Yüksekdağ: Bu davanın savcısı da yargıcı da biziz, siz hesap vereceksiniz

img
ANKARA - Kobanê Davası'nda savunmasına başlayan HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Siz, bize sözümüzün hesabını soramazsınız. Bu davanın savcısı da yargıcı da bizleriz. Hesap vermesi gerekenler de sizlersiniz" dedi. 
 
Ankara'da 18’i tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı Kobanê Davası sürüyor. Sincan Cezaevi Kampüsü'nde Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmayı bugün, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğlulları ve Tuncer Bakırhan'ın yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi izledi. 
 
Kimlik tespitinin ardından dosyaya eklenen evraklar okundu. Tutsak Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, esasa dair savunmasına başladı. Mahkeme heyetine ve yargıya "siyasetin maskesi" nitelendirmesi yapan Yüksekdağ, "Bize karşı maskeli bir yargılama yapıyor siyasi iktidar. Yüzünü göstermeye cesaret edemiyor. Yüzünü gösterecek kadar kendisine güvenemiyor. Önceden de söyledim yine söylüyorum; yazık size, HSK onların elinde, bizim için kurulmuş özel bir mahkeme bu. Sıkıyönetim mahkemesinden, DGM’den farkı yok. Bizim için hazırlanmış heyete, ek heyet olarak yerleştirdiler” dedi.
 
‘GERÇEKLERİ SÖYLEMEYE GELDİM' 
 
İktidarın "siyasi hesaplaşma mücadelesini dürüstçe vermediğini" söyleyen Yüksekdağ, 7 yıldır “namert ve kirli bir savaşla yüz yüze olduklarını" ifade etti. “Dünya tarihinde ender görülen bir siyasi kırım ve soykırım operasyonla karşı karşıyayız” diyen Yüksekdağ, "Bugün bu Kobanê Kumpas Davası bu soykırımın parçasıdır. Bir dava adı verilen bu hukuk davasında hangi hukuk gerçekleştirildi? Hukukun gözünü kıra kıra bizi bu noktaya getirdiniz. Siyaset esnafları tarafından pazarlansın ve iktidar tarafından kullanılsın diye önceden yazılmış bir kararı okuyacaksınız. Bugün burada yüz yüze karşınızdayım ama emin olun ki sizin adaletinize güvendiğim için gelmedim buraya. Gözünüzün içine baka baka, yüzünüze bakarak gerçekleri söylemeye geldim. Ama karşımda bir yüz var mı o tartışmalı. Bize bu yıkımı ve zulmü yaşatanlar hala büyük bir arsızlıkla bu zulme devam ederek bu operasyonu sürdürüyor" dedi. 
 
'BU DAVADA YARGILAYAN BİZİZ' 
 
“Kobanê Davası bir insanlık davasıdır” diyen Yüksekdağ, tutsak siyasetçiler hakkında 38 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendiğini hatırlattı. Yüksekdağ,  "O davanın savcısı da heyeti de hakimi de bizleriz, kadınlardır, gençlerdir, Alevilerdir, ezilen tüm halklardır, inançlardır, emekçilerdir. Bu insanlık davasının yargılayanları, yargıçları bizleriz. Kobanê Davası’nın, hak ve halk davasının gereğini yapmak için bugüne kadar nasıl mücadele ettiysek, bundan sonra da mücadeleye, hesap sormaya ve yargılamaya devam edeceğiz” diye konuştu. 
 
