9 Ekim yürüyüşüne çağrı: Çözüm için Öcalan özgür olmalı

img

İSTANBUL - İstanbul'da 9 Ekim'de yapılacak yürüyüşe katılım çağrısı yapan siyasi parti ve STÖ temsilcileri, "Kürt sorununun çözümü için Abdullah Öcalan özgür olmalı" diye kaydetti. 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 9 Ekim 1998'de Suriye'den çıkarılmasıyla startı verilen uluslararası komplonun 27. yıl dönümü dolayısıyla İstanbul'da yürüyüş düzenlenecek. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ile Özgür Kadın Hareketi (TJA) öncülüğünde "Komploya hayır Sayın Öcalan'a özgürlük" şiarıyla yapılacak yürüyüş, saat 18.00'da Yenikapı Marmaray Durağı'ndan başlayacak ve Saraçhane'de son bulacak. 
 
DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Arife Çınar, uluslararası güçlerin komployla Kürt sorununu yok sayarak savaş politikasını yükseltilmesini amaçladıklarını belirterek, "Amaçlanan bir halkı yok saymak, bir halkın varlığını inkar etmek ve savaş politikalarıyla Kürt halkının varlığını ortadan kaldırmaktı" dedi. 
 
Düzenleyecekleri yürüyüşün temel amacının İmralı'daki tecrit sisteminin bir an önce sonlandırılması ve Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğüne kavuşması olduğunu ifade eden Arife Çınar, "Sayın Öcalan'ın özgürlüğü için yürüyeceğiz. Bu özgürlük yürüyüşüne sadece Kürt halkını çağırmıyoruz. Çünkü barış ve demokratik toplumun inşa edilmesi tüm Türkiye halklarını yakından ilgilendiren bir sorundur. Türkiye'de barış ve demokrasinin inşa edilmesi için bu yürüyüşü gerçekleştiriyoruz. Sayın Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşması için Türkiye'de ve Kürdistan'ın her yerinde özgürlük yürüyüşlerini gerçekleştireceğiz" ifadelerini kullandı. 
 
'ÖCALAN ÖZGÜR OLMALIDIR'
 
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Abdullah Öcalan'ın "umut hakkına" dair verdiği ihlal kararını hatırlatan Arife Çınar, "Sürecin geldiği aşama şunu zorluyor: Sayın Öcalan özgür olmalıdır. Bundan dolayı 9 Ekim yürüyüşü, Türkiye halkları ve Kürt halkı, gençler, kadınlar açısından çok önemli. Tüm Türkiye halklarını ve Kürt halkını 9 Ekim'deki yürüyüşe davet ediyoruz. Türkiye'de demokrasinin, barışın inşa edilmesi Kürt sorununun çözülmesinden geçmektedir. Bizler DEM Parti İstanbul olarak bu tarihsel sorumluluğu üzerimize alarak çalışmalarımızı her alanda, farklı toplumsal dinamiklerle mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz" diye konuştu. 
 
TJA'lı Helin Aydın, kadınların barışın öznesi olduğuna dikkat çekerek  "Bizim için bu yürüyüş çok anlamlıdır. Kadınlar olarak Önderliğimizle beraber yol yürümek istiyoruz. Bu yılda bu özgürlük tabini daha gör bir sesle haykırmak için alanlarda olacağız. Kadınlar olarak komploya karşı güçlü bir duruşu sergilersek ve Önderliğimizi özgürleştirirsek kendi özgürlüğümüzü de sağlamış oluruz. Bu nedenle ben İstanbul'da bulunan tüm kadınları yürüyüşümüze katılamaya ve özgürlüğe ses vermeye davet ediyorum" diye belirtti. 
 
'FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜ BİRİNCİ KOŞULUMUZUR'
 
Demokratik Bölgeler Partisi (BDP) Marmara Eş Sözcüsü Mevlüt Aykoç, barış ve demokratik toplum sürecini tek taraflı adımlarlar yürümeyeceğini belirterek, "Sayın Abdullah Öcalan, bu sürecin hem başında hem sonunda olan ve süreci şu anda da tek başına götüren kişidir. Çünkü hükümet tarafından hâlen net bir adım atılmış değil. Bu işin muhatabı Sayın Öcalan'dır. Bu çerçevede eğer halkların barışını, özgürlüğünü istiyorsak ve eğer gerçekten demokratik bir toplumu bu coğrafyada gerçekleştirmek istiyorsak, Sayın Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün mutlaka sağlanması lazım. Bu bizim için, birinci koşul budur" diyerek, barış isteyen herkesi yürüyüşe davet etti. 
 
'KOMPLOYU LANETLİYORUZ'
 
İstanbul Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin (DİAYDER) Eşbaşkanı Mehmet Kızılaslan, "Bu komplo Sayın Öcalan şahsında Kürt halkı başta olmak üzere tüm mazlum halklara karşı gerçekleşen bir komplodur. Bizler de komployu lanetliyoruz. Sayın Öcalan tüm hakların haklarını savunan ve mücadele eden birinin şuanda tecrit altındaysa biz de onu asla kabul etmiyoruz ve onun içinde özgürlük talebinde bulunuyoruz. Yine umut hakkı, onun için de haktır, bu bir lütuf değildir. Özellikle Kürt halkı başta olmak üzere bütün halklara çağrımızdır, davalarına ve Önderlerine sahip çıksınlar" şeklinde konuştu. 
 
'UMUT HAKKI TANINSIN'
 
Marmara Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAYDER), Eşbaşkanı Mehmet Zeki Kılıç, "9 Ekim uluslararası bir komplonun başlangıcıydı. Sayın Öcalan'ın Suriye'den çıkarılmasına yönelik, bizim burada yapmak istediğimiz yürüyüşün birinci amacı, Sayın Öcalan'ın umut hakkının tanınması ve bir an önce özgürlüğüne kavuşması yönündedir. Komplolarla bir halkın iradesinin zindanlarda tutulmasını kabul etmiyoruz. Sayın Öcalan için hem umut hakkının tanınması hem de özgürlüğü için biz de İstanbul'da Yenikapı Metro Durağı'ndan Saraçhane'ye bir yürüyüş düzenleyeceğiz ve tüm halkımızı da buraya çağırıyoruz" dedi. 
 
Yürütülen sürecin başarılı olabilmesinin koşullarına işaret eden Kılıç, "Demokratik toplum inşası Sayın Öcalan'ın öncülüğünü yaptığı paradigmadır.  Yani böyle bir iradenin artık zindanda değil, dışarıda halkla bütünleşmeli. Bir an önce Sayın Öcalan'ın umut hakkının tanınması ve devamında zindanlarda bulunan hem ağırlaştırılmış müebbet hem hasta tutsakların da bir an önce serbest bırakılmasını işitiyoruz. Sonuç itibarıyla, eğer bir toplum özgürleşmek istiyorsa, ilk önce onun önderliğinin kendini rahat ifade edebileceği özgür çalışır koşulların yaratılması gerekiyor. Bu koşulların da umut hakkıyla yapılacağına inanıyoruz" diye konuştu. 
 
Bir halkın önderinin özgür olmadan toplumun özgür olamayacağını söyleyen Kılıç, "Eğer bir toplumun demokratikleşmesini istiyorsanız, bunun muhataplarının bir an önce koşullarını demokratik bir zeminde yaratması gerekiyor. Bu anlamda bu yürüyüşü sahiplenmek gerekiyor. Toplumun, barış ve demokrasi isteyen bütün kesimlerinin bu sürece destek sunması için yürüyüşe bekliyoruz" çağrısı yaptı.