SILÊMANIYÊ - Kürt kadınlardan aldığı ilhamla mücadelede yer aldığını belirten Almanya Jineolojî Komitesi üyesi Kira Sammerfeld, “Jinenolojî, sorunların sebeplerine inmemizi ve çözümleri daha doğru bulmamızı sağlıyor” dedi.
Federe Kurdistan Bölgesi’nin Silêmaniyê kentinde 4 Ekim 2022 tarihinde katledilen Jineolojî Araştırmaları Merkezi üyesi Nagihan Akarsel'in çalışmalarını yürüttüğü Kürt Kadınları Kütüphane Arşiv Araştırma ve Hafıza Merkezi’nin açılışı iki gün süren etkinlikle gerçekleşti. Akarsel’in hayali olan açılış, dünyanın birçok ülkesinden kadınları buluşturdu.
Açılışa katılan kadınlar, duygularını Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.
‘KÜRT KADINLAR İLHAM VERDİ’
Almanya’da Kürt kadınlarla ile tanıştıktan sonra Jineolojî çalışmalarına katılan Kira Sammerfeld, kadın tarihi üzerine araştırmalarını yoğunlaştırdı. Daha sonra Almanya Jineolojî Komitesi’nde yer alan Sammerfeld, komitede yer alan diğer kadınlar gibi gönüllü çalışmalarla tüm kadınlara Jineolojî alanında eğitimler verdiğini söyledi. Sammerfeld, Kürt kadın mücadelesinden aldığı ilhamla, dünya kadın mücadelesi içinde yer aldığını dile getirdi.
JINEOLOJİ’NİN ETKİLERİ
Silêmaniyê’ye geliş amacını “Kürt kadınlarından ve Jineolojî’den aldığım ilham buraya getirdi” diyerek açıklayan Sammerfeld, “Buraya Kürtlerin acılarına ve yaşadıklarına tanık ve ortak olmaya geldik. Özellikle Kürt kadınların tarihini yakından görmek için geldim. Kendi tarihleri için başlattıkları bu çalışmaları takip edip, tanık olmak ve bunları herkesle paylaşmak istedim” ifadelerini kullandı.
Dünyadaki tüm kadınların temel sorununun ataerkil yapı olduğunu belirten Sammerfeld, “Almanya'da da kadınlar olarak aynı sorunları yaşıyoruz. Bu nedenle dünya kadınları olarak birbirimize bağlıyız ve sorumluyuz. Jinenolojî, sorunların sebeplerine inmemizi sağlıyor. Bir araya gelerek sorunlarımıza, aynı zaman da farklılıklarımıza bakabilmeyi de öğretiyor. Asıl sorunları bulduktan sonra, çözümleri daha doğru bulmamızı sağlıyor” dedi. Almanya’da Kürt kadın mücadelesinin ilgiyle takip edildiğini ekleyen Sammerfeld, şunları belirtti: “Kürt kadın mücadelesi, direnmemi sağlıyor, kadınların gücü ve kendilerini bulma çabası bana ilham veriyor. Erk yapıya karşı direnmek için güç veriyor. Bu güç hayata, doğaya ve sanata daha farklı bakmamızı sağlıyor.”
Sammerfeld, Jineolojî’nin yanı sıra kütüphane için de çalışacaklarını dile getirerek, Kürt kadın tarihinden dünya kadın tarihine yol alacaklarını vurguladı.
KAYIP BİR TARİHİN İZİNDE
Halepçeli hukukçu Suriş Halepçe ise, kadın tarihi üzerine çalışmalar yapan yazar ve gazeteci kimliğiyle de tanınan bir kadın. Kürt kadınların büyük bir mücadele geçmişinin olduğuna dikkat çeken Halepçe, “Kadının kayıp tarihine odaklanmak gibi bir amacım var. Bu merkez biz kadınlara bu imkanı sağlayacak. Tarihi çalışmada yer aldığım için kendimi şanslı hissediyorum, bu kütüphane her parça Kurdistanlı kadınlar için tarihi olacak. Bu nedenle her 4 parça Kurdistan’da kadın özgürlük mücadelesinde yer alan ve şehit düşen kadınların anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Bu kütüphane şehit olan kadınların mücadelesi sonucu oluştu” sözleriyle kütüphanenin önemine değindi.
Kütüphanenin kadın tarihine ışık tutacağının altını çizen Halepçe, şöyle devam etti: “Kurdistanlı kadınlar olarak önümüzdeki süreçte kadına dair her türlü araştırmayı bu kütüphanede yapacağız, çalışmaları burada yürüteceğiz. Kadınlar gerçek tarihini bu kütüphanede öğrenecek. Nasıl ki dünya kadınları kendi tarihleriyle gurur duyuyorlarsa, biz de uzak ya da yakın, kayıp tarihimizi yeniden diriltmek ve bu tarihimizle gurur duymak için çalışacağız. Bu temelde yeni mücadele hatları belirlememiz lazım. O hatlara göre yolumuza devam etmemiz gerekecek.”
MA / Arjin Dilek Öncel