Bakırhan: Cihanbeyli’de seferberlik ilan ediyoruz

img

KONYA- Cihanbeyli’de gerçekleştirilen halk buluşmasında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Bugünden itibaren Cihanbeyli’de seferberlik ilan ediyoruz” diyerek, İç Anadolu’da yaşayan Kürtlere çağrıda bulundu.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, seçim çalışmaları kapsamında Konya’nın Kulu ilçesinden sonra Cihanbeyli ilçesine de geçerek burada halk buluşması gerçekleştirdi. İlçe girişinde yüzlerce araç konvoyu ile karşılanan Bakırhan, buradan ilçe merkezine geçti. Bakırhan burada Cihanbeyli halkına hitap etti.

İç Anadolu Kürtlerinin bu topraklarda yaşadıkları için gerekli olan değeri bir türlü bulmadığını kaydeden Bakırhan, “Buradan Nagihan arkadaşımıza, rahmetli Genel Başkanımız Murat Bozlak’ı saygı ve minnetle anıyorum. Yine şu anda cezaevinde olan sizin kardeşiniz, arkadaşınız, yoldaşınız Leyla Güven ve Mehmet Bozlak’a da buradan binlerce selam gönderiyorum. Cezaevindeki yoldaşlarımız emin olsunlar ki bugün hem Kulu’da hem de Cihanbeyli’de onların bayraklarını kadın arkadaşları onurlu bir şekilde taşıyor” dedi.

‘31 MART’TA CİHANBEYLİ’Yİ ALACAK MIYIZ?’

Kitleye, “31 Mart’ta Cihanbeyli’yi alacak mıyız?” diye soran Bakırhan, şöyle devam etti: “Yani, Cizre nasıl üvey evlatsa Siirt nasıl üvey evlatsa siz burada yaşadığınız için Cihanbeyli’de üvey evlat olarak görülüyor. Dolayısıyla biz dili ve kültürü yok sayılan ama bin yıllardır bu topraklarda kardeşçe barış içinde yaşamak isteyen Kürtler maalesef Türkiye’nin neresinde olursa olsun ayrımcı bir politikaya tabi tutuluyorlar. İşte tam da seçimler bizim irademizi cezaevine atanlardan, dilimizi bilinmeyen dil olarak ananlardan, Kürt gençlerini işsiz bırakanlardan, Kürt kadınını ya katlen ya da cezaevinde koyan bu sistemden hesap sorma günüdür. 31 Mart’ta değerlerimiz için, dilimiz için, kültürümüz için Selahattin’ler, Figen’ler, Leyla’lar için Cihanbeyli’yi alacak mıyız?

ZANEDERSİN Kİ SAVAŞA GİRİYORUZ

Değerli halkımız emin olun biraz kendinize güvenirseniz almamak için hiçbir sebep yok. Cihanbeyli bir Kürt kentidir, ilçesidir. Hem Haziran seçimlerinde hem de sonrasında yapılan seçimlerde neredeyse birinci partiye yakın oy alıyoruz. Neden Cihanbeyli gibi bir ilçemiz DEM Parti belediyesi olmasın? Kaldı ki DEM Parti demek adalet demek, hukuk demek, halk demek, eşitlik demek. Biz DEM Parti’yi aldığımız zaman kimi kendini bilmez, ırkçı, faşist, şoven yerel yönetimlerde aday olmuş adaylar gibi kapılarımızı halklara kapatmayacağız. Bizim kapılarımız herkese açık olacak. Türk’e de Kürt’e de Alevi’ye de, Sünni’ye de. Bu kentte yaşayan herkese.  Bir yerel seçim çalışması yürütüyoruz. Biliyorsunuz seçimlere 24 gün kaldı. Cumhurbaşkanı ve onun küçük ortağını dinlediğimiz zaman sanki harbe gidiyoruz. Sanki savaş var. Savaş gemileri, tank, top diyor başka bir şey demiyorlar. Tek dertleri Kürtler insanca yaşamasın. Zannedersin ki yerel seçim yok savaşa giriyoruz. Türkiye’de yerel seçimler için öyle bir hava estiriyorlar. Bu savaştan beslenen, bu Kürt inkarından beslenen, bu Kürtleri yoksullaştıran, bu bin yıllık ana sütü gibi helal anadiline bilinmeyen dil diyenlerden hesap soracak mıyız?

