Hatimoğulları: Gelin güvenlik zirveleri yerine barış zirvelerini kuralım

ANKARA - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Kürt sorunu nedeniyle yaşanan savaş ve ölümler üzerinden “Yürüdüğünüz yol, yol değil” diye seslendiği AKP iktidarına, “Gelin güvenlik zirveleri yerine barış zirvelerini kuralım” çağrısında bulundu. Hatimoğulları, parti olarak yaptıkları halk oylamaları için ise “kayyımları göndermenin ilk hamlesiydi” dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin haftalık grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. 
 
Dünyanın ve Türkiye’nin savaşlar cenderesinden geçtiğini söyleyen Hatimoğulları, yaşanan tarihi yoksulluğun da savaşlardan kaynaklandığını kaydetti. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında işçilerin, kadınların, emekçilerin ve halkların cumhuriyetinin demokratikleşmesi gerektiğini belirten Hatimoğulları, devam eden Kobanê Davası’na dair ise, yargılanan siyasetçilerin “rehin” tutulduğuna dikkat çekti. 
 
‘CENAZELERİ GELEN ASKER ANALARININ ACILARINI EN İYİ KÜRT ANNELERİ ANLAR’ 
 
Zap’ta yaşamını yitiren askerlerin ailelerine başsağlığı dileyen Hatimoğulları, “Acının rengi olmaz ama acının sınıfı vardır. Bizler dilimiz döndüğünce Türkiye ve dünya kamuoyuna bu acının sınıfsal karakterini anlatmaya çalıştık. Bugün gelen asker cenazelerinin ailelerine dönüp baktığımız zaman, her biri kerpiç evlerde yaşayan, çadırlarda yaşamak zorunda kalan aileler. Yoksul ailelerin çocuklarının askerlik yaptığını ve ölüm haberleri onların aldığını görüyoruz. Saray ve yandaşlarından hiç kimse böylesi haberler almaz, alınmaz. Deprem sonrasında çadırda kalmak zorunda kalan asker aileleri sürekli basında gösterildi. Daha da vahim olanı bu çadıra cenaze haberi geldikten sonra, o bayrak oraya asıldıktan sonra elektrikli ısıtıcılar oraya bırakıldı ve bu basına servis edildi. İşte acının o nedenle sınıfsal olduğunu düşünüyoruz. Şu bilinsin ki cenazeleri gelen askerlerin analarının acılarını en iyi Kürt anaları anlayabilir” dedi.
 
‘CELLATLARI VE CELLATLIĞI ÇAĞRIŞTIRACAK BİR ANLAYIŞIN PARLAMENTODA YERİ YOK’
 
Hatimoğulları, MHP’li Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında partilerini hedef alan sözlerine de yanıt verdi. Hatimoğulları, “Bahçeli diyor ki; Karamanoğlu Mehmet Bey zamanında Türkçe konuşmayan bu topraklarda yaşayamazmış. Ve buradan hareketle böyle bir ırkçı söylemden hareketle ‘Türkçe konuşmayanların Meclis’te yeri yok’ diyerek, DEM Parti’nin parlamentoda yeri olmadığını söylüyor. Bizler çok net olarak şunu söylüyoruz; cellatları ve cellatlığı çağrıştıracak bir anlayışın parlamentoda yeri yok. Parlamento sözün kurulduğu, parlamento siyasetin konuştuğu, savaşların ve çatışmaların ülkede yaşandığı bütün sorunların konuşulup çözüm bulunduğu bir siyaset alanıdır. Parlamentoyu bunun dışında adeta cellatları parlamentoya çağırırcasına ‘Kürtçe konuşanların burada yeri yoktur’, ‘DEM Partililerin burada yeri yoktur’ diyenlere yanıtımız çok net olarak şudur; Biz DEM Partililer olarak sadece Kürtçe konuşmuyoruz. Arapça da Türkçe de Süryanice de konuşuyoruz. Anadolu ve Mezopotamya topraklarında bütün kadim dilleri konuşan bir siyasi partiyiz. Bizim yerimiz parlamentodur. Parlamentoda yeri olmayanlar, savaş çığırtkanlığı yapan ve çatışmaları derinleştirenlerdir. Bizim yerimiz burasıdır” ifadelerini kullandı.
 
