Açlık grevindeki tutsak: Karanlığa karşı aydınlığı inşa edelim

img
ANKARA - İmralı tecridinin "halkların bir arda yaşama fikriyatına" dönük olduğunu belirten tutsak TJA'lı Zelal Bilgin, "Ölüme karşı yaşamı, savaşa karşı barışı, karanlığa karşı aydınlığı hep beraber inşa edelim" dedi. 
 
İmralı Adası’ndaki F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğün sağlanması talebiyle cezaevlerinde 27 Kasım'da başlatılan dönüşümlü açlık grevi eylemleri sürüyor. “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyası kapsamında açlık grevine giren tutsaklardan birisi de Zelal Bilgin. Sincan Kapın Kapalı Cezaevi'nde açlık grevinde bulunan tutsak Zelal Bilgin, hem tutsaklığı hem de kampanyaya dair sorularımızı yanıtladı. 
 
TJA'lı Zelal Bilgin
 
Tutsaklığınızın üzerinden kaç yıl geçti, gerekçe neydi?  
 
Tevgera Jinên Azad (TJA) çalışmalarını yürüttüğüm dönemde gözaltına alınarak tutuklandım. Yaklaşık olarak 3 yıldır tutukluyum. Bizlerin tutuklanması için herhangi bir gerekçe olmasına gerek yok sanki. Kürt ve kadın olmamız onlar için yeterli bir gerekçe. Diğerleri, suç varmış gibi art arda sıralanan cümle kalabalığından başka bir şey değil. Yaptığımız basın açıklamaları, gösteri, yürüyüş ve toplantıların tamamına illegal bir kılıf yaratılıyor. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü biz Kürt kadınlar tarafından kutlanınca yargılama konusu yapılarak iddianamelerde yerini alıyor. Yargılanma sürecim boyunca beni geren ve erkek egemen zihniyeti tekrar tekrar sorgulamama neden olan soruydu; 'Neden 25 Kasım ve 8 Mart kutlamalarına katıldın?'
 
Kadına yaşam hakkı tanımayan sistem, bu duruma karşı mücadele eden kadınları da hapsediyor. İktidar bu yaklaşımdan sonuç alabilir mi?
 
Bütün silahlarını kadına yönelten eril zihniyetin kadına karşı başlattığı bir savaşla karşı karşıyayız. Bu savaşın yürütücüsü devlet olduğu gibi tarikat ve cemaatler, tanıdık tanımadık erkekler, kadının kendini en güvende hissettiği devletin prototipi aileler, eş, sevgili ve arkadaşlar oluyor. Bu savaşın içinde kadının ne zaman, nasıl, nerede hayattan koparılacağı belli olmuyor. Bu zihniyete karşı mücadele eden kadınlar, dayanışma ağını güçlendirerek, yan yana direnmeye, kazanımlarına sahip çıkmaya devam ediyorlar. Kadını eve kapatmaya çalışan, toplumsal baskıyı arttırarak her alanı kadın için hapishaneye çevirmeye çalışan gerici zihniyet bu direnişle baş edemiyor. Baş edemeyince de kadınları, inşacısı olduğu hapishanelere kapatarak toplumla bağını tamamen koparmayı hedefliyor. Onbinlerce yıl önceki “Cadı Avlarına” bugün de devam ediyorlar. Biz kadınlar her adımımızda kendi hikayelerimizi yazıyor, direnişlerle dolu tarihimizden aldığımız mirasla da yazılmayan romanın sayfalarında yer almaya çalışıyoruz. İktidarın sonuç almadığını ve alamayacağını, hapsedilen kadınların direnişinde ve 25 Kasım etkinliklerinde kazanımlarına sahip çıkacağının iradesini ortaya koyan kadınların kararlılığında görüyoruz.
 
Cezaevlerindeki genel yaklaşım ve ihlaller nedir? Bu ihlallerle ne amaçlanıyor? Bu ihlaller kaynağını nereden alıyor?
 
