Peköz: HEDEP batıda bazı belediyeleri yönetmeye talip olmalı

img
ANKARA - AKP’nin kazanabileceği bazı yerleri HÜDA PAR'a verebileceğini belirten siyaset bilimci Dr. Mustafa Peköz, "belirleyici güç” olan HEDEP'in kent kent hazırlık yapması ve batıda "işbirliği" temelinde bazı belediyeleri yönetmeye talip olması gerektiğini söyledi. 
 
Siyasi partiler, 31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlere odaklandı. Geçmiş seçimlerde ittifak kuran partilerin bu seçimlerde ortak hareket edip etmeyeceği konusu en çok merak edilen konuların başında geliyor. Mevcut politik dengeler ve ilişkiler, Cumhur İttifakı’nın ana bileşenleri olan AKP ile MHP’nin ortak hareket edeceğine işaret ediyor. CHP'nin başını çektiği Millet İttifakı'nda belirsizlik sürüyor. İttifaktaki partiler halen net bir strateji ortaya koymuş değil. "3'üncü Yol" çizgisinde hareket eden Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) ise, yerel seçimlerde "kazan-kaybet" yerine, "kazan-kazan" stratejisi izleyeceğini açıkladı. Buna göre partinin birinci ve ikinci olduğu tüm kentlerde aday gösterilecek. Metropollerin de yer aldığı kentlere dair nasıl bir yol izleneceği ise önümüzdeki süreçte kamuoyuyla paylaşılacak. 
 
Siyaset bilimci Dr. Mustafa Peköz, yerel seçimlerin önemi, ittifak tartışmaları ve partilerin durumuna dair sorularımızı yanıtladı.
 
Yerel seçimler gündemine girdik ve partiler büyük önem atfediyor. Bu seçimleri önemli kılan nedir?  
 
Yerel seçimler dediğimizde aklımıza şu gelir; bir beldeden büyük şehirlere kadar o bölgeyi yönetecek belediye başkanının seçilmesidir. Yerel alanlarda partiler kadar adayların da ön planda olduğu bir seçim olarak yansır. Bu durum iktidar veya muhalefet bakımından ülkenin genel politikasını çok fazla etkilemez gibi bir yaklaşım söz konusudur. Ancak gerçek durum böyle değildir. Hele bizim ülkemizde bu hiç böyle olmaz.  
 
Nasıl olur?
 
Yerel seçimler genelde genel seçimlerden sonra yapılmaktadır. İki seçim arasında genellikle 1-2 yıl fark oluyor. Böylelikle seçmen iki yıl arasında iktidarın iki yıllık politikasını gözlemler, başarı ve başarısızlıklarına göre yerel seçimlerde bir mesaj verir. Bu bakımdan yerel seçimlerde yerel alanların sorunları, tercihleri ve adayların kim olduğunun belirli bir etkisi olur. Ama esasen özellikle iktidarın ülke geneline dair izlediği ve uyguladığı politikalar son derece etkilidir.
 
Bu kapsamda değerlendirirsek eğer son seçimlerin Mart 2024 seçimlerine yansıması nasıl olur?
 
Mayıs 2023’te hem parlamento hem de cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı. Üçlü bir ittifak grubu seçimlere dahil oldu. Merkezinde AKP’nin olduğu ittifak parlamentoda çoğunluğu sağladı. Ancak esas belirleyici olan cumhurbaşkanlığı seçimiydi. Erdoğan yüzde 52 ile Cumhurbaşkanı oldu. Muhalefetin adayı Kılıçdaroğlu ise yüzde 48 oy aldı. Bu oran Cumhurbaşkanı Erdoğan için mutlak bir zafer oluşturmadı. Devletin bütün olanakları sınırsızca kullanılmasına rağmen yüzde 52 oy oranı sanıldığı gibi "büyük bir zafer" değil. Bunu en iyi bilen cumhurbaşkanıdır.  Yaklaşık 11 ay sonra ikinci bir seçim olacak. Doğal olarak AKP’nin kendi politik gücünü tesis etmesi için Mart 2024 yerel seçimlerinde mutlak bir şekilde galip gelmesi gerekir.
 
Bu seçimler AKP için başarısız sonuçlanırsa ne gibi sonuçlar ortaya çıkar? 
 
 
AKP-MHP, İstanbul ve Ankara'yı kazanamaz ve birkaç belediyeyi kaybederse cumhurbaşkanının otoritesi ve politik geleceği tartışma konusu olur. Erken seçim tartışmaları gündeme gelir. 
 