BU TOPRAKLARI KÜRTSÜZLEŞTİRMEK İSTİYORLAR

Cihanbeyli Türkiye’nin en verimli toprakları üzerindedir. Böylesine verimli topraklar üzerinde olan bir ilçe dışarıya niye göç veriyor? İnsanlarımız geçinemediği için, insanlarımız demokratik bir ortamda yaşamadıkları için. İnsanlar bu bereketli toprakları niye bırakır? Gübre alamıyor, mazot alamıyor, tarlasını ekemiyor, emekli maaşıyla geçinemiyor, iş yok fabrika yok aş yok, Kürt’sen hiçbiri yok! Dolayısıyla bu sistem bilinçli olarak Kürtlerin olduğu her yerde Kürdü ekonomiyle, yoksullukla ya da baskı ve zorla tehdit ederek bu bölgeleri bu toprakları Kürtsüzleştirmek istiyorlar. Peki siz değerli halkımız dilimizi yok sayan, kentlerimizi Kürtsüzleştirmek isteyen, bu sistem karşısında 31 Mart’ta gerekli olan cevabı verecek misiniz? 

ERDOĞAN MATEMATİĞİ BAHÇELİ’DEN ÖĞRENİYOR

Bakın Türkiye bir tarım ülkesi, tarımı bitirdiler. Belki burada bir çok halkımız, emekçimiz tarlasını ekemiyor. Hayvancılık bölgesi ama dışarıdan Arjantin’den angus getiriyorlar, et ithal ediyorlar. Erdoğan gittiği her yerde bizden önce yağ kuyrukları, şeker kuyrukları vardı diyor. Şimdi tarım ve hayvancılık bölgelerinde et kuyruğu var, ekmek kuyruğu var. Eskiden insanların cebinde parası vardı ama yağ yoktu, gaz yoktu. Şimdi kimsenin cebinde parası yok. 1 kilo et almak için insanlar Yozgat’tan, Kayseri’den 12 saat önce et kuyruğuna giriyorlar. Bunlar ülkeyi yoksullaştırdılar, ekonomiyi batırdılar. Emekliler 10 bin lira maaş alıyor. Erdoğan ne diyor biliyor musunuz? Diyor ki ‘ben iktidara geldiğim zaman emekliler 66 lira alıyorlardı şimdi ben 10 bin lira veriyorum daha ne yapayım.’ Erdoğan matematiği Devlet Bahçeli’den öğrenmiş. O yaptığı ama kimsenin anlamadığı matematik var ya. Şimdi Erdoğan’a Cihanbeyli’den cevap veriyoruz. Evet 66 lira alıyorlardı ama 66 lirayla emekliler 7 tane çeyrek alıyorlardı 7 tane çeyrek! Şimdi on bin lira ile kaç çeyrek altın alıyorlar? 2 buçuk altın. Ne kadar kaybettiler, 4 buçuk altın. Al sana matematik. Bahçeli’den değil halktan esnaftan matematiği öğren sayın Erdoğan! 