 SİVİLLER KATLEDİLİYOR
 
DEM Parti Eş Genel Başkamı Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakın yine asker ölümlerinin hemen akabinde Rojava bombalanmaya başlandı. Siviller katlediliyor. Elektrik santralleri, gıda depoları ve hastaneler sivillerin yaşam alanları bombalanıyor. Rojava şu anda bombalanıyor. Rojava deyince aklımıza IŞİD’e karşı en onurlu mücadele, Kürt halkı ve ittifak ettiği Arap halkları geliyor. Sadece IŞİD’in hayalini kurduğu, IŞİD topraklarında değil, IŞİD aynı zamanda ABD, Fransa için, batı için de bir tehlikedir. Rojava halkları bütün dünyayı bu tehlikede kurtarmak üzere mücadele vermiştir.
 
YÜRÜDÜĞÜNÜZ YOL, YOL DEĞİL
 
Bizler DEM Parti olarak diyoruz ki bu yürüdüğünüz yol, yol değildir. Bizler barışın yolunu parlamentoya, siyasi partilere ve bütün topluma bir kez daha öneriyoruz. Bizim yolumuz barışın yoludur, müzakerenin yoludur. Bizim yolumuz DEM Parti olarak çözüm sürecinin üretilmesinin yoludur. Bizim yolumuz 40 yıldır devam eden savaş ve çatışmaların barışçıl ve demokratik yollarla çözülmesinin yoludur. Onurlu bir barışın tesis edilmesinin yoludur. Asla yolumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Kararlı adımlarla mücadelemizi devam ettireceğiz. 
 
YENİDEN DİZAYN HAMLELERİ
 
Emperyalist güçlerin dünyayı yeniden kendi çıkarları çerçevesinde dizayn etme hamlelerini görüyoruz. Birçok ülke bugün Kızıldeniz’de savaş gemilerini bulunduruyor. Her bir ülke yeni yeni savaş gemilerini Kızıldeniz’e sevk ediyor, Yemen bombalanıyor. İran’da Kasım Süleyman’ının anmasına bir saldırı gerçekleştirildi ve yüzlerce İranlı katledildi. Yine İran’dan bütün bunlara yanıt mahiyetinde dün Federe Kürdistan Bölgesi’nde birçok üssü balistik füzelerle bombalandı. Peki, savaş silsilesi nereye kadar gider nereye evrilir? Bütün bunları Türkiye halkları olarak ve parlamentoda görev yapan her insan olarak, siyasi partiler olarak bunun muhasebesini ve analizini yapmak zorundadır. Bütün savaşlar enerji nakil hatları için ya da Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon rezervleri için, bu savaşlar İsrail’in sınır genişletmesi için, bu savaşlar yükselen Çin Ekonomisine karşı ticaret savaşları için. Peki, bütün bu savaşlar devam ederken ki şunu da belirteyim, yeni belirlenen enerji koridorlarında şu an Türkiye yok. Türkiye jeostratejik konumu itibariyle bu coğrafyanın önemli bir ülkesidir. 
 
 ATEŞE SU SERPMELİYİZ
 
Emperyalist güçler bölgeyi savaş alanına çeviriyor. Peki, biz ne yapıyoruz. Biz ise birbirimizle kavga ediyoruz, ‘Bu Kürt’tür, Kürtçe konuşamaz’ diye Kürdün katledilebileceğinin fetvasını veriyoruz. Biz ne yapıyoruz? Rojava’da sınır ötesine giderek, Irak topraklarına giderek, Kürdistan topraklarına giderek, İHA ve SİHA’larla yağdırılan bombalarla kendi halkımızdan, kendi topraklarımızdan olan insanları katletme politikası sürdürüyoruz. Ama bu böyle gidemez. Bu karmaşık denklemin içerisinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika en ağır bedeli ödeyen topraklardır. Bizler Türkiye’de başta Kürt sorunu olmak üzere halklar sorununu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözmediğimiz sürece bölgeye barışı öneremeyiz. 
Bölgede yanan ateşe su serpmeliyiz. O nedenle bir kez daha çağrımızı yeniliyoruz; dünya kendini dizayn ederken burada halkların payına barış düşmelidir. Kürt halkının payına barış düşmelidir. Filistin halkının, yemen halkının payına barış düşmelidir. O yüzden bu uluslararası denklemlerin içerisinde de barış siyasetini kurmak için önce kendi toprağımızdaki sorunlara köklü bir çözüm getirmek zorundayız. 
 
