Gençler 1 Mayıs’ta kampüslerden alanlara akacak 2025-04-29 10:04:49 ANKARA - Ankara’da 1 Mayıs meydanlarını dolduracaklarını belirten gençlik örgütleri üyeleri, “Taleplerimizle 1 Mayıs’a güçlü ve örgütlü çıkacağız” mesajı verdi. Ankara’daki gençlik örgütleri 1 Mayıs İşçi Bayramı’na taleplerini haykırmak için alanlarda olacak. Bu yılki 1 Mayıs’ın farklı özgünlüklerinin olduğuna dikkat çeken gençlik örgütleri; ekonomik kriz, savaş, yoksulluk ve baskılara karşı alanlarda olmanın önemine işaret etti.   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat çağrısıyla gelişen süreçle beraber toplumun daha da heyecanlı olduğunu belirten Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Gençlik Meclisi Üyesi Elif Aslan, “8 Mart ve Newroz’ların çok kalabalık geçmesi bu heyecanı ve cesareti gösteriyor. 1 Mayıs’a giderken de bu cesareti ayakta tutarak kalabalık ve güçlü gitmenin öğrenci, gençlik ve işçi birliği için çok önemlidir. Gençliğin 1 Mayıs’a ve sonraki süreçlere örgütlü girmeleri, bu kapitalist düzenin bize dayattığı bireysellikten sıyrılmaları açısından önemli. Örgütlülüğün önemi sadece bir partiye kayıt olmaktan ibaret değil. Beraber hareket etmenin önemini de bu süreçte gördük. Hem 1 Mayıs’a güçlü gitmek hem de sonrasında hareketliliğin devam etmesi ve taleplerimizi haykırabilmek için gençlere çağrımız; toplumu, kendilerini ve bulunduğu her alanı örgütlemeleridir” dedi.    ‘GENÇLİĞİN ÖFKESİ’   Yeni Demokratik Gençlik Üyesi Vuruşkan Fındık, 1 Mayıs meydanlarında birikmiş öfkenin yeniden açığa çıkacağına kaydederek, “İnsanları baskılarla ve şiddetle susturmaya çalışıyorlar. Fakat bu irade onların baskılarını ve barikatlarını aştı. Gençlik şu anda hala öfkesini ifade edecek alanlar arıyor, gücünü sokaklara taşırmak istiyor” diye belirtti.    ‘BU İRADE DEVLETİ KORKUTAN İRADEDİR’   Sokaklarda, “Her yer Taksim her yer direniş” sloganının giderek yükseldiğini ifade eden Özgür Üniversite Hareketi üyesi Ekim Yiğit, “Bu direnişle beraber en büyük direniş alanları kampüsler oldu. Okullardaki bileşenler, topluluklar ve siyasetlerle beraber eylemler gerçekleştirildi. Bizler de 1 Mayıs’a giderken hem merkezlerde hem de kampüslerimizde geniş katılımlı toplantılar aldık. Hep beraber okullarımızda 1 Mayıs’ı güçlü geçirmeye yönelik çalışmalar yürütüyoruz ve kampüslerimizden çıkıp alanları dolduracağımız, taleplerimizi yükselteceğimiz bir 1 Mayıs geçireceğiz” diye konuştu.    ‘GÜÇLÜ VE ÖRGÜTLÜ BİR ŞEKİLDE ÇIKACAĞIZ’   Gençliğin Devrimci Gücü (Dev-Güç) Üyesi Yağmur Alaz, son yılların en kritik 1 Mayıs’ına yaklaştıklarını ifade ederek, “Artık bedenimize ve hayatımıza doğrudan müdahale edilen bir süreçten geçiyoruz. Bunun yanında da ekonomik kriz gençliği, işçileri ve halkımızı da çok fazla etkiliyor. Bu süreçte 1 Mayıs’a giderken tutuklu olan genç arkadaşlarımızın ‘kuyu tipi’ hapishanelerde yaşadıkları, derin yoksulluğa kadar bunların hepsini biliyoruz ve hepsine artık daha da güçlü haykırabiliyoruz. Yine bu son süreçte uygulanan şiddeti de görüyoruz. Fakat bunların hepsi 1 Mayıs’a giderken güçlenmemizi sağlayan ve bu süreçte daha güçlü ve daha örgütlü bir şekilde yürümemizi sağlayan şeylerdir. Biz de 1 Mayıs’a en güçlü ve en örgütlü şekilde çıkacağız” ifadelerini kullandı.    ‘YOLUMUZ İŞÇİ SINIFININ YOLUDUR’   Toplumun tüm kesimlerine dönük baskının giderek arttığını söyleyen Devrimci Gençlik Birliği (DGB) üyesi Çağla Çakır, “23 Yıllık AKP iktidarı ağır bir yıkım bıraktı. Bunu patlayan işçi grevlerinde, sokakları kampüsleri dolduran öğrenci hareketlerinden, meydanları dolduran kadın hareketlerinden, kayyumlara karşı meydanları dolduran Kürt halkının mücadelesinden görüyoruz. Bu süreçte 1 Mayıs daha önemli bir yerde duruyor. Hepimizin sözünü ürettiği, baskıya, şiddete, sömürüye karşı sokakları doldurduğu bir süreci geride bıraktık. Bunun en görkemli günü ise 1 Mayıs olacak. Bu krizin içinde hepimiz işçiyiz. Yarı zamanlı öğrenci, yarı zamanlı işçiyiz. Dolayısıyla sorunlarımız onların sorunlarından farklı değil. Özelleşen yanları var ama buna karşı işçi-gençlik el ele demek önemli bir yerde duruyor. Bu sürece giderken zorbalığa karşı özgürlük diyen ve zorbalığa yeter diyen bütün gençliğin kendi talepleriyle alanları doldurması gerekiyor” şeklinde konuştu.     ‘ÖZGÜR VE ÖZERK ÜNİVERSİTEDİR’   Devrimci Gençlik Dernekleri (DGD) üyesi Erener Türe son dönemde üniversitelerde gelişen eylemlere dikkat çekerek, sözlerin şöyle sürdürdü: “1980’den sonra ilk kez bu kadar yan yana gelişi, ortak ve birleşik muhalefet cephesi ihtiyacı hissettiğimiz dönemdeyiz. Son yıllarda parça parça Türkiye'de işçi direnişleri, grevler ve benzeri eylemler oldu. Fakat sokak hareketliliği açısından meşru militan mücadelesinde ısrarcı olan devrimci kurumlar ve kadın hareketi dışında bu kitlelerle çok fazla buluşamadı. 2024 saraçhane 1 Mayıs’ından sonra ilk defa 19 Mart sürecinde geniş halk kitleleri sokakta buluşabildi. Artık toplumsal bir patlama da gördük. Ayrıca gençlik hareketinin karakterini doğru okuyan, doğru gözlemleyen herkesin siyasi elitlerden sıyrılıp omuz omuza mücadele etmesi gerekir. Yükselttiğimiz talep, özgür-özerk demokratik üniversite etrafında, sermaye çıkarı politikalarının karşısında emekçileri önceleyen politikalardan yana ve eşit yurttaşlık talebinin yükseltilmesidir.”