PKK Lideri Abdullah Öcalan, 25 yıldır İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutuluyor. Mutlak tecridin devam ettiği İmralı Adası’nda, Abdullah Öcalan ve siyasi tutsaklar Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’dan 3 yıldır haber alınamıyor. İmralı Cezaevi’nde devam eden tecrit durumunun son bulması için hukukçuların tüm başvuruları yanıtsız bırakılırken, siyasi tutsakların PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorunun demokratik yollardan çözülmesi talebiyle açlık grevi eylemleri devam ediyor. Kurdistan ve dünyanın birçok yerinde Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için eylem ve etkinlikler sürerken, her Newroz'da olduğu gibi bu yılda Kürt halkı Newroz alanlarından Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü haykırarak, tecride tepki gösterdi. 

 

Abdullah Öcalan ile son görüşmeyi, 25 Mart 2021 tarihinde kardeşi Mehmet Öcalan telefon üzerinden yaptı. Ancak bu görüşme sadece 3-4 dakika sürdü. Görüşmenin 3'üncü yıl dönümünde Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Mehmet Öcalan, Kürt sorunun çözümü için tecridin son bulması ve Abdullah Öcalan ile görüşmelerin gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı. 

 

ABDULLAH ÖCALAN: DEVLET SUİSTİMAL EDİYOR

 

Ağabeyi Abdullah Öcalan ile son görüşmeyi anlatan Mehmet Öcalan, görüşmenin sadece birkaç dakika sürdüğünü söyledi. Görüşme için İmralı Cezaevi Müdürlüğü tarafından arandığını aktaran Öcalan, “Bana 25 Mart'ta Urfa Cumhuriyet Başsavcılığına gidip ağabeyinle telefon ile görüşeceksin denildi. Bir sonraki gün avukatlarım ile birlikte Riha’ya gidip Başkan ile görüştüm.  Odada sadece birkaç görevli vardı. Onlarda teknik işler ile uğraşıyordu. Başkan görüşmede,  'sen neredesin ve kim seni çağırdı' dedi. Ben de Cumhuriyet başsavcılığında olduğumu ve İmralı idaresi tarafından arandığımı söyledim. Bunun üzerine başkan,  ‘Bu doğru bir görüşme tarzı değil. Bu kabul edilecek bir şey değil. Devlet bunu suistimal ediyor. Devlet edebilir ama buna karşı sizin suistimal etmemeniz gerekiyordu. Eğer benimle bir görüşme gerçekleşecek ise, hukuksal haklarım var. Avukatlarım buraya gelip benimle görüşmeli. Devlet de yanlış yapıyor siz de’ dedi. Görüşmemiz uzun sürmedi. Birkaç dakika sonra görüşmemiz kesildi” ifadelerini kullandı. 

 

‘TECRİDE TEPKİ GÖSTERİLMELİ’ 

 

Ağabeyi Abdullah Öcalan üzerinde devam eden tecride tepki gösteren Öcalan, şöyle devam etti: “Bu tecridin ne hukukla, ne insanlıkla, ne de ahlak ile hiçbir alakası yok. Bu kabul edilecek bir durum değil. O günden sonra bir daha başkan ve 3 arkadaştan haber alınmıyor. Sağlar mı, değiller mi? kimsenin haberi yok. Başkan sıradan bir insan değil. Kürt halkının ‘Önderi’ olarak gördüğü bir insan. Bu nedenle devletin de kendi yasalarına uyması lazım.  Başkan ile görüşmelerin gerçekleştirilmesi ve Kürt sorununun demokratik bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Bu tecridi hiçbir şeyle açıklayamıyoruz. Kürt halkı, demokrat ve aydınların da buna karşı tepkilerini göstermesi gerekiyor.”

 

‘TUTSAKLARIN EYLEMİNİ SAHİPLENMEK HEPİMİZİN GÖREVİ’

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorunun demokratik yollardan çözülmesi talebiyle siyasi tutsakların Kurdistan ve Türkiye cezaevlerinde başlattıkları açlık grevi eylemlerine değinen Öcalan, “Cezaevlerinde tutsaklar bu durumu protesto etmek için açlık grevi eylemlerine başvurmak zorunda kalıyor. Tutsaklar büyük bir iradeyle demokratik tepkilerini göstermek için eylemlerini sürdürüyor. Aynı şekilde tutsak aileleri de buna karşı Kurdistan ve Türkiye metropollerinde bu duruma karşı adalet nöbeti eylemlerini sürdürüyorlar.  Tutsakların eylemini sahiplenmek hepimizin görevi” şeklinde konuştu. 

 

‘ÖLDÜRMEKLE SORUN ÇÖZÜLMEZ’ 

 

Devletin savaş politikalarıyla Kürt halkını yok etmek istediğini vurgulayan Öcalan, Kürt sorununun savaş politikalarıyla değil, demokratik yollardan çözülmesi gerektiğini ifade etti. Öcalan, “Devlet Kürt halkını yok etmek için projeler gerçekleştiriyor. Ancak öldürmekle, katletmekle Kürt halkı yok olmaz, Kürt sorunu ve Ortadoğu’daki sorunlar çözülmez. Kürt sorunu ve Ortadoğu’daki bütün sorunlar, demokratik yollardan çözülebilir.  Bazen çıkıp ‘biz bu kadar insan öldürdük’ diyorlar. Bu doğru bir şey değil. Bu sorun öldürmekle çözülmez. Eğer Kürt sorunu demokratik yollardan çözülürse, Kürtler de, Türkler de Ortadoğu’daki tüm halklar da refaha kavuşur. Bu gün ciddi bir ekonomik kriz var. Bu ekonomik krizin altında yatan da savaş politikalarıdır. Kan üzerinden siyaset yapılmaz. Kürt sorununun çözümü için muhatap Başkan’dır. Bu nedenle devletin muhatabıyla oturup, bu sorunu diyalog ile acilen çözmesi gerekiyor.  Yani öldürmekle bu sorun çözülmez. Bugün öldürsen yine birileri çıkacaktır.”

 

Ağabeyi Abdullah Öcalan ile yüz yüze görüşme haklarının yerine getirilmesi gerektiğini belirten Öcalan, “Yüz yüze görüşme hakkımızın sağlanmasını istiyoruz. Aynı şekilde İmralı Adası’nda bulunan diğer siyasi tutsakların aileleriyle görüştürülmesini istiyoruz. 3 yıldır İmralı Adası'ndan hiçbir haber yok. Haber almak insani bir şey, üstelik hukuki olarak da hakkımızdır. Devletin de yasalarına uyarak, İmralı kapılarını açmalı” ifadelerini kullandı. 

 

MA / Mahmut Altıntaş