ÇÖZÜME ADIM ATMANIN BELGESİ
 
Değerli halkımız; bugün Meclis Genel Kurulunda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler son yaşanan asker ölümleriyle ilgili bilgilendirme yapacaklar. Saray’da da zaten ‘Milli Güvenlik Zirvesi’ adı altında zirve gerçekleştirildi. Biliyorsunuz 2015 yılında güvenlik zirvesinin yapıldığı Dolmabahçe Sarayı’nda Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle olanakları konuşuluyordu. Elimde şu anda resmî gazetede yayınlanan bir belge var. O belgeden çok kısa bir alıntıyı paylaşacağım. Belgenin resmî gazetede yayınlanma tarihi 10.07.2014 ve bu belgede şunlar söyleniyor; ‘Toplumsal bütünleşmenin güçlenmesine yönelik siyasi, hukuki, sosyo- ekonomik, psikolojik, kültür, sosyal insan hakları güvenlik ve silahsızlandırma alanlarında ve bunlarla bağlantılı konularda atılabilecek adımlar belirlenebilir’ diyor. 
 
Bir diğer bendinde şunu söylüyor; ‘Gerekli görülmesi halinde yurt içinde dışında kişi kurum ve kuruluşlarla diyalog görüşme vb. çalışmalar yapılmasına karar verir ve bu çalışmaları gerçekleştirecek kişi kurum ve kuruluşları görevlendirir diyor. Bu resmi gazetede yayınlanan bir belge. Bu belge Kürt sorununun çözümüne dair adım atmanın çerçevesini çizen bir belge.
 
 SAYIN ÖCALAN ‘BİR HAFTADA ÇÖZERİM’ DEMİŞTİ 
 
Ve Sayın Öcalan her konuştuğu zaman şunu söylemiştir. Aslında bu belgeyi de güçlendiren bir yaklaşımdır bu; ‘Bana fırsat verilirse bir haftada bu çatışmalı süreci ortadan kaldırabiliriz ve barış konuşabiliriz. Bunun olanakları açılabilir’ demişti. Ama verilen yanıt ne oldu? Dolmabahçe mutabakatından vazgeçildi, diyalog masası devrildi, çatışma süreci hızlandırıldı ve akabinde İmralı’da ağır tecrit uygulanarak aslında Sayın Öcalan’ın konuşmasının önüne geçilmiş oldu. 
 
HEP BİRLİKTE ‘BARIŞ ZİRVELERİ’Nİ KURALIM
 
Buradan Dolmabahçe mutabakatı döneminden ya da bahsini ettiğim bu belgeden devam edilmiş olsaydı, bugün Türkiye’de acı üstüne acı yaşamıyor olacaktık. Demokrasiyi konuşuyor olacaktık. Orta Doğu'da savaş tamtamlarına karşı barış siyasetini bütünlüklü halkların bütünlüklü barış siyasetini konuşuyor olacaktık. İşçinin, emekçinin, gençlerin, doğanın haklarını kadınların haklarını konuşuyor olacaktık. Ve biz buradan bir kez daha çağrımız yineliyoruz. Çatışmalar çözüm değildir, savaş çözüm değildir, acılar çözüm değildir. Hiç kimse acı yarıştırmaya ve o acıları siyaset malzemesi olarak kullanmaya sakın ha sakın kalkmasın. Artık yeter. Artık kana doydu bu topraklar. Artık acılara doydu bu topraklar ve gelin hep beraber güvenlik zirveleri yerine asıl güvenliğin teminatı olan barış zirvelerini hep beraber onları örgütleyelim.
 
SİLAHLAR SUSSUN BARIŞ KONUŞSUN
 
Hrant Dink’in katledilmesinin yıl dönümü olan 19 Ocak’ta bizler de Hrant’ın vurulduğu yerde olacağız. Hrant Dink barış için verdiği imza metninde ‘Unuttuğumuz barışı düşleyebiliriz. Düşleyebilmek en büyük gücümüz. Biz düşledikçe barış canlanacak. Soluk almaya başlayacak. Önce bir susun silahlar ölüm sussun hayat konuşsun’ demişti. Cesaretle söylediğin gibi; bizler de senin sözünü tekrarlıyoruz. Önce bir sussun silahlar, ölüm sussun, hayat konuşsun. Savaş değil, barış konuşsun. Barışa dair atılmış olan her imzanın daha da güçlenmesi için, Anadolu topraklarında barışı her beraber tesis etmek için sana sözümüz olsun mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. 
 
SEFALETTİN YÜZYILI
 
Savaşın olduğu gibi ekonomik krizin bedelini biz yoksullar ödüyoruz. İktidar sözcüleri her yerde tekrarlayıp duruyorlar. ‘Bu yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacak’ diye. Bu iktidarın bizi karşı karşıya bıraktığı yüzyılın nasıl bir yüzyıl olduğuna hep beraber bakalım. Bizim açımızdan bu yüzyıl ezilenler ve sömürünler açısından işçiler emekçiler açısından Türkiye’de yaşayan 84 milyon yurttaşın içinde en az 50 milyonu açısından açlık ve sefalet yüzyılıdır. 
 