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin tamamı kaynağını İmralı Zindanı'nda çeyrek asra yakındır mutlak tecrit altında rehin tutulan Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanan özel tecrit hukuku ve politikalardan alıyor. Bu tecrit politikaları, zindanlar başta olmak üzere toplumun genelinde baskı, şiddet ve hak ihlalleriyle ortaya çıkıyor. Yaşam hakkı, dil, kültür, eşit, adil ve özgür yaşama umudu tecrit altına alınıyor. Cezaevlerinin varlığı başlı başına hak ihlalidir. Kimliksizleştirmek, iradesizleştirmek, sosyal bağlarını koparmak, asimile etmek için kullandıkları zindanlarda her tür hak ihlali yaşanmaktadır. Öze saldırının aralıksız devam ettiği zindanlarda fiziki-psikolojik sosyal ve kültürel bir işkence sistemi söz konusudur. Bu işkence sadece tutsak edilene uygulanmıyor tabii. Tutsağın ailesine, sevenlerine de uygulanıyor. 
 
 
 Tutsaklar, kimliksiz, kişiliksiz ve iradesiz bırakılmaya çalışılıyor. Ama bizler tekçi faşist zihniyetin ömrümüzü tükettiği bu mekanlarda, ömür üretiyor, kendimizi buluyor ve hakikatimizle hemhal oluyoruz.
 
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde şuanda 11 kadının tahliyeleri, "pişmanlık, tarafsız koğuş, kimlik, dil inkârı" dayatmaları nedeniyle engelleniyor. DGM mahkemelerinde yargılanmış, aylarca işkence görmüş 30 yıldır tutsak edilen Nedime Yaklav ve Sermin Demirdağ ile beraber Rozerin Kurt, Mukaddes Kubilay, Zeynep Xan Bingöl, Sabite Ekinci, Özlem Demir, Dilan Oynaş, Sedef Demir, Necla Yıldız ve Jiyan Ateş sadece kimlikleri nedeniyle tutsak edilmeye devam ediliyorlar. Toplum da böylece zapturap altına alınarak, sindirilmeye çalışılıyor. S tipleri ve Yüksek Güvenlikli Cezaevleriyle tecrit politikası derinleştiriliyor. Tutsaklar, kimliksiz, kişiliksiz ve iradesiz bırakılmaya çalışılıyor. Toplumsal refleksler de minimum seviye çekilmek isteniyor. Ama bizler tekçi faşist zihniyetin ömrümüzü tükettiği bu mekanlarda, ömür üretiyor, kendimizi buluyor ve hakikatimizle hemhal oluyoruz.
 
PKK Lideri Öcalan’ın paradigmasını sahiplenen ve önemseyen aydın, yazar, hukukçuların da aralarında bulunduğu birçok isim, 74 ülkede "Abdullah Öcalan'a özgürlük" kampanyası başlattı. Bu kampanyayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Çok önemli, anlamlı ve değerlidir. Aynı zamanda bir ilktir. Bir Kürt lider için ilk defa bu düzeyde geniş ve güçlü katılımların olduğu bir kampanya yapılıyor. Bildiğim kadarıyla da Mandela dışında uluslararası boyutta destek alan ve özgürlüğü talep edilen başka bir lider de olmadı. Bu nedenle de dikkatle incelenmesi gerekmektedir. Sayın Öcalan çağımızın filozofu olarak tanımlanıyor. Bu tanımlama sadece onure etmek için yapılmıyor. Kapitalist Modernite'nin karnında inşası yapılan tüm sistemleri çözümleyerek, alternatifini Demokratik Modernite ile sistemleştirmiştir. Bin yıllardır soykırım ve asimilasyon politikalarıyla imha edilmeye çalışılan ötekilere ve halklara, bir arada eşit-adil-özgür yaşamaları için umut olmuştur. Egemenlerce gizlenen ve çarpıtılan hakikati açığa çıkarmıştır. Küresel çapta yaşanan sorunların kaynağının çözümlenmesini yaparak, çözümüne dair somut öneriler ve modeller oluşturmuştur. Bugün Ortadoğu’da ve dünyada yaşanan kriz, bunalım ve savaşların nedenlerini, çözümünü net bir şekilde ortaya koyarak, tarihsel değerlerin etrafında toplanarak bu sorunların aşılabileceğini ortaya koymuştur. 
 