KÜRDİSTAN’A GİTTİKLERİNDE KÜRT, ANKARA’DA KURT OLUYORLAR

Şimdi yine diyorlar Kürtler kardeşimizdir. Mecliste Kürtçe konuşuyoruz sesimizi kısıyorlar, bilinmeyen dil diyorlar ama ben Bingöl’deydim Bingöl’de Kürtçe şarkılarla seçim propagandası yapıyorlar. Amed’de Kürtçe seçim şarkıları çalıyorlar. Bu ikiyüzlüler Kürdistan’a gittikleri zaman Kürt oluyorlar Ankara’ya geldikleri zaman kurt oluyorlar. Bunlar Ankara’da Seyit Rıza Şeyh Sait teröristtir diyor ama Kürdistan’da Şeyh Sait ismini anıyorlar. Öylesine ikiyüzlüdürler. 3-5 oy almak için yapmayacakları hile, hurda, haram yok. Dolayısıyla bu çalanlara, çırpanlara, Kürt’ü yok sayanlara, haram yiyenlere çocuklarımızın hakkını yiyenlere kesinlikle hesap sormalıyız. Şimdi belediye başkanları çıkmış İstanbul’da diyor ki biz kazanırsak Gazze halkı sevinecek. Hadi oradan. Sanki Cihanbeyli halkı bilmiyor. İsrail’le en büyük gıda ticareti yapan kim? Gerçek Müslümanlar tarafından, ezilenler tarafından Kürtler, Türkler tarafından çok iyi görmektir. Şimdi gelelim Cihanbeyli'ye, Kulu’ya büyükşehir belediyesi ne yapıyor, biliyor musunuz? Kürt nerede yaşıyorsa alt yapı yok. Kürt hangi köyde yaşıyorsa yol yok. Kürt’ün olduğu yerde çocuk için oyun parkı yok. Belediyelerin hizmetlerinden yararlandırmak yok. Hani hakkaniyetliydiler? Hani belediyenin imkanlarını herkese eşit bir şekilde hizmet için harcayacaklardı? Bakın, genel başkanı öyle, belediye başkanı böyle.

CİHANBEYLİ NEDEN İL OLMUYOR?

Değerli halkımız Cihanbeyli’nin köylerinde doğru düzgün su yok, elektrik yok, dünya kadar sorun var. Hızlı tren sırf Cihanbeyli halkı yararlanmasın diye kenarından geçildi. Öyle mi değil mi? Peki Türkiye’nin en büyük yüzölçümüne sahip bir ilçede neden hızlı tren içinden geçmez. Cihanbeyli yararlanmasın diye, değil mi? Emin olun burası başka bir ilçe olsaydı tam merkezinde kurarlardı. Yine eğitim yok, sağlık yok. Vatandaş çok önemli bir hastalığa yakalandığı zaman Konya-Ankara yollarından yaşamını yitiriyor. Hani sandıkta devrim yapmıştık? Hani sandıkta insanlar Avrupa standartları üzerindeydi? İl olacak bir ilçemizdir Cihanbeyli ama dikkat edin Cihanbeyli il olmuyor. Niye? Burada Kürtler yaşıyor, burada emekçiler yaşıyor, burada yoksullar yaşıyor. Dolayısıyla ekonomide bizi yoksullaştıran, dilimize bilinmeyen dil diyen, değerlerimizi kullanan, gençlerimizi Avrupa’ya Amerika’ya Kanada’ya göç yollarına bilerek koyan bu anlayış bizim dostumuz değildir.

VİCDANLI KÜRTLER İSTİFA EDER YANIMIZA GELİRDİ

Şimdi kimi belediye başkanları çıkmış diğer siyasi partilerden diyorlar ki biz de Kürdüz. Yahu Kürt olan burada olur, Kürt halkının partisi DEM Parti’dir. Kürdistan halkının evi DEM Partidir. Vicdanlı Kürt; Afyon’da ırkçı, faşist bir belediye başkan adayının Kürtler bu kapıdan giremez sözünden sonra istifa eder, buraya yanımıza gelirdi? Öyle değil mi? Vicdanlı bir Kürt DEM Parti mecliste olmamalıdır diyen iktidar partisinde aday olmaz. Çünkü DEM Parti sizsiniz, Kürt’tür, emekçidir. Dolayısıyla Cihanbeyli halkımız kimseye kanmasın. Kürt’ün evi de burasıdır, kapısı da burasıdır, yeri de burasıdır. Kürt Leyla Güven’dir, Kürt Murat Bozlak’tır. Birileri Kürt kimliğini inkâr edecek, reddedecek, belediyelerimize kayyım atayacak, belediye eş başkanlarımız, milletvekillerimizi cezaevlerine dolduracak birileri de gidip orada çanak yalamak için ben de Kürdüm diyecek. Haydi oradan. Cihanbeyli halkı yemez bunları. Cihanbeyli halkı onurlu bir halktır.

