MANİSA - Gıda ürünlerine yapılan zamlara tepki gösteren esnaf, "En kötü zamanı yaşıyoruz” derken, yurttaş ise “Kemer sık nereye kadar?” diye sordu.
İktidarın politikaları nedeniyle ekonomideki kötü gidişat, yoksulluğu derinleştiriyor. Seçim öncesi belli bir fiyat aralığında sabit tutulan döviz kuru, seçimden sonra tarihi bir yükseliş ile halkın alım gücünü düşürürken, esnafı iş yapamaz hale getirdi. Açlık sınırının altında yaşamaya mahkum bırakılan yurttaşlar, pazarlar da bile istediğini alamıyor. Manisa'nın Horozköy ve Salihli ilçelerinde bulunan pazar yerlerinde mikrofon uzattığımız esnaf ve yurttaşlar, fiyat artışlarına isyan etti.
KEMER SIK NEREYE KADAR?
Pazarda bile alışveriş yapamaz duruma geldiklerini belirten inşaat işçisi Erdal Doğan, “İnşaat işçisiyim, kazandığım anca karnımıza gidiyor. Türk parasının değeri kalmamış. Biraz patlıcan, biber, karpuz, fasulye, salatalık aldım, 400 lira tuttu. 4 kişilik aileyiz. Kemer sık sık nereye kadar” dedi.
Yaptıkları alışverişin 3 günde bittiğini söyleyen Murat Öcal, ekonomik krizin kendilerini derinden etkilediğini söyledi. Öcal, “Çocuğum var, mama olmuş 300 lira. Geçinemiyoruz. Pazara gelen herkes iki üç poşet alıp gidiyor. Halkı bu sefalete mahkum eden iktidardır" ifadelerini kullandı.
ANCAK EV KİRASI ÖDEYEBİLİYOR
Fiyat artışları nedeniyle alışveriş yapamadıklarını dile getiren İbrahim Angi, akşam saatlerinde Pazar esnafının ellerindeki ürünleri ucuza satmasını beklediklerini söyledi. Angi, “Fabrikada çalışıyorum. Ama kazandığımla ancak ev kirasını ödüyorum. Geçim sıkıntısı çekiyoruz” şeklinde konuştu.
Aldığı engelli maaşıyla geçimini sağlamaya çalıştığını ifade eden Ergün Dağ, tek başına yaşamasına rağmen eve ekmek alamayacak duruma geldiğini söyledi. Dağ, “İnsanlar ucuza alışveriş yapabilmek için akşam saatlerini bekliyor. Çay seçimden önce 90 liraydı, şimdi 140 lira. Bu böyle gittiği sürece hiç bir sorun çözülmez. Ev sahibim kirayı ödeyemiyorum diye beni evden atacak. Böyle devam ederse, ben sokaklarda yaşayacağım” şeklinde konuştu.
KRİZİN SEBEBİ SAVAŞ POLİTİKASI
Emekli Ayşe Yılmaz ise, pazardan istediklerini alamadığını söyleyerek, “İki kilo meyve alacağıma, bir kilo alıyorum. İstediğini alamıyorsun. Çiftçiler ekim yapmıyor. Çiftçi ekemeyince her şeyin fiyatı artıyor, bizde ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz” diye konuştu.
Ali Özcan, yaz aylarında bile meyve sebze fiyatlarının çok pahalı olduğunu vurguladı. Özcan, “Hiçbir şeyde tat tuz kalmadı. Bu pahalılığın sebebi mevcut iktidardır. Bu ülkede Kürt sorunu var. Savaş politikaları olmazsa, hazine paraları savaşa gitmez ve insanlar rahatlıkla geçimini sağlar. Ben inşaatlarda boyacılık yapıyorum. Çalışmadığım gün paramız yok” diye belirtti.
ESNAF ŞİKAYETÇİ: KÖTÜYE GİDİYORUZ
Fiyatların sürekli değiştiğini belirten pazar esnafı Kudret Arslan, şunları söyledi: “Gelen müşteri ‘Geçen hafta şu kadara aldık. Bu hafta neden böyle oldu’ diyor. Biz cevap veremiyoruz. Üreticilerle ilgili bir durum. Bize ne kadara geliyorsa, biz o kadar veriyoruz. Bu yaşananların biz esnafla bir ilgisi yok.”
İşlerinin kötü olduğunu söyleyen pazar esnafı Sedat Sevimli, “Bir insanın 2-3 çocuğu varken, 5 bin TL kiraya verse, çocuğuna ne alacak, nasıl bakacak? Dolar fırladı. Her gün benzin alıyoruz, her gün zam geliyor. Ben pazar esnafı olarak geçim sağlayamıyorum. Zengin kendi halinden memnun. Zengin bine bin kattı, fakir gittikçe ölüyor. Burada beş yıldır çalışıyorum. İki üç yıldır en kötü zamanı yaşıyoruz ve gittikçe kötüye gidiyoruz. Bizi yöneten kimse, bu durumdan sorumluda o dur" dedi.
Piyasadaki durgunluğa dikkat çeken pazar esnafı Murat Yıldırım, insanların ürünlere bakıp geçtiğini söyledi. Yıldırım, “Gelen zamlardan dolayı piyasa durgun. Fiyatlar artıyor ama halk bizim yaptığımızı sanıyor. Bize malları getirenler para hırsından dolayı zam yapıyor. Üreticiye destek verilmeli ki fiyatlar biraz düşsün” talebinde bulundu.
MA / Delal Akyüz