AK Parti'nin iktidarı özellikle Ankara ve İstanbul gibi 2 ili kazanamaz, buna paralel olarak bugünkü belediyelerden bir kaçını kaybeder ise Erdoğan’ın 28 Mayıs 2023 tarihinde cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanması çok ciddi oranda tartışmaya açılacaktır. Böylelikle AK Parti’nin mutlak zaferinden bahsedilemeyeceği gibi ülkenin karşı karşıya bulunduğu ekonomik sorunların gündelik yaşama etkisi, otoriterleşme eğilimlerin hızla yükselmesi, Türkiye’nin bölgesel ilişkilerde önemli oranda etkisiz kalması gibi olumsuz faktörler, erken genel seçim tartışmaları hızla gündeme getirecektir. Bunun başka bir anlamı AK Parti-MHP ittifakı, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere muhalefetin elinde bulundurduğu büyükşehir belediyeleri yeniden kazanabilmek için devletin bütün gücünü ve olanaklarını en üst noktada kullanacaktır. Öyle ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimlerine verdiği öneminin birkaç katını Ankara ve İstanbul’u kazanmaya verecektir. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyükşehir belediyeleri kazanılmazsa, cumhurbaşkanının otoritesi ve politik geleceği çok yönlü tartışma konusu olacaktır.
 
AKP-MHP ittifakı, bu yerel seçimlerde devam eder mi? 
 
AK Parti ile MHP arasında ciddiye alınabilecek bir kısım sorunların oluştuğu görülüyor. AK Parti'nin zorunlu olarak MHP ihtiyaç duyması, gelecekte tahmin edilenden çok daha ciddi gelişmelere yol açacağını tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok. Ancak bugünkü politik dengeler ve ilişkiler içerisinde Cumhur İttifakı’nın ana bileşeni olan MHP ve AK Parti’nin Mart 2024 yerel seçimlerinde ortak hareket edeceklerine bir kısım veriler ortaya çıkmış durumdadır. Bu ittifakın -kendi aralarına nasıl bir pazarlık yapacaklarından bağımsız olarak- esasen muhalefetin elinde bulunan büyükşehir belediyelerinin yeniden kazanmak için bir konsensüs sağladıklarını söyleyebiliriz.
 
Özellikle Ankara ve İstanbul’un MHP-AKP ittifakına dayanan iktidar tarafından kazanılması demek, psikolojik, toplumsal ve politik üstünlüğü mutlak bir şekilde ele geçirecekleri anlamına gelir. Böylesi bir durum önümüzdeki süreçte tartışmanın merkezine konulan Anayasa Mahkemesi dahil olmak üzere yargının yeniden dizayn edilmesinde önemli bir inisiyatifi ele geçirmiş olacaklar. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aralık ayından itibaren bütün dikkatini özellikle Ankara ve İstanbul’a verecektir.
 
İktidar adına Cumhurbaşkanı Erdoğan mı yarışacak?
 
AK Parti kurumsal bir parti görüntüsü çizse de esasen Cumhurbaşkanı Erdoğan himayesinde çok dar bir grup tarafından yönetilmektedir. Doğal olarak tek mercii de tek başına cumhurbaşkanıdır. Bu durum AK Parti açısından önemli dezavantaj yaratacaktır. Çünkü kim aday olursa olsun kaybetme durumu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hanesine yazılacaktır. Çünkü her iki ilde aday fiilen cumhurbaşkanı olacaktır. Eğer AK Parti, yerel seçimlerden başarıyla çıkarsa Erdoğan’ın ülke genelindeki otoritesi çok daha fazla artacaktır. Tersine yerel seçimlerde güç kaybına uğraması durumunda faturanın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kesilecek ve liderlik misyonu tartışılmaya başlanacaktır. Bu nedenle Erdoğan merkezli yürütülecek yerel seçim kampanyasının içeriği özel olarak belirlenecektir. 
 
Kim aday olursa olsun Ankara ve İstanbul'u kaybetme durumu Erdoğan'ın hanesine yazılacaktır. Çünkü her iki ilde de aday olarak fiilen cumhurbaşkanı olacaktır. Muhalefeti ise kendi gündemine göre yönlendirmek isteyecektir.
 
Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaptığı gibi sorunları dar bir alan içerisinde tartışarak, muhalefeti kendi gündemine göre yönlendirmek ve özellikle ülkenin karşı karşıya kaldığı ekonomik sorunların üstünü kapatmak, dikkatleri yeniden terör gibi meselelere çevirmek ya da bugün için güncel olan İsrail-Hamas meselesini ön plana çıkartmak gibi faktörler seçim stratejisinin önemli halkalarından olacaktır.
 
AKP, bu seçimlerde Kürt seçmen için nasıl bir politika izleyecek?
 
