Arkaş: Önder Apo dışında kimse Türk-Kürt barışını sağlayamaz 2025-12-17 15:32:05   RIHA - Sürecin akamete uğramamasını, başarıya ulaşmasını istediklerini belerten Çetin Arkaş, "Önder Apo'nun haricinde yeryüzünde Türk-Kürt barışını sağlayacak kimse yok" dedi.    Demokratik Kurumlar Platformu tarafından Riha'nın Hewag (Bozova) ilçesinde, "Barış ve Demokratik Toplum Sürecini büyütmek, onurlu bir barış ve özgür bir gelecek için" şiarıyla halk buluşması düzenlendi. Buluşmada, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fotoğrafı ile "Serok Apo nişan da Komûnalîzmê li nava gel deng da" ve "Onurlu bir barışa giden çözüm yolunda teorik ve pratik gücü selamlıyor" dövizlerine yer verildi. Kentteki bir salonda binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen buluşmada sık sık, "Bijî Serok Apo", Şehîd namirin" ve "Bijî berxwedana zindanan" sloganları atıldı. Buluşmaya,  kısa bir süre İmralı Cezaevi'nde kalan Çetin Arkaş, Özgür Kadın Hareketi'nden (Tevgera Jinên Azad- TJA) Ayla Akat Ata ve Asrın Hukuk Bürosu üyesi Raziye Öztürk konuşmacı olarak katıldı.   Buluşmada konuşan Asrın Hukuk Bürosu üyesi Raziye Öztürk, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın sağlık durumunun iyi olduğunu ve moralinin yüksek olduğunu söyledi. Raziye Öztürk, "Bu mücadelenin en önemli ayağı Başkanın İmralı Adası'nda gösterdiği mücadele oldu. Tecrit ne kadar derinleştirilirse derinleşsin Başkan her zaman çalışmalarını ve direnişini sürdürdü" dedi.    Abdullah Öcalan'ın 50 yıllık mücadelenin ağırlığını hissettiğini söylediğini aktaran Raziye Öztürk, "Sayın Öcalan, bu süreci şöyle tanımlıyordu: 'Bazen yemek yediğimde o yemek boğazımdan geçmiyordu. Böylesi ağır süreçler geçirdik' dedi. Şimdi süreç bir aşamaya geldi. Sayın Öcalan, 90'lardan bu yana bir muhatap aradı. Bu süreci barışçıl yollarla çözmek istedi. Şimdi belli bir oranda bir muhatap bulundu. Başkanın temel mücadelesi Kürt halkına bir alan açmak oldu. İnkar edilen Kürt halkının tanınması, yasal ve anayasal haklarına kavuşması için başkan ciddi bir rol oynadı. Bu meseleyi çözebilecek gücünün olduğunu söyledi. Başta Kürt halkı olmak üzere bütün Ortadoğu halkları için mücadele etti" diye konuştu.    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Abdullah Öcalan hakkında verdiği "umut hakkı" ihlali kararını hatırlatan Raziye Öztürk, "Gelinen noktada Sayın Öcalan'ın fiziki olarak sizin aranızda olması gerekiyor. Bu hukuken böyle ve en temel haktır. Bu barış zemini oluşturacak en önemli unsurlardan biri, Sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasıdır. Biz avukatları olarak hiçbir zaman hakkı olan fiziki özgürlüğünü talep etmekten geri durmayacağız" ifadelerini kullandı.    'HERKESİN İRADESİNİ ORTAYA KOYMASI LAZIM'   TJA'lı Ayla Akat Ata, "Bugün bizlerin dilendirdiği sözler, on binlerce kadının sözüdür. Burada kurduğumuz her sözün arkasında anneler var. Önderliğimizin doğduğu bu coğrafya, Türkiye'deki halkların ve inançların doğduğu coğrafyadır. Birliğin, ittifakın yenilenmesi, anlam bulması gereken bir süreçtir. Saldırıları boşa çıkarak tek güç halktır. Egemenler, iktidarlar ne derse desin, sonucu halk belirler. Süreçlerin en büyük garantörleri halktır. Halk, barışta ısrar ederse iktidara kim gelirse gelsin barış olur. Bunun için salonları, meydanları dolduralım. İrademizi ortaya koyalım. Barışa olan özlemimizi gösterelim. Kimsenin kimseyi beklemesine gerek yok. Herkesin iradesini ortaya koyması lazım" şeklinde konuştu.    'ÖNDER APO, KÜRDİSTAN SOKAKLARINDA OLSUN'   "Başkan Apo'nun memleketinde olmak heyecan verici" diyen Çetin Arkaş, "Bu sürecin başarılı olmasını umuyor ve diliyorum. Eğer barış nihayete erecekse, o barış gerçek bir barışın olması isteniyorsa, artık Kürdistan'ın herhangi bir salonunda başkanın fotoğrafının değil kendisinin olması gerekiyor" dedi.   Cezaevinden çıktığından beri Kürdistan şehirlerini gezerek süreci anlatmaya çalıştıklarını dile getiren Arkaş, şunları söyledi: "Kürtler, her şeyin bedelini kanıyla canıyla ödedi. O nedenle bu saatten sonra kimse bundan vazgeçmez. Yeni dönemde siyaset zemini herkese açık olsun. Herkes gelip fikirlerini anlatsın, sonrasında halk karar versin. Demokrasinin en temel prensibi eşitliktir. Biz kendi fikirlerimize güveniyoruz. Sadece Türkiye'de değil, İran'da, Suriye'de, bütün Ortadoğu'da güveniyoruz. Bizim Türk halkıyla bir sorunumuz yok. Bizlerin dağlara çıkmasının sebebi yanlış devlet politikalarıdır."    'KÜRT HALKI, ÖNDER APO'YU ORDA BIRAKMAZ'   Eğer bir barış süreci olacaksa Abdullah Öcalan'ın esaret koşullarının kaldırılması gerektiğini söyleyen Arkaş, şunları dile getirdi: "Önder Apo'nun istediği kişiyle istediği kadar konuşma olanağının yaratılması lazım. Bu nerede olursa olsun önemli değil. Barış kötü bir şey değil. Hayırlı bir iş yapılıyorsa bunu gizleyip saklamaya gerek yok. Artık yılbaşına kalmadan Önder Apo'nun daha özgür koşullarda dışarıyla temas olanaklarına sahip olmasını istiyoruz. Daha fazla ertelenmemelidir. Kürt halkı, diğer halklar kadar onurlu ve şereflidir. O nedenle eğer yeni bir sayfa açılacaksa, tarihsel Türk ve Kürt birliği sağlanacaksa, Kürtlerin vazgeçemeyeceği temel değerleri vardır. En zor koşullarda Kürt halkı için yaşayan Önder Apo'yu orda bırakmaz. Sen orda kal biz özgür olalım demez. Kimse buna razı olmaz."    'SÜREÇ BAŞARIYA ULAŞMAK ZORUNDA'   Kimi çevrelerin süreç karşıtlığına işaret eden Arkaş, "Önder Apo, süreç geliştiriyor, ama bazı tuzu kuru kesimler bizi kışkırtmaya çalışıyor. Biz bu sürecin akamete uğramasını istemiyoruz. Bu sürecin başarıya ulaşmasını istiyoruz. Yasal haklarımız verilsin, biz de bir partiye gidip siyaset yapalım. Bu süreç başarıya ulaşmak durumundadır. Önder Apo'nun haricinde yeryüzünde Türk-Kürt barışını sağlayacak kimse yok" diye ekledi.    Buluşma, soru cevap bölümünün ardından son buldu.