Kobanê Davası’nda savunma kitabı: Jin Jiyan Azadî

img
ANKARA - Sebahat Tuncel’in Kobanê Davası’nda yaptığı savunmalardan oluşan “Jin Jiyan Azadî-Kadın Yaşam Özgürlük” kitabı okuyucuyla buluştu. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin 4 Kasım 2016 tarihinde gözaltına alınmasını protesto etmek amacıyla Diyarbakır Adliyesi önünde düzenlenen eylemde gözaltına alınan ve 6 Kasım 2016 yılında tutuklanan dönemin Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in Kobanê Davası’ndaki savunmalarını içeren “Jin Jiyan Azadî-Kadın Yaşam Özgürlük” adlı kitabı çıktı. 
 
Kitap, Dipnot Yayınları’ndan çıktı. Kitabın editörlüğünü ise, aynı zamanda Kobanê Davası tutuklularından biri olan HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) eski üyesi Bircan Yorulmaz yaptı.  Bircan Yorulmaz, kitabın önsözünü de kaleme aldı. “İçinde Kürt geçen her şey bu ülkede turnusol işlevinde” diyerek önsöze başlayan Yorulmaz, 37 ay süren yargı sürecini Türkiye siyasi tarihinin en büyük haksızlık ve hukuksuzluklarının yaşandığı bir dava olarak tanımlıyor.
 
Sebahat Tuncel’in Kobanê Davası kapsamında mahkeme salonlarında yaptığı savunmaları içeren kitap, aynı zamanda sürecin tarihsel, toplumsal ve politik arka planını anlatarak kadın özgürlükçü bir perspektifle Kobanê Davası’nı analiz ediyor. Kitap, kadın özgürleşmesini çok yönlü bir zemine oturtarak, erkek egemen düzeni hem politik hem de tarihsel olarak sorguluyor.
 
Kitapta, 2013–2015 çözüm süreci ile bağlantılı olarak 2014 yılında MGK tarafından kabul edilen “Çöktürme Planı” çerçevesinde Kürt siyasi hareketine yönelik başlatılan sistematik saldırıların, Kobanê Kumpas Davası’nın temelini oluşturduğu vurgulanıyor. Kitap, bu davanın özünde, Kobanê’de DAEŞ saldırılarına karşı HDP MYK’sı tarafından kamuoyuna yönelik yapılan demokratik protesto çağrısının cezalandırılmak istendiğini ve Kobanê Davası’nın sadece bu çağrıyla bağlantılı olmadığını; “Çöktürme Planı” kapsamında HDP’nin başarısına, eşit temsiliyete, demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü, Türkiye hakları ile eşit ve özgür yaşamın savunulmasına karşı siyasi saiklerle mahkemeye “ısmarlandığını” vurguluyor.
 
‘ÖZGÜR BİR YAŞAM İSTİYORUZ’
 
Kitabın arka kapak yazısında ise şu ifadeler yer alıyor: "Mahkeme heyeti sürecin başından beri uluslararası normları, Anayasa’yı, CMK'yı, AİHM kararlarını, düşünce ifade ve örgütlenme özgürlüğünü, Siyasi Partiler Kanunu’nu yok saymış, hedefe ulaşmak için her türlü hukuksuzluğu hukuk uygulaması hale getirmiştir. Bu dosyanın hazırlanması, yürütülen duruşmalar ve hazırlanan mütalaaya kadar yaşananlar da göstermektedir ki esas amaç maddi gerçeği açığa çıkartılması, 6-8 Ekim 2014 sürecinde yaşanan olayların, yaşam hakkı elinden alınan insanların gerçek faillerinin ve siyasi sorumlularının açığa çıkartılması değildir. Bu davanın bir tarafında devlet ve kendisini devletin sahibi olarak görenler, diğer tarafta Kürtler ve Kürtlerin dostları vardır. Devletin tüm kurumlarının bu davada müşteki olmaları ve mahkemenin bunu kabul etmesi de aslında mahkemenin bağımsızlığını, tarafsızlığını ortadan kaldıran somut bir gerçeklik olarak ortada durmaktadır. Güzel günler göreceğiz, buna inanıyoruz. Demokrasi ve özgürlük mücadelemizi daha da ileri bir noktaya taşıyacağız. Faşizme ve zulme asla boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Bize dayatılan her türlü gericiliğe, ırkçılığa, milliyetçiliğe, cinsiyetçiliğe karşı durduk, bundan sonra da duracağız. Biz özgür bir yaşam istiyoruz."
 
SEBAHAT TUNCEL KİMDİR?
 
Sebahat Tuncel, 5 Temmuz 1975’te Meletî’nin (Malatya) Patrîkxan (Yazıhan) ilçesinde doğdu. Eğitim hayatında, Mersin Üniversitesi Mut Meslek Yüksekokulu Harita-Kadastro Bölümü’nü bitiren Sebahat Tuncel, 1990’lı yıllarda kadın hareketiyle tanıştı. Siyasete ise 1998 yılında Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) Kadın Komisyonu’nda başladı. Daha sonra Demokratik Halk Partisi (DEHAP), Demokratik Toplum Partisi (DTP), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) partilerinde çeşitli görevler üstlendi. 2006 yılında “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanan Sebahat Tuncel, 2007 genel seçimlerinde İstanbul 3'üncü Bölge'den bağımsız aday olarak cezaevinden milletvekili seçildi. Sebahat Tuncer, cezaevinden doğrudan Meclis'e giren ilk kadın siyasetçi olarak tarihe geçti. 2007–2015 yılları arasında iki dönem boyunca İstanbul milletvekili olarak görev yaptı.
 
Bu süre zarfında özellikle kadın hakları ve barış süreci konularında aktif bir siyaset izledi. Sebahat Tuncel, 2013 yılında HDP Eş Genel Başkanlığı, 2016 yılında ise Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanlığı görevini yürüttü. Aynı zamanda Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistlerinden biri olarak, kadın özgürlükçü çizginin önemli temsilcilerinden biri haline geldi. 2016 yılında tekrar tutuklanan Sebahat Tuncel, 2024 yılında Kobanê Davası’nda 12 yıl hapis cezası verildi. Cezaevinde kaldığı süre göz önüne alınarak tahliyesine karar veridi ve 16 Mayıs 2024 tarihinde, 7 yıl 6 ay tutuklu kaldığı Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nden tahliye edildi. Sebahat Tuncer halen TJA aktivisti olarak çalışmalarını sürdürmektedir.