İŞE AŞA DOYDUĞU BİR YÜZYIL
 
Bizim yüzyılımız ise adil gelir dağılımının olduğu bir yüzyıl olacaktır. Hayat pahalılığının son bulduğun bütün yurttaşların işe aşa doyduğu bir yüzyıl olacaktır. Gençlerin işsizlikten parasızlıktan özgürlüklerinin kısıtlanmış olmasından dolayı yaşamış oldukları mutsuzluğun biteceği bir yüzyıl olacaktır. Gençlerin yurtdışı ve göç yollarını tutmayacağı kendi ülkelerinde kalıp kendi topraklarına hizmet edecek emek verecekleri bir yüzyıl olacaktır. Emekli maaşında yaşanabilir bir seviyeye çekilebileceği bir yüzyıl olacak bizim yüzyılımız. Bizim yüzyılımız geleceği asla şans oyunlarına bırakmayacak, uyuşturucu şebekelerinin ağlarına düşen gençlere güvenceli bir iş ve hayat sağlayarak onların mutlu olabileceği bir hayatı sağlayarak o gençleri oradan kurtaracağımız bir yüzyıl olacak. 
 
UYUŞTURUCU AĞINA DÜŞEN GENÇLER 
 
Değerli arkadaşlar, yaptığımız çok sayıda halk toplantısı ve buluşmasında ailelerin en fazla şikâyet ettiği noktalardan biri uyuşturucu konusudur bütün kentlerde. Uyuşturucu ağına düşen gençlerin bu bataklıktan kurtulması için proje üretmemiz gereken bir yüzyıldır. Yine binlerce kişi staj ve çıraklık sigortasının emekliliğe sayılması için hak mücadelesi veriyor. Haklarını almak için 21 Ocak’ta Ankara’da miting yapacaklar. Buradan miting yapacak olan staj ve çıraklık sigortasının emekliliğe sayılması için mücadele veren kardeşlerimize sesleniyoruz. Bizler DEM Parti olarak EYT tartışmalarının başladığı ilk günden beri sizlerin sigortasının sayılması için mücadele verdik. Çok sayıda önergeler sunduk Meclise ama hepsi AKP ve MHP oyları ile reddedildi. Bizler sizlerin sorunlarını parlamentoda bu kürsülerden hem de alanlarda meydanlarda yapacağınız mitinglerde sizlerle birlikte olacağız.
 
EN AĞIR BEDELİ KADINLAR ÖDEDİ
 
Geride bıraktığımız 2023 biz kadınlar açısından hiç kolay olmadı. İşsizlik, yoksulluk diz boyu ve bunun en ağır bedelini biz kadınlar ödedik. 2023’te erkek şiddeti aramızdan 315 kadını kopardı. 248 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi, 28 kadın sözde koruma altında olduğu halde katledildi. O kadınları ne yazık ki bu yargı sistemi koruyamadı. Kuşkusuz kadına yönelik şiddetin AKP ve MHP politikaları erkek yargının fiili cezasızlık sistemi medyanın cinsiyetçi söylemleri meşrulaştırıyor
 
DÖRT BİR YANDAN KADIN SESLERİ YANKILANIYOR
 
İran, Kürdistan, Pakistan, Mısır’dan, Filistin’den ve Rojava’dan ve Türkiye’den dünyanın dört bir yanından kadınların sesi yankılanıyor. Bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz, özgürlüğümüz için kara gecenin esaretinden ağır prangalardan kurtuluşumuzu örgütlüyoruz. Kadınların enternasyonalist dayanışma ile zincirlerimizi kıracağımız, prangalarımızdan kurtulacağımızı özgür yarınları hep beraber kuracağımızın sözünü buradan bir kez daha veriyoruz. 
 