DEDEOĞLU AİLESİ KÜRT OLDUĞU İÇİN KATLEDİLDİ

Bakın bu devleti, bu sistem bu topraklarda asimile etmediği, yok etmediği halk kalmadı ama İç Anadolu Kürtleri Cihanbeyli, Kul’u halkımız yüzyıllardır tüm baskıları rağmen dilini, kimliğini, kültürünü koruyarak onurlu bir duruş ortaya koymuştur. Bu onurlu halka onurlu belediye başkanları lazım. Bu onurlu halkı temsil edecek insanlar burada olun. Lütfen kimseye kanmayın sizin eviniz burasıdır. Sahtekarlık yapan, ben de Kürdüm diyen herkesi o zaman evine davet edin. Şimdi Afyon’da Kürtler belediyeden giremez diyen partinin adayı burada hangi yüzle sizlerden oy isteyecek? Sizlere soruyorum. Şimdi burada insan biraz utanır. Konya’da ırkçı saldırılardan dolayı Kürtler büyük baskı altındadır. Dedeoğluları ailesini biliyorsunuz. Kürt oldukları için 7 canlarını faşist, ırkçı bir zihniyet ellerinden aldı. Ne oldu Dedeoğluları Davası? 1 tane alçağı yakaladılar, üzerini örtmeye çalışıyorlar. Kürdü öldürmek bu sistem tarafından cezasızlıkla ödüllendiriliyor. Kürdü katletmek, göçertmek ödüllendiriliyor. Daha dün Mehmet Ağar’ların faili meçhul cinayetlerde yargılanan o dönemin yöneticileri istinaf mahkemesi tarafından beraat ettirildi. Yani ne diyor yargı bize? Kürdü öldürmek serbest, Kürdü öldürene ceza yok. O zaman diğer siyasi partilerdekilere sesleniyorum. Kürdün katliamına bile ödül veriliyorsa hangi vicdanla oradasınız? Hangi vicdanla oy istiyorsunuz? İstiyorlar ki Kürtler dilinden vazgeçsin, Kürtler kimliğinden vazgeçsin, istiyorlar ki Kürdüz demesinler. Peki biz bunların dediğini yapacak mıyız? Hayır! Biz Şeyh Sait’lerin torunlarıyız. Dar ağacına giderken diyor ki ben istiyorum ki torunlarım benden utanç duymasın. Biz de diyoruz ki biz sizden utanç değil onur duyuyoruz onur!

BAŞLARINI SARAYDAN ÇIKARIP HALKA BAKSINLAR

Türkiye’de yakın zamanda bir anket yapıldı, emin olun Türkiye halklarının yüzde 73’ü ‘AKP iyi yönetmiyor, kötü yönetiyor, Türkiye’de işler kötüye gidiyor’ diyor. Ama hükümete sorduğumuz zaman güllük gülistanlık bir Türkiye’de yaşadığımızı düşünüyor. Sizlere soruyorum Allah aşkına, emeklilere müjde müjde dediler ne yaptılar? Bin lira ikramiyenin üzerine koydular. Sonra da diyorlar ki emekli bu 3 bin lirayla bayram kutlasın. Yahu etin kilosunun 600 lira olduğu bir yerde emekli kimi davet etsin, kimi masasına oturtsun? Emekli hangi komşuyla otursun yemek yesin utanmaz herifler! Zannediyorlar ki herkes saraydaki gibi yaşıyor. Nasıl bir zamanlar birisi diyor ki padişahım dışarıda insanlar ekmek bulamıyor. Oradaki prenses diyor ki ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler. Bunlar da zannediyor ki millet varlık içerisinde yaşıyor. Başlarını saraydan çıkarıp bir halka baksınlar halka!