Dünya halkları da bugün çözümün Demokratik Modernite inşasında olduğunu anlamıştır. Bu nedenle sorunun bölgesel değil, küresel olduğuna karar vermiş, uluslararası dayanışma ve direniş cephesini güçlendirerek Kürtlerin yanında duruyorlar. Demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmanın ışığında tecrit politikalarının inşacısı hegemonlara en güçlü cevabı verdiler. Sayın Abdullah Öcalan’ın 74'üncü yaşına ithafen yapılan 'Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm' eylemi, vahşi kapitalizmin yarattığı karanlığa karşı aydınlığın doğumunu gerçekleştirip, dünya halklarının birliğini sağlayacaktır. 
 
Cezaevlerinde de bu kampanya için bir eylem başlatıldı. Bu eylemin ne anlam taşıdığını anlatır mısın?
 
Hepimiz Ortadoğu’da yaşanan savaşa yakından tanıklık ediyoruz. Kürt düşmanlığı her alanda en ahlaksız ve insanlık dışı saldırılarla kendini gösteriyor. Sayın Abdullah Öcalan, mutlak tecrit altında insanüstü bir emek ve direnişle, kadının özgürleşmesiyle toplumun özgürleşeceğinin, Demokratik Modernite inşasıyla halkların tüm farklılıklarıyla eşit, adil ve özgür bir sistem için yaşayabileceğinin hakikatini ortaya çıkarmıştır. Tecrit edilen bu hakikattir. Tecrit edilen Kürt halkıdır, dilidir, kültürüdür. Tecrit edilen kadının özgürlüğüdür. Tecrit edilen işçi-emekçi haklarıdır. Tecrit edilen ekosistemdir. Tecrit edilen umut hakkıdır, yaşam hakkıdır. Tecrit edilen halkların ortak tarihsel değerleridir. Tecrit edilen benim-sensin-biziz. Bu nedenle bu kampanyanın içinde yerimizi aldık. Sayın Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm talebinin etrafında kenetleniyoruz hep beraber.
 
Dünyada 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' çağrısı yapılırken, Türkiye'de tecrit derinleştiriliyor. Buna dair neler söylersiniz? 
 
Sayın Abdullah Öcalan 25 yıldır mutlak tecrit ve işkence altında tutuluyor. Sayın Abdullah Öcalan şahsında bir halka karşı insanlık suçu işleniyor. Hegemonlar da aktif ama görünmez rol oynuyor bu politikada. Hegemonlar, Kapistalist Moderniteye karşı Demokratik Modernite paradigmasını ortaya koyan, halkların barış içinde yaşamasının mümkün olduğuna dair hakikati ortaya çıkaran Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanan mutlak tecritle kendilerince bir tehditten korunmuş oluyorlar. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile başlayan, Yeşil İslam Kuşağı projesiyle devam eden emperyal projelerin önünde engel gördükleri bir önderlik, hareket ve düşünce sistemi söz konusu. 
 
 
Emperyal projelerin önünde engel gördükleri bir önderlik, hareket ve düşünce sistemi söz konusu. Tahakkümlerini arttırmak ve sistemlerini devam ettirmek için tecride devam ediyorlar. 
 
Ulus devlet inşacıları, devletsiz ve savaşsız bir dünya sistemine karşılar. Varlıkları, asimilasyon, soykırım ve sömürgeci politikalarla devamlılık sağlıyor. Hatırlayalım; NATO artık işlevsiz bir hal almışken Rusya-Ukrayna savaşıyla yeni üyelikler sağlandı. Üye ülkeleri güvenlikçi politikalara yönlendirerek, silah sanayisini canlandırarak, yığınla yeni silahın denendiği bir istikrarsızlık ortamı yaratarak NATO’yu canlandırdılar. Sistemci krizin çözümünün Demokratik Modernite'de olduğunu belirten Sayın Abdullah Öcalan’ı ise tecrit altında tutuyorlar. Her tür iletişim kanalını kapatarak, tahakkümlerini arttırmaya ve sistemlerinin devamlılığını sağlamaya çalışıyorlar. Bunun için de mutlak tecrit uygulamalarına devam ediyorlar.
 
 Cezaevlerinde tüm dönemlerde bir direniş söz konusu. Bu direniş bugün hangi aşamada ve genel durumu nasıl etkiliyor? 
 