DEMOKRASİ DEVRİMİ
 
Şu an Türkiye’nin en önemli gündemlerinden birisi seçimler. Yerel seçimlerle ilgili çalışmalarımız çok yoğun bir şekilde Kürdistan ve Türkiye’nin dört bir yanında devam ediyor. Geçtiğimiz hafta sonu yaklaşık 90 seçim bölgesinde 100 bin delegeyle ön seçimlerimizi gerçekleştirdik. Bu çalışmalarda MYK’mizi Parti Meclisimiz, milletvekili grubumuz da dahil yaklaşık 5 bin kişi halk oylamasında görev aldı. Delegeleri sadece parti üyeleriyle sınırlı tutmadık. Yani alışılagelen partilerin bildiği sıradan bir ön seçim mahiyetinde olmadı bu halk oylaması. Bu halk oylaması olabildiğince kapsayıcı, hangi kentte oluyorsa o kentin bütün demokrasi güçleriyle gençliğiyle, kadın hareketiyle, doğa ve insan hakları savunucuları ile birlikte oldu. Geçmiş dönemde bu kurumlarda emek veren yönetimlerin de yer alan her insan orada kendini delege olarak gördü. DEM Parti olarak demokrasi devrimi gerçekleştirdik. Başka hiçbir partinin yapmaya teşebbüs edemeyeceği demokratik bir atılım yaptık. Düzen partilerinden de farkımızı bizler bu halk oylamasıyla bir kez daha gösterdik. Bu halk oylamasında emek veren, oylamanın gerçekleşmesi için gece gündüz çalışan arkadaşlarımıza, kar kış soğuk dinlemeden oy kullanmaya gelen delegelere buradan sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bize bu coşkuyu yaşattıkları bu demokrasi şölenini yaşattıkları için. 
 
 KAYYUMLARI GÖNDERMENİN İLK HAMLESİ ÖN SEÇİLER 
 
Ön seçim bizim açımızdan aynı zamanda kayyımları göndermenin ilk hamlesiydi. 100 bini aşkın insan o sandıklara geldi büyük bir istekle oylarını kullandı. Hakikaten bu demokrasi şöleninin diğer bir anlamı kayyım siyasetini süpürmektir. Ve elbette bizim açımızdan ikinci aşamaya artık geçilmiş durumdadır. Bizlerin kayyımları göndererek ve demokratik belediyecilik anlayışının bu topraklarda inşa edilmesi için atacağımız ikinci ve büyük hamledir. 31 Mart seçimleri tarihsel bir öneme sahip olacak. Kayyımların gasp ettiği belediyeleri geri alacağız. Yerel yönetimler belediyeler demokrasinin asgari koşulu olan seçme ve seçilme hakkından alınan yetkiyle yönetilecektir. Kayyım atanan belediyelerimizde yaşayan halk, adaylarını kendi iradesiyle belirledi. Kendi iradesiyle adaylarının belediye yönetimlerini hem kazanmasını hem orada halkın iradesiyle kalıcı olmasını kayyım atamasını engelleme konusunda kalıcı olmasını da sağlayacaktır. 
 
KAYYIMLARI SÜPÜRMEKLE YETİNMEYECEĞİZ
 
Bu iradeyi 1 Nisan'dan itibaren belediyeleri seçme seçilme hakkının iradesiyle koruyacağız. gayrimeşru yasalara anayasaya aykırı gaspçı kayyımca zihniyete bir daha asla ve asla yol verilmeyecek girmelerine asla izin verilmeyecek. Seçilmişin yetkisini darbeyle çalanlar belediyelerin kasaları soyup soğana çevirenler, kenti kaldırımsız ve yolsuz bırakanlar intikam almak için parke taşlarını bile sökecek kadar densizleşenler, sokakları toz toprak ve çöp içinde bırakanlara buradan sesleniyoruz. Sizlerin kayyımcı anlayışını, biz halk olarak süpüreceğiz. Kürtçe tabelaları sökenler, eş başkanlık ve eşit temsiliyetimizi hedef alanlar, kadınlar için sosyal ve ekonomik anlamda katkı vermek için açılan kurumları kapatanlar bu kayyımcı anlayışı halk süpürecek. Kayyımları hep beraber süpüreceğiz. Kayyımları süpürmekle yetinmeyeceğiz. AKP’nin yolsuzlukları bulaşmış hizmetsizlik anlayışıyla neredeyse artık hizmet veren belediye modeline dönüşmüş olan Şirnak, Bingöl, Ağrı ve Muş’u mutlaka alacağız.
 
