15 Şubat komplosundan bu yana siyah giyiniyor

  • kadın
  • 09:00 11 Şubat 2024
  • |
img
RIHA - PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın uluslararası bir komployla Türkiye'ye getirildiği 15 Şubat 1999 tarihinden bu yana siyah giyinen Esme Samî, "O özgür olana kadar mücadeleden geri adım atmayacağız" dedi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 1979 yılında Kobanê’ye geçişiyle başlayan süreç, Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın öncülüğünde gerçekleşen devrimin temellerini atarak, tüm Ortadoğu’da yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Mücadelenin daha başlangıç safhasına tanıklık eden ve eğitim çalışmalarına katılanlardan biri de Yâde Esme olarak bilinen 63 yaşındaki Esme Samî idi. Uluslararası komplonun 25’inci yıldönümü dolayısıyla ajansımıza konuşan Samî, Abdullah Öcalan'ın Türkiye’ye getirildiği 1999 yılından bu yana kız kardeşiyle sadece siyah kıyafet giyerek, komploya karşı bireysel tepkisini gösteriyor. 
 
Abdullah Öcalan ve yanındaki Sakine Cansız ile 1991 yılında Lübnan’ın Beyrut kentinde tanışan Samî, hem anılarını hem de eyleminin amacını bizlerle paylaştı. 
 
1999’DAN BERİ KARALAR GİYİNİYOR 
 
Kuzey ve Doğu Suriye’nin Cizîr Kantonu’nda yaşayan Samî, Şirnex’in Hezex (İdil) ilçesine bağlı Tirseqan köyünde 1961 yılında dünyaya geldi. Henüz 10 yaşındayken ailesiyle birlikte Cizîr’e göç eden Samî, 24 yaşında olduğu 1985 yılında PKK ile tanıştı. Daha sonra mücadelede yer almaya başlayan Samî, bu süreçte BAAS rejiminin baskı, işkence, gözaltılara maruz kaldı. Bir dönem Halep Cezaevi’nde tutuklu kalan Samî, tüm baskılara rağmen mücadeleden geri adım atmadı. 
 
Abdullah Öcalan’ın uluslararası komployla 15 Şubat 1999 tarihinde Türkiye’ye getirilmesine tepki olarak kız kardeşiyle sadece giyinmeye başlayan Samî, bu dönemde yaşadığı Qamişlo’daki evi rejimin askerleri tarafından basılarak, gözaltına alındı. Daha sonra Şam’a götürülen Samî, burada 15 gün gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldı. 
 
BASKILAR MÜCADELEDEN ALIKOYAMADI 
 
Ailesiyle geçimlerini mevsimlik tarım işçiliği yaparak sağlayan Samî’nin 8 çocuğu var. Kazandığı paraları mücadele için harcayan Samî, “Tek bir açlığımız vardı; özgürlük” diyerek, mücadeledeki kararlılığını vurguladı. PKK’nin kadınlar için ayrıca yeni bir dönem başlattığını söyleyen  Samî, “Sakine Cansız gibi bir kadınla tanıştık. O’nun gibi öncü kadınlar sayesinde binlerce yıldır eve hapsedilen, toplum içerisine dahi çıkamayan kadınlar, bugün savaşçı, siyasetçi olabiliyor. Okuyamayan, eğitim görmeyen kadınlar, bugün 70 yaşında bile sırtlarında silahlarıyla askeri mücadele veriyor” dedi. 
 
ABDULLAH ÖCALAN İLE TANIŞMA 
 
Abdullah Öcalan’ı Beyrut’ta gören Samî, o günlere dair şunları anlattı: “Birçok anneyle 1991’de büyük bir heyecanla yönümüzü Lübnan Beyrut’a çevirdik. Burada Sayın Öcalan’ı görecektik. Bazı kadınlar evinden kaçarak bizimle geldi. Hepimiz büyük bir heyecanla bekledik. Sayın Öcalan askeri kıyafetleriyle yanımıza geldi. O zaman Sakine Cansız, zindandan yeni çıkmıştı ve onu da görme şansım oldu. Gidip ona sarıldım. O an hepimiz için rüya gibiydi. Hiç birimiz Sayın Öcalan’ı gözümüzle görebileceğimize inanmıyorduk.”
 
‘HALKLARIN ÖNDERİ OLDU’
 
Daha sonra çocuklarının da mücadelesinden etkilendiğini dile getiren Samî, yaşadıkları zorlu süreci mücadelelerinin zafere ulaşacağı inancıyla sürdürdüklerini söyledi. Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkarılmasıyla yeni bir sürecin başladığını belirten Samî, “Sayın Öcalan’ın esir düştüğünü ilk öğrendiğimizde büyük bir öfkeye kapıldık. Ben de kardeşim de o zaman söz verdik; ‘O, özgür olana kadar mücadeleden asla geri adım atmayacağız’ diye. O günden beri de siyah giyiniyorum. İlk zamanlar bu eylememiz pasif görüldüğü için ayıplanıyordu ancak vazgeçmedik. Sayın Öcalan, ‘Kadın çalışmalarının eksik kaldığını’ söyledi. Ama biz kadınlar, çalışmalarını bırakmadık. O, özgür olana kadar da sürdüreceğiz. O’nu Şeyh Said’in idam edildiği gün yargıladılar. Bizi O’nun fikirlerinden koparmaya çalıştılar. Ancak her gün biraz daha kuvvetli bir şekilde fikirlerine tutunduk. Bugün Kuzey ve Doğu Suriye’de sadece Kürtler değil, Araplar, Süryaniler, Türkmenler de O’na ‘önderim’ diyor” sözleriyle 15 Şubat’tan sonraki süreci özetledi. 
 
MA / Ceylan Şahinli