Cezaevlerinin hem acı hem güç veren tarihsel bir direniş geleneği vardır. Fiziki ve zihinsel imha araçlarının tamamının hayata geçirildiği 1980 darbesi döneminde yaşanılan insanlık dışı işkence, katliamlar, kayıplar hepimizin hafızasında ilk günkü canlılığıyla yerini koruyor. Bunun yanında direnişi ve mücadele kararlılığı da aynı gücünü ve canlılığını koruyor. Bedeli ne olursa olsun 'teslimiyete hayır' diyerek, kalın çizgilerle çizilmiş bir direniş hattı var. Bu gelenek tüm değerlerini koruyan, fiziki-kültürel-zihinsel imha ve inkar politikalarını boşa çıkaran bir mücadele geleneğidir. Bu direniş geleneğinden gelen bizler, buna layık bir eylem pratiğinin içinde olmaya çalışıyoruz. Dünün mirası, enternasyonal bir direnişe dönüşmüş durumda. Cezaevlerinde gerçekleşen her eylem, dışarıda gerçekleşen eylemlerle birleşerek mücadeleyi güçlendiriyor.
 
 Dışarı ve içerideki mücadeleyi büyütecek ve güçlendirecek adımlar nelerdir?
 
Ortak değerler etrafında birleşerek, antidemokratik uygulamaları ve cinsiyetçi politikaları reddederek, kitlesel ve toplumsal hareketlerin katılımını sağlayarak mücadeleyi büyütüp güçlendirebiliriz. Sayın Abdullah Öcalan, '3'üncü Yol' dedi. Ne muhafazakar, dinci, tekçi ve milliyetçi çizgi ne de liberal ve neoliberal politikalara mecbur olmadığımızın çerçevesini net bir şekilde belirledi. Ne içeride ne dışarıda özgürlük söz konusu değil, bunun bilinciyle hareket etmeliyiz. 
 
 
Ortak değerler etrafında birleşerek, mücadeleyi büyütebiliriz. Sayın Öcalan '3'üncü Yol' dedi. 'Küçük olsun benim olsun' zihniyetini aşarak, güçler birliğini sağlayan adımlar atılmalı. 
 
Ancak korku en büyük yanılgıdır. İnsan ruhuna, bilincine, gerçeğine ihanet ederek, en büyük karanlıklara mahkum eden duygudur. Bu duyguyu hakim duygu kılmaya çalışan, mücadeleyi ve direnişi kırmayı amaçlayarak üretilen tüm özel savaş politikalarını boşa çıkaran güçlü politikalar oluşturan, örgütleyen bir direniş hattı oluşturmamız gerekiyor. Sol-sosyalist, kadın özgürlükçü, aydın, akademisyen, sanatçı, ekolojist, işçi-emekçiden yana tüm kesimlerin bir araya gelerek, 3'üncü yolun inşasıyla diktatörlükle mücadele edilebilir. 'Küçük olsun benim olsun' zihniyetini aşarak, büyük resimde yerini almalı, güçler birliği sağlayan adımlar atılmalı.
 
Eylemlerde olan bir tutsak olarak dışarıya nasıl mesajlarınız var?
 
Halkımızın ve dostlarımızın yüreğinin ve aklının bizde olduğunu biliyoruz. Bu eylemin kimi özel nedenlerle de bende taşıdığı anlam ve duygu yoğunluğu biraz fazla sanırım. Bu nedenle de bu sorunuza cevap vermek biraz zor benim için. Öncelikle 9 Ekim 2018’de Leyla Güven ile başlayan, tüm cezaevlerine yayılıp dışarı taşan, 4 mevsime direniş imgelerini düşüren büyük açlık grevi direnişçilerini saygıyla selamlıyor. Yaşamı uğruna ölecek kadar çok seven fedai canları ve tüm devrim şehitlerini büyük bir özlem, saygı ve minnetle anıyorum. Sayın Abdullah Öcalan şahsında tecrit edilen halkların ortak yaşama fikriyatıdır. Bu inanç ve kararlılık, haklı mücadelemizden aldığımız güç ve cesaretle her alanda direnişin bir parçası olmalıyız. Ölüme karşı yaşamı, savaşa karşı barışı, karanlığa karşı aydınlığı hep beraber inşa edelim.
 