‘YARGI ŞİDDET MEKANİZMASINA DÖNÜŞMÜŞTÜR’
 
AKP iktidarının yargıyı bir aparat olarak kullandığına dikkat çeken Yüksekdağ, “Yargı kurumları kimi isterse terörist ilan ediyor, tutukluyor, hapse atıyor. Tam anlamıyla bir şiddet mekanizmasına dönüşmüştür. Şiddet bir meşru müdafaanın ürünü değilse, çok rezalet ve karanlık bir kuyudur. Seni çeker, herhangi bir kurumu da şiddet aracı olarak kullanıyorsanız sizi çeker ve karanlık bir girdaba döner. Bugün yargının hali budur, şizofrenik bir mekanizmaya dönüşmüştür. Hukuk denilen kavramı size anlatmama gerek yok, kaç yıl okudunuz. Hukuk, içinin boşaltıldığı bir yapıya dönüştürüldü. Bunları çıkardığınız zaman geriye sadece çıplak bir şiddet kalır. Mahkemeler kuruluyor, siyasi iktidar talimat veriyor, savcılar jet hızıyla tutuklama kararı çıkarıyor. Ağır cezalar ve kesin hüküm vermekte birbiriyle yarışıyor. Özellikte toplumsal muhalefete böyle bir şiddet mekanizması olmuştur. Bir iktidar merkezi ve şiddet organı haline dönmüştür. Bu şiddet organı içinde her türlü pislik dönmeye başlar ve birbirine karşı çekilen silahlara dönüşür” ifadelerini kullandı.
 
'HUKUK KATLEDİLİYOR'
 
Yüksekdağ, şunları söyledi: "Yargı şuan tam bir kıyım mekanizması. Hukuk katlediyor, insanların adalete olan inancını katlediyor ve yine kendi içinde bir yarışa giriyor. Heyet başkanın bir suç şebekesinin üyesi çıkması buna örnektir. Resmen kara mizah gibi. Ne pislik yapmak istiyorsanız dolandırıcılık için bile “ben MİT’e çalışıyorum’ diyor. Gerçek anlamda bakanla bir fotoğraf çektiğinde bir ayrıcalığa ulaşıyor. Devlet kurumları doğrudan bir çete yapılanmasının içine geçmiştir. 90’lı yıllardaki Susurluk süreci budur. Gerçek çok keskindi, devletin mafyalaştığı gerçeği önümüzdeydi. Birisine ceza mı vermek istiyorsun; basıyorsun parayı veriyorsun. Yargı böyle işliyor. FETÖ borsası deniliyordu. FETÖ’cülerin nasıl bölündüğünü ve FETÖ borsasında nasıl tahliye satın aldığını iktidar temsilcileri söyledi, biz söylemedik. Borsa diye adlandırılan çarklar kuruldu. Savcılar bugün sırf kendi çıkarları için, otopark için avukatları dövdürüyor. Şimdi bu koşullar içinde yargıya güven nasıl olacak?”
 
'5 BİN 267 SAYFADA DAİŞ YOK'
 
5 bin 267 sayfalık mütalaada DAİŞ isminin tek bir yerde dahi geçmediğini söyleyen Yüksekdağ, Türkiye’de son birkaç yıl öncesine kadar da “hatırı sayılır” bir DAİŞ yargılamasının yapılmadığını ifade etti. Yakalanan DAİŞ üyelerinin savcılıklar ya da mahkemeler tarafından serbest bırakıldığını hatırlatan Yüksekdağ, "Mahkeme tarafından kazara tutuklansa bile tez zamanda tahliye ediliyor, beraat ettiriliyor. İstihbarat birimleri tarafından bilinen DAİŞ’liler yakalanıyorlar, gözaltına alınıyorlar, çeşitli biçimlerde ya savcılık aşamasında ya mahkeme aşamasında salıveriliyorlar. Bu zamana kadar siyasi iktidar IŞİD’e nasıl davrandıysa, siyasi iktidarın güdümündeki yargı mekanizması da IŞİD’e öyle davrandı. Yargı mekanizması doğrudan siyasi iktidarın güdümünde tavrını planlıyor. Siyasi iktidar uzun yıllar IŞİD’i korudu ve kolladı. IŞİD doğrudan iktidarın kanatları altında palazlandı, Kobanê saldırısını da Türkiye sınırları içinde gerçekleştirdiği saldırıları da iktidarın çeşitli birimlerinin gözetimi altında gerçekleştirdi. Bu gözetim sırasında tek bir IŞİD’li sanık yargılanmadı. 2017 yılına kadar Türkiye, Uluslararası Koalisyona girene kadar IŞİD’i terör örgütü olarak görmüyordu. El Nusra’yı hala görmüyor ve ona bağlı kurumları hala görmüyor. Nasıl bir saflaştırma var? Eğer toplumu çürüten suçları işlemişsem, uyuşturucu kaçakçılığı, insan ticareti, kadın cinayeti, işkence suçları işleniyorsa, yargı mekanizması ve siyasi iktidar tarafından açık biçimde kollanıyor” diye belirtti.
 
