HDP kongresi: Tecrit uygulayanlar çözümün yolunu tıkayamaz

ANKARA -  HDP Olağanüstü Kongresi’nde konuşan Eş Genel Başkan Pervin Buldan, “İmralı’da Sayın Öcalan’a mutlak tecrit uygulayan devlet aklı bilsin ki çözümün ve barışın yolunu asla tıkayamazsınız” dedi. HDP’nin yeni yollar açmayı başardığını kaydeden Eş Genel Başkan Mithat Sancar ise sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) 4’üncü Olağanüstü Kongresi, Dünya Ticaret Merkezi’nde gerçekleştiriliyor. Hakkında kapatma davası açılan ve aktif çalışmaları yeni dönemde Yeşil Sol Parti’ye devretmeye hazırlanan HDP, kongre salonuna “Umudu büyütüyoruz”, “Hêvî em in” yazılı pankartlar astı. 
 
Kongrenin açılış konuşmasını yapan HDP eski Milletvekili Murat Çepni, “Herkes bizim içe kapanmamızı bekliyor. Ama biz kazanmak için buradayız. HDP’nin tarihi bunun tarihidir” dedi.
 
Kongre divan başkanlığına oy birliğiyle Emirali Türkmen ve Halide Türkoğlu seçildi. Divan kongreyi, Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen bir soruşturma kapsamında ifade vermek üzere 22 Ağustos’ta Gever’den (Yüksekova) Colemêrg’e giden ve trafik kazasında yaşamını yitiren Barış Anneleri Adalet Safalı, Perişan Akçelik ve oğlu Cihan Akçelik’e adadı.
 
Divan seçimi ardından demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşu yapıldı. 
 
 Kongrede daha sonra HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar konuştu. 
 
BULDAN: ONLARA SÖZÜMÜZDÜR
 
İlk olarak kürsüye çıkan Buldan, “Buradan, bu kürsüden cezaevindeki arkadaşlarınıza, sürgünde ve aramızda olmayan bütün arkadaşlarımıza selamlarımızı gönderiyoruz. Sevgili Deniz Poyraz şahsında bu mücadelede yaşamını yitiren bütün yoldaşlarımızı saygıyla, minnetle anmak istiyorum. Hakkari’den Van’a giderken trafik kazası geçiren Barış Anneleri Perişan Akçelik ve Adalet Safalı annemize rahmet diliyorum. Kongrelerini barış mücadelesi yürüten barış annelerimize affettiklerini söyleyen buradan ifade ediyorum. Onlara sözümüzdür bu mücadele bu topraklara barış gelene kadar, annelerimizin gözyaşı dinene kadar kayıp annelerinin çocuklarına kavuşana kadar bu mücadele mutlaka devam edecek bu topraklarda barış, annelerimizin eliyle gerçekleşecek” ifadelerini kullandı. 
 
‘BU FİDANA GÖZ DİKENLER, MÜCADELEYİ BİTİREMEYECEK’
 
Buldan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu kongreyi gerçekleştirirken küçük bir kongre yaptığımızın bir değişikliğe, dönüşüme gittiğimizin farkındayız ama HDP toprağa düşen cemre gibi umudun içinde filizlenen bir sevgi fidanıdır. Bu fidanı yıkmak isteyenler, bu fidana göz dikenler, bu toprağın içinden fışkıran bu cemreyi yok etmeye çalışanlar iyi bilsinler ki, operasyonlarla kayyımlara, kayyım darbeleriyle, kumpas davalarıyla, kapatma davalarıyla bu mücadeleyi bitiremeyeceklerini bilsinler. Bütün bu operasyonlara karşı dimdik ayakta olduğumuzu görsünler, bilsinler. Mücadelemiz her yerdedir, meydanlardadır, sokaklardadır, tarlalardadır, cezaevlerindedir, mahkeme salonlarındandır ve bu ülkede barışı talep eden, demokrasiyi savunan her insanın yüreğindedir, kalbindedir. Yaşamın her alanındadır. O yüzden diyoruz ki bizleri bitirmeye çalışanlara bizleri yok etmeye çalışanlara dimdik ayakta olduğumuzu göstermenin bir andıdır. 
 
