Tüm ülke görme engelli 9 yaşındaki Bager Çalışçı'yı, karla kaplı Muş Ova'sında bir ağacın altında çaldığı piyano ile tanıdı. Duyduğu sesleri notaya dökebilme yeteneği olan Çalışcı, "absolut" yani "kusursuz kulak" olarak tanınıyor. Bugüne kadar birçok habere konu oldu ve iyi eğitim alabilmesi için çeşitli kesimlerden destek mesajları geldi. Ancak söz konusu destek sözlerinden hiçbiri tutulmadı. Yanlız başlarına bırakılan küçük Bager ve ailesi, suistimal edildiklerini ve kandırıldıklarını düşünüyor.

 

 

BAGER'İN HİKAYESİ

 

Oğlu Bager'in glokom hastalığı olduğunu ve bunu iki aylıkken fark ettiklerini aktaran baba Mehmet Çalışçı, yapılan 5 ameliyata rağmen çocuğunun iyileşmediğini anlattı. Oğlunun müziğe olan ilgisinin daha küçük yaşlarda ağlama krizlerine girdiği dönemde ortaya çıktığını söyleyen baba Çalışçı, "Müzikle susuyordu. Bitince ağlıyordu. Bir gün telefonuma piyano programı indirdim. Önce kendi kendime çalışıp öğreniyordum. Bir gün Bager bunu fark edip, ‘ne yaptığımı’ sordu. Piyano programını anlatınca çok heveslendi, çalmak istedi. ‘Burası Muş’tur' türküsünü çaldım bir kez. Ertesi gün tek başına aynı türküyü çalabildiğini gördüm" diye belirtti. 

 

Bir gözü yüzde kırk gören oğluna iki ay içinde Braille ve Latin alfabelerini öğrettiği dile getiren Çalışçı, oğlunun 6 yaşına geldiğinde kentte açılan özel bir müzik eğitim merkezinde eğitim görmeye başladığını söyledi. Çalışçı, oğlunun burada kendisi gibi engelli olan öğretmeni Caner Keser tarafından "kusursuz kulak" olarak keşfedildiğini anlattı. 

 

TUTULMAYAN SÖZLER

 

Yeteneğini daha da ilerletmek ve iyi bir eğitim alabilmesi için oğlunun haberlerine yapılmasına izin verdiklerini ifade eden Çalışçı, ancak basın önünde verilen sözlerin tutulmadığına dikkati çekti. Çalışçı, oğlunun ünlü piyanist Fazıl Say ile bir araya gelmesine işaret ederek, "Kendisine destek verileceğini söylediler. Ancak halen Bager’e elle tutulur bir destek verilmiş değil. En son karla kaplı Muş ovasında piyano çalması ile yapılan haberler üzerine Sabancı Vakfı iletişime geçti ve destek olmak istediklerini söylediler. İzmir’de eğitim verileceğini söylediler. Bager her gün İzmir’e gitme hayalini kuruyordu ve hep soruyordu. Sabancı Vakfı daha sonra hiçbir gerekçe göstermeden destek vermekten vazgeçtiklerini söyledi. Bager için çok üzücü oldu. Destek sunmak isteyenlerin bu şekilde Bager’in güvenini suistimal etmeleri çok üzüntü veriyor. Madem yardım etmeyeceksiniz o zaman bırakın mutlu olduğu, küçük hayallerde yaşasın" diye dert yandı.  

 

Sözlerin tutulmamasından kaynaklı oğlunu motive etmekte zorlandıklarını belirten Çalışçı, "Bager’i kandırdılar ve bizi yüz üstü bıraktılar. Öğretmen açığını kapatmaya çalışıyoruz. Bager ile kader birliği yapmış durumdayız. Piyanoyu iyi bilen ve sürekli onunla ilgilenebilecek bir öğretmene ihtiyacı var. Şuana kadar birçok piyano hocası ile görüştük. Önce evet diyorlar ancak sonra vazgeçip yarı yolda bırakıyorlar” ifadelerini kullandı. 

 

BAGER'İN HAYALİ  

 

Yaşadıklarından kaynaklı üzüntülü olan küçük Bager ise, her gece müzik dinleyerek uyuduğunu ve en büyük hayalinin iyi bir eğitim almak olduğunu söyledi. Yarı yolda bırakıldığını ifade eden Bager, sözlerin tutulmamasının performansını olumsuz etkilediğini kaydetti. Bager, “Onlara güveninim kırıldı. Bana İzmir’e eğitime gitmeyeceğimi söyledikten sonra kapkaranlık bir hayal odasında buldum kendimi” dedi. 

 

MA / Dindar Karataş