MKG ve DFG Gurbetelli Ersöz'ü andı

img

AMED – Kürdistan ve Türkiye'nin ilk kadın gelen yayın yönetmeni Gurbetelli Ersöz'ü anan MKG ve DFG, Gurbetelli Ersöz'ün yalnızca bir isim değil; özgür basın tarihinin vicdanı, direnişin kadın sesi ve kalemi olduğunu belirtti. 

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Kürdistan ve Türkiye'nin ilk kadın genel yayın yönetmeni olan ve 8 Ekim 1997'de Federe Kürdistan'da yaşamını yitiren gazeteci Gurbetelli Ersöz'ü yaşamını yitirişinin 28'inci yılında yaptıkları yazılı açıklamayla andı. 
 
MKG yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Kadın özgürlük mücadelesinin ve özgür basının öncü isimlerinden Gurbetelli Ersöz, gerçeğin peşinde geçen bir ömrün ardından 8 Ekim 1997'de yaşamını yitirdi. Onun şahadetinin yıldönümünde, biz gazeteciler olarak bir kez daha anlıyoruz ki Gurbetelli yalnızca bir isim değil; özgür basın tarihinin vicdanı, direnişin kadın sesi ve kalemidir. Bilimin, aydınlanmanın ve halkların özgürlük mücadelesinin içinde şekillenen Gurbetelli, yaşamının her döneminde gerçeği savunmayı en temel etik olarak gördü. Gazeteciliği sadece mesleki bir alan değil, hakikatin toplumsallaşma mücadelesi olarak tanımladı. Erkek egemen medya düzeninin dayattığı sessizlik duvarlarını kalemiyle yıktı; kadınların, yoksulların, Kürt halkının ve ezilen tüm kesimlerin sesini görünür kılmak için büyük bir bedel ödedi.
 
KALEMİNİ ÖZGÜRLÜK İÇİN KULLANDI
 
Gerçeğin izini sürerken, yazmanın aynı zamanda bir direniş biçimi olduğunu gösterdi. O, kalemini yalnızca haber üretmek için değil, özgürlük yolunu açmak için kullandı. Çünkü Gurbetelli'ye göre gazetecilik, sadece olayları aktarmak değil; toplumun vicdanını diri tutmak, yalanın iktidarına karşı hakikatin sözünü kurmaktı. Bu yüzden onun gazeteciliği, kadın bilinciyle, yurtseverlikle ve devrimci sorumlulukla örülmüş bir çizgi olarak bugüne ulaştı. Bugün, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği olarak Gurbetelli'nin mirasını yaşatmak, onun açtığı bu yolu büyütmek en temel görevimizdir. Bizler, onun kaleminden doğan özgür basın geleneğini, kadın özgürlük ideolojisinin rehberliğinde sürdürüyoruz. Her gazeteci, Gurbetelli'nin mirasını sadece anmakla değil, her haberinde, her sorusunda, her fotoğrafında yeniden yaşatmakla yükümlüdür.
 
KALEMLERİMİZ ONUN DİRENİŞ RUHUYLA BİRLEŞİYOR
 
Kadın gazeteciliği, onunla birlikte salt bir meslek olmaktan çıkmış; bir direniş alanına, bir özgürleşme pratiğine dönüşmüştür. Bugün hakikati kadın diliyle yazmak, hem onun anısına sahip çıkmak hem de erkek egemen sistemin görünmez kıldığı hayatları görünür kılmak anlamına geliyor. Bizler, Gurbetelli Ersöz'ün 'Kadın özgürlüğü olmadan halkların özgürlüğü olmaz' sözünü ilke edinerek, hakikatin peşinde kalem tutmaya devam edeceğiz. Kalemlerimiz onun direniş ruhuyla birleşiyor; kameralardan yansıyan her görüntü, onun cesaretinden izler taşıyor. Gurbetelli Ersöz şahsında, hakikatin bedelini ödeyen tüm kadın gazetecileri saygı, sevgi ve direnişle anıyoruz. Onların mirası, kadın basınının yolunu aydınlatmaya devam ediyor."
 
DFG: GURBETELLİ’NİN MİRASINI BÜYÜTECEĞİZ
 
DFG ise açıklamasında şunlara yer verdi: "8 Ekim 1997'de yitirdiğimiz Gurbetelli Ersöz'ün aramızdan ayrılışının 28'nci yılını geride bırakıyoruz. Ekim ayında şehit düşen özgür basın öncüsü kadınlardan biri olan Gurbetelli Ersöz'ü saygı, sevgi ve özlem dolu duygularla anıyoruz. Gurbetelli Ersöz'ün ardılları, 2014'te katledildiği günü Kürt Kadın Gazeteciler Günü olarak ilan etti. Binlerce kadın bugün Gurbetelli'nin mirasını devralarak, mücadelesini büyütüyor, bugünü hem kutluyor, hem de anısına anma düzenliyor. Gurbetelli Ersöz, Türkiye ve Kürdistan'da haber merkezlerinden, basının tüm alanlarına, eril zihniyete ve erkeklerin koltuk yükselttikleri medya sektöründe algıları yıkan ilk kadın olarak biliniyor. Gurbetelli Ersöz, Türkiye ve Kürdistan'ın ilk kadın genel yayın yönetmeliğini yaparak, kadın özgürlük mücadelesinin öncülerinden biri olarak adını tarihe yazdırdı. 
 
Bugün Türkiye ve Kürdistan'da onlarca kadın, söz-yetki, kadın bilinci ve ruhu ile medya alanında bir farkındalık yaratıyorsa; kuşkusuz bu Gurbetelli'nin attığı ilk adımdan geliyor. Kadınların sadece vitrin olarak gösterilmeye çalışıldığı medya alanında Gurbetelli'nin geride bıraktığı miras ile kadınlar, bugün yöneticilikten, haber müdürlüklerine, genel yayın yönetmenliğine kadar aktif rol oynuyor. Kadınların sesi olmanın yanı sıra hakikat mücadelesine ışık tutuyor. Kürt kadın gazetecileri ise Gurbetelli'nin mirasını kadın haberciliğini geliştirerek, kendilerine ait kadın haber ajansları, genel ajanslarda kadın servisleri, kadın TV'leri, kadın gazeteleri ve sayısız kadın özgün mecralarını büyüterek, sürdürüyor.
 
 
Kürt kadın gazetecileri, Türkiye'de yine bir ilke imza atarak, bu yıl Gurbetelli Ersöz anısına ilk kez sadece kadın gazetecilerin başvurabileceği ödül gecesi düzenliyor. Türkiye ve Kürdistan'da ilk kez kadınlara ait özgün olan bu ödül gecesi de Gurbetelli'nin ardından bıraktığı mirasın ne denli etkili ve büyüleyen bir yerde durduğunu göstergesi oluyor. Kadınların önünü açan, sesi, soluğu olan ve bu mirası bizlere bırakan Gurbetelli'nin düşlerini daha çok kadın haberciliğini geliştirerek, dünyadaki tüm kadınların sesi olma iddiasını büyütüyor, anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Gurbetelli'nin hakikat ve özgürlük için atan yüreğini, özgür basın mücadelemize nakşediyoruz."