MA / Dicle Müftüoğlu - Sincan Kadın Kapalı Cezaevi
 

Diğer başlıklar

27/12/2023
13:54 'Bakanlık harekete geçsin, tecrit sonlandırılsın'
13:33 Açlık Grevleri İzleme Genel Koordinasyonu’ndan çağrı: Harekete geçin
13:29 DEM Parti önünde provokasyon girişimi
13:12 99 isimden yüzde 99 engelli Çayan Demirel için çağrı
13:08 Okula verilen 'Esat Oktay Yıldıran' ismi kaldırıldı
12:45 3 kentte gözaltına alınanlardan 9’u serbest
12:26 Pasûr’daki patlamada eşbaşkanlara hem beraat hem ceza istemi
12:24 Sincar davasında savcı değişikliği
12:21 Korucuların saldırısında yaralanan Gün 4’üncü ameliyatı geçirdi
12:20 Nisêbîn'de 9 mahallenin kırsalı yasaklandı
12:18 Açlık grevindeki tutsak: Abdullah Öcalan’ı Kürt halkına unutturamazlar
12:10 ‘Esat Oktay kararı hata değil siyasi tercihtir’
11:58 Demokrasi İçin Birlik: Meclis barışçıl çözümün yolunu açabilir
11:56 DEM Parti'ye 3 büyükşehirde 590 başvuru
11:41 Amedliler saldırılara tepkili: Savaş suçudur
11:20 Meletî'de deprem
11:16 Açlık grevindeki tutsaktan mesaj
11:10 Hatimoğulları: Şerefli olmak gencecik evlatların ölümünü seyretmek midir?
10:59 AKP’li belediyenin çöp tesisi için 'yürütmeyi durdurma' kararı
10:09 DEM Partili Aslan: İmralı’nın ziyaret edilmesinde ısrarcıyız
09:41 Öğrencilere cemaat kitapları dağıtıldı
09:27 Kurdistan’da göç sorunu: El ele vererek önleyebiliriz
09:20 Tutsaklar dayanışmanın büyütülmesini bekliyor
09:19 Adalet Nöbeti’ne destek verenler: Abdullah Öcalan özgür olmalı
09:15 Gün cinayetinde aranan 3 isim 17 gündür yakalanmadı
09:13 Bilirkişi, Sarım Çayı'nda HES yolunu açtı
09:12 CPT, Dışişleri Bakanlığı'nın 'işbirliği' yanıtı için ne dedi?
09:10 Sanık polise verilen indirimli cezanın gerekçesi: Başka atışta bulunmadı
09:05 Celalettin Can: Dayanışma sonucu tahliye edildim
09:03 Çöçelli sanayi kuruluşlarının kıskacında
09:02 Roboskî Katliamı’nda 10 yaşındaydı: Darmadağın bir çocukluk geçirdim
09:00 Ekolojik talan yıkım getirdi
09:00 27 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
26/12/2023
23:39 İran rejimi, bir Kürt yurttaşı daha idam etti
23:30 Can Atalay kararının gerekçesi: AYM kararı denetlenemez
21:13 Sokak hayvanları için eylem: Valilik genelgesi geri çekilsin
20:30 Türkiye saldırılarına karşı uluslararası mücadeleyi yükseltme çağrısı
20:14 Weranşer’de Dünya Özbilge adlı kadın katledildi
20:11 İsveç'in NATO üyeliği tasarısı komisyondan geçti
19:15 'Aliağa'ya getirilen asbestli geminin sökümüne izin vermeyeceğiz'
18:58 Türkiye, Akademik Özgürlük Endeksi’nde 179 ülke arasında 166. sırada
18:37 İran Cumhurbaşkanı, Erdoğan’ın davetiyle Türkiye’ye geliyor
18:33 Elbak’ta bir korucu evli olduğu kadını katletti
18:07 Darp ile gözaltına alınan gençlerden Şorli tutuklandı
17:50 Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılar sürüyor: Tahıl depoları bombalandı
17:49 Antalya’da açlık grevinde olan tutsaklara 10 günlük hücre cezası
17:43 Oluç: Barış mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz
17:26 Kayyım, ‘Diyarbakır tanıtım günleri’ için 1,5 milyon harcadı
17:23 Özerk Yönetim, Türkiye’nin saldırılarının bilançosunu açıkladı
17:11 Demirtaş: Erdoğan seçime girmememiz için bize mesaj gönderdi
