MKM kursiyerlerini bekliyor

img

İSTANBUL - Kürt sanatı ve müziğini ileriye taşımak için çalışmalarının sürdüğünü belirten MKM eğitmenlerinden Ferit Elalmış, başlattıkları kurslara kayıtların devam ettiğini söyledi.  

Kürt bilge Musa Anter'in (Apê Musa) de aralarında bulunduğu bir grup aydın ve yazar tarafından 27 Eylül 1991'de İstanbul'da kurulan Mezopotamya Kültür Merkezi (Navenda Çanda Mezopotamya-MKM) tüm baskı ve engellemelere rağmen çalışmalarını sürdürüyor. MKM, bağlama, gitar, santur, keman, flüt, klarnet, zurna, mey, piyano, tiyatro, resim ve heykel gibi alanlarda 3 Eylül'den bu yana ders veriyor. Çok sayıda öğrencinin katıldığı kurslara kayıtlar ise halen devam ediyor. 
 
ATÖLYE ÇALIŞMALARI
 
Çalışmalarına dair konuşan MKM eğitmenlerinden Ferit Elalmış, koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinden kaynaklı kurslara katılım oranını düşürdüklerini aktardı. Her kursta 3 ya da 4'er kişiye ders verdiklerini söyleyen Elalmış, "Pandemi herkesi etkilediği gibi bizleri de etkiledi. Konserlerimiz ve atölye çalışmalarımız pandemiden dolayı etkilendi. Keman ve piyano gibi dersler özel olarak ilgilenmemiz gereken alanlar olduğu için tek kişilik atölyeler şeklinde veriyoruz. Atölyelerimiz haftada bir gün şeklinde veriliyor" dedi. 
 
KOLEKTİF ÇALIŞMA
 
MKM'nin kuruluş amacının Kürt sanatını ileriye taşımak olduğuna dikkati çeken Elalmış, bugüne kadar birçok sanatçı ve müzik grubunun burada yetiştiğini anımsattı. Elalmış, kursların amacına da değinerek, "Derslerle kişilere sanat konusunda yardımcı oluyoruz. Kurslarımızı bitiren arkadaşlar MKM çatısı altında da çalışmalarını sürdürebilirler. Birçok yerde Kürt kültürüne ilişkin festivaller düzenledik. Kurslarımızı bitiren arkadaşlar bu festivallerimizde sahne aldı. Kendimizi bir grup gibi düşünüyoruz ve derslerimizi de bu düşünceyle veriyoruz. Halkımızı, gençlerimizi bekliyoruz; Beraber sanatımızı icra edelim" çağrısı yaptı. 
 
ÖĞRENCİLER MEMNUN
 
MKM'de yaklaşık bir yıldır erbane dersi gören Recep Özkaya, Kürt sanatı ve müziğinin kendisi için büyük bir anlam taşıdığını ifade etti. Özkaya, "İnsanın kendi sanatıyla yaşaması kadar güzel bir şey yok. Kürt halkı üzerinde yoğun bir, asimilasyon politikası var. Özellikle metropollerde bunu çok iyi hissedebiliyorsunuz. Ben de metropolde büyümüş biri olarak bu zorluğu yaşadım. Kürt sanatı en çok da bu nedenle ilgimi çekiyor" diye kaydetti. 
 
ASİMİLASYON POLİTİKALARI
 
Kursu bitirdikten sonra MKM'de ve benzer faaliyetler yürüten kuruluşlarda çalışmayı istediğini aktaran Özkaya, Kürt sanatını ileriye taşınmasına katkı sunmak istediğini kaydetti. Özkaya, Kürt sanatı üzerindeki baskılara işaret ederek, "Kötü bir dönemden geçiyoruz. Yüz yıldır işgal ve asimilasyon politikaları devam ediyor. Kürt diline, sanatına yönelik yasaklamalar ve baskılar devam ediyor. MKM'ye geldim çünkü bir kültürümüz, sanatımız var. Buradaki eğitimler de iyi. Haftada bir gün gelip dört saat erbane dersi alıyoruz. Kürt çocukları, gençleri de gelsin. Burada kendi kültürünü ve sanatını tanısınlar. Hep birlikte asimilasyon politikalarına karşı Kürt sanatını ileriye taşıyalım" ifadelerini kullandı. 
 
NEDEN ERBANE?
 
4 aydır erbane dersi alan öğrencilerden Lezgin Duruk ise, kısa bir süre içerisinde iyi bir ilerleme sağladığına dikkati çekti. Duruk, erbane kursunu seçmesinin nedenlerine değinerek, şunları söyledi: "Erbanenin sesi bana geldiği zaman sanki Mezopotamya'daki bütün sesler bana geliyormuş gibi; O kadar hoşuma gidiyor. Diğer enstrümanları çaldığınızda tek bir ses gelir ancak erbanede öyle değil. Erbane çaldığınız zaman tek bir ses çıkmıyor. Dört ses, beş ses birden çıkıyor. O sesler beni çok mutlu ediyor."
 
Kursu bitirdikten sonra çocuklara erbane öğretmek istediğini aktaran Duruk, "Çocukken erbane dersleri almak istiyordum. Ancak kurslar olmadığından dolayı öğrenme gibi bir şansım olmadı. O nedenle özelikle Kürdistanlı çocuklar için erbane kursu açmak istiyorum. Onları erbane ve kültürleriyle yetiştirmek istiyorum" diye konuştu.