İHD İzmir Şubesi, her ayın ilk Cuma günü gerçekleştirdiği Barış Nöbeti'ni bu ay "Kadınlar barış istiyor" temasıyla sürdürdü. Şube binasında gerçekleştirilen nöbete, Barış Anneleri’nin yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. Nöbette son günlerde yaşanan kadın katliamları ve bunlara karşı mücadele konuşuldu. 

 

Nöbetin ardından Konak Eski Sümerbank önünde basın açıklaması yapıldı. "Kadınlar barış istiyor" yazılı pankartın açılan açıklamada konuşan İHD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Zilan Gümüş, Türkiye’de yerleşik resmi ideolojinin sadece Türk ve Sünni Müslüman kimliğini temel alan bir sistem oluşturduğunu vurguladı. Bu nedenle diğer tüm ırk, din ya da görüşün katliamdan geçtiğini belirten Gümüş, "Coğrafyamızda yaşanan savaş ve çatışmalı ortam nedeniyle binlerce kadın mağdur olmuştur. Maalesef ki kadınlar ev baskınlarında, köy baskınlarında, gözaltı merkezlerinde ya da cezaevlerinde yoğun şiddete maruz kalmaktadırlar. Devletin kullandığı şiddet fiili ve şiddet dili erkek egemen şiddetin toplumda da yaygınlaşmasına neden olmakta ve bu sebeple evler, sokaklar, iş yerleri her yer kadınlar için güvensiz ortamlar olarak ortaya çıkmaktadır" dedi.

 

İHD Şirnex Şubesi'nde basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasına KESK ve İHD yöneticileri katıldı. Açıklamada konuşan İHD Şirnex Şubesi Eşbaşkanı Esin Yılmaz, barışın önemine vurgu yaparak, “Barış talebi aynı zamanda medeni ve siyasal haklarla, yaşam hakkı, işkence yasağı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, adil yargılanma hakkı, din ve vicdan özgürlüğü, ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü ile de son derece ilgili bir talep. Bu nedenle İHD, barışın insan hakları ve insan özgürlüklerine dayalı olduğunu daima kabul etti” dedi. 

 

‘BARIŞ TEMEL BİR HAK OLARAK KABUL EDİLMELİ’ 

 

Barış nöbetinin önemine dikkati çeken Yılmaz, “Böylesine çatışmalı ortamlarda kadınların barış istemekten başka hiçbir çareleri yoktur. İnsan Hakları Derneği olarak daima barış hakkını savunduğumuz gibi barışçıl anlamda birçok mücadelenin de öncüsü olmaya çalıştık. Barış için yıllar boyunca çok etkinlikler düzenledik. Şimdi de Barış Nöbeti tutuyoruz. Barış nöbetlerinde barışın çok önemli bir insan hakkı olduğunu temel bir hak olarak kabul edilmesi gerektiğini dile getiriyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

‘BARIŞ TALEBİNİ YÜKSEK SESLE DİLE GETİRECEĞİZ’ 

 

Amed’te düzenlenecek olan Barış Konferansı’nın ülke barışına vesile olmasını dileyen Yılmaz, “İşte bu barış nöbetlerimizi bir Barış Konferansı’yla taçlandırmaya karar verdik. 16 ve 17 Mart tarihlerinde Amed’de düzenleyeceğimiz Barış Konferansı’nda barış taleplerimizi bir kez daha ve yüksek sesle dile getireceğiz. Bu seslerin büyük bir çoğunluğunu da kadınlar oluşturacak. Bir kez daha 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde kadına yönelik şiddettin tamamen ortadan kalktığı, erkek egemen, feodal ve militer sistemin sorgulandığı yeni bir sürecin başlamasını diliyoruz. Bu nedenle de Barış Konferansımızın da bu taleplerimize öncü olmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.