'Dokuzuncu Gezegen'in satranç taşı ustası

WAN - Miks ilçesinde şimşir ağacından el yapımı satranç taşları üreten Ali Yaba, "Belediye atölye veya kurs açarsa seve seve öğretirim" dedi. 
 
Wan'ın Miks (Bahçesaray) ilçesi, yüksek dağları, derin vadileri ve yaylalarıyla görenleri kendine hayran bırakan bir ilçe. Miks, doğal güzelliklerinin yanı sıra çetin kış koşullarıyla da bilinen bir yer. Kente ulaşımın sağlandığı yol, yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyle yılın büyük bir bölümü kapalı kalıyor. Kent sakinleri bu nedenle Miks'i "Dokuzuncu Gezegen" olarak adlandırıyor. Kent sakinleri, satranç oyununa olan tutkularıyla biliniyor. Kış mevsiminin uzun sürmesinin de etkisiyle satranç birçok kişinin vazgeçilmez oyunu haline gelmiş durumda. 
 
İlçe merkezine 25 kilometre mesafede bulunan Kisor kırsal mahallesinde yaşayan 77 yaşındaki Ali Yaba, zamanlarını satranç oynayarak değerlendiren kent sakinleri için satranç taşları hazırlıyor. Yaba, uzun yıllardır kevot (şimşir) ağacından el yapımı satranç taşları üretiyor. 
 
İLK TAŞI YAPMA SÜRECİ 
 
Yaba, "Bu taşlar benim için sadece bir malzeme değil, her biri geçmişin izlerini ve geleceğe taşıyacağım birer kültürel miras" dedi. Teknolojinin gelişmediği dönemlerde anlatılan masallardaki kahramanları ve toplumsal dayanışmayı esas aldığını belirten Yaba, "Ne telefon ne de televizyon vardı. Birinde bir pantolon varsa herkes giyerdi. Bir düğün olsa onu alır sırayla giyerdik. 54 yıl önce askerden geldim ve en büyük amcam bu satranç taşlarını yapıyordu. Ben de yanına geçtim ‘bana da öğret’ dedim. Sonra amcam benim yapamayacağımı söyledi. Amcamın sandalyesine oturdum ve öğrenmeye başladım. Satranç yapım tahtasında bulunan ip, hayvan bağırsağından elde ediliyor ve yapmaya başladığımda amcam bana onu koparmama söyledi. Ben de yavaş yavaş heyecanla işi yapmaya başladım. Yaptığım ilk taşı amcama gösterince, yapabileceğime inandı" sözleriyle satranç taşlarını öğrenme sürecini anlattı. 
 
BELEDİYEDEN BEKLENTİSİ 
 
Satranç taşı yapımı geleneğini sürdürmek için çaba sarf ettiğine dikkati çeken Yaba, geçmiş dönemlerde daha fazla evde satranç oynandığnı ve satranç ustasının olduğunu kaydetti. Yaba, teknolojinin gelişmesiyle satranç geleneğinin de unutulmaya başladığına dikkati çekerek, şunları söyledi: "Gençlerin de yapmasını istiyorum. Gençler göç etmiş, yaşlı insanların da satranç taşı yaptıkları tahtası yok artık. Ama ben tahtama bir eser gibi sahip çıktım. Hiçbir yerde eserler kaybolmasın, onlara sahip çıkmamız gerek. Eski ayakkabıları, topraktan küpler gibi birçok şeyi eser diye sakladım. Eserlerimize sahip çıkmıyor, kaybediyoruz. Eserlerimize sahip çıkalım." 
 
Satranç geleneğinin sürmesi gerektiğini vurgulayan Yaba, "Çocuklarımın da bu kültüre sahip çıkmasını istiyorum. Çanakkale’den Hakkâri’ye her yerden talep var. Ben yaşlandım artık. Satranç takımını elle yapan yalnızca ben varım. Belediye atölye veya kurs açarsa seve seve öğretirim" dedi.
 
MA / Ruken Polat - Özlem Yacan