KADIN CİNAYETLERİ
 
Yargıdaki cezasızlık politikasının sadece DAİŞ üyeleriyle sınırlı olmadığını dile getiren Yüksekdağ, kadın katillerinin de cezasızlıkla ödüllendirildiğini ifade etti. Yüksekdağ, "Bu memlekette kadına yönelik şiddet suç değil zaten; İstanbul Sözleşmesi iptal edildi, 6284 sayılı yasa tehdit altında. Onu da siyasi iktidar ortaklarına pazarlık, anlaşma ikramı olarak kullanma niyetinde. Kadına yönelik şiddet, kadın cinayeti işlemek bu memlekette caydırıcı cezalara karşı karşıya kalmıyor. İnfaz düzenlemesinde kadına suç işleyen erkekler açık cezaevinden çıkıp yarım bıraktığı işi tamamladı. Böyle dehşet olayları yaratan, dehşet örgüsünü yaratan siyasi iktidarın zihniyetidir, o zihniyet paralelinde dizilmiş ve örgütlenmiş doğrudan iktidarın uzantısına dönüşmüş yargı mekanizmasıdır” diye konuştu. 
 
'SANIK OLMASI GEREKENLER SERBEST BIRAKILDI'
 
"Halk adına siyaset yaptığımız için yargılanıyoruz" vurgusu yapan Yüksekdağ, iddianamede azmettirici olarak yer aldıklarını söyledi. Yüksekdağ, iddia edilen suçların faillerinin ise yargılanmadığına işaret ederek, "Çünkü Tayyip oradan çıkıp ‘benim 41 Kürt kardeşimin katilleridir bunlar’ dediği için yapılmadı, yargılanmadı. Başka katillerin bulunması gerekiyordu. Siyasi iktidarın ve iktidarın başındaki şahsın işine gelen buydu. Siyasi hasmını, rakibini devre dışı bırakmak için kirli savaş yöntemlerine başvurmaktı en iyi yol. Bu davada sanık olması gereken Hizbullahçılar, Cumhurbaşkanı affıyla ya yeniden yargılama kararlarıyla birer birer serbest bırakıldı. Doğrudan cinayetten, katliamdan suçlu bulunmuş ve ceza almış insanlardı bunlar. Yapmak istersen kılıf bol, kirli kılıflar çok, kılıfına uydurup serbest bırakıldı, tahliye edildi” dedi.
 
'DOSYADAKİ MÜŞTEKİLER YARGILANMALI' 
 
Dosyadaki kimi müştekilerin cinayet suçundan yargılanmaları gerektiğini dile getiren Yüksekdağ, "Bizim onlara hesap sormamız gerekiyor” dedi. Dosyada müşteki olarak yer alan ve cinayet zanlısı olmasına rağmen serbest bırakılan bir korucuyu örnek veren Yüksekdağ, "Kobanê halkına sahip çıkan, katledilen insanlar hakkında yürütülmüş ceza davaları yok bugün. Bu koşullar içinde bu dosyayla bu gerçeklikle muhatap oluyoruz. Öyle bir manipülasyon ve provokasyon mekanizması işliyor ki başladığı yerde durmadı. Bu yargılama da Kobanê manipülasyonunun devamıdır. Kobanê’nin provoke edilmesi, bizlere karşı işlenmiş bir suçtu. Bugün 9 yıl öncesi olaylardan yola çıkarak bu davaların açılması, cezaların istenmesi, manipülasyon ve provokasyonun devamıdır" diye kaydetti. 
 
