Gündoğdu Meydan'ında 1 Mayıs coşkusu

İZMİR - İzmir'de 1 Mayıs, binlerce işçi ve emekçinin katılımıyla kutlandı. Mitingde, emek sömürüsüne karşı mücadele kararlılığı vurgulanarak, talepler sıralandı. Manisa ve Muğla'da da emekçiler alanları doldurdu. 

 
İzmir’de, 1 Mayıs Tertip Komitesi tarafından organize edilen kutlama Gündoğdu Meydan'ında gerçekleşti. Siyasi parti, sendika, sivil toplum ve meslek örgütleri, sabahın erken saatlerinde komitenin belirlediği Basmane, liman, Kıbrıs Şehitleri Caddesi ve Cumhuriyet Meydanı'nda toplanarak 4 koldan meydana yürüdü.
 
"İnsanca çalışmak, insanca yaşamak için yaşasın 1 Mayıs", "8 Mart'tan 1 Mayıs'a kadınların isyanıyla geliyoruz. Bijî yêk Gûlan", "Emek, adalet, özgürlük için 1 Mayıs'ta alanlardayız" pankartlarının açıldığı yürüyüşlerde, "Jin, jiyan, azadî", "Savaşa ve tecride son" "Sosyalizmde ısrar insan olmakta ısrar" ile "Kadın yoksulluğu son bulsun" dövizleri taşındı.  Yürüyüş boyunca “Yaşasın 1 Mayıs, bijî yêk Gûlan”, “Her yer Taksim her yer direniş”, “Söz, yetki, karar çalışanlara”, “Faşizme karşı omuz omuza” ve "Zafer direnen emekçinin olacak" sloganları atıldı. Binlerin katıldığı yürüyüşte, davul zurnalar eşliğinde halaya duruldu. Yürüyüş kollarının meydana ulaşmasının ardından miting programı saygı duruşuyla başladı. Alanda, CHP ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Cemil Tugay ve ilçe belediye başkanları da yer aldı.
 
‘İTİRAZLARIMIZI YÜKSELTİYORUZ’
 
Mitingde ilk önce tertip komitesinin hazırladığı ortak metin TÜRK-İş 3'üncü Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak tarafından okundu.  Haksızlığa, hukuksuzluğa ve adaletsizliğe karşı itirazlarını haykırdıklarını belirten Çakmak, “Ekmeğimizin her gün ama her gün küçüldüğü; gelirde, vergide ve ülkede adaletsizliği arttığı, hak ve özgürlüklerimizin alabildiğine kısıtlandığı bu süreçte, itirazlarımızı Cumhuriyetin ikinci yüzyılında buradan yani 1 Mayıs meydanlarından başlatıyoruz” dedi. 
 
‘YAŞAM ZORLAŞTI’
 
Ücretli çalışanların geçim ve yaşam şartlarının her geçen gün zorlaştığını vurgulayan Çakmakçı, daha yılın ilk aylarında vergi oranlarının yükseldiğini, asgari ücret artışlarının enflasyon karşısında etkisini yitirdiğini söyledi. Çakmakçı, kadın işsizliği, güvencesiz, kayıt dışı çalışma ortamlarında taciz, şiddet ve mobbingin her geçen gün arttığına dikkati çekti. 
 
‘MÜCADELE SÜRECEK’
 
Sermaye düzeninin yarattığı ağır tahribata ses çıkarılmaması için baskı rejimlerin desteklendiğini dile getiren Çakmakçı, şunları belirtti: “Sermayeyi emek sömürüsü de doyurmuyor. Doğa, sermayenin sınırsız yağmasına açılıyor; yetmiyor, savaşlarla milyonlar yerinden yurdundan ediliyor. Emperyalistlerin yürüttüğü savaşlar sonucu yerinden yurdundan edilen mültecilerle büyük bir insanlık krizi yaşanıyor. Gözümüzün önünde Çocuklar ölüyor, öldürülüyor, insanlar, doğa katlediliyor. Demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinin işler hale gelmesi için eşitlik, demokrasi ve adalet için inatla, ısrarla ve kararlılıkla mücadeleyi sürdüreceğiz.”
 
