İzmir’deki cezaevlerinde 15 tutsak tahliye edilmiyor 2025-10-26 09:00:35 İZMİR - İzmir'deki cezaevlerinde Ocak ayından bu yana 15 tutsağın tahliyesinin engellendiğini belirten ÖHD İzmir Şubesi Sekreteri Selahattin Timur, "Demokratik bir toplumdan bahsedeceksek bu şekilde insanların tahliyeleri ertelenmemeli" dedi.  Kürt sorununun demokratik çözümü bağlamında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın tarihi çağrısıyla başlayan süreç gündemdeki yerini koruyor. En çok konuşulan konuların başında ise hasta tutsaklar başta olmak üzere siyasi tutsakların serbest bırakılması geliyor. İktidar ve devlet kanadı bu konuda henüz bir adım atmadığı gibi infazını tamamlamış ya da koşullu salıverilme hakkı doğan tutsakların tahliyeleri çeşitli gerekçelerle engellenmeye devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda Bolu F Tipi Cezaevi'nde 30 yılını doldurmuş 35 tutsağın tahliyesi engellendi, yanı sıra tutsak kadınlara dönük sistematik baskının en fazla yaşandığı Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'nde ve birçok cezaevinde tutsakların tahliyeleri engelleniyor.   Aynı uygulamanın İzmir'deki cezaevlerinde de yaşandığına dikkat çeken Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi Sekreteri Selahattin Timur Ocak, kentteki cezaevlerine dair bilgileri paylaştı.    TAHLİYELER UZATILIYOR   İzmir'deki cezaevlerinde de tutsakların koşullu salıverilme haklarının engellendiğini vurgulayan Timur, "Hükmün yasada belirtilen kısmını tamamlayan mahpuslar, 2022 yılında yapılan değişiklikle birlikte İdare ve Gözlem Kurulları (İGK) tarafından adeta ikinci bir yargılamaya tabi tutuluyor ve tahliyeleri erteleniyor. Şakran Kadın Kapalı Cezaevi'nde ise tahliyeler iki defa uzatılıyor. Bu uzatmalar 6 aylık veya 9 aylık periyotlar olabiliyor. Özellikle tahliye olmaları gereken 30 yıllık mahpusların tahliyeleri ceza infaz kurumları tarafından engelleniyor. Mahpuslar ikinci keyfi bir yargılama ile Anayasa'ya aykırı bir şekilde düşünce ve kanaatlerini açıklanmaya zorlanıyorlar. Mahpusların aslında fikirleri ve görüşleri dolayısıyla kurullar tarafından keyfi şekilde koşullu salıverilme hakları erteleniyor ve ellerinden alınıyor. Bunu mahpuslara sorulan sorulardan anlayabiliyoruz" diye belirtti.    15 TUTSAĞIN TAHLİYESİ ENGELLENDİ   Ocak ayından bu yana kentteki cezaevlerinin genelinde 15 tutsağın tahliyesinin benzer sebeplerden dolayı engellendiğini aktaran Timur, "Bunların arasında 30 yılını doldurmuş mahpuslarda olmak üzere en az 10 kişi halen ceza infaz kurumlarında. Bunların arasında aynı zamanda hasta mahpuslar da var. Örneğin Mehmet Sait Yıldırım hasta olmasına rağmen tahliyesi ertelendi. Bunun yanı sıra yabancı mahpuslar tahliye olduklarında geri gönderme merkezlerinde tutuluyorlar. Bu yerlerin koşulları hapishanelerden kötü yerler. Örneğin Afrin'li Lamia Asu cezaevinde 30 yılını doldurdu ve yine idarenin keyfi tutumuyla memura mukavemetten 7 ay ardından ikişer kez 6 ay tahliyesi engellendi, koşullu salıverilmesi ertelendi. Tahliye olduktan sonra da geri gönderme merkezinde tutuldu. İGK'lerin varlığı Anayasa'ya aykırı. Birçok mahpus 2020 yılında değişen yasadan önce cezaevine giren mahpuslar. Sonradan çıkan bir yasa var. Buna rağmen mahpuslara Aleyhte değişikliğin uygulanmaması gerekirken derhal uyguladılar. Burada bir hukuka aykırılık var" ifadelerini kullandı.    İDARE VE GÖZLEM KURULLARI KALDIRILMALI   Tutsakların düşüne ve fikirlerine göre ayrımcılığa uğradıklarına dikkat çeken Timur, şöyle devam etti: “Eğer bir Barış ve Demokratik Toplum Süreci'nden, barıştan ve demokrasiden bahsediyorsak derhal İGK'ler kaldırılmalı, düşünce ve kanaatleri zorla açıklanmaya derhal son verilmeli. İnfazlarını tamamlamış insanların tahliyeleri ertelenmemeli. Eğer demokratik bir toplumdan bahsedeceksek bu şekilde insanların tahliyeleri ertelenmemeli."    MA / Uğurcan Boztaş