HALKIN OLMADIĞI DENKLEMİ KABUL ETMEYECEĞİZ
 
Kent uzlaşısında kastettiğimiz, o kentte yaşayan bütün siyasi öznelerin siyasi partilerin yanı sıra o kentteki bütün demokrasi güçlerini kapsayan bir genişlikte bahsettik. İrademizin yönetimlere yansıtılacağı formüller üzerinde çalışmak üzere kent uzlaşısı çalışmalarımızı yoğunlaştırmış durumdayız. 2019 yılında oyun bozucu gücümüzü 2024 yılında oyun kurucu bir güç haline getirecek ve yerel yönetimlerde bu oyun kurucu güç olarak hep birlikte yer alacağız. 
Halkın yönetimde olmadığı tek bir denklemi kabul etmeyeceğimizi defalarca ifade ettik. Buradan bir kere daha altını kalın kalın çiziyoruz. Halk oylaması yapılan yerlerin eş başkan adaylarını açıklayacağımızı söyledik ve bizler buradan bundan sonra hem Kürdistan’da hem batıda da bu açıklamalar gerçekleştirdikten hemen sonra artık çalışmalarımızda ikinci aşamaya geçmek zorundayız. DEM Parti, 31 Mart seçimlerinde yeni bir demokrasi destanını hep birlikte yaratacağız. Bunun için durmak yok, gece gündüz çalışacağız. Kar kış demeden çalışacağız alanlarda meydanlarda olacağız halkımızın içinde olacağız.”
 

