MÛŞ - Gimgim Hızır Mekanı ve Doğa Koruma Derneği Eşbaşkanı İmam Balsever, Alevilerin başlıca talebinin eşit yurttaşlık ve anayasal güvence olduğunu vurguladı.
Alevilere yönelik ayrımcı yaklaşım, ülkenin en derin ve kronikleşmiş sorunlarının başında geliyor. AKP-MHP iktidarının Alevilere dönük politikaları ise, çözüm yerine mevcut sorunları daha da derinleştiriyor. Mûş’un Gimgim (Varto) Hızır Mekanı ve Doğa Koruma Derneği Eşbaşkanı İmam Balsever, Alevilerin yaşadıkları sorunları ve taleplerine dair konuştu.
Alevilik sorununun 23 yıllık bir sorun olmadığını ifade eden Balsever, “AKP’nin ilkeleri cumhuriyetin kuruluş ilkeleriyle paraleldir. Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte tek din, tek inanç ve tek bayrak ile tek tip insan yaratma politikası AKP ile de yürütülüyor. Yüzyıllık bir sorunu 23 yıl ile sınırlandıramayız. Tarih boyunca Kürt Alevilere yönelik katliamlar, zulümler, inkar ve asimilasyon devam etti. Geçmişte fiziki katliamlar yapılırken bugün ise kültürel katliamlar yapılmak isteniyor. Aileviler kendi inancından ve hakikatinden kendi hakikatinden uzaklaştırılıyor. Ülkedeki eğitim asimilasyon politikasına dönüştü. İbadetlerimizi yasaklayıp kendi ibadetlerini çocuklarımıza dayatıyorlar. Bu aslında yontulmuş bir katliamın parçasıdır” ifadelerini kullandı.
İmam Balsever
‘AKP’YLE OLAN OLAN DÜŞKÜNDÜR’
AKP iktidarı tarafından kurulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın diyanet örgütlemesi olduğunu söyleyen Balsever, “Aileviler diyanetin içinde yer almayacaktır. Yer alanlar da düşkündür. AKP eliyle inancımızın yok edilip diyanete verilmesini kabul etmiyoruz. AKP’nin tarafına geçip yağlı bulgurunu ve pilavını yemek isteyenler bizden değildir. Bunlar Yezidin ve Muaviye’nin tarafına geçmiştir. Asıl hakikat yolu kendini var etmek ve bu yolu sürdürmektir” diye konuştu.
‘STATÜ VE ANAYASAL GÜVENCE ŞART’
Avrupa’da Alevi inancına bir statü tanınmasının olumlu olduğunu söyleyen Balsever, “Avrupa kendi içerisinde Rönesans ve reformunu gerçekleştirdi. Ancak buna rağmen ‘Avrupa çok demokratik ve laiktir’ diyecek durumda değiliz. Ama en azından inançları dikkatte alıyor ve kabul ediyor. Avrupa’daki bu durum umarım Türkiye için de örnek olur. Türkiye’de cemevleri ibadethanedir. İster kabul etsinler ister kabul etmesinler ama bu durum bir gerçektir. Bizler de bu ülkenin vatandaşıyız ve eşit vatandaşlık istiyoruz. Aleviler bu toplumun aydınlık yüzüdür. Aynı zamanda laik ve demokratik cumhuriyet taraftarıdır. Esas alınması gereken nokta budur. Anayasa güvencesi olmadan eşitlik ve barış olmaz” diye konuştu.
‘BİRLİKTE MÜCADELE EDEREK KAZANABİLİRİZ’
Bir statü ve anayasal güvence istediklerini belirten Balsever, “AKP, bu şartlarda cemevlerimizi tanımasın. Çünkü dilimizi ve kültürümüz yasaklamış, doğamızı da tarumar etmiş. Dinci anlayış her geçen gün artarak devam ediyor. Cemaat örgütlenmeleri, eğitim, ekonomi ve yaşamımızın her alanına girmiş durumdadır. Bu sorun sadece bir Alevi sorunu değildir. Temel amaç toplumun inancını ve değerlerini yok etmektir. Eğitim demokratik ve laik alanından çıkmış ve yozlaştırılmıştır. AKP’nin zihniyetiyle birlikte yeni bir eğitim sistemi geliştiriliyor. Bu mesele sadece Alevilerin meselesi değildir. Kürtlerin ve Türklerin meselesidir. Demokratik, bilimsel ve laik bir eğitim olmadığı müddetçe bu ülkenin barışma şansı yoktur. Bu nedenle bu dinci, gerici ve yozlaşmış AKP sistemine asla izin vermeyeceğiz. Bunu da el ele vererek ortak bir mücadeleyle başarabiliriz” ifadelerini kullandı.