DİZ ÇÖKMEDİK
 
Fırtınalara karşı hem direndik hem de mücadele ettik. Umudu çoğalttık asla vazgeçmedik,  geri adım atmadık, bir an bile tereddüt etmedik. Tıpkı Mehmet Sincar gibi, Musa Anter gibi, Vedat Aydın gibi, bu ülkede yaşamını yitiren bütün yitiren yoldaşlarımız gibi, İbrahim Ayhanlar gibi, dimdik ayakta durduk, bir an bile tereddüt etmedik. HDP’yi anlamayanlar mücadele geçmişine bakarak nasıl dimdik ayakta olduğumuzu görürler. Bize karşı çökertme planı uygulayanlar da gördü ki diz çökmedik ama onların çökertme planları çöktü, çökmeye devam ediyor. 
 
ÇÖZÜMÜN YOLUNU TIKAYAMAZSINIZ
 
Ülke olarak ağır bir süreçten geçtiğimizin farkındayız. Ülkenin her alanında krizlerin ve kaosların ortaya çıkmasının birçok nedeni vardır. Kürt sorunu, eşitlik sorunu, tecrit sorunu, kayyım darbesi, kadın kırımı, talan sorunu, yolsuzluk sorunu, gerçek adalet ve gerçek demokrasi sorunu, bu ülkenin başlıca sorunlarının başında gelir. Bunun için mücadeleyi büyütmek dimdik ayakta tutmak, bu sorunları gidermek açısından oldukça önemlidir. HDP bunun için kurulmuş bir partidir. Onurlu barış mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Kürt sorununun demokratik yollarla çözümü müzakere ve diyalog yollarıyla çözülmesi için mücadelemize daha sıkı sarılıp bu mücadeleyi büyüteceğiz. Mutlak tecrit karşısında mücadeleyi daha kararlı yürüteceğimizin sözünü veriyorum. İmralı’da Sayın Öcalan’a mutlak tecrit uygulayan devlet aklı bilsin ki çözümün ve barışın yolunu asla tıkayamazsınız. Biz tecridi mücadelemizle yıkacağımızın sözünü bir kez daha haklarımıza vermek istiyoruz. 
 
MÜCADELEYİ BÜYÜTECEĞİZ
 
Barışta ısrar eden bir halka karşı tecrit uygulanmasını kabul etmiyoruz. Çünkü Sayın Öcalan'a uygulanan tecrit aynı zamanda barışa, demokrasiye, ülkenin geleceğine uygulanan bir izolasyondur, tecrittir. Bu ülkede bütün halkların, kimliklerin, inançların, anadil hakkı ve inanç özgürlüğü için mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğimizi belirtmek istiyorum. Engelli arkadaşlarımızın mücadelesinde yanlarında olacağız. Kürdün, Alevi’nin, Ermeni’nin, Süryani’nin, Êzidî’nin, Roman’ın, Çerkes’in, Laz’ın, Pomak’ın hakları için mücadeleyi daha da büyüteceğimizin sözünü veriyoruz. Sivil demokratik çoğulcu bir anayasanın bu ülkede yer bulmasının mücadelesini vereceğimizin sözünü veriyorum.  Yoksulluk ve sefalet dayatmasına karşı eşit bölüşüm için emeğin hakkı için emekçilerle 1 Mayıs'ta olduğu gibi yürümeye işçinin emekçinin yanında olacağımızın sözünü veriyoruz. Kayyım rejimine karşı büyük bir mücadele yürüyeceğimizi, kayyumları sandıklarda da meydanlarda da yok edeceğimiz sözünü veriyoruz. Doğanın talanı karşısında Cudi’de, Akbelen’de bir ağacın direnci gibi dirileceğimizin sözünü veriyorum. Bu yüzden gerçek muhalefet odağı olan HDP’nin temsil ettiği çizgi bu meselelerin özünde yatıyor. 
 
Kürt halkını tanımayan ve onların her kesimi ve temsilcisini tanımayanlara karşı birlik ve beraberlik içinde olmaya davet ediyorum. Demokratik birliğin kaçınılmaz olduğunu önemle belirtmek istiyorum. Newroz duruşuyla, iradesiyle birlik olalım, bu ülkede Kürt halkını yok sayanlara karşı, Kürt halkını bitirmeye çalışanlara karşı, dilimizi, kültürümüzü inkar edenlere karşı Kürt halkının birliğini zaman yaymadan kuralım ve buna öncülük edelim. Her bijî yekitiya gelê kurd diyene kadar bu mesele üzerinde duralım. Sevgili kadınlar HDP gerçek bir kadın partisidir. Kadınlar HDP ile büyük kazanımlar elde etti ve çok büyük mücadeleler elde etti. Elbette büyük kazanımlarımız oldu. Tarih kadınlarla yol alacak kadınlar yaşamın her alanında öncülük etmeye yol almaya yol aramaya devam edecek. İnsanlara cesaret vermeye devam edecek. Her ne olursa olsun kadınlar artık durdurulamayacak bir değişim gücüdür. Değiştireceğiz, inşa edeceğiz ve kazanacağız. Jin jiyan azadî sloganını dünyanın her yerinde dillendirip yankılandıracağız.
 