BİZE OY VERENE DE VERMEYENEDE SAYGI GÖSTERİRİZ

Bu zihniyetin belediye başkanı da aynı mantıkta. Bakın Cihanbeyli Belediye Başkanı ne diyor biliyor musunuz? Kendi genel başkanını taklit ediyor. Diyor ki ‘oy vermezseniz hizmet yok’. Böyle bir anlayış olabilir mi? Peki sen hiç DEM Parti’nin belediyelerini gördün mü? Biz bize oy verene de vermeyene de kardeşçe yaklaşırız. Ben Siirt’te belediye eş başkanlığı yaptım. Bütün inancım üzerine yemin ederim, bizim kapımız Araplara da, Türklere de Kürtlere de açıktı. Biz belediyenin tek kuruşunu Siirt halkının menfaatini gözeterek herkese adil ve eşit bir şekilde harcadık. Biz adil insanlarız. Biz Şeyh Saitlerin Seyit Rızaların torunlarıyız. Biz kimsenin hakkını yemeyiz. Biz haram yemeyiz. Bizim başımız seccadede elimiz semada aklımız haramda olmaz ancak onlarınki olur. Biz, bize oy verene de vermeyene de saygı gösteririz. Onun demokratik düşüncesi olarak sayarız. Ama bunlar ne diyor, kendi genel başkanı gibi ‘oy yoksa hizmet de yok’ diyor. Hadi oradan hadi! 24 gün kaldı. 24 gün sonra seni de AKP zihniyetini de buradan süpürerek demokratik, halkçı, toplumcu belediyeciliği burada iktidara taşıyacaktır.

CİHANBEYLİ’DEN BELEDİYEYİ ALARAK CEVAP VERELİM

Değerli halkımız, sizden rica ediyorum. Buranın ikinci büyük partisiyiz. Bilhassa kadın arkadaşlar sizden rica ediyorum, lütfen ev ev gezin.  Genç arkadaşlarım kahveye gitmek yok. Lütfen dükkanları dolaşın, anlatın ne kadar haklı olduğumuzu. Türkiye’de barış için, demorkasi için, melleler seydalar camide komşusuna anlatsınlar. Hırsızlık yapanlara, bizi reddedenlere Cihanbeyli’den belediyeyi alarak büyük bir cevap verelim.

BİZ DE İKİ TANE HELAL SEÇMENİ SANDI BAŞINA GÖTÜRELİM

Bakın şimdi bu haramcılar ne yapıyor? Kürtlerin belediyeyi kazandığı yerlere kaçak seçmen taşıyorlar. Ya kayyım atadı yetmedi, cezaevine koydu yetmedi, faili meçhul yaptılar yetmedi, şimdi kaçak seçmen taşıyarak Kürt halkının iradesini gasp etmek istiyorlar. Şimdi sizden ricam Kürdistan’dan gelmiş ama orada seçmen ama oraya gidemeyen arkadaşlar varsa, el birliğiyle kendi kentlerinde oy kullanmaları için ulaşın. Parası olmayan arkadaşlar, il ve ilçe örgütlerimize gitsinler, sıcak bir demli çaylarını içsinler, yol biletlerini alıp oylarını kullanmak için gitsinler. Bunlar bir haram seçmen taşıyorsa biz iki tane helal seçmeni sandık başına götürmek zorundayız.

HER BİRİNİZ BİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYI GİBİ ÇALIŞIN