Çakmakçı, daha sonra taleplerini şöyle sıraladı: 
 
* Emeğin sömürülmediği,
 
* Sendikal hak ve özgürlüklerin engellenmediği,
 
* Grev hakkının yasaklanmadığı,
 
* Herkesin güvenceli, kadrolu çalıştığı bir işinin ve insanca yaşamaya yetecek bir ücretinin olduğu,
 
* KHK ve fiili OHAL rejimine son verildiği,
 
* Ekonomik krizlerin, salgınların, depremlerin, afetlerin faturasının halkımıza ve emekçilere kesilmediği,
 
* Emperyalist güçlerin yarattığı savaşların hiç olmadığı,
 
* Kimsenin kimliğinden, inancından, cinsiyetinden dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği, barış ve kardeşliğin hakim olduğu
 
* Kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün son bulduğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırıldığı,
 
* Çocuk istismarının ve çocuk işçiliğinin olmadığı,
 
* Düşünce ve ifade özgürlüğünün suç olarak sayılmadığı,
 
* Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan,
 
* Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu bir gelecek ve ülke için mücadeleye devam edeceğiz.”
 
Miting, konuşmaların ardından grup Moğollar’ın konseriyle sona erdi. 
 
MANİSA 
 
Manisa Emek, Barış ve Demokrasi Platformu, tarafından düzenlenen 1 Mayıs mitingi için yurttaşlar, Yunusemre ilçesi Sultan Cami önünde toplanarak Manisa Cumhuriyet Meydanı'na yürüdü. Yürüyüş boyunca "Yeni bir başlangıç için emek için gelecek bizim", "8 Mart'tan 1 Mayıs'a kadınların isyanıyla geliyoruz" pankartları taşınırken sık sık "Savaşa hayır barış hemen şimdi" ve "Bu daha başlangıç mücadeleye devam" sloganları atıldı. Yüzlerce yurttaşın katılımıyla Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan mitingde Tertip Komitesi adına Eğitim Sen Manisa Şube Başkanı Mehmet Ramazan konuştu. Ramazan, "Savaş ve çatışmalarla, nükleer santrallerle,  siyanürle, toprağa saldığı zehirli gazlarla, atıklarla doğamızı mahvediyor. Ülkemizde İşsiz sayısı 10 milyona dayandı. Çalışma çağında olan her dört kişiden biri, kadınlarda ise her üç kadından biri işsiz. Bu bozuk düzen, bizim düzenimiz değil. Bu düzene artık yeter diyoruz. Bizler; emeğin sömürülmediği, herkesin güvenceli, insanca çalıştığı bir işinin olduğu ve eşit yurttaşlığın, barış ve kardeşliğin hâkim olduğu bir ülke istiyoruz" diye konuştu. 
 
MUĞLA 
 
Muğla 1 Mayıs Tertip Komitesi, tarafından kentte yapılan miting için yurttaşlar Muğla Akyol Pazar Yeri’nde toplanılarak, Sosyo Kültürel Alan’a yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşte "Yaşam: toprak, hava, su ve güneşle. İnsanca yaşam: Örgütlü mücadeleyle" ve "Özgür ve eşit bir yaşam kuracağız" pankartları taşınırken, sık sık "Yaşasın 1 Mayıs, Bijî Yek Gulan", "Taksim’e bin selam mücadeleye devam" ve "Yaşasın sınıf dayanışması" sloganları atıldı ve cezaevlerindeki siyasi tutsaklara selam yollandı.
 
Mitingde komite adına KESK Dönem Sözcüsü Abidin Çelik ve Genel İş işyeri temsilcisi Feriştah Kaşıkçı Atasever konuşma yaptı. Okunan metinde, "Şimdi meydanlarda olmanın, korku imparatorluğuna teslim olmayan milyonlar olduğumuzu, emeğimizin hakkını alacağımız günleri ellerimizle kuracağımızı, bugünden yarına yaşamı örgütlemenin kararlılığını haykırmanın zamanı. Yaşam alanlarını yok etmesine karşı doğanın, insanın, hayvanların ve tüm canlıların yaşam haklarını Kaz Dağları’ndan Akbelen'e, Akkuyu'dan Deştin'e, Cerattepe'den Kızılcabük'e Munzur'dan Köyceğiz'e savunuyoruz. Biz işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler, tüm sömürülenler, yoksullaşanlar ve ezilenler olarak bu düzeni değiştirme 86 milyonun insanca yaşayacağı bir ülkeyi inşa etme gücümüz var" ifadeleri yer aldı.