Gümüşhaneli Selma Altan'ın Newroz sevdası

img
İZMİR - Gümüşhaneli Selma Altan, 90'lı yıllardan bu yana Newroz kutlamalarında olduğuna işaret ederek, "Çünkü Newroz ateşi bir özgürlük simgesi" dedi. 
 
2025 Newrozu'nun ilk ateşi 12 Mart'ta Amed'in Licê (Lice) ilçesinde yakıldı. 23 Mart tarihine kadar devam edecek kutlamaların bu yılki şiarları “Rêbertiya Azad Civaka Demokratîk" ve "Özgürlük İçin Demokratik Toplum Newrozu" olarak belirlendi. Milyonlar bu yıl da Newroz alanlarını doldurmaya hazırlanıyor. 
 
İzmir'de yaşayan Gümüşhaneli Selma Altan (76), yaklaşan kutlamaların heyecanını yaşayan isimlerden sadece birisi. Selman Altan, tarihe damgasını vuran 1990'lı kutlamalarına tanıklık etmiş ve yıllardır hiçbir kutlamayı kaçırmamış. Çocukluk yıllarında Erzîngan'da, 1990'lı yıllardan sonra ise farklı kentlerdeki Newrozlara katılmış.
 
DEMİRCİ KAWA EFSANESİ
 
Selma Altan, Erzîngan’da bahar şenlikleri altında yapılan kutlamalara katılarak Newrozla tanıştığını anlattı. Üniversite yıllarında sosyalizm fikriyle tanıştığını ve Demirci Kawa efsanesini öğrendiğini aktaran Selma Altan, "Üniversitedeki arkadaşlarımdan Newroz’un hikayesini dinledim, öğrendim. Newroz hikayesini ‘Dengê Kawa’ adında bir dergiden okudum. Demirci Kawa’nın Dehak’a karşı verdiği mücadele çok sevdiğim bir hikaye. Bu hikaye baharla birleşir. Kürtler bu hikayeyi baharla çok iyi bir şekilde birleştirmişler ve Kürtler bir özgürlük günü gibi bugünü karşılıyorlar. Daha sonra 90’lı yıllarda Kürt özgürlük hareketi ile tanıştım. Kürt hareketi ile birlikte Newrozlar da politikleşti. Bundan sonra bulunduğum her ilde Newroz’a katılmaya çalıştım ve katıldığım zaman da çok keyif aldım. Çünkü o alana gelen Kürt arkadaşlarımla büyük bir dayanışma ve sevinç yaşadığımı biliyorum" diye konuştu. 
 
1990'lı yıllardaki Newroz yasaklarına değinen Selma Altan, İzmir’de de benzer yasakların yaşandığını kaydetti. Selma Altan, "Son yıllarda İzmir’de katıldığım Newroz’larda dikkatimi en çok çeken konu, alana giren insanların kolluk kuvvetlerinin sıkı bir aramasından geçmesi. Sarı, kırmızı ve yeşil renkler Kürtler için çok önemli renkler. Kürt özgürlük hareketini simgeleyen renkler bunlar. Maalesef devlet bu renklere düşman. Bunlar acı veren konular. Bir kültürü simgeleyen renklerden devlet neden korkuyor anlamış değilim" diye kaydetti. 
 
Sosyalist olduğunu ve Kürtlerle birlikte omuz omuza mücadele verdiğini dile getiren Selma Altan, "Demirci Kawa'nın hikayesini ailemle de paylaştım. Amerika’da Berkeley’de yaşayan bir yeğenim var. Bu hikaye onun da çok dikkatini çekti, bir gün ‘Teyze Newroz’ la ilgili bilgi alabilir miyim?’ dedi. Ona Kawa’nın hikayesini gönderdim. O da yaşadığı yerdeki belediyeye gidip hikayeyi anlatmış. Bu hikaye oradaki insanların da dikkatini çekmiş. Newroz zamanı Kawa’nın hikayesini anlatan broşür bastırmış ve orada kendi çaplarında bir Newroz kutlaması yaşamışlar. Berkeley’de onlar Newroz’u kutlarken Türkiye’de Newroz yasaktı" şeklinde konuştu. 
 
'NEWROZ ATEŞİ ÖZGÜRLÜĞÜN SİMGESİ'
 
"Newroz alanına gelen herkesin içinde Kawa’nın ateşi var" diyen Selma Altan, "Ben Newroz’a gidince müthiş bir duyguyla eve dönerim. Çünkü o ateş bir özgürlük simgesi” dedi. Selma Altan, Newroz'un özellikle kadınlar açısından önemli olduğuna işaret ederek, "Amed’de kutlanan Newroz’a katılmayı çok istiyorum. Newroz alanları özgürlük sesinin en gür yankılandığı alanlar. Son gelişmelerle birlikte en çok merak ettiğim konulardan birisi de Newroz'un bu sene nasıl geçecek. Son yıllarda farklı ideolojiden insanlar da Newroz’a katılıyor. Birlik ve dayanışma ihtiyacından kaynaklanıyor bu. Faşist bir rejime karşı böyle günlerin büyük önemi var. Bugünler aynı zamanda taleplerin de daha gür dillendirildiği günlerdir. Dolayısıyla farklı kesimler Newroz’u daha çok önemsiyor" ifadelerini kullandı.