BU YOLDA YÜRÜMEYE ANT İÇTİM
 
Bu çatı altında mücadele yürütmekten HDP fikriyatının bir emektarı, bir ferdi olmaktan her zaman büyük bir onur duydum. Bu dava son nefesini verenlerin dahi borçlu gidiyorum diyenlerin davasıdır. İşte ben de son nefesimi verene kadar mu mücadelenin bir ferdi olarak, sizlerle birlikte mücadele etmeye, bu yolda yürümeye ant içtim, bu mücadelenin parçası olmaya ant içtim. Bizler her zaman şunun farkındaydık; ne yaparsak yapalım az kalır eksik kalır. 5 yıla yakındır bu partide eş başkanlık görevini sürdürüyorum. Şimdi büyük bir değişim ve dönüşüm zamanıdır dedik. Son seçimde aldığımız oy hiç birimizin kabul edeceği bir oy değildir. Yeterli değildir, eksiktir, azdır. Eleştirilerinizi gözden geçirme adına, buluşmalarımızı, toplantılarımıza, halk ile bir araya gelmeyi, yapılarımızla, il ve ilçe yöneticilerimizle, kadın ve gençlik meclislerimizle, parti meclisimizle, halkımızla yaptığımız buluşmaların sonucunda bugün 4. Olağanüstü Kongremizi gerçekleştiriyoruz.
 
Bana yoldaşlık eden, bütün süreç içinde yanımda olan, bana arkadaş olan, bana can, olan yol gösteren başta cezaevindeki arkadaşlarımız olmak üzere, kadın arkadaşlarıma, barış annelerine, halkıma bütün arkadaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Her daim yanında olacağımın sözünü veriyorum. Bu onurlu mücadele kesinlikle kazanacaktır. Zalimler kaybedecek, mazlumlar kazanacaktır. Hepimizin yolu açık olsun. An serkeftin an azadi an azadi.”
 
SANCAR: HDP YENİ YOLLAR AÇMAYI BAŞARDI
 
Ardından kürsüye çıkan Sancar da herkesi selamlayarak konuşmasına başladı. HDP’nin 11 yıl önce başlayan yolculuğunun büyük zorluklar ve engellemelere rağmen devam ettiğini ancak partilerinin engelleri aşmayı bildiğini, yollar tıkandığında yeni yollar açtığını söyleyen Sancar, “Bunu geçmişten aldığı büyük mücadele tecrübesi ve siyasi birikimle gerçekleşti. HDP kökleri derinlerde olan bir fikriyat ve harekettir. Bedellerle azimle inançla yürünen yol şimdi yeni bir aşamaya gelmiştir. Bu yeni aşama önemli sorumlulukları ve görevleri de hepimizin önüne koyuyor. Türkiye’de de giderek kurumsallaşan ve bunun için çaba harcamaya devam edeceğini her fırsatta ortaya koyan otoriter, baskıcı, sömürücü, inkarcı, rejime karşı en güçlü mücadele ve umut merkezi HDP’dir. HDP fikriyatıdır burada yaşayan burada var olan ruhtur” diye konuştu.
 
Sancar, konuşmasını söyle devam etti: “Son seçimlerde aldığımız sonuçların bizleri başarılı göstermeyeceğinin farkındayız, farkındaydık. Hedeflerimiz vardı, hedeflerimize ulaşamadık hedeflerimize ulaşamamış olmanın muhasebesini yapmak bir tarihsel, ahlaki ve vicdani siyasi mecburiyetti. Seçimlerin hemen ertesinde halklarımıza verdiğimiz sözü yerine getirmek için elimizden gelen çabayı harcadık.  Dedik ki 15 Mayıs sabahı, bir muhasebe, eleştiri, özeleştiri süreci başlayacaktır ve bu yol kongreye giden bir süreç olarak işleyecektir. Bunu 15 Mayıs sabahı söyledik. Bu sürede bütün parti çalışanlarımız ellerinden gelen gayreti yürüttüler. İl ve ilçe örgütlerimizle, halkımızla, çeşitli çevrelerle buluşarak değerlendirmeler yaptık. 
 