‘TOPLUMUN TUTACAK DALI KALMADI'
 
Yüksekdağ, şöyle devam etti: "O kadar içinden çıkılmaz duruma geldik ki; yozlaşma sorunundan bahsediliyor. En çok bahseden de siyasi iktidardır. Bu yozlaşmanın sebebinin kendileri olduğu gerçeğini örtmek için yine sağda solda sorun ve müsebbip aramaya çalışıyorlar. Sağa sola çamur atmaya çalışıyorlar. Siyasetin bu kadar çürüdüğü yerde yozlaşmanın olmaması düşünülemez. Savaşın bu kadar arttığı, insanların bu kadar yoksullaştığı koşullarda yozlaşmanın gelişmemesi düşünülemez. İnsanlar çok büyük bir çaresizlikle yüz yüze. Bize karşı savaşın bedelini tüm Türkiye halkları ödedi. Milliyetçi hareketle, ‘teröristler ile savaşıyoruz’ yalanlarıyla toplumu kutuplaştırdılar. Bir kesimi bize karşı hale getirdiler. Bu toplumun bütün haklarını elinden aldılar. Bu toplumun tutacak dalı kalmadı. Yoksulluk almış başını gidiyor. Bu memlekette yapılan en büyük yatırım savaş yatırımı ise, yoksulluğun gelişmemesi düşünülemez ki. Bizlere karşı sergilenen siyasi tasfiye operasyonunun doğal ve kaçınılmaz sonuçlarından biri yaşanıyor. Toplum ekonomik olarak, değerler yapısı olarak dibe vuruyor. Bununla birlikte yozlaşma, bıkkınlık, sosyal dinamiklerini yitirme durumu yaşanıyor. Bu zamana kadar sergilenen baskı ve şiddet politikasının, korku yayma politikasının sonucu toplumun damarlarının kesilmesidir.
 
HİÇKİMSE BİZE SÖZÜMÜZÜN HESABINI SORAMAZ
 
Türkiye toplumu savaş politikaları ve açlıkla terbiye ediliyor. Bugün Türkiye toplumunda çok önemli bir kesim işsiz kalmamak için, o kadar büyük saygısız hakaretlere maruz kalıyor ki bu bir toplumun onursuzlaştırılmasıdır. Bugün bir kadının yaşamını idame etmesi için hakaretleri kabul etmek zorunda kalması büyük bir saldırıdır. Böyle psikolojik bir şiddetle karşı karşıyayız.
 
Yargının içinde bulunduğu bu toplam tabloda gerçek bir hukuk ve adaletten bahsetmek imkansızdır. Biraz hak mücadelemizden bahsedeceğim; Kobanê bir halk ve hak davasıdır. Halkların bir direniş davasıdır. Dayanışmanın tel örgüler ve sınırlarla bitmeyeceği sanılan bir kardeşlik davasıdır. Bu davanın savcısı da yargıcı da bizleriz. Hesap vermesi gerekenler de sizlersiniz. Bizler hesap verenler değil, hesap soranlar olabiliriz ancak. Bizim alacağımız çok. Bizler, ezilenlere yasak sayılan hakları kazanacağız ve alacağız. Hayatta her şey sözle başlar, bazen kutsal kitaplar ‘oku’ der, bazen ‘konuş’ der. Tüm kutsal kitaplar doğru sözü hak sözü iletmek için aracılar kılar. Tarihten bu yana herkes doğru söz arayışındadır. Bizler de bu tarihten ve gelenekten gelen insanlarız. 
 
Geçmiş sadece geçmiş değil, birikimdir. Tüm hak mücadelesini geçmişten gelenlerle birleştiririz. Yeter ki adalet, özgürlük ve ezilen halklar için kurulan sözler olsun. Eğer insan düşünen bir varlıksa düşündüklerini ifade etme hakkını da sahiptir. Söz hakkı en temel ve bu evrenin en öncelikli hakkıdır. Siz bize sözümüzün hesabını soramazsınız. Sadece siz değil, hiç kimse soramaz, hiç bir kral, hiçbir iktidar soramaz. Biz söz hakkını sizden değil, insanların tarih boyunca verdiği mücadele ve birikimden aldık. Bu söz hakkı nice kıyım ve mücadele sonucu ortaya çıkmıştır. Biz sözümüzün gereği için kurmak istediğimiz yaşamı savunduğumuz için size hesap vermeyiz.
 