AK Parti’nin İstanbul, Mersin, Antalya, Adana ve Hatay gibi illerde 2019 yerel seçimlerini kaybetmesinde tek başına belirleyici olan faktör Kürt seçmeninin tercihiydi. AK Parti’nin Kürtlere yönelik izlediği tasfiye politikasında belirli bir değişimin olacağına dair bir işaret veya emare henüz ortada yok. Bu nedenle özellikle HDP veya bugünkü HEDEP seçmeni üzerinde belirlediği özel bir strateji yok. Bunun olabilmesi için politik temsilcileriyle görüşmesi gerekir. En azında bugün için böyle bir durum yok. Önümüzdeki günler içinde böyle bir süreç gündeme gelebilir mi? Siyaseten her şeyin mümkün olduğunu söyleyeyim.
 
Ancak başta İstanbul olmak üzere birçok ilde bir dönem AK Parti’ye oy veren Kürt seçmenin, Mart 2019 Yerel Seçimleri’nde ve Mayıs 2023 Genel Seçimleri’nde önemli bir kesiminin oy kullanmadığı biliniyor. AK Parti’nin bu dönemdeki önemli çalışmalarından biri de metropol kentlerde AKP’ye oy veren ancak son yıllarda sandığa gitmeyerek fiilen protesto eden, bir başka partiye de gitmemiş Kürt seçmenini yeniden kazanmak olacaktır. AKP’nin bugünden başlayarak ‘küskün’ Kürt seçmenini yeniden sandığa götürmek için çok ciddi hazırlıklar yaptığı görülmektedir. 
 
AKP’nin Kürt illerindeki politikasına dair bir öngörünüz var mı?
 
AK Parti’nin Kürt illerindeki politik planı ise öncelikli olarak mevcut belediyelerini korumak, kayyum atanan bazı belediyeleri alabilmektir. Arka plan stratejisi ise HÜDA PAR’ı bölgede görünür kılmaktır. Bunun için AKP kazanabileceği bazı ilçe belediyelerini HÜDA PAR’a vererek, Kürt illerindeki politik dengeleri HEDEP aleyhine bozmanın altı yapısını oluşturmaya çalışacaktır. 
 
AKP kazanabileceği bazı ilçe belediyelerini HÜPAPAR’a vererek, Kürt illerindeki politik dengeleri HEDEP aleyhine bozmanın altı yapısını oluşturmaya çalışacaktır. Bu plan 2029 yerel seçimleri için şimdiden güçlü bir alt yapı oluşturmaktır.
 
Bu plan anlık bir kazanımdan öte, devletin aktif desteğiyle 2029 yılı yerel seçimleri için şimdiden güçlü bir alt yapı oluşturmaktır. Bu bakımdan AK Parti'nin yerel seçim stratejisi özellikle MHP ve HÜDAPAR üzerinden şekillenmiş gibi görünüyor. En azından bugünkü veriler içerisinde HEDEP ile yerel seçimler için yakın bir diyalog kuracağına dair olumlu bir işaret henüz oluşmuş değil. AKP, eğer anketlerde beklediği olumlu sonuçları göremezse HEDEP’in kapısını çalması sürpriz olmaz.
 
Muhalefet ve özellikle CHP için önümüzdeki yerel seçimlerin önemi nedir? 
 
Muhalefet bakımından hem avantaj ve dezavantaj sayılabilecek önemli faktörler bulunmaktadır. Türkiye’nin yarısı bugünkü iktidara karşıdır. AK Parti ve Erdoğan, devletin bütün olanakları kullanmasına rağmen Mayıs 2023 seçimlerinde mutlak bir zafer elde edemedi. Büyükşehir belediyelerinin olduğu metropol kentlerde AK Parti’nin önemli ölçüde gerilediği ve oy kaybettiği görülmektedir. Bu durum muhalefet bakımından önemli bir avantaj. Ancak Mayıs 2023 genel seçimlerinden sonra Millet İttifakı'nın dağılmış olması ve özellikle İYİ Parti’nin tasfiyeci politikaları da önemli bir dezavantaj oluşturmaktadır. Çünkü seçimler yerel olmakla birlikte genel seçimler provasından ve rövanş alma olarak geçeceği açıktır. Bu bakımdan muhalefetin merkezini oluşturan CHP’nin izleyeceği seçimler politikası önem arz ediyor. Ankara ve İstanbul merkezli yürütülecek seçim kampanyasında CHP’nin belirleyeceği politika, ittifaklar ilişkisi açık ve net olarak kazanma üzerinde olmalıdır.
 
CHP’nin seçim stratejisi sadece İstanbul ve Ankara üzerinden mi gelişecek?
 
