akşam da ev işleri ile uğraşmak zorunda olduğunu söyledi. Çeri, “Sabah tarlada çalışıyorum. Akşamda evde yemek yapıyorum, çocukların bakımıyla uğraşıyorum. Yevmiyelerimiz ya 200 ya da 300 TL’dir. Burada çapası, gübresi, sürmesi, hepsi zahmetli iştir. Akşama kadar çamurun içindeyiz. Burada çadırlarda kalıyoruz. Burada elbiseleri elde yıkıyoruz, buzdolabı, çamaşır makinası, televizyon yok” diye belirtti.
KIŞI BORÇLANARAK BİTİRİYORLAR
Memleketlerine dönünce de istedikleri yaşamı sürdüremediklerini sözlerine ekleyen Çeri, “Bu eziyeti çekiyoruz. Ama buradan aldığımız para ile bir şey alamıyoruz. Çalışıyoruz ama bu para bize yetmiyor. Her şeyden mahrum kalıyoruz. Buradan gittikten sonra borçlanarak kışı bitiriyoruz. Sonra aynı şekilde buraya geliyoruz. Bizde artık bu durumun düzelmesini istiyoruz” diye konuştu.
MA / Delal Akyüz