ANKARA – Depremin sonuçlarının araştırılması için kurulan komisyonun yapması gereken ilk işin siyasi sorumluluğu açığa çıkarmak olduğunu dile getiren HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, sorumluluğun iktidarda olduğunu örneklerle açıkladı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis Genel Kurulu’nda Mereş merkezli depremlerin sonuçlarının araştırılması için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’na ilişkin söz aldı.
Söz konusu komisyonun kurulmasına “hayır” demelerinin mümkün olmadığını ifade eden Oluç, ancak laf olsun diye de kurulmaması gerektiğini belirtti. Komisyonun etkili bir iş yapması ve bu yapılan işin de takip edilmesi gerektiğini dile getiren Oluç, “Geçici araştırma komisyonlarıyla bu meselenin ele alınmasının yetersiz olduğu kanaatindeyiz. Kalıcı ihtisas komisyonu, afet komisyonu oluşturulmalıdır. Bu, diğer var olan komisyonlar gibi çalışmalıdır çünkü bu mesele Türkiye bir deprem bölgesinde yer aldığı için geçici bir konu değildir, kalıcı bir konudur. Bu komisyonun yapması gereken iş esas itibarıyla bu konunun siyasi sorumluluğunun ortaya çıkartılmasıdır” dedi.
‘GÜVENLİK BÜTÇESİ AFAD BÜTÇESİNİN 55 KATI’
Siyasi, hukuki, idari sorumluluğun tamamının siyasi iktidarda olduğunu vurgulayan Oluç, nedenini şu örneklerle açıkladı: “AFAD, İçişleri Bakanlığı’na bağlı. Peki İçişleri Bakanlığı’nın güvenlik bütçesine baktığımız zaman AFAD’ın şu anda olan bütçesinin 55 katıdır. Ne bekliyorsunuz bu AFAD’dan? Bütçenin tamamı açısından baktığımızda AFAD’a ayrılan 2023 bütçesinin yüzde 0,25 oranında. Hani burada kabul ettiğiniz bütçe var ya- şimdi bu bütçeyle AFAD ne yapacak? 7 bine yakın personeli var, bir kısım da kadro açığı var; ekipmanı eksik -çok açık, ortada- ekipman listesine baktığınız zaman bunu görüyorsunuz. AFAD’ın bu durumda olmasının sorumluluğu kimdedir? Siyasi iktidardadır, Cumhur İttifakı’ndadır, başka bir yerde değildir. Bütçe tercihlerinde baktığınızda kur korumalı mevduata hazineden ayrılan paya baktığınızda bütçede, bütün bunların hepsi AFAD’ın bütçesinin katbekat üstündedir; siyasi sorumluluk elbette ki iktidardadır, başka bir yerde değildir.”
İMAR AFFI UYGULANAN YIKILMIŞ BİNALARI SAYDI
Deprem bölgesinde yıkılan şehirlerde uygulanan imar affına da değinen Oluç, yıkılan binalardan kaçına imar affının uygulandığını açıkladı: “Hatay'da 56 bin, Maraş’ta 39 bin, Adıyaman'da 10 binin üzerinde, Malatya'da 22 bin imar affından faydalanmış bina var. Bu imar affını kim çıkardı? Bu iktidar çıkardı. Demek ki bu yıkımın siyasi sorumluluğu bu açıdan da baktığımızda nerededir? Siyasi iktidardadır, başka hiçbir yerde değildir” şeklinde konuştu.
‘KAMUSAL DENETİMİ KALDIRDINIZ’
İktidarın bir “şeytan üçgeni” oluşturduğunu dile getiren Oluç, “Müteahhitler, yapı denetim firmaları ve belediyeler. Büyük bir insanlık suçu, büyük bir ahlaksızlık var işin arkasında. Peki, bu nereden kaynaklanıyor? 2013 yılında bir düzenleme yaptınız ve o zaman 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8’inci maddesinde yapılan değişiklikle bir kamu kurumu olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin vize ve rapor onay yetkilerini kaldırdınız yani kamusal denetimi kaldırdınız. Kim kaldırdı? 2013 yılında bu siyasi iktidar kaldırdı. Yani siyasi sorumluluk yine iktidardadır” diye belirtti.
‘DEPREM VERGİLERİ 38 MİLYAR CİVARINDA’
AKP döneminde toplanan deprem vergilerini de soran Oluç, “Deprem vergileri verilere göre 38,5 milyar dolar civarında. Defalarca sorduk nereye harcadınız bu deprem vergilerini diye. Oraya buraya harcanmış, deprem için harcanmamış ama belli. Kimde şimdi siyasi sorumluluk? Elbette ki bu siyasi iktidarda, başka bir yerde değil. Bakın -son konu- yerel yönetimlerin yetkilerini o kadar gasp etmişsiniz ki, sadece kayyum atama meselesinden söz etmiyorum, yerel yönetimlerin yetkileri o kadar azaltılmış ki bu iktidar tarafından, kıpırdayamıyorlar. Siz her şeyi merkezîleştirdiğiniz için, bir tek adam rejimi inşa ettiğiniz için yerel yönetimler de kıpırdayamaz hâle geldiler; işte bu, büyük felakette de bir kez daha ortaya çıktı. Nerede bunun siyasi sorumluluğu? Siyasi iktidarda” ifadelerini kullandı.
‘KIZILAY’IN EN TEPESİNDE İKTİDAR VAR’
Çadır ve gıda satan Kızılay’a ilişkin ise Oluç, şunları söyledi: “Kızılay meselesidir, Kızılay en hafifidir; Kızılay’daki yapılan rezalet, oradaki kepazelik. Zaten Kızılay’ın başında şaibeli bir adamı kaç zamandır tutuyorsunuz, o da sizin siyasi sorumluluğunuzda. Kızılay’ın en tepesinde kim var? Siyasi iktidar var. Kızılay, yürütmeye bağlıdır, herhangi bir yere bağlı değil. Dolayısıyla, oradaki bütün kepazeliğin sorumlusu da siyasi iktidardır.”
Kurulan komisyonun siyasi, idari, hukuki sorumluluk konusunda atılması gereken adımları konuşmayacaksa aslında bir şey yapmamış olacağına dikkati çeken Oluç, “Hesap14 Mayıs’ta olacaksa seçimler 14 Mayıs’ta sorulacaktır, 18 Haziran’da olacaksa 18 Haziran’da sorulacaktır ama mutlaka sorulacaktır; bunu da toplum görmüştür ve susmayacaktır” dedi.