Hiç şüphesiz ki ekonomik başkent İstanbul ve politik başkent Ankara son derece önemlidir. CHP’nin bu iki ili koruması psikolojik üstünlük bakımından önemli ama tek başına yeterli olmaz. CHP’nin büyükşehir belediye başkanlıklarını elinde bulundurduğu Ankara, İstanbul, Mersin, Adana, Antalya ve Hatay gibi illeri yeniden kazanmak ve Bursa, İzmit, Balıkesir, Manisa ve Denizli gibi illerden bir kaçını kazanabilmek için seçmenlerin sosyolojik ve toplumsal tercihlerini dikkate alması bir zorunluluktur. Bu seçimleri yerel görüp, seçmenin sadece adaylara oy vereceği algısı üzerinden bir politika oluşturmak yanlış olacaktır. Telafisi zor sonuçlar ortaya çıkaracağı bilinmelidir. Bu bakımdan ülkenin genel politik sorunlarını seçim sürecinde sürekli gündemde tutmak önemli ve gereklidir.
 
CHP’nin yerel seçimlerde belirlediği ya da belirleyeceği ittifak veya işbirliği politikasına dair neler söylersiniz? 
 
CHP bugüne kadar izlediği seçim stratejisinde ve taktiklerinde cesur, kararlı ve güven verici adımlar atmaktan hep kaçınmıştır. Örneğin CHP bugüne kadar Kürtlerin oyunu alabilmek için açık bir siyaset izleme cesaretini gösteremedi. Hep kapalı kapılar ardından işleri bitiren taktik politikalarla hareket etti. Hem CHP Genel Merkezi'nin hem de CHP İstanbul İl Örgütü yönetiminin ve Ekrem İmamoğlu’nun artık bu sürecin dolduğunu bilince çıkarmaları gerekir.
 
CHP’nin yerel seçimlerde HEDEP ile olası bir işbirliği nasıl mümkün olabilir?
 
Açık ve şeffaf bir politika izlenmediği sürece özellikle Kürt seçmeninin oylarının alınamayacağı bilinmedir. Yani CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA, Demokrat Parti ile olduğu gibi HEDEP ile de açık ve şeffaf bir şekilde kamuoyu önünde görüşmelidir. Örneğin İstanbul’da HEDEP’in oyu yüzde 9-12 arasındadır. Ayrıca HEDEP’in İstanbul’daki sosyolojik tabanının çok önemli bir kesimi Kürt seçmeninden oluşuyor. Bu oy oranı tek başına seçimi kazandırma veya kaybettirme gücünü temsil ediyor. 2019 seçimlerinde CHP’nin kazandığı büyükşehirlerin tamamında HEDEP seçmenin özel bir etkisi bulunuyor. 
 
 CHP, diğer partilerle olduğu gibi HEDEP ile de açık ve şeffaf bir şekilde kamuoyu önünde görüşmelidir. Aksi taktirde oyalama, son günü bırakma ya da 'Kürtler bize oy verir' gibi bir yaklaşım açıktan kaybettirir.
 
İstanbul’da yaklaşık 1,1 milyon seçmeni olan dünkü HDP bugünkü HEDEP, İmamoğlu’nu destekleme kararı almamış olsaydı, İmamoğlu bugün başkan olmayacaktı. CHP ve özellikle İmamoğlu, bu gerçeği görerek HEDEP ile kuracağı ilişkinin etkili ve sonuç alıcı olmasını sağlamalıdır. CHP merkezi, İstanbul İl Başkanlığı ya da İmamoğlu, HEDEP seçmeninin geçmişte olduğu gibi koşulsuz bir şekilde kendilerine tekrar oy vereceklerini düşünürlerse yanılacaklarını bilmelerinden yarar var. HEDEP seçmeni, partisinin adayına veya işaret edeceği adaya oy verir. Bu gerçeğin dikkate alınarak bir planlamanın şimdiden yapılması gerekiyor. Aksi taktirde oyalama, son günü bırakma ya da 'Kürtler bize oy verir' gibi bir yaklaşım açıktan kaybettirir.
 
CHP, doğru, objektif, gerçekçi ve pratikte uygulanabilir bir politika ile Mart 2024 Yerel Seçimleri'ne hazırlanırsa bugünkü pozisyonunu büyük bir olasılıkla korur ve ek olarak birkaç belediye kazanabilir. Eğer İmamoğlu, İstanbul Belediye Başkanlığını kazanamazsa, cumhurbaşkanlığı yolunun kapanacağını, politikayla az çok ilgilenen herkesin görebildiği bir durum. İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı yolunu Kürtler belirleyecektir. Bu da geçmiş seçimlerde olduğu gibi koşulsuz olmayacağı açıktır. Bu nedenle CHP, HEDEP ile açıktan şeffaf görüşerek, önce karşılıklı birbirini anlama sonra talepleri birlikte masaya yatırmalıdırlar.
 