ASLA SÖZÜMÜZE İHANET ETMEDİK
 
Biz sözümüzün niteliğini ve içeriğini hiçbir zaman bozmadık, yitirmedik. Sözümüze ihanet etmedik. Bugün bize bu mahkeme 'sözünüze ihanet edin' diyor, çok beklersiniz. Daha çok bekleyeceksiniz. Biz sözümüze sadık kaldık. Bundan sonra da sözümü saptıracak ve çarptıracak bir zihniyette olmadığımızı onlar da çok iyi biliyor. Bugün bu halk da çok büyük bir saldırıyla karşı karşıya. Dün HDP’ydi, bugün DEM Parti. Devam ediyoruz ama çok ağır bedeller karşısında bunlar gerçekleşiyor. DEM Parti hiçbir zaman siyasi olarak özgürce örgütlenme alanına sahip olmadı.
 
ATEŞ ALTINDA ÇALIŞMA YÜRÜTTÜK
 
HDP tarihi ders kitaplarında konu olur, bölüm olur. Böyle bir imkansızı nasıl başardığı ders olarak okutulması gerekir. Yarın öbür gün belki geç olacak. 7 Haziran seçimlerinde 6 buçuk milyon insan oy verdi ve biz hiçbir zaman örgütlenme hakkına sahip olarak başaramadık bunu. Ateş altında örgütlenme çalışması yürüttük. Saldırı, kurşun yağmuru, gaz bombaları altında siyasi parti faaliyeti yürüttük." 
 
Örgütlenme haklarının güvence altında olmadığını ifade eden Yüksekdağ, Yargıtay’ın Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin kısa ismine dönük aldığı karara atıfta bulundu. Yüksekdağ, şunları söyledi: "Bu dahi örgütlenme özgürlüğüne dönük darbenin kesintisiz devam ettiğini gösteriyor. Sadece DEM Parti’nin siyasi tüzüğüne yönelik olarak değil, alanlarda, sokaklarda yerleşim alanlarında sürdürülmesine karşı da yoğun saldırılar gerçekleştiriliyor. Bunların her biri bizim sözümüzün ve sözümüzün gereği olan düşüncemizin, hareketimizin, örgütlenmemizin ne kadar değerli ve ne kadar her koşulda savunulması gereken bir gerçek, hakikat olduğunu gösterir."
 
Duruşma, verilen aranın ardından devam edecek.