17:09 Malazgir Belediyesi Kürtçeye yer vermedi
17:06 Adalet Nöbeti’nde dayanışma büyüyor: An azadî, an azadî
16:54 Bakanlıktan Esat Oktay açıklaması: Bir hatadır
16:19 SES sendikal faaliyetlerinin engellenmek istenmesini protesto etti
16:12 Kadıköy’de bina çöktü
15:30 Adalet Nöbeti: Tecrit kaldırılsın
15:22 Dîlok'ta 'Tutsakların talepleri kabul edilsin' çağrısı
14:52 Çukurova Üniversitesi'nde ırkçı saldırı
14:48 Gabar Dağı’na girişlere 15 günlük yasak
14:43 Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılar protesto edildi
14:17 Demirtaş: SETA’nın raporu ‘Çöktürme Planı’nın alt yapısıdır
13:42 Ahmet Türk: Okula 'Esat Oktay' isminin verilmesi işkencecileri ödüllendiren bir mesajdır
13:38 Bütçe görüşmelerinde öne çıkanlar: Kürtçe konuşma ve özgürlük
13:11 Saldırılarda katledilenler için kitlesel uğurlama
12:58 Sanatçı Ali Baran hakkında ‘hakaret’ davası açıldı
12:52 DEM Parti: Yerleşim yerlerinin bombalanması savaş suçudur
12:33 Asrın Hukuk Bürosu’ndan görüşme başvurusu
12:32 Açlık grevindeki tutsaklardan mektup: Umut da güç de biziz
12:20 AKP’ye oy isteyen kayyım hakkında müfettiş talebi
12:00 İktidar medyasının 'son dakika'sı 2 yıl önceki haber çıktı
11:47 Bahçeli'den tehditler
11:35 Açlık grevindeki tutsakların duruşmalardan vareste talebi reddedildi
11:06 Eğitim Sen'den ‘Esat Oktay’ tepkisi: İşkencecinin ismi okula verilemez
10:52 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' kampanyası büyüyor
10:44 ‘Talebimiz kabul edilene kadar eylemimiz sürecek’
10:11 KDP'nin alıkoyduğu gazeteciden 63 gündür haber yok
10:10 Tutsakların ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eylemi 30’uncu gününde
10:07 Rakamlarla partilerin Meclis performansı
09:58 AKP'li belediye Milazgir'i satılığa çıkardı!
09:33 Çocuklarını yitiren ailelerin talebi: Özgürlük ve barış
09:32 32 kentte ev baskınları: Yüzlerce gözaltı
09:30 ‘İhtimal’ üzerine tutuklanan siyasetçinin tahliyesi 19 aydır erteleniyor
09:24 Roboskî'de adaletsizlik 12'nci yılında: Kıyamete kadar davacıyız
09:16 Wan sokakları: Seçimde kayyımları geldikleri yere göndereceğiz
09:15 Bozgeyik: AKP'nin 'seçim bütçesine' karşı ortak mücadele etmeliyiz
09:11 Tarihi kale çöplüğe döndü
09:10 Anadillerini öğrendikleri dernekte eğitmenliğe hazırlanıyorlar
09:07 Mahkeme bakanlığın plan değişikliğini iptal etti: Mevzuata aykırı
09:05 Köpekli işkencede beraatın gerekçesi: Yetki aşılmadı!
09:03 Aksu Çayı fabrika atıklarıyla kirletiliyor
09:02 İşsizlik ve yoksulluğa karşı direniş yılı
09:00 26 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
25/12/2023
23:11 Qamişlo’daki tek oksijen merkezine SİHA’larla saldırı
23:10 Yargıtay 'DEM Parti' kısaltmasını kabul etti
22:38 Bütçe görüşmeleri sona erdi: 2024 yılı bütçesi kabul edildi
21:40 İzmir'de bir okula Esat Oktay Yıldıran ismi verildi
19:54 ‘Asgari ücret kadınların doğrudan müdahil olması gereken bir konu’
19:49 Meksika'nın yerli halkından Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için tören
19:31 Gazze’deki yönetim: 9 binden fazla kişi tedavi edilmediği için yaşamını yitirdi