HEDEP için yerel seçim sonuçlarını belirleyecek güç dediniz. Biraz açar mısınız?
 
Seçimlerin sonucunu etkileyecek önemli gücün HEDEP olacağını iktidar da muhalefet de biliyor. Bunu etkileyen önemli faktörlerden biri, HEDEP seçmenin ana gövdesinin tercihinin partinin genel politikalarıyla sürekli uyumlu olmasıdır. Geçmişte olduğu gibi bugün de HEDEP’in politik etki alanını arttırmaktadır. HEDEP’in yerel seçim stratejisi, özellikle Mart 2019 Yerel Seçimleri'nde belirlediği politikadan ciddi oranda farklılaşmaya başladığını görebiliyoruz. HDP, Mart 2019’deki politikasını; Kürt illerinde kazanmak ve mevcut belediye sayısını arttırmak, batıda ise AK Parti'ye kaybettirmek üzerine kurmuştu. Bu politikası esasen başarılı oldu. Özellikle Mayıs 2023’ten itibaren ortaya çıkan dengeler nedeniyle HEDEP’in Kürt illerinde kazanma stratejisini devam ettirirken, batı illerinde AKP’ye kaybettirme politikasından vazgeçtiği görülüyor.
 
HEDEP’in bugünkü süreçte doğru politik-taktik hamleler yaptığını mı belirtiyorsunuz?
 
 HEDEP için belirleyici olan; taraflar gelip görüşmek isterse, buna politik olarak açık olması ve sorunları karşılılık diyalog içinde görüşmesidir. Masaya oturulmadan bir şeyin konuşulmayacağını herkes bilir. 
 
HEDEP’in ‘AKP’ye kaybettirme ve CHP’ye kazandırma’ gibi dar alanla kendisini sınırlayan politika yerine, iktidar ve muhalefetle görüşmeye açık ve şeffaf bir taktik izleyeceği, kamuoyunda gizli bir işbirliğini sürdürmeyecekleri izlenimi veriliyor. AKP ile yapılacak olası görüşmelerin politik arka planında Kürt sorununa dair önemli stratejik meseleler bulunuyor. Muhalefet ve özellikle CHP ile yapacağı görüşmelerde yerel seçimler, yani doğrudan belediyeler ön plana çıkacaktır. Bu iki alanda hangisinin ön plana çıkacağını doğal olarak HEDEP değil, AKP ve CHP’nin politik kararları ve tercihleri belirleyici olacaktır. HEDEP için belirleyici olan; taraflar gelip görüşmek isterse, buna politik olarak açık olması ve sorunları karşılılık diyalog içinde görüşmesidir. Masaya oturulmadan bir şeyin konuşulmayacağını arka plan diplomasisini yürüten herkes bilir. 
 
Sizce HEDEP’in yerel seçimlerde politik öncelikleri ne olmalıdır?
 
HEDEP'in politik stratejisinde Türkiye’nin demokratikleştirilmesi var. Bunun anlamı, sadece Kürt illerini kapsayan bir alanda değil, batıda da etkin bir güç olmasıdır. HEDEP seçmeninin yarısı metropol şehirlerde yaşıyor. Ancak buna uygun bir politik etki alanı yaratamıyor. Bu bakımdan HEDEP, önümüzdeki süreçte batı kentlerinde kendisini hissettirmesi önem arz ediyor. Bunun önemli etkilerden biri de batı illerinde/yerellerde etkin olmaktır. 
 
Örneğin HEDEP ile CHP arasında yerel seçimler üzerine görüşmeler olursa, batı illerinde veya ilçelerinde kendisine ait politikalarını ortaya koyacak ya da uygulayacak koşulları yaratmak isteyecektir. Bunun öncelikli yolu da batıda etkin olabileceği bazı belediyeleri yönetmeye talip olacaktır. Yani seçmenin talepleri doğrultusunda toplumsal etki gücünü arttıracak bir yerel seçimler politikasını hayata geçirmeye çalışacaktır. 
 
HEDEP, batı illerinde toplumsal etki gücünü hissettirmesi ve varlığını ortaya koyması için etkili ve sonuç alıcı politik pazarlıklar yapmalıdır. HEDEP, batıda tek tek iller için bir hazırlık yapmalıdır. 
 