Diğer başlıklar

19/12/2023
16:38 Foça'da 'Ekoköy' adı altında rant projesine tepki
16:29 Eski hastane binasında yangın çıktı
16:20 Taybet Ana vurulduğu yerde anıldı: İnkar ettiğiniz Kürtler bugün her yerde
16:09 Yüksekdağ: Kürtlerin davasına sahip çıkmak bize Denizlerin vasiyetidir
15:04 ‘Talebimiz kabul edilene kadar nöbeti sürdüreceğiz’
14:36 Mereş Katliamı için devletten özür talep ettiler
14:18 Sağlık emekçileri ödeme yapılmazsa iş bırakacak
14:17 Kürkçüler Cezaevi'nde hasta tutsakların tedavi hakkı engelleniyor
14:01 '19 Aralık’ı unuttuk sanılmasın!'
13:59 Gazeteci Kaya’nın duruşması ertelendi
13:32 Tecavüz faili korucuya 24 yıl hapis cezası
13:11 İSİG: 10 yılda 364 tekstil işçisi yaşamını yitirdi
12:58 Yüksekdağ: Bu davanın savcısı da yargıcı da biziz, siz hesap vereceksiniz
12:52 Seçimlere katılım oranı Kerkük’te yüzde 65'i buldu
12:50 Avukatlardan İmralı’ya gitmek için başvuru
12:07 DEM Parti’den ‘19 Aralık’ mesajı: Tecrit sistemi yeni bir boyut kazandı
11:33 DEM Parti batıda aday çıkarılacak 27 ilçeyi açıkladı
10:11 Halide Türkoğlu: Kobanê Davasını kabul edenler insanlığa karşı suç işledi
10:09 Bölge kentlerindeki intiharların nedenleri: Bilinçli yoksullaştırma, gözetim ve kontrol pratikleri
09:52 Gazeteci Süleyman Ahmet’ten 56 gündür haber alınamıyor
09:48 'Abdullah Öcalan’a özgürlük' talepli açlık grevi 23’üncü gününde
09:29 Prof. Dr. Biçer: Uzun süreli tecrit işkencedir
09:22 Botanlı kadınlar: Hepimizin ses çıkartması ve direnmesi gerekir
09:21 Amed'te petrol için 'acele kamulaştırma' kararı: Yeraltı suları tehlikede
09:19 Kayyım AKP çalışmalarında!
09:16 Karadeniz'de talan sürüyor: 8 günde 25 ÇED duyurusu
09:13 Gençlik kongresinin gündemi tecrit ve özel savaş politikaları olacak
09:12 Ayşe Gökkan: Nerede olursam olayım mücadeleme devam edeceğim
09:10 Şeyh Said tartışması: Kürtler değerlerine sahip çıktı
09:08 Colemêrg'te 3 yere 4 bin 799 'seçmen' kaydırıldığı tespit edildi
09:04 Depremzedeler kışı evsiz geçirecek
09:01 19 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
08:53 Kırmızı bültenle aranan 3 suç örgütü yöneticisi Türkiye’de yakalandı
08:30 Çin’de deprem: 111 kişi yaşamını yitirdi, 220 yaralı
00:01 Gümüşhane ve Erzincan’da deprem
18/12/2023
23:49 MLSA’dan bu haftanın ‘gazetecilik davaları’ takvimi
21:45 Şeyh Said posteri Sêrt’te de açıldı
21:18 DEM Partili Demir: Kurdistan’ın ekonomik olarak geri bırakılması resmi politikadır
21:13 Birdal: Kürt sorununun çözümü için açlık grevindekilerin sesi olalım
21:06 KESK Sêwereg Temsilciliği’nden 28’inci yıl kutlaması
20:57 İYİ Partili Öztürk, ‘Boynumu vursanız anadile müdahale etmem’ sözleri ardından divanı terk etti
20:21 Irak'taki seçim sonuçları yarın açıklanacak
19:38 Önder’den İYİ Partililere ayet ile yanıt: Dilleriniz de Allah’ın ayetidir!
18:39 Kobanê Davası: TEM raporu savcıya talimat niteliğindedir
17:46 DEM Partili vekiller: Kurdistan’da yapılan yollar kalekollara çıkıyor
17:38 Gazze’de 19 bin 453 kişi öldürüldü
17:18 DEM Parti Êlih Gençlik Meclisi’nden açlık grevlerine pankartlı destek