DAHA GÜÇLÜ MÜCADELE HATTI 
 
Yenilenmeye, yeniden daha güçlü bir mücadele hattı oluşturmaya mecburuz. Çünkü bu ülkeye demokrasiyi, adil barışı, demokrasiyi, özgürlüğü, eşitliği getirecek başka bir güç adres dinamik ve birikim yoktur. O nedenle sorumluluğumuz büyük, görevimiz ağırdır. Bundan önce de çeşitli engellerle, zorluklarla karşılaştık. Bu zorlukların tamamı, bizim dışımızda bu fikriyatı boğmaya çalışan güçlerin işbirliği ile devreye sokuldu. Bizler de kendi iç birliğimizi koruyarak ve en geniş kesimlerle buluşarak, bütün bu kuşatmaları yarmaya bildik, başardık. Eksiklerimiz yanlışlarımız yetersizliklerimiz oldu. Bunları gözardı edecek değiliz ama bütün bunları bir arada değerlendirerek ancak doğru yolu ve mücadele hattını oluşturabileceğimizi biliyoruz. 
 
BU ÜLKEYİ HDP FİKRİYATININ YAŞANDIĞI BİR GELECEĞE TAŞIYACAĞIZ
 
HDP fikriyatı bu ülkeye, Ortadoğu'ya ve hatta dünyaya örnek olacak özelliklere sahiptir. Bütün farklılıkları eşit bir şekilde bir araya getiren büyük bir mücadele birlikteliğinin adıdır HDP. Farklılıklarımız zenginliğimizdir. Farklılıklarımızı aynılaştırmak, söz konusu olamaz. Bileşenlerimizle bireylerimizle, bütün mücadele arkadaşlarımızla, farklılıklarımızı koruyoruz ama aynı hedefler, aynı ilkeler, aynı değerler etrafında yürümeyi de biliyoruz. İşte HDP’nin büyüklüğü ve biricikliği esas olarak buradan geliyor. HDP bir arada durmaz, yürümez diyenler, hep bu planların peşinde koştular. Çünkü biz bu ülkeyi de tıpkı HDP fikriyatının yaşandığı bir geleceğe taşımak için yola çıktık. 
 
HDP AĞACINI KORUMALIYIZ 
 
Bu kongre başlattığımız sürecin finali değildir. Bu kongre, başlattığımız muhasebe süreci duraklarından biridir. Bundan sonra birikimimizi, mücadele tecrübemizi ve güçlerimizi, Yeşil Sol Parti’ye yığacağız ama HDP ruh olarak da kurum olarak da buradayız. HDP’ni ruhu başka yerlerde yeniden doğmayı başaracak şekilde güçlüdür, köklüdür ve onu savunanların inancıyla büyüme konusunda en ufak bir sıkıntıya asla gelmeyecektir. Büyüyeceğiz, büyümek zorundayız. Zam, zulüm, zindan rejiminin bu ülkeye yaşattığı bütün kötülüklere karşı toplumsal mücadele alanları bizleri bekliyor. Bundan sonra çeşitli toplumsal kesimlerle, bütün toplumsal mücadelelerle şimdiye kadar yeterince başaramadığımız birlikteliği kurmak en önemli hedefimiz olmalıdır. HDP’ye yönelik eleştirilerin, bu süreçle ilgili çeşitli değerlendirmelerin önemi var. Bunların hepsini dikkate alıyoruz ancak unutmayalım ki samimi, geliştiren, mücadeleye katkı sunmak isteyen eleştiriler değerli ve bize yol gösterir. Ama bu fikriyata yönelik çeşitli çevrelerin sahneye sokmaya çalıştığı planlar da gerçektir. Bunlara karşı uyanık olmak bizim yolumuza devam etmemizin şartıdır. Çeşitli kesimlerden estirilen rüzgarlara karşı dimdik ayakta duran HDP ağacını korumak hepimizin borcudur, sorumluluğudur. Bu ülkeye, halka bu halklara karşı en büyük görevimizdir. 
 