Diğer başlıklar

18/01/2024
09:09 Cezaevindeki kadın ve çocuklar neler yaşıyor?
09:08 'Herkes Heyecanlanır Sanmıştım’ sergisi duygulara odaklanıyor
09:07 ‘Devlet hasta tutsaklardan öç alıyor’
09:04 Yıldırım: Tecrit hepimizin sorunu
09:03 Efrîn 6 yıldır işgal altında
09:02 18 OCAK 2024 GÜNDEMİ
08:35 Amed’de gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
17/01/2024
22:57 Türkiye’nin saldırısında aynı aileden 3 kişi yaralandı
22:50 Arap Birliği: İran’a diplomatik ve hukuki yanıt verilecek
21:24 Hasta tutuklu Varışlı yaşamını yitirdi
21:14 Geliyê Godernê'de meydana gelen tahribata dair suç duyurusu
21:10 KDP Amêdiyê’de 3 köyü zorla boşalttı
20:59 Artuklu'da bebek cenazesi bulundu
19:44 Savcılık maden ocağında yaşamını yitirenleri suçlu buldu
19:25 Emekli korucu evinde ölü bulundu
19:14 Hasta tutsak Eksik tahliye olduğu gün akciğerleri patladı
19:06 BM önünde eylem: Kalıcı barışın tek koşulu Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü
19:00 Gever’de eşbaşkanlar seçildi
18:45 Şirnex Barosu’ndan fail polis hakkında verilen karara tepki
18:38 Ayhan Bora Kaplan hakkında istenen ceza belli oldu
18:22 Merkez Bankası: Konutların metrekare birim fiyatı 30 bin lirayı buldu
18:21 Riha’da gözaltına alınan genç serbest bırakıldı
18:17 KHK eylemi: Ekonomik, siyasal ve toplumsal bunalım derinleşiyor
18:00 Fail polis Mehmet Nurbaki Göçmez hakkında kırmızı bültenle arama kararı
17:50 Marmara Bölgesindeki 6 kent için fırtına uyarısı
17:45 DBP Kadın Meclisi: Kadınlar Kurdistan’da geri adım atmadı
17:45 Sêrt’te bir misafirhaneye bin 3 seçmen kaydedildi
17:16 TJA’dan Akşam Gazetesi’ne tekzip ve suç duyurusu
17:10 Kışanak: Kürt sorununu araçsallaştırmayın
17:01 DEM Parti Şirnex’e taşınan seçmenlere itiraz etti
16:49 Adalet Nöbeti: Eylem tarihsel bir sürecin örgütlenmesi anlamına geliyor
16:39 Hatay'da çadır ve konteynerleri su bastı
16:18 ATK 7 yaşındaki Miraç'ı ezen zırhlı aracın hızını tespit edemedi!
16:06 İstanbul'da 21 kişinin gözaltı süresi uzatıldı
15:08 Yargıtay üyeliğine seçilen 4 isim arasında savcı İsmail Uçar da yer aldı
15:07 Gençler ‘Özgürlük Yolculuğu’ eylemine hazırlanıyor
14:48 Kadın Zamanı Derneği: Gözaltılarla çalışmalarımız kriminalize edilmek isteniyor
14:37 Dev Sağlık-İş’ten ek protokol talebi
13:46 Miraç'ın babasından beraat kararına tepki: Polise çarpsam müebbet alırdım!
13:33 Koçyiğit: Meşru görmediğimiz için HSK üye seçimine katılmıyoruz
13:29 Tarihi Taşköprü dinamit patlatılması nedeniyle zarar gördü
12:50 İzmir'de uçak seferlerine sis engeli
11:15 İmralı raporu: 2024 yılı Abdullah Öcalan’ın özgürlük yılı olmalı
11:07 Basın meslek örgütlerinden Müftüoğlu duruşmasına çağrı
10:59 Riha’da DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi gözaltına alındı
10:31 DEM Parti MYK’sinin gündeminde kritik başlıklar var
10:30 Qerecoban’daki emniyet binasına 320 seçmen kaydırıldı
10:25 DEM Parti HSK üye seçimine katılmayacak
09:56 Sanayi bölgesinde çıkan yangında 1 işçi yaşamını yitirdi
09:30 Delegeler halk oylamasından memnun: Tüm partilere örnek olmalı
09:14 Hewlêr’de 3 günlük yas ilan edildi
09:13 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 85 gündür haber yok
09:12 Sincan Cezaevi’nde mektup ve kıyafetler kayıp: Sorumluluk alan yok!
09:12 'Öcalan'a özgürlük' talebiyle 52 gündür açlık grevindeler
09:11 Açlık grevine giren Göksu: Çözüm Abdullah Öcalan’da
09:09 Gazeteci Müftüoğlu’na kelepçeli muayene ‘hukuka uygun’ bulundu
09:08 Yüzbinler Abdullah Öcalan için yürüyecek
09:07 Muğla'nın suyu termik santrallere akıyor
09:06 Bahçede 30, pazarda 150 TL
09:04 Colemêrg Baro Başkanı Canan: Kentte yasalar uygulanmıyor
09:03 Martina Anderson: Abdullah Öcalan'ın düşüncelerinden ilham alıyoruz
09:02 AKP’li başkanın evinde 41 seçmen yaşıyor!
09:01 Yerel yönetimlerde temsiliyet: Her 10 kişiden sadece 1'i kadın
09:00 17 OCAK 2024 GÜNDEMİ
07:39 Cizîr’de halk oylaması sonuçlandı
16/01/2024
23:32 Mêrdîn’de katledilen 5 kişinin duruşması görüldü
21:57 Gever’de ‘demokrasi şöleni’ ikinci tura kaldı
21:23 ESP, SGDF ve SKM üyelerinin duruşması ertelendi
21:04 Wan’da bir kadın katledildi
19:56 Sêrt’teki oy taşımaya tepki: Batıda kolluk kalmadı!
19:52 Partilerin 'ortak bildiriye' yönelik tavrı AKP-MHP'ye geri adım attırdı
19:29 Erdoğan, emekli maaşına yüzde 5’lik artışı ‘müjde’ olarak duyurdu
19:07 Miraç Miroğlu’nu katleden polis beraat etti
18:51 Dolmabahçe Mutabakatı fotoğrafını gösterdi: Biz bunun arkasındayız
18:22 TJA: İçeride ve dışarda mücadeleyi yükseltmekten vazgeçmeyeceğiz
18:06 Akkuyu Nükleer Santrali’nde çalışan 2 işçi hayatını kaybetti