HEDEP, batı illerinde toplumsal etki gücünü hissettirmesi ve varlığını ortaya koyması için etkili ve sonuç alıcı ‘politik’ pazarlıklar yapmalıdır. Bu bakımdan HEDEP, batıda tek tek iller için bir hazırlık yapmalıdır. Örneğin İstanbul’da, Adana’da, Mersin’de, Hatay’da, Antalya’da, Kocaeli’nde, Bursa’da, Aydın’da, Muğla’da veya başka illere özgü bir politik planlama yapmalı ve buna uygun olarak somut talepler üzerinde görüşmelerde bulunmalıdır. Örneğin İstanbul’da tek tek ilçeler üzerinde bir çalışma yapmalı ve ona göre taleplerini gündemleştirmelidir.
 
HEDEP yerel seçimler için yeni bir ittifak mı kurmalı? 
 
Bence ülke genelini kapsayan bir ‘ittifakın’ çok mantıklı ve gerekli olduğunu düşünmüyorum. Her il veya ilçe bazında görüşmeler yapılarak, ‘işbirliği’ yapılması daha mantıklı olur. Batıda bazı illerde HEDEP kendi adayını çıkartabilir ama bazı illerde veya ilçelerde işbirliği yapabilir. İttifak deyince ülke genelini kapsar, işbirliği deyince her ile göre değişir. Bu nedenle ittifak kavramı yerine göre daha lokal olan işbirliğini tercih etmek, politik sonuçları bakımından dana etkili olabilir. Bunun için HEDEP, zaman geçirmeden özellikle kendi seçmenin yoğun olduğu illeri ve ilçeleri tespit etmeli ve işbirliği yapacağı partiyle görüştüğünde masaya somut talepler koymalıdır.
 