BÜYÜYECEĞİZ
 
Büyüyeceğiz, birleşerek büyüyeceğiz. Birleşme, ittifak buluşma konusunda eksiklerimizi yeniden masaya yatırarak bunları değerlendireceği yollarımızı yeniden inşa edeceğiz. Büyümek ve ortak mücadeleyi en üst noktaya taşımak bizden başka hiçbir gücün başaracağı bir hedef değildir. Bu ülkeye barış için, demokrasi için, adalet için yola çıktık. Barış onurlu ve adil barış en önemli hedefimizdir. Bu kongreyi tam bu nedenle başta divanın ve sevgili eş genel başkanım kardeşim sevgili Pervin Buldan’ın ifade ettiği gibi bu kongreyi barış annelerimize ithaf ediyoruz. Barış annelerimizin mücadelesini başarıya ulaştırmak için bu kongreyi bir dönüm noktası olarak görüyoruz. Özellikle kazada hayatını kaybeden, kaza demeye dilim varmıyor, olayın gelişimine baktığımızda zulmün yarattığı kayıplarla karşı karşıyayız. Hem Adalet Safalı annemiz, hem Sosin Akçelik annemiz, hem de onun oğlu Cihan Akçelik, tam da bu zulüm düzeninin yarattığı yollarda hayatlarını kaybettiler, ne için, barış için, onurlu barış için. 
 
Diyoruz ki bu kongreyi de mücadelemizi de barış için direnen barış annelerine, barış için mücadele eden annelere, bütün annelere ithaf ediyoruz. Bu ülkeye barışı annelerin kararlı iradesi getirecek, kadınların, emekçilerin gençlerin bütün inanç kesimlerinin ortak mücadelesi ile gelecek. Barış ihsan edilmez barış mücadeleyle tabandan kurulur. Barış büyük toplumsal birlikteliklerle kurulur. Biz bu büyük toplumsal birlikteliğin ve ondan doğacak sinerjinin üzerine koruyacağız. Demokrasi, özgürlük, eşitlik tam da bu yolla gelecektir. 
 
YEŞİL SOL PARTİ KONGRESİ BİR DÖNEMEÇ OLACAK
 
Bu kongre başlattığımız sürecin finali değildir. Bu kongre, başlattığımız muhasebe süreci duraklarından biridir. Bundan sonra birikimimizi, mücadele tecrübemizi ve güçlerimizi Yeşil Sol Parti’ye yığacağız ama HDP ruh olarak da kurum olarak da buradadır. HDP’nin ruhu başka yerlerde yeniden doğmayı başaracak şekilde güçlüdür, köklüdür ve onu savunanların inancıyla büyüme konusunda en ufak bir sıkıntıya asla gelmeyecektir. Büyüyeceğiz, büyümek zorundayız. Zam, zulüm, zindan rejiminin bu ülkeye yaşattığı bütün kötülüklere karşı toplumsal mücadele alanları bizleri bekliyor. Bundan sonra çeşitli toplumsal kesimlerle, bütün toplumsal mücadelelerle şimdiye kadar yeterince başaramadığımız birlikteliği kurmak en önemli hedefimiz olmalıdır. HDP’ye yönelik eleştirilerin, bu süreçle ilgili çeşitli değerlendirmelerin önemi var. Bunların hepsini dikkate alıyoruz ancak unutmayalım ki samimi, geliştiren, mücadele leye katkı sunmak isteyen eleştiriler değerli ve bize yol gösterir. Ama bu fikriyata yönelik çeşitli çevrelerin sahneye sokmaya çalıştığı planlar da gerçektir. Bunlara karşı uyanık olmak bizim yolumuza devam etmemizin şartıdır. Çeşitli kesimlerden estirilen rüzgarlara karşı dimdik ayakta duran HDP ağacını korumak hepimizin borcudur, sorumluluğudur. Bu ülkeye, halka bu halklara karşı en büyük görevimizdir. 
 