17:12 Yaşamını yitiren Günana toprağa verildi
16:59 Mısır’da seçimleri üçüncü kez El Sisi kazandı
16:35 Kürt Yayıncılar İnisiyatifi’nden program aksaklığına ilişkin açıklama
16:31 CHP'li Karalar: Belediyelerimizde kanuna aykırı asla bir şey olmaz
16:23 DEM Parti batı kentleri için kararını verdi
16:09 İslam ve Kürtler paneli: İslam'ın kadınlara verdiği hakları erkekler kısıtladı
16:03 DEM Parti vekillerinden AKP’li vekile Öcalan tepkisi
15:47 Asgari ücret toplantısı: Rakam çıkmadı
15:37 Seçilmişlerden Êlih kayyımına hodri meydan!
15:20 Yılmaz Erdoğan'ın dizisine tepki: Katledilen kadınlardan da mı utanmadınız?
15:11 'Ortak mücadele ile sonuç alana kadar nöbette olacağız'
15:08 TBB'den Özak işçilerine destek
14:13 78’liler Girişimi: Aralık ayı katliamlarını unutturmayacağız
13:29 Zap ve Metîna 53 kez yasaklı patlayıcılarla bombalandı
13:18 Açlık Grevleri İzleme ve Takip Koordinasyonu: İktidar harekete geçmeli
13:02 Köpekli işkence davasında polise beraat
12:51 İki hasta tutsak açlık grevinde: Bugün değilse ne zaman?
12:16 Gazeteci Sıddık Güler tutuklandı
11:52 DEM Parti MYK toplandı
11:44 Serhat’ta kar yağışı: Yüzlerce köy yolu ulaşıma kapandı
11:00 Kadın tutsaklar: Her yeri İmralı’daki direniş alanına dönüştüreceğiz
10:41 DEM Parti açıkladı: 11 ayda 2 bin 906 gözaltı, 319 tutuklama
10:26 Xwebûn 'Dünya Öcalan'ı okuyor' manşetiyle çıktı
10:24 Meksika’da partiye silahlı saldırı: 12 ölü
10:22 Tutukludan Meclis'e mektup: Müdür tayin için PKK'li tutsakların koğuşuna 'paket' attırdı
10:12 8 yıl önce katledilen Taybet Ana'nın eşi: Mücadele sürüyor
10:04 Mezopotamya Kitap Fuarı'nda Aram Yayınevi'ne yoğun ilgi
09:50 Irak'ta İl Genel Meclisi seçimi başladı
09:25 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 55 gündür haber yok
09:24 Tutsakların eylemi 22'nci gününde
09:06 'Abdullah Öcalan’ın durumunu merak ediyoruz'
09:03 Kilyos’ta kaldırıma gömülen cenazeler 6 yıldır ailelerine verilmedi
09:02 23 yıl geçmesine rağmen tek bir sorumlu ceza almadı
09:00 Mereş Katliamı: 45 yıla rağmen travma devam ediyor
09:00 18 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
08:27 CHP’li belediyeye baskın
00:07 Yalova’da 4 büyüklüğünde deprem
17/12/2023
22:54 DEM Partili gençlerden açlık grevlerine destek yürüyüşü
22:28 Hindistan’da fabrikada patlama: 9 ölü, 3 yaralı
20:32 Agrobay işçilerinin direnişi 4'üncü ayında
20:21 Kürt liderlerinin posteri Wan Kalesi’nde
20:12 Bodrum'da Adalet Nöbeti 3'üncü gününde
20:07 Korucuların yaraladığı Gün ikinci kez ameliyat oldu
18:03 MEB Bakanı’na tepki göstererek Jineoloji Dergisi verdi
17:53 Cupolo’dan işgal tepkisi: Kürt topraklarından çekilin
17:28 DEM Parti’li Sayyiğit: Kürtçe kırmızı çizgimizdir
16:55 Buğday çukuruna düşen işçi hayatını kaybetti
16:50 Kayyım atanan belediyenin önünden seslendiler: Geri alacağız
16:46 DEM Parti Gençlik Meclisi kongre çağrısı için bildiri dağıttı
16:37 Hatimoğulları: Kent Uzlaşısı stratejisini batıda da hayata geçireceğiz
16:24 Gençler Adalet Nöbeti'nde
16:01 Ekonomik kriz ve bütçeye dair 11 talep
15:15 İHD ve TİHV'den 'İnsan Hakları Nöbeti' eylemi