MA / Selman Güzelyüz
 

Diğer başlıklar

30/11/2023
12:12 Hatimoğulları: Savaşların bitmesini isteyen MGK, Kürtlere saldırmaya devam ediyor
11:07 Abdullah Öcalan için görüşme başvurusu
11:05 Açlık grevindeki tutsak: Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü istiyoruz
10:06 KDP'nin alıkoyduğu gazeteciden 37 gündür haber yok
09:47 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' talepli açlık grevi 4'üncü gününde
09:32 Gazze'de 'insani ara' uzatıldı
09:30 Emekçiler İstasyon Meydanı'nda bütçe taleplerini haykıracak
09:14 Êlih Barosu Başkanı Şenses: Elçi dosyası cezasızlığa sürükleniyor
09:12 Eğitim Sen: Kömürsüz bırakılan okullarda kaloriferler yanmıyor
09:11 ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ kampanyası: Türkiye’ye heyet gönderilecek
09:08 Ankara'da 'İçeride Dışarıda' sergisi açılıyor
09:06 Wan kayyımları birbirlerini aratmıyor!
09:03 4 yıldır bitirilmeyen yol kazaya davetiye çıkarıyor
09:01 AKP'li belediyeden seçilmişlere X-ray dayatması
09:00 30 KASIM 2023 GÜNDEMİ
29/11/2023
23:24 Bayındır’dan Êlih kayyımına: Şov yapma, haddini bil!
23:07 Sultanahmet'te tarihi bina çöktü
20:46 Çakıcı’nın tehdidine katılan MHP'li vekillere tepki
20:20 Semsûr’da belediye aday adaylığı süreci başladı
20:17 ‘Türkiye’den kalkan gemiler İsrail’den bomba olarak Gazzelilerin üzerine yağıyor’
20:00 Bozan: Barışın kapıları İmralı'dan açılıyor
19:48 Mersin'de bir kişi tutuklandı
18:46 Mızraklı’ya yeniden 9 yıl 4 ay 15 gün ceza verildi
18:38 Hatimoğulları Emine Şenyaşar'ı ziyaret etti
18:33 Cenevre’de uluslararası kurumlara tecride karşı tutum alma çağrısı
18:18 Deprem bölgesindeki 5 ilde mücbir sebep hali uzatıldı
18:08 Kayyım atamalarından önce Ankara’daki toplantılarda konuşulanları paylaştı
17:45 Meclis’te ‘Kürt kökenli’ söylemine tepki
17:39 Rusya ve Ukrayna’da fırtına: 18 ölü
17:33 Gür: Kobanê katliamla sonuçlanmasın diye sorumluluk aldık
17:23 HEDEP Eş Genel Başkanı Bakırhan’dan Vartînis'e ziyaret
17:12 Gergerlioğlu’nu tehdit eden Çakıcı hakkında takipsizlik kararı
17:08 Elçi davasında karara tepki: Elçi’nin failleri hesap verecek
17:02 Balıkesir'de 110 ev ve iş yerini su bastı
16:39 Sanal medya paylaşımı davasında Kemal Bülbül’e beraat
16:35 Amedspor'a hakaret eden İnegölspor disipline sevk edildi
16:34 Tekirdağ'da sahil şeridi sular altında kaldı
16:08 İstanbul’da fırtına: 1 kişi hayatını kaybetti
15:59 Direnişteki işçilere saldırı
15:57 DİAYDER davasında 20 kişi hakkında ceza talebi
15:45 MKG, 1’inci Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi
15:06 Amed'te 'halk bütçesi' talepli miting düzenlenecek
14:59 Tutsak yakınları cezaevi önünde: Yasaklara son verin
14:36 Filistin Halkıyla Dayanışma Günü: BM'ye 'acil' çağrı
14:21 Tutuklu siyasetçi Gür: Kürt ve muhalif olduğum için yargılanıyorum
14:15 SES: Bayraklı Şehir Hastanesi hastaların can güvenliğini tehdit ediyor
13:50 Beştaş’tan Erdoğan’a: ‘Gazze kasabı’ ile ticaretiniz niye devam ediyor?
13:46 TTB davasına katılım çağrısı
13:43 İHD İmralı’ya heyet göndermek için Adalet Bakanlığı’na başvurdu
13:30 Halkın belirleyeceği HEDEP’in aday adaylarında aranan kriterler
13:27 Tahir Elçi Davası: Dosya mütalaa için savcılığa gönderilecek
13:17 Bakırhan: Bu sefer sert kayaya çarptılar
12:55 Hatimoğulları: Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü sağlansın
12:52 Gençlerden 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' yürüyüşü
12:34 HEDEP'li İrmez: Tecrit kalkmayana kadar durmayacağız
12:24 Eser davasında sanık polise indirimli ceza
11:38 Mersin'de 6 gözaltı
11:37 Tutsakların açlık grevi 3'üncü gününde
11:35 Gazeteci Ahmet’in avukatı: Savcı kararına rağmen asayiş bizi görüştürmüyor
10:58 43 kişiden 7’si serbest
10:55 Ekonomiye güven azaldı
10:54 Bursa’da lodos nedeniyle okullar tatil edildi
10:44 Amed sokakları: Türkiye’nin tapusunu da versen AKP’yi desteklemem
10:41 Emine Şenyaşar hakkında ceza talebi
10:23 Dilok'ta 2'si çocuk 5 kişi tutuklandı
09:59 İstanbul’da vapur seferleri iptal edildi
09:54 Cengiz: Kürt müziğinde yakalanan ivme sömürgeci sistemi rahatsız ediyor
09:49 Amed’te 3 tutsak sevk edildi
09:37 30 yıl sonra tahliye olan Aydın: Mücadele bizi ayakta tutuyordu
09:34 Xiştan'ın yolu 'nüfus yetersiz' gerekçesiyle yapılmıyor
09:15 104 cezaevinde 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' eylemi
09:14 İşçi kadınlar baskı ve mobbinge karşı eylemde
09:11 Tutsak annesi: Oğlum kalan tek ayağını da geri atmayacak
