Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla başlayan Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında PKK'nin fesih ve silahsızlanma kararının ardından Kürt Özgürlük Hareketi, 26 Ekim'de olası çatışma ve provokasyonlara karşı güçlerini geri çektiğini açıklayarak sürecin ikinci aşamasına geldiğini duyurdu. Gelinen aşamada, kadınların süreçteki rol ve misyonunu değerlendiren Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad -TJA) aktivistleri, kadınların sürecin öncüsü olduğunu vurguladı. 

 

Sürecin Kürtler ve diğer halklar açısından moral, umut verici olduğunu söyleyen TJA'lı Yıldız Çetin, "Biz kadınlar olarak çok mücadele verdik. Çocuklarımızı, evlerimizi, yaşam alanlarımızı bedel olarak verdik. Tarih boyunca birçok acıya tanıklık ettik. Kadınların süreçteki rolü ve misyonu TJA'nın son yaptığı yürüyüşte bir kez daha önemini gözler önüne serdi. Ortadoğu'da yeni sınırların çizildiği ve kan gölüne dönen Ortadoğu'da bir barışın sağlanması için büyük çaba sarf ediliyor. Bizler bu emperyalist sistemin, menfaat ve çıkar ilişkilerini hiçbir zaman doğru bulmuyoruz. Biz kadınlar barış olsun diye bütün mücadele etmeye devam edeceğiz" diye konuştu. 

 

'SÜRECİN KADIN ELİYLE İLERLEMESİ ANLAMLIDIR' 

 

Süreçte kadınların rollerine işaret eden Yıldız Çetin, "Her zaman olduğu gibi bu sürecin öncüleri yine bizleriz ve halka anlatmaya da devam edeceğiz. Süreçte hala bir güvensizlik ve sabote edilme korkusu var. Bizler sürecin olumlu olacağına inanıyoruz. PKK'nin en son güçlerini çekmesiyle birlikte büyük bir moral oldu. Bugün kadınların süreçten beklentileri artık annelerin ağlamaması, insanların eşit düzeyde hakka sahip olması, ana dilleriyle kendilerini ifade etmesi, evlatlarını şehadetlerine artık tanıklık etmemeleridir. Bugün evladını yitiren bir kadın barış istiyorsa bu çok önemli ve anlamlıdır. Bugün gözü yaşlı bir anne ısrarla barışın olmasını istiyorsa bu çok önemlidir. Ama yüreği yanmayan, iktidarını yürütebilmek için kendini bu sürecin üstünde var etmeye çalışan güçler süreci baltalamak için elinden geleni yapmaya çalışıyor. Süreç bozulursa herkes kaybeder" diye konuştu. 

 

İktidarın insan haklarını çiğneyen bir pozisyonda olduğunu, umut hakkının uygulanmaması, toplumda bir inançsızlık ve moralsizlik hali yaratığını ifade eden Yıldız Çetin, bütün halkların süreci sahiplenmesi ve inanması gerektiğini söyledi. Yıldız Çetin, "Hep birlikte kazanacağız ve barışı göreceğiz. Yıllardır bu inançla hepimiz mücadele ettik, bu günlere geldik. Hiçbir zaman mücadelemizden geri adım atmadık ve bugünleri hep birlikte göreceğiz.  Bugün gelinen aşama hepimiz için çok önemlidir" diye belirtti. 

 

'HER ZAMAN BARIŞ İSTİYORUZ'

 

Kadınların tarih boyunca büyük acılar çektiğini ve büyük mücadeleler verdiğini söyleyen İlknur Aydın ise şunları söyledi: "En çok acı çeken anne ve kadınlar oluyor. Her alanda en başta mücadele eden zaten kadın oluyor. O yüzden bu süreç biz kadınlar ve anneler için çok kıymetli. Kadınların rolü her alanda var, kadının olmadığı bir yaşam düşünülemez. 'Jin, jiyan, azadî' felsefemiz de bunu gösteriyor. Biz bu yolun öncüleri olarak her zaman bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Bu süreci en fazla kadınlar ve anneler destekliyor. Çünkü her iki taraftan da çok fazla acı çekildi. İlk önce annelerin yüreği yanıyor. Biz de bunu istemiyoruz. Biz her zaman barışı istedik ve kan dökülsün istemiyoruz. Bu süreci en başta kadınlar sahiplenmeli. Sahiplendiğimiz sürece başarıya ulaşacağız."

 

SÜRECİ SAHİPLENME ÇAĞRISI

 

Kürt Özgürlük Hareketi'nin süreçle ilgili üzerine düşen her şeyi yerine getirdiğini ancak devletin gerekli adımları atmadığını ifade eden İlknur Aydın, şunları dile getirdi: "Ama bu saatten sonra beklediğimiz somut adımların atılmasıdır ve sürecin gerektiği şekilde yürümesidir. Biz kadınlar olarak her zaman bu sürecin arkasındayız. İktidar kanadından yapılan açıklamalar yeterli değil ve sürecin ruhuna uygun adımlar atmalı. Başta kadınlar ve anneler olmak üzere bütün halkımızı süreci sahiplenmeye davet ediyoruz. Bizim için önemli olan çocuklarımızın geleceği ve yüz yıllık savaşın bitmesidir. Bunun için mücadele etmeye de devam edeceğiz."

 

MA / Özlem Yacan