Bakırhan: Geçiş yasalarıyla özgürlükler ve haklar güvence altına alınmalı 2025-10-30 10:39:08 QERS - Qers’te gerçekleştirilen, “Halklar ve İnançlar Buluşması”nda konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Geçiş yasalarıyla özgürlükler ve haklar güvence altına alınmalı” dedi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Qers İl Örgütü, kentteki çeşitli halklar ve inançların bir araya geldiği “Halklar ve İnançlar Buluşması” düzenledi. Buluşmaya, Terekeme, Çerkes, Kürt ve Türk halklarının temsilcileri ile Caferi, Müslüman, Hristiyan inançların temsilcilerinin yanı sıra çok sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.   Bir otelde gerçekleşen buluşmada konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, böylesine bir etkinliği Kars'ta yapılmasının büyük bir anlamının olduğunu ifade ederek, “Kars'ı Kars'ı yapan renklilikti, dayanışmaydı, kardeşlik duygusuydu ve bu paylaşım duygusuydu. Bu farklı dillerin birbirine tahammül etmesiydi. Yani hiçbir zaman bu kentte niye Kürtçe konuştuğumuz sorgulanmadı. Her düğünümüzde Azerilerin, Terekemelerin oyunları oynanırdı. Niye oynanır? Burası bir Kürt düğünüdür kimse demedi. Taziyelerimizde her dilden ağıt yakılırdı. Çünkü yaşamını yitiren Karslıydı. Kars'ın bir değeriydi. Bunlar çok önemlidir. İşte Kars'ın barışı buradan gelir. Kars'ın savaş karşıtı, çatışma karşıtı, ölüm karşıtı buradan gelir. Bu diyarlar savaş istemeyenlerin gelip kendisine yurt edindiği bir diyardır. Tabii ki savaş istemeyenler komşusuyla barışık olur, komşusuyla paylaşır. İşte öyle bir kentte bugün bu toplantıyı yapıyoruz” dedi.    ‘QERS TÜRKİYE’YE ÖRNEKTİR’   Qers’in ortak yaşama kültürünün iç barışını arayan Türkiye’ye örnek olabileceğini kaydeden Bakırhan, “Bugün iç barışımızı aradığımız, bugün çözüm tartışmalarının sürdüğü bir süreçte bu renkten, bu güzellikten, bu dayanışma ve paylaşımdan bir haber olanlar bariyer oluşturmaya çalışıyorlar. Onları Kars'a, Kars'taki bu salondaki renkleri görmeye ve bu renkleri dinlemeye de davet ediyorum. 1 Ekim'le birlikte yeni bir sürece girdik. Sayın Bahçeli grubumuza gelip el sıkışmasıyla başlayan bir yıldır bütün eksiklerine aksaklıklarına rağmen yürüyen bir süreçten bahsediyoruz. Bu süreç Kars'ın aslında 100 yıllardır kendi coğrafyasında yaşamış olduğu bir arayışı aslında oluşturmaya çalışıyor. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Kitaplarda teorik olarak barışın, kardeşliğin, dayanışmanın, demokrasi Cumhuriyetin ne olduğu belki yazılıyor ama Kars bunu bizzat yaşıyor. Kars bizzat bunun yaşamda kendisidir. Dolayısıyla çözüm aradığımız halkların, inançların kardeşçe bir arada yaşamasını cevabını aradığımız bu süreçte Kars'ın, Kars'taki bu renkliliğin ve farklılığın bize öğreteceği çok büyük şeyler vardır. Kars bu nasıl birlikte yaşayacağımız sorusuna kendi yaşamıyla birlikte en iyi cevap veren kentlerden biridir” diye belirtti.    ‘CUMHURİYETİN, DEMOKRASİYLE BARIŞMASINI İSTİYORUZ’   Azeri bir söz alıntılayarak konuşmasına devam eden Bakırhan, “Bu topraklar hamımızın. Bu toprakların değerleri hamımızı besler, hamımızı kucaklar. Buna uygun davranacağız. Bizim felsefemiz bu olmalıdır. Bu güzel topraklarda birbirimizi dışlamadan, yok saymadan birlikte yaşamayı başardığımız gibi bunu Türkiye coğrafyasına, kendi barışını arayan nasıl bir cumhuriyet arayışını tartışan Türkiye'nin gündemine de taşımak gibi bir görevimiz var. Caferi arkadaşlarımız burada. Kanaat önderleri burada, Alevi yurttaşlarımız burada. Bir kez daha Kars'tan da söyleyeyim. Bizim Cumhuriyette herhangi bir sorunumuz yok. Cumhuriyetin demokrasiyle barışmasını istiyoruz. Barışık mı? Barışık değil. Barışsın. Cumhuriyet demokratik olsun. Türkiye'de yaşayan bütün renkleri, bütün kimlikleri kapsasın, kucaklasın. Kimse kimliğinden, dilinden, renginden, düşüncelerinden dolayı dışlanmasın. Bizim bütün istemimiz yıllardır yürüttüğümüz ama bir türlü anlatamadığımız meramımız tam da budur. Cumhuriyet demokrasiyle barışsın. Karşısının birbiriyle barışık olduğu gibi. Çok mu bir şey talep ediyoruz? Sadece Kürt'e mi talep ediyoruz? Sadece Alevi'ye mi talep ediyoruz? Çerkez'e, Azeri'ye, herkese bunu talep ediyoruz” diye konuştu.   “O bariyer koyan, barış ülkeyi böler diyen, dil ülkeyi böler diyen, Alevi'nin inancı ülkeyi böler diyenler emin olun üç beş oy uğruna siyaset yapıyorlar” diyen Bakırhan, “Doğru yapmıyorlar. Ama ben eminim biz bu bildiğimiz doğruları bu topraklarda hayata geçireceğiz. Yine demokratik Cumhuriyeti söyledim. Bir teori değil. Kars'ta bence yaşanan yaşamın kendisidir. Cumhuriyetin 102. yıl döneminde hem de Kars'ın Kurtuluş yıl döneminde bugün burada olmamızın en önemli anlamlarından birisi de budur yani. Kars'taki bu ortak yaşam, bu renklilik genelleşti. Türkiye buradan dersler alsın. Bütün siyasi partiler bizim yaptığımız gibi gelip buradaki şu anda burada oturan dinamik isimleri saysak emin olun bu kadar renkli bir tablo sanırım Türkiye'nin hiçbir yerinde bir salonda yok. Buradan feyiz alsın, buradan dersler alsın. Azeri, Kürt'ü, Terekeme'yi, Yerli'yi, Malakan'ı, Çerkezi dinlesin. Barış nedir? Nasıldır? Nasıl bir cumhuriyet olacak sorusunu bize soruyorlar ya. Cumhuriyet nasıl demokratik olacak? Sorsunlar, buradan öğrensinler. Bu güzel tablo değerlidir, kıymetlidir. Biz yasalarda, hukukta, anayasada, devletin her kurumunda eşitlik ve adalet olsun istiyoruz. Devletin hukukunda aynı haklara sahip olalım istiyoruz” dedi.    ‘SAYIN ÖCALAN’IN ÇAĞRISI’   PKK’nin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla kendini feshetmesi ve Türkiye’den çekilmesine de değinen Bakırhan, “Sayın Öcalan'ın çağrısıyla PKK'nin kendisini feshetmesi, en son Türkiye sınırları dışına çıkarak Türkiye Devletine silah çevirmeyeceğini, artık silah kullanmayacağını belirtmesi tarihi bir önemdedir. O zaman eğer silah sorunsal bugün devreden çıkmışsa silahın ortaya çıkmasına sebep olan tekçiliği ırkçılığı, antidemokratik uygulamaları ortadan kaldırmak da bizim devletimiz bizim iktidarımızın bir görevi ve bir sorumluluğu değil mi? İşte tam da silahların devreden çıktığı, tamamıyla çıkacağı bir süreçte siz Karslılara, siz kanaat önderlerine, siyasi parti temsilcilerine ve halka büyük görev ve sorumluluklar düşüyor. Barışı, birlikte yaşama, demokratik bir anayasayı, demokratik bir hukuku birlikte sesli bir şekilde dile getirmemiz gereken bir sürece girdik. Okulda, adliyede, hayvan pazarında istiyoruz ki kimsenin kimliği ve inancı adalet terazisini bozmasın. İktidar mensubu olmayan insanlar da işe girebilsin. Ya da iktidarın yönetiminden kartvizitte hamili yakınımdır. Denilmeyenler de bence bu ülkenin nimetlerinden faydalansın” diye belirtti.   ‘AYRIMCILIK YAPANLARA GEÇMİŞ OLSUN’   Kürt hareketinin tabuları yıktığını dile getiren Bakırhan, “Emin olun Kürt hareketi olarak tam da bütün bu taburları yıkacak, bu bariyerleri ortadan kaldıracak çok ciddi bir pratik içerisine girdik. Silahsa devreden çıktı. Örgütse kendisini feshetti. Kavgaysa kavga yok, çatışmaysa çatışma yok. Şimdi artık bunları gerekçe yaparak bu ülkenin 2-3 trilyon dolarını çatışma savaşa harcayanlar bence artık bu ülkenin bütün renklerini nasıl kapsayacağını hesaplamalı ve buna uygun bir hukuk yaratmalıdır. Bu toplantımızın buna vesile olacağını düşünüyorum. Kars'ın güzelliği ne anlatmaya gerek yok. Kars'ı hepimizindir. Hiç kimse misafir değil. Hepimiz ev sahibiyiz. Farklı kimlik ve inançta olanları da işte yani misafir olarak görüyor. Aslında misafir yok. Bu coğrafyada, bu topraklar üzerinde yaşayan herkesin her karış toprakta kanı her üretimde alın teri var. Yok mu şimdi yani Kars'ta Kürt'ün, Azeri'nin alınteri, emeği, sanatı, kültürü yok mu diyeceksiniz? Yani farklıyız, bir aradayız. Öyle değil mi? Hepimizin emeği yok mu? Tabii ki var. İşte buna saygı gösterecek bir anlayışa ihtiyacımız var. 1 Ekim den sonra biraz önce saydığım işte en son Türkiye'den silahlı güçlerin çekilmesiyle birlikte artık birinci aşama bitti. Irkçılara bu ayrımcılık yapanlara da vallahi geçmiş olsun. Artık kullanacakları bir şey kalmadı” dedi.   ‘HUKUK OLUŞTURMAK GEREKİYOR’   Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nde birinci aşamanın tamamlandığını ve ikinci aşamaya geçildiğini kaydeden Bakırhan, “Şimdi ikinci aşamadayız. Barışa uygun bir şekilde hayata geçirecek bir dönemdeyiz. Biz çözüm etrafında odaklanacağız. İnşallah daha büyük toplantılarla Kars'ın bu kendi yaşamında da yaşadığı bu anlayışı egemen kılmaya çalışacağız. Şu anda verdiğimiz mücadele herkesindir. İşte demokratik cumhuriyet sadece Kürtlere değil biraz önce saydığım sorun olduğunu söyleyen ve sorun yaşayan bütün akıllara ve inançlara artık kapsayıcı bir şekilde yaklaşması gerekiyor. Dolayısıyla bu süreç hepimizindir. Bu sürecin sonunda ülke demokratik olacaksa hepimiz yararlanacağımız için çocuklarımızın tabutu yerine barışı, demokrasiyi, onurlu bir yasaları ve anayasayı taşıyacağımız bir süreç hepimizindir. Hepimiz sahip çıkmak durumundayız. Ve çıkacağımıza inanıyorum. Kars'taki bu tablo Türkiye'nin küçük bir resmidir. Çok önemlidir. Çok kıymetlidir. Geçiş yasaları, özgürlükler, haklar güvence altına alınmalı. Sözle, iyi niyetle bir şey olmaz. Cafer'in hukukunu tanımla kardeşim. Cafer'in farklılığı var mı? Var. Sen devletsin, tanımla. Bir hukuk koy ki yarın kafası esen bir ırkçı gelip bu böyle değil demesin. Bir hukuk oluşturmak gerekiyor. Bu değerleri yaşatmak için bir hukuk oluşturmak gerekiyor. Bizim bütün mücadelemiz onun üzerinedir” diye konuştu.   Halklar ve İnançlar Buluşması, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın konuşmasının ardından basına kapalı olarak devam ediyor.