ÖRNEK OLUŞTURMAK ZORUNDAYIZ
 
Bu kongre bir muhasebe sürecinin durağıdır, yenilenme çalışmalarının bir önemli virajdır. Önümüzde başka kongrelerde var. Yeşil Sol Parti’nin kongresi var, bu aynı şekilde bir dönemeç ve dönem olacaktır. Bu süre kongrelerle sona ermeyecektir. Bizler toplumla, halkla, siyaset yapmak konusunda hangi eksiklere düşmüşsek, şimdiye kadar yaptığımız toplantılarda olduğu gibi konferans ve kongrelerde de tartışacağız. Eğer siyaseti toplumla birlikte yürütmeyi başaramazsak, halkla birlikte yürütmeyi başaramazsak, düzen partilerinin yaşadığı bütün tuzaklar bizim de karşımıza çıkacak. Biz politik ilkelerimiz kadar etik değerlerimizle varız. Biz hedeflerimiz kadar siyaset tarzımızla da varız. Sorumluluklarımızın gereklerini yerine getirmek konusunda hiç kimsenin itiraz edemeyeceği sağlam bir politik ve etik zemin yaratmak zorundayız. Türkiye ve dünya siyasetine örnek oluşturacak bir fikriyat önümüzde duruyor ve bu HDP’dir. Türkiye’de siyaset yapmak konusunda bir örnek oluşturmak zorundayız. Bizler siyaseti etik ve ahlaki değerlerle politik hedeflerle bütünleştirerek yürütmenin örneğini ortaya koyuyoruz. Bunu daha da güçlendirmek bu ülkede aydınlığa, barışa ve özgürlüğe giden yolun vazgeçilmez şartıdır. 
 
BİRER NEFER OLARAK MÜCADELE DEVAM EDECEĞİZ
 
Ben, 30 yıllık akademik hayatımdan sonra 7 Haziran 2015 seçimleri için gelen daveti kabul ederek aktif siyasete partimizde başladım. Amaç 30 yıllık akademik hayatımda çalışmalarımın neredeyse tamamını hasrettiğim barış, çözüm, demokrasi ve insan hakları konusundaki emeklerimi ve birikimimi ne kadar varsa buraya aktarmaktı, amaç siyasette, HDP’de bu birikimi bir yere oturtmak ve bir nebze katkı sunmaktır. Bu benim ahlaki, vicdani ve siyasi sorumluluk olarak kabul ettiğim bir görev olmuştur. Çözüm için çalışmalar yürüttüm. Dünyanın çeşitli ülkelerinde de bulundum, adil çözüme demokrasi ile birlikte ulaşılması için çalışmalarımı ulusal ve uluslararası alanda yürüttüm. Ancak vekil olarak seçildikten sonra büyük bir paradoksla karşı karşıya kaldık. Çözümsüzlüğün dibe vurduğu, çözümsüzlük politikalarının en ağır noktaya taşındığı, savaş konseptinin, çöktürme planlarının, tecridin en koyu şekilde uygulandığı bir döneme girdik. Tam da böyle bir dönemde 2020 kongresinde eş genel başkanlık için gelen teklifi de aynı sorumlulukla kabul ettim. Ben bu görevi, ahlaki, siyasi sorumluluğunun bir gereği kabul ettim, sizlerle birlikte elimden geleni yapmaya çalıştım. Bu onurlu bir görevdir. Sizlerle, halkımızın birikimi ve mücadelesiyle buluşmak, 30 yılda öğrenemediklerimi öğrenmemi sağladı, çok şey öğrendim. Bundan sonra artık görev başka arkadaşlarımızda. Bizler birer nefer olarak, bu mücadele aynı sorumluluk bilinciyle devam edeceğimize söz veriyoruz. 
 
TESLİMİYET YOK, SONUNA KADAR MÜCADELE VAR
 
Sevgili yoldaşlarım, değerli halkımız, başarmak zorundayız, bu ülkeyi kanlı döngüden, karanlık girdaptan çıkaracak irade de güç de buradadır. Bu mücadelenin her düzeyde bir neferi olarak bundan sonra da elimden gelen her türlü çabayı, sizlerle, halkımızla birlikte harcamaya devam edeceğim. Birlikteyiz, görevin her türlüsü kutsaldır, HDP Eş Başkanlığı da onurlu bir görevdir. Bu onurlu görevi üstlenecek arkadaşlarımı şimdiden tebrik ediyorum. Bundan sonra mücadeleyi birlikte yürüyeceğimiz arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Halkımız en küçük bir karamsarlık kapılmasın, bu iktidar bu seçimleri bahane eder umutsuzluk, karamsarlık, yılgınlık yaratmaya çalışıyor. Umutsuzluk, karamsarlık yılgınlık tek bir yere gider, teslimiyete gider. Teslimiyet yok. Sonuna kadar mücadele var. Sonuna kadar, başarıya kadar mücadele var. Zindanlardaki yoldaşlarımız, için bedel ödeyen bütün insanlarımız için, sürgündeki arkadaşlarımız için, bu ülkede yaşayacak bütün insanlarımız için yürütüyoruz. Yolumuz açık olsun. Başaracağız. Serkeftin hevalno.”   
 
Kongre, faaliyet raporlarının okunmasıyla devam ediyor.