İSTANBUL- Boğaziçi Üniversitesi’nde rektöre karşı çadır açtıkları için yargılanan öğrenciler, polisin gözaltında yaptığı işkenceye dikkat çekti.Duruşma 21 Ekim tarihine ertelendi.
Boğaziçi Üniversitesi 22 Ekim 2021 tarihinde okulda açılan çadıra polisin müdahalesi etmesi sonucu gözaltına alınan 45 öğrenci hakkında, “Toplantı ve gösteri kanuna muhalefet etmek” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul 27’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, yargılanan öğrencilerin ve müdafi avukatların sayısını gözeterek, duruşmayı 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi salonuna taşıdı.
Mahkeme, ilk başta duruşmaya gazetecileri ve izleyicileri almadı. Avukatların itirazı üzerine mahkeme gazetecilerin duruşmayı takip etmesine engel olmayı bıraktı.
DERHAL BERAAT KARARI TALEBİ
Yargılamaya geçilmeden önce müdafi avukatlar ve Av. Baran Kaya, düzenlenen iddianamenin kolluk fezlekesinin yansıması olduğunu belirterek, “Kolluk fezlekesine hiçbir ekleme, araştırma yapılmadan olduğu gibi aktarıldığı için iddianame olarak kabul edilemez. İddianamede sanıkların ne ile suçlandığı açık değildir. Yapıldığı iddia edilen yürüyüşün ne şekilde hukuka aykırı olduğu açıklanmamış. Bize sanıkların dinlenmesinden önce, derhal beraat kararı verilmesi gerekir” dedi
TALEP REDDEDİLDİ
Mahkeme, müdafi avukatların talebine ilişkin iddia makamına söz verdi. İddia makamı, söz konusu talebin reddini isteyerek, yargılanmanın devamını talep etti. Talebe ilişkin karar veren mahkeme, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiğini, derhal beraat kararı verilmesine gerekli bir durumun olmadığını ileri sürerek, talebi reddetti.
Daha sonra yapılan kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada söz alan Ali Süngü, rektörlüğün önünde bulunan toplanmaya katıldığını, daha sonra polisin barikat kurarak, kendilerini gözaltına aldığını ifade etti. Mahkeme başkanın slogan atıp atmadıklarını sorması üzerine avukat Seher Eriş, sorunun suç konusu ile ilgisi olmadığı için sorulmamasını talep etti.
‘DARP EDİLDİK’
Öğrenci Ayşe Beliz İnce, özel güvenlik tarafından önce çadırın çalındığını, tekrar açıldığında ise ÖGB ve polis saldırısına uğradıklarını paylaştı. İnce, “Aylarca çadırın açıldığı yerde forum yaptık. O gün polisle yapılan müzakerede çadır kaldırılırsa müdahale olmayacağı söylendi. Dağılmak üzereyken uyarı olmadan darp edilerek gözaltına alındık” dedi. Öğrencilerden Berkay Yamaner ise, “Polis tutanağında üstümün çıplak olduğu ve güneşlendiğim yazıyor. Bu doğru, zaten keyifli vakit geçirmek istediğim bir günde darp edilerek gözaltına alındım. Ve o yüzden bugün buradayım” ifadelerini kullandı.
GÖZALTINDA TACİZE UĞRADI
Öğrencisi olduğu okulun kampüsüne çok sayıda polisin girdiğini belirterek savunmasına başlayan İdil Kocabozdoğan, “Polis bizi çembere alarak gözaltına aldı. Gözaltı aracında sivil polisler tarafından tacize uğradım” dedi. İddianamede yer alan gözaltı öncesi polisin uyarı yaptığı kısmının doğru olmadığını söyleyen öğrenciler, polislerin “Hepinizi alacağız” tehdidini anımsattı. Kurulan çadırın araç ve yaya geçişine açık olmadığını söyleyen Simge İngün ise “Okula geldiğimde özel güvenlik ve polisler ile öğrenciler arasındaki arbedeyi gördüm. Arkadaşlarıma destek olmak istedim ve sonrasında da hep beraber gözaltına alındık. Burada hak ihlaline uğrayan öğrenciler iken, yargılanmayı anlamsız buluyorum” diyerek tepki gösterdi.
‘SUÇ VARSA, KOLLUK İŞLEMİŞTİR’
Kısa bir aranın ardından duruşma avukatların beyanlarıyla devam etti. Av. İrem Yener, “Polis tarafından yapılan bir uyarı yok ve öğrenciler abluka altında işkence ile gözaltına alınıyorlar. Dosyada bir suçlu ve suç varsa kolluk tarafından işlenmiştir ve bugün sanık sandalyesinde oturması gereken de onlardır” diye kaydetti. Söz alan avukat Seher Eriş, “Boğaziçi’ndeki hukuka aykırı rektör ataması sadece Boğaziçi değil ülkenin birçok yerinde protesto edildi. Birçok dava açıldı ve biliyoruz ki bu dosyalar siyasi saiklerle açılıyor. Polisin tutmuş olduğu fezlekelerde ‘Bizden talep edildi, gittik’ yazıyor, neden talep edildiğine ilişkin belge yok. Buna istinaden de olsa öğrenciler gözaltına alınamaz” şeklinde konuştu.
TALEPLERİ REDDETTİ
Avukatların savunmaları ardından iddia makamı söz alarak, dosyadaki görüntülerin bilirkişiye gönderilmesini ve rapor istenmesini talep etti. Avukatlar, iddia makamının talebine itiraz etti. Ara kararını açıklayan mahkeme, avukatların derhal beraat taleplerinin reddine, ifadesi alınan öğrencilerin duruşmalardan vareste tutulmasına, ifadesi alınmayan iki kişinin zorla getirilmesine karar verdi.
Dosyadaki görüntü kayıtlarının bilirkişiye gönderilerek rapor hazırlanmasına karar veren mahkeme, duruşmayı 21 Ekim’e ertelendi.