18:50 Kuzey ve Doğu Suriye halkı saldırılara karşı alanlarda
18:11 DEM Parti’den partilere çağrı: Çözüm için yeniden inisiyatif alalım
17:54 Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşam alanlarına saldırı: Katledilenlerin sayısı 8'e çıktı
17:53 Soma faciasında 9 yıl sonra kamu görevlileri hakkında dava
17:48 Demirtaş: Gençleri -20 derecede savaşa göndereceğinize İmralı’ya heyet gönderin
17:20 Gözaltına alınan gençlerden 26'sı serbest bırakıldı
17:17 İstismar faili Kösedağ protesto edildi
17:09 Vanspor taraftarları Bursaspor’u protesto etti
16:33 Koma Asmîn’in eserleri albüme dönüştürüldü
16:31 2024 ‘Ekokırım ile Mücadele Yılı’ ilan edildi
16:30 Gözaltında kaybedilen Nezir Tekçi davası ertelendi
16:21 Adalet Nöbeti tutanlar İmralı’ya mektup gönderdi
15:50 ÇEDES projesini imzalayan bakanlıklara suç duyurusu
15:15 Kuzey ve Doğu Suriye saldırı altında: 6 kişi katledildi
14:55 Agirî’deki iş makinesi kazasında yaşamını yitirenlerin sayısı 4’e çıktı
14:47 Meslektaşlarından Atalay için açıklama: Suç işleniyor
14:37 Çerkezoğlu: İşçi sınıfı varsa umut var
14:32 Demirtaş: Abdullah Öcalan meşru muhataptır, en etkili aktördür
14:13 Beştaş: Tecrit bu ülkenin yarasıdır, tedavi için İmralı kapıları açılmalıdır
13:53 Bir 'son dakika' yalanı daha!
13:20 İzmir'de 4 günde 3 kadın katledildi
13:18 Genç kadınlar: Özel savaşı örgütlenerek boşa çıkarabiliriz
12:56 Köyü ablukaya alan askerler çadırlara yerleşti
12:36 Tren istasyonu, matbaa ve tarım merkezine SİHA’lı saldırı
12:06 Demirtaş: Ölümlerin sorumlusu müzakereden kaçanlardır
12:03 Süryaniler Mêrdîn’de Doğuş Bayramı’nı kutladı
11:51 Salih Müslim: Saldırılar amacına ulaşamayacak
11:24 Can Atalay için ikinci kez tahliye başvurusu yapıldı
10:50 DEM Parti’de aday adaylık başvurusunda son gün
10:24 Gözaltına alınan DEM Partili gençlerin adliyeye sevk edilmesi bekleniyor
10:15 DEM Partili gençler: Örgütlü gençlikle tecridi kırabiliriz
09:42 Kobanê’ye saldırı
09:18 Serhat'ta kar ve tipi: Yollar kapandı, 3 kişi hayatını kaybetti
09:15 Xwebûn’un 210’uncu sayısı çıktı
09:14 KDP'nin alıkoyduğu gazetecinin akıbeti 62 gündür bilinmiyor
09:14 Tutsakların eylemi 29’uncu gününde
09:13 Abdullah Öcalan’dan bin gündür haber alınamıyor
09:10 Açlık grevindeki tutsak: Karanlığa karşı aydınlığı inşa edelim
09:03 Eğitim Sen Genel Başkanı Kurul: Eğitim alanı dinselleştiriliyor
09:01 2023 savaşla geçti: Azınlığın sefası, insanlığın yıkımı
09:00 25 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
24/12/2023
23:50 Qers’te KYK yurdunda kalan 80 öğrenci zehirlendi
21:28 Mezopotamya Kitap Fuarı’nı 500 bin kişi ziyaret etti
21:19 Sakık: Çözüm yeri Meclis’tir, göreve davet ediyoruz
21:00 Gençlik kongresi sonrası 60 kişi gözaltına alındı
20:55 Ağrı İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Kösedağ istismardan tutuklandı
20:44 DEM Parti’den Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için Meclise sorumluluk alma çağrısı
20:11 EMEP’in yeni Genel Başkanı Seyit Aslan oldu
19:30 Akdeniz'de art arda iki deprem
19:00 Geverli yurttaşlardan kayyıma: Gel de bak aracın bu yoldan çıkabilecek mi?
18:37 Bakırhan Mezopotamya Kitap Fuarı’nı ziyaret etti