Aksoyoğlu: İktidar süreci bekletiyor

img
ANKARA - Bahçeli’nin partisinin grup toplantısında yaptığı İmralı açıklamasını değerlendiren siyaset bilimci Eren Aksoyoğlu, “İktidar partisi komisyonun İmralı ziyaretini ve sürece dair yasalar çıkarmayı bekletiyor” dedi.
 
Siyaset Bilimci Eren Aksoyoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin İmralı’ya yönelik “Gerekirse 3 arkadaşımla giderim” çıkışına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 
 
Eren Aksoyoğlu, hükümet kanadında devam eden sessizliğe dikkat çekerek, iktidar partisinin hem komisyonun İmralı'ya gitmesini hem de sürece dair yasaları çıkarmayı beklettiğini belirtti. Aksoyoğlu, "Anlaşılan o ki bu yavaşlama hali Bahçeli’den ve partisinden kaynaklı değil. Bahçeli esasen hem süreci yöneten kişi olarak öne çıkıyor hem de bu konuda hiçbir sorumluluğu yok. Ancak kamuoyunun önüne çıkma tercihinde bulunmayan AKP organizasyonu, süreci kodifiye etmekle yükümlü. Bu da iktidar cephesindeki taşların bir türlü yerli yerine oturmaması demek. Kanımca bir soru halen havada duruyor: Sürecin sahibi devlet mi, yoksa hükümet mi” diye sordu.
 
‘KOMİSYON ABDULLAH ÖCALAN’I MECLİS’E DAVET ETMELİYDİ’
 
Meclis’te çalışmalarını sürdüren Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Aksoyoğlu, devletin sürece yönelik adım atması gerektiğini söyledi. Aksoyoğlu, "Çünkü komisyon özgün koşulların oluşması durumunda Abdullah Öcalan’ı Meclis’e davet etmeliydi. Zira görüşmenin Ankara’da değil, İmralı’da olması devlet organizasyonunun talebi ve belirli pratikleri talep etmesiyle ilgili. Bu anlamda komisyonun sürece dair baskı oluşturması pek mümkün görünmüyor. Komisyonu oluşturan siyasi partilerin de belirli bir aşamada süreci izlemesi söz konusu. Oradan gelecek bir baskı da görünmüyor. İktidar partisinin kamuoyu desteğinin eksikliğinden kaynaklı uzun vadeli sorunları var. Dolayısıyla başka siyasal kamplara bölünmüş kamuoyu desteği birtakım alternatif çözüm setleri, hatta süreçlerini inşa edecek siyasal projeksiyonlarla mümkün olur. Ancak partiler siyaseti paralize olmuş ve seçim aritmetiğine odaklanmış durumda” dedi.
 
‘ANKARA SDG’Yİ ERİTMEYİ AMAÇLAMIŞTI’
 
Aksoyoğlu, Bahçeli’nin dün partisinin haftalık grup toplantısında sarf ettiği, "SDG-YPG'nin Merkezi Hükümet ile entegrasyon müzakereleri, alınan mesafeler, bazı provokasyonların varlığına rağmen diyalogların gün be gün makul bir çizgide seyretmesi kayda değer" açıklamasına ilişkin ise şunları söyledi: “Bahçeli’nin açıklamaları; Mazlum Abdi’nin Suriye sahasında yaptıklarının Türkiye’de nasıl karşılık bulduğunun en net göstergesi oldu. SDG’de çok belirgin bir liderlik havası esiyor artık. Geçtiğimiz günlerde Mihraç Ural’ın Mazlum Abdi’nin liderliğinin altını çizdiği makalesi de Suriye sahasındaki gelişmelerin mantığını gösteriyordu. Abdi, Türkiye’deki çözüm sürecini ve Suriye sahasındaki bu bağlamdaki önemini anlamış ve buna göre hareket edebiliyor. Bahçeli de Türkiye’nin bu hamleleri gördüğünü ve önemsediğini belirtmiş oluyor. SDG bu hamlelerden sonra olabildiğince avantajlı bir pozisyon elde etmiş olacak. Ancak SDG’nin gücünü ve sınırlarını bilen AKP kurmaylarının bunu ‘endişelenmeden’ karşılaması nasıl mümkün olur, bilmiyorum. Çünkü Ankara geçtiğimiz dönemde SDG’yi eritmeyi ve Suriye sahasında sindirmeyi amaçlamıştı. Belirli bir aşamada çıkarların çatışacağını görmek gerekiyor. Bahçeli bunun da riskini almak gerektiğini fark ediyor.”
 
MA / Deniz Karabudak