15:14 Mezopotamya Kitap Fuarı 2’nci gününde: ‘Bîrgeh’ tartışıldı
14:55 Bütçe görüşmeleri: İktidarın kadınlara tek vaadi 'yok saymak' olmuştur
14:42 Şeyh Said’in hedef alınmasına tepki: Haddinizi bilin
14:19 Riha’da DEM Parti’den aday adaylığı açıklaması
13:39 Bakırhan'dan seçim mesajı: Güç birliğine açığız
12:50 İsrail, Gazze'de Hristiyanların sığındığı kiliseye saldırdı
12:16 İrmez: Tecrit kaldırılmalı, başka yolu yok
11:55 DEM Parti sonuç bildirgesi: Kent Uzlaşısı ile halklar yönetecek
10:58 Amed'te göz gözü görmüyor!
10:32 Libya'da göçmen teknesi alabora oldu: 61 kişi kayıp
10:01 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 54 gündür haber alınamıyor
10:00 Tutsakların 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' eylemi 21'inci gününde
09:32 Bazı kentler için yağış uyarısı
09:31 Jin dergi ‘Bugünler çıkmayacak aklınızdan’ manşetiyle çıktı
09:17 DEM Parti adaylarını ne zaman açıklayacak?
09:12 Tutsakların Abdullah Öcalan’a yazdığı mektuplara el konuldu
09:11 Kayyım hem bakanlığa hem de emniyete yanlış bilgi verdi
09:06 DEM Partili kadınlardan 3 dilde aday adaylığı çağrısı
09:04 4 aylık bebeğiyle ‘özgürlük’ talepli eylemde
09:02 DBP'li Gürbüz: Demokratik bir ortam için tecrit kaldırılmalı
09:00 17 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
07:43 Kürt büyüklerinin pankartı bu kez Manisa'da asıldı
07:37 KYK'de yine asansör düştü
16/12/2023
23:37 CPJ: 7 Ekim’den bu yana 64 gazeteci öldürüldü
22:18 Amed'de tüm uçuşlar iptal edildi
22:10 Amed Kitap Fuarı’nda yazar Berken Bereh'e engel
22:00 İçişleri ile Sağlık Bakanlığı bütçeleri Meclis’ten geçti
21:29 Gözaltına alınan DEM Gençlik Meclisi üyeleri tutuklandı
20:41 Rihalı gençler Kürt büyüklerinin fotoğraflarını astı
20:06 Yasak tanımayan MKM’den iki konser
19:03 İzmir’de İnsan Hakları Haftası kapsamında yürüyüş
18:45 Beştaş: Abdullah Öcalan milyonların iradesidir, sayın demeye devam edeceğiz
18:25 DEM Parti PM toplantısında 'Kent Uzlaşısı Komisyonu' kararı
18:14 Varli: Kayyımlar gidecek, halkın iradesi kalacak
17:30 İçişleri Bakanlığı bütçe görüşmesi: AKP, Türkiye’yi suç üssü haline getirdi
17:14 Mezopotamya Kitap Fuarı kapılarını açtı
17:09 Gergerlioğlu’ndan AKP’li Kürt milletvekillerine: Hiç mi kanınıza dokunmuyor?
16:53 Buldan: HEP ile başladık, DEM ile buradayız
16:37 Çiftyürek: Filistin’deki savaşın asıl odağı Kurdistan’dır
16:31 Leyla Güven Sincan Cezaevi’ne nakledildi
16:17 Adalet Nöbeti: Eylem karşılık buluncaya kadar sürecek
16:00 Ferit Şenyaşar 'Hak ve Adalet Mücadelesi' söyleşine konuk oldu
15:36 İzmir'de deniz seferleri iptal edildi
15:35 Mevsimlik tarım işçiliği tartışıldı: Sorun ve çözüm Kürt meselesiyle paralel
15:25 Av. Sarıca: Öcalan’ın iradesini kıramadıkları için tecridi daha ileriye taşıdılar
14:56 Ankara’da Özak Tekstil işçilerine destek
14:44 F Oturumu: Tutsakların yaşam hakları korunsun
14:42 Demokratik Modernite çalışanına hapis istemi
14:32 İHD, kaybettirilen ve katledilen 8 kişinin faillerini sordu
14:30 ‘Sıvı mama ile beslenen ağır hasta tutsak Filiz tahliye edilsin’