Değerli halkımız, ana muhalefet partisi her yerde diyor ki, “DEM Parti neden aday çıkardı?” Biz onlara Cihanbeyli’den söylüyoruz; ya sizin oyunuz burada belediye almaya yetmez. Öyle mi, değil mi? Hadi buyurun siz Cihanbeyli’de ikinci büyük parti biziz, oylarınızı gelin bize verin ve burayı AKP’den kurtaralım. Değerli Cihanbeyliler, onurlu halkımız emin olun sizlerle her zaman gurur duyduk. Her yerde Avrupa dahil olmak üzere yönetimlerdesiniz, katkı sunuyorsunuz, destek veriyorsunuz. Kendi içimizdeki varsa sorunları bir kenara bırakma zamanıdır. Birlik olma zamanıdır, beraber olma zamanıdır. Sizin anadilinize bilinmeyen dil diyorlar. Hiç mi vicdanınıza dokunmuyor? Eş Genel Başkanlığımızı yapan Selahattin Demirtaş içeride, Gültan kışanak içeride, Leyla Güven, Sebahat Tuncel içeride. Binlerce insanımız suçsuz bir şekilde cezaevinde. Hiçbir “Kürdüm” diyenin vicdanına dokunmuyor mu? Dolayısıyla, elinizi vicdanınıza koyun. Sadece bizim adaylarımız değil, her birimiz bir belediye başka adayı gibi çalışın. Burada kazanma şansımız büyük.

CİHANBEYLİ’DEN SEFERBERLİK İLAN EDİYORUZ

AKP bu memleketi batırdı, bitirdi. Şimdi yetmiyor diyor ki ben operasyon yapacağım. Kime kürde. Kürtlerin yaşadığı her yere teröristin diyen bu anlayışı sandıkta mahkûm etmek lazım. Kürtlere terörist deme yerine oturup insanca diyalogla bu meseleyi çözmek varken Kürde tank, top yığmak hangi aklın ürünüdür biliyor musunuz? Bunlar kafalarında Kürde karşı büyük bir kin ve nefretleri var. Kürtler Malazgirt’ten beridir kardeş elini uzatmış, Kurtuluş Savaşında can verdi, kan verdi. Ne yaptıysak karşımızdaki bu ırkçı anlayışı bir türlü yok edemedik. Onun için bu seçimler önemlidir.

Lütfen Avrupa’daki çocuklarınıza kardeşlerinize sesleniyorum, orada euro kazanıp bol keseden atmak konuşmak yok. Cihanbeyli’de seçim varsa her biriniz birer ay izin alacaksınız Avrupa’dan buraya gelip seçim çalışması yürüteceksiniz. Bugünden tezi yok. Avrupa’da kızlarınıza, oğullarınıza, kardeşlerinize anlatın. Burada Cihanbeyli’de son 24 günü bizimle birlikte çalışarak geçirsinler. Var mısınız? Avrupa’dakiler bir sene de tatil yapmasınlar. Halkının şehrine, bayramına, mücadelesine katkı sunsunlar. Bugünden itibaren Cihanbeyli’de seferberlik ilan ediyoruz. Köy köy, ev ev, günü yeten kendi arabasıyla yetmeyen arabasını alsın üç kişi mazotunu karşılasın. Ama lütfen çalmadığınız kapı dokunmadığınız insan kalmasın. Bu haklı mücadele bir gün mutlaka ama mutlaka başta Cihanbeyli olmak üzere kazanacaktır. Bir çağrı da diğer siyasi partilerde siyaset yapan Kürtleredir. Biraz önce söyledim, biraz vicdan varsa, biraz onur varsa onları da halkının yanında siyaset yapmaya davet ediyorum. Buyursunlar gelsinler.

ŞEYH SAİT OLACAĞIZ, SEYİT RIZA OLACAĞIZ…

Bu halk demokrasiye, özgürlüklere, anadilini özgürce konuştuğu bir Türkiye’ye sahip oluncaya kadar Selahattin olacağız, Leyla olacağız, Şeyh Sait olacağız, Seyit Rıza olacağız. Ama asla pes etmeyeceğiz. Seyit Rıza’nın dediği gibi asla başımızı eğmeyeceğiz. Bunu herkes çok iyi bilsin. Cihanbeyli halkımızı bu coşkulu karşılamadan dolayı kutluyoruz. Çok sağ olun, var olun. DEM dema we ye, DEM dema Cihanbeyli ye, DEM dema Kurdan e, DEM dema me hemûyan e.”