09:06 'Tecrit kalkarsa barış gelir'
09:04 25 Kasım’daki polis şiddetine dair suç duyurusunda bulunacaklar
09:03 Ekolojik kıyım su kaynaklarını yok ediyor
09:02 Almanya’da kadın mücadelesi: Birleşik harekete ihtiyaç var
09:01 Av. Güneş: Abdullah Öcalan'a yaklaşım Kürtlerin statüsüne yaklaşımdır
09:00 29 KASIM 2023 GÜNDEMİ
08:00 62 kişi ile 20 vakıf ve derneğin mal varlığı donduruldu
28/11/2023
23:45 İsrail, 30 Filistinliyi serbest bıraktı
22:37 Sakık: Dağa gitti dediğiniz paralar atadığınız kayyımların cebinde
22:26 Hamas 12 esiri serbest bıraktı
21:51 Koçyiğit: Tecridin bu ülkedeki hiç kimseye faydası yok
21:44 Hekimler, ‘Kent-Demokrasi-Sağlık’ı konuştu: Kayyımlara karşı mücadele sürmeli
21:29 Egîdê Cimo Müzik Okulu kutlamasına yoğun ilgi
21:10 Bazîd’te Vejîn konseri
21:04 Şirnex’te gözaltına alınan 22 kişi serbest
21:03 Sêrt’te yerel seçimler için başvurular başladı
20:37 Tahir Elçi cinayetinin aydınlatılmasına dair önerge reddedildi
19:35 Cizîr’de şüpheli çocuk ölümü
19:09 Dışişleri Bakanlığından tecrit yanıtı: CPT ile yakın işbirliği içinde yürütülüyor
18:59 Hatimoğulları Mêrdîn’de temaslarda bulundu
18:55 AYM WhatsApp kanalı kurdu
18:26 Beştaş’tan tecrit tepkisi: İktidar bu suçu işlemeye son versin
17:45 ‘Cezasızlık ve İnsan Hakları’ paneli: Adaleti savunmaya devam edeceğiz
17:29 Danıştay’da İstanbul Sözleşmesi davası: Vazgeçmeyeceğiz
17:17 Gür: Kobanê iddianamesi 8 günde nasıl kabul edildi?
17:06 KESK’ten Amed’de yapılacak mitinge çağrı
17:05 THY, İstanbul Havalimanı’ndaki 56 seferini iptal etti
16:58 Japonya istihbaratı PKK’yi yasaklı örgüt listesinden çıkardı
16:52 Mahkeme: 'Suç işleri bakanı' demek ifade özgürlüğüdür
16:43 Dereye düştüğü iddia edilen kadın yaşamını yitirdi
16:38 İnşaattan düşen işçi yaşamını yitirdi
16:28 Giresun'da maden tepkisi
16:02 'Kurdistan' diyen sinema eleştirmeni iktidar medyasının hedefinde
16:00 Jeoloji Mühendisleri Odası: Deniz taşkınları rantın sonucudur
15:45 Özel'den partilere 'güç birliği' daveti
15:44 2021 Emekliler Sendikası: Yaşam savaşı veriyoruz
15:40 Tahir Elçi mezarı başında anıldı
15:39 Sel felaketine neden olan ihmaller: Kayyım uyarıları dikkate almadı
15:22 Hukuk örgütleri: Tahir Elçi'yi katledenler ortaya çıkarılsın
15:19 HEDEP Wan'dan aday adaylığı açıklaması
15:12 Jin Art Huner'e baskında kitap ve kasetlere el konuldu
15:10 Bedlîs ve Wan'da en az 43 gözaltı
15:00 Özak Tekstil’de işçiler iş bıraktı: Birlikte direnip kazanalım
14:51 HEDEP Gençlik Meclisi Amedlileri kongreye davet etti
14:42 Roboski Katliamı’nın üzerinden 143 ay geçti
14:34 Hatimoğulları: Kayyımlar belediyelerde ‘hırsızlık bürosu’ açtı
14:33 Aram Yayınevi’nden 4'ü Kürtçe 7 yeni kitap
14:32 Kameraman Akkaya’nın tutukluluğuna devam kararı
14:25 TTB davası 30 Kasım’da görülecek: Ankara’da olacağız
14:08 İkizdereliler HES toplantısına izin vermedi
13:52 Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî'de 1 yılda 419 kişi kaçırıldı
13:34 Kobanê Davası: ‘Sapkın’ ifadesini Diyanet’e iade ediyorum
13:28 İstanbul için fırtına uyarısı
13:22 Evrensel'in BİK’e açtığa dava: Karar ileri bir tarihte açıklanacak
13:17 15 yaşındaki çocuğu arama çalışmaları sürüyor
13:14 Açlık grevindeki tutsaktan tecrit mesajı
12:52 Bahçeli yine 'bölünmez bütünlüğe' bağladı!
12:49 Bakırhan: Açlık grevleri mücadeleyi büyütme çağrısıdır
12:36 Buldan’dan İçişleri Bakanı Yerlikaya’ya 2 soru
12:23 KESK, DİSK ve TMMOB: Hukuksuzluğa karşı TTB’yi savunuyoruz
12:12 HEDEP Gençlik Meclisi: Mücadelede kararlı, özgürlükte ısrarlıyız
12:10 33 aydır haber alınamayan Abdullah Öcalan ile görüşme başvurusu
12:09 İzmir'de vapur seferleri iptal edildi
11:48 Pirsûs Belediyesi’ne bir ay için 46 milyon ek bütçe
11:15 İzmir'de Jin Art Huner ve TUHAYDER'e baskın
11:05 Farqîn’de gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
10:43 İstanbul’da 3 kişi tutuklandı
10:34 TÜRK-İŞ açlık ve yoksulluk rakamlarını açıkladı
10:18 Elçi'siz 8 yıl: 80 sene de geçse mücadeleden vazgeçmeyeceğiz
10:13 ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eylemi 2’nci gününde
09:58 ‘İhtimal’ iddiasıyla tutsağın tahliyesine ikinci engelleme
09:37 Mêrdîn’de gözaltına alınanlar serbest
09:34 Tahliyeye ‘pişmanlık’ engeli
09:22 Bedlîs’te köylere baskın
09:18 Kürt Araştırmaları Derneği kongreye gidiyor
09:16 Mahkemenin 'bırakın' dediği tutsak tahliye edilmiyor
09:10 Wan Gölü kıyısı imarı aykırı yapılarla doldu