17:58 Gazeteci Kınacı ve Yılmaz için ceza istendi
17:56 Kışanak: Beni hücrelerle korkutmaya çalışanlar bilsin ki Esat Oktay beni korkutamadı
17:45 Kuzey ve Doğu Suriye’de saldırılara karşı direniş çağrısı
17:14 AYM’den Aysel Tuğluk’un ‘ihlal’ başvurusu hakkında karar
16:14 Cizîr’de halk oylamasında ikinci tur başladı
15:56 Yönetmen Tekin’in ‘PKK ile ilişkisi olup olmadığı’ MİT’e sorulacak
15:49 Emniyetten taşımalı 'seçmen' yanıtı: Tatbikat ve operasyon için!
15:48 Kışanak: Bugün susarsak yarın konuşacak zemin olmayacak
15:39 Özel asker kayıplarından AKP hükümetini sorumlu tuttu
15:18 Adalet Nöbeti: Onlar özgür olana kadar eylemde olacağız
15:15 İstanbul için fırtına uyarısı
14:56 Gever’de halk oylaması için delegeler sandık başında
14:40 İstanbul’daki gözaltılar protesto edilecek
14:22 Özgür Basın'ın Kalo'su mezarı başında anıldı
13:41 Hrant Dink vurulduğu yerde anılacak
13:15 Ölüme neden olan Somali Cumhurbaşkanı'nın oğluna para cezası
13:14 İSİG: 2023 yılında bin 932 işçi yaşamını yitirdi
12:44 Hatimoğulları: Gelin güvenlik zirveleri yerine barış zirvelerini kuralım
12:06 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından başvuru
12:05 Bahçeli'nin hedefindekiler bu hafta da değişmedi!
11:29 Nobel Barış Ödüllü Nergis Muhammedi’ye 15 ay hapis cezası
10:37 Sınıfta Göktürk Bayrağı açıp öğrencilerle bozkurt işareti yaptı
10:31 İran'da tahliye edilen gazetecilere 'başörtü' davası
09:45 Gazeteci Süleyman Ahmet 84 gündür KDP istihbaratının elinde
09:40 28 ilde 165 gözaltı
09:39 İran, Hewlêr'de sivilleri vurdu
09:20 Hasta tutsağın annesi: Duvara tutunarak görüşe geldi
09:12 Meteoroloji’den 25 kent için sarı ve turuncu kodlu uyarı
09:10 Eğitim Sen Genel Başkanı Irmak: İktidarın baskılarına karşı diz çökmeyiz
09:08 Açlık grevi 51'inci gününde
09:07 Emniyet ve askeri bölgeye 2 bin 193 'seçmen' taşındı
09:05 Yazar Düzkan: Kadınların kalbindeki öfkeyi örgütlemek gerekir
09:03 İmralı'dan 34 aydır haber yok: Birleşik mücadele verilmeli
09:02 Müftüoğlu’nun duruşmasına çağrı: Meslek onuruna sahip çıkalım
09:01 Filipinli avukat Conti: Tecridin karşısındayız, Kürtlerin yanındayız
09:00 16 OCAK 2024 GÜNDEMİ
08:09 YSK’den karar: Aday listeleri 20 Şubat’a kadar teslim edilecek
08:04 Peyas ve Cizîr'de sayım sona erdi
07:45 Hewlêr'de balistik füzeli saldırı: 4 kişi yaşamını yitirdi
07:40 Mersin'de yolcu otobüsü devrildi: 9 ölü, 30 yaralı
15/01/2024
23:41 Farqîn ve Bismil’de seçimler ikinci tura kaldı
21:14 İsviçre’de Abdullah Öcalan için ‘100 Bin Kart’ kampanyası
21:05 Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıların 2 günlük bilançosu
20:56 Didim'de öğretmenin ayrımcı ve cinsiyetçi ifadelerine tepki
20:10 Amed'de 3 ilçede oylama ‘demokrasi halayı’ ile sona erdi
19:48 Yemen’de ABD gemisi vuruldu
19:39 Lokman Muhammed’in cenazesi kimsesizler mezarlığına defnedildi
19:22 Yüzde 97 engelli kanser hastası tutsak Bayram'ın durumu kötüleşiyor
18:57 KESK: Cebimize giren maaşın yarısı emekli aylığımıza yansıtılmayacak
18:30 Wan’ın 2 ilçesinde daha ikinci tur oylamaları bitti
18:27 Kışanak: Ülkeyi kurtaracak olan şey barıştır, İmralı kapılarını açın
17:34 Çukurova Bölgesel Havalimanı'nda işçiler iş bıraktı
17:16 HDP binasına saldıran sanık yakalanmadığı için dava ertelendi
16:56 EMEP İstanbul İl Başkanı Barbaros serbest bırakıldı
16:42 Şengül Yeşilkaya’yı katleden fail tutuklandı
16:31 Şemzînan’da korucu intiharı iddiası
16:23 Adalet Nöbetleri sürüyor: Öcalan özgür olursa, hepimiz özgür oluruz
16:08 Askeri bölgeye taşınan 'seçmenlere' itiraz reddedildi
15:50 Antalya’da bir kadın katledildi
15:44 KESK’ten maaş zammı tepkisi: Sefaleti kabul etmiyoruz
15:43 Gardiyanların keyfi yaklaşımı yüzünden açık görüş yine yarıda kesildi
15:33 Akkuyu Nükleer Santrali'nde salgın
15:17 Saldırılar nedeniyle 2 milyon kişi elektriksiz kaldı
15:04 DEM Parti Erdexan’da kendi adayıyla seçime girecek
14:56 Katledilen 3 yaşındaki Lina'nın duruşması ertelendi
14:51 İzmir’de sağanak yağış uyarısı
14:49 Gazze’de yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 24 bini geçti
14:28 TJA: Kadınlar dayanışma ve mücadeleyi büyütme kararlılığında
14:00 İskenderun'da işçi servisleri çarpıştı: 1'i ağır 18 kişi yaralandı
13:55 Kadınlar Kışanak için Sincan’da: Mücadelesi bizim mücadelemizdir
13:48 Gözaltındaki İsrailli futbolcu serbest bırakıldı
13:44 Dev Yapı-İş: 3 işçi ihmal sonucu yaşamını yitirdi
13:01 EMEP İl Başkanı Barbaros ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü
12:56 Gültan Kışanak'tan mahkemeye: Siz kimsiniz beni yargılıyorsunuz?