ESKİŞEHİR - Gever’de gözaltına alındıktan sonra katledilen Nezir Tekçi’nin yarın görülecek karar duruşmasına katılım çağrısı yapan Yaşam Bellek Özgürlük Derneği Eşbaşkanı Ozan Devrim Yay, “Cezasızlığın önüne geçebilmek için destek önemli” dedi.
Colemerg’in Gever (Yüksekova) ilçesine bağlı Yekmal köyünde, 28 Nisan 1995 tarihinde çobanlık yaparken askerler tarafından gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Nezir Tekçi’nin 2010 yılında katledildiği ortaya çıktı. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “ihlal” kararı sonrası Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlayan Nezir Tekçi Davası’nın 27 Aralık 2014 tarihinde görülen duruşmasında açıklanan mütalaada, sanıklar emekli albay Ali Osman Akın ile yarbay Kemal Alkan hakkında ikinci kez beraat kararı verilmesi talep edildi. Karar duruşması ise, yarın (10 Ocak) görülecek.
ZAMANAŞIMI RİSKİ
Tekçi’nin zorla kaybedilmesine ilişkin 30 yıllık zamanaşımı süresi 28 Nisan’da doluyor. 2013 yılından bu yana davayı takip eden Yaşam Bellek Özgürlük Derneği Eşbaşkanı Ozan Devrim Yay, “faili meçhul” ve zorla kaybettirmelere dair görülen davalardaki cezasızlık politikalarını değerlendirerek, yarın ki duruşma için çağrıda bulundu.
‘SANIK VE DELİL TOPLAYAN AYNI MAKAM’
Yay, “Faili meçhul” ve zorla kaybettirilme dosyalarının 2010 yılı sonrasında yeniden görülmeye başlamasının küçük da olsa bir umut doğurduğunu belirtti. Yay, “Kısa süre sonra siyasi konjonktürle birlikte tekrar açılan davalar cezasızlık politikaları yoluna girdi. Sanıkların yakalanamaması dışında tüm öğeleri görüyoruz. Diğer vakalarda olduğu gibi şöyle bir çelişki durumu var, şüpheli olan kolluk kuvvetlerinin kendisi. Olay yeri incelemesi yapan, delil toplaması gerekenler de aynı makamlar. Böyle olunca zaten etkin yürümeyeceğini tahmin etmek zor değil” diye belirtti.
KÜRT DÜŞMANLIĞI
Yargılamada keşif talebinin dahi uzun bir süre mahkeme tarafından kabul edilmediğini hatırlatan Yay, “Olayın üzerinden bu kadar yıl geçmiş olmasına rağmen ufak tefek sanık ifadelerindeki çelişkiler büyütüldü ve bu çelişki üzerine gidildi. Sanık avukatları, olayın iddianamede geçtiği gibi olduğunu söyleyen askerlerin hepsinin doğu kökenli olduğunu belirtti. Sanık avukatları, yargıda Kürt’seniz ifadenizin aynı itibar taşımadığına dair algı yarattı. Maalesef bu karşılığını da buluyor, keşif çok geç yapıldı. Bunca yıl sonra mermi kovanının bulunmasına rağmen bununla ilgili ciddi bir araştırma yapılmadı” dedi.
KAMUOYUNA ÇAĞRI
Tekçi ailesi ve avukatlarının bulunmadığı bir duruşmada beraat kararının verildiğini hatırlatan Yay, kamuoyuna şu sözlerle seslendi: “Bir umutla son kalan kısa sürede de cezasızlığın önüne geçilebilir umuduyla destek çok önemli. Nezir Tekçi Davası’nın olası karar duruşmasına yüksek bir katılım olması çok anlamlı ve değerli olacaktır. Hem koşullar nedeniyle artık buraya gelmesi mümkün olmayan Tekçi ailesinin adına bunu yapmak için hem de bu umudu ve inadı sürdürdüğümüzün, olanların zamanaşımına uğrasa veya uğramasa bile bizim tarafımızdan unutulmadığını göstermek tarihe not düşmek için önemli. Tüm insan hakları savunucularını, demokrat kamuoyunu Cuma günü saat 14.00’te Eskişehir Adliyesi’ne bekliyoruz.”
NE OLMUŞTU?
Nezir Tekçi, Colemerg'in Gever ilçesine bağlı Yekmal köyünde, 28 Nisan 1995'te çobanlık yaparken askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha kendisinden haber alınmadı. 2010'da Yunus Şahin adlı yurttaş, askerlik yaptığı dönemde, Tekçi'nin ölümüne tanık olduğunu belirterek, savcılığa ifade verdi. Şahin'in ifadeleri üzerine öldürme emrini verdiği belirtilen emekli albay Ali Osman Akın ile yarbay Kemal Alkan hakkında Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
Dava dosyası daha sonra "güvenlik" gerekçesiyle Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne taşındı. Mahkemeye yapılan başvurular, üzerine olayın meydana geldiği yerde keşif kararı alındı ve Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazıldı. 22 Kasım'daki keşif kazısında bulunan kemikler, mermi kovanları ve kıyafet parçaları Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Ancak insan kemikleri bulunamadı. 11 Eylül 2015'de mahkeme sanıkların üzerlerine atılı suçların sabit olmadığını savunarak, temyiz yolu açık olmak üzere emekli Albay Ali Osman Akın ile Yarbay Kemal Alkan'ın oy birliğiyle beraatlarına karar verdi. Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, 27 Mart 2018'te beraat kararını onadı.
Tekçi ailesi avukatlarının, Anayasaya hükümlerine aykırılık iddiaları nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi ise AİHM kararındaki eksikliklerin giderilmemiş olması, yargılama için önemli olan M.E.Y isimli kişinin tanıklık beyanına başvurulmamış olması, bölgede bulunan diğer askeri birliklerin tespit edilip bunlara mensup askerlerin tanıklık beyanının alınmaması, keşif mahallinde bulunan bez parçası üzerinde Tekçi'ye ait olup olmadığının tespiti için adli inceleme yapılmaması, olay bölgesinde görev yapan askerlere ait silahların keşif mahallinde bulunan boş kovanlar ile eşleşmesinin yapılmamış olması, dinlenen tanıklara Nezir Tekçi'nin nereye gömüldüğünün sorulmaması nedenleriyle Anayasa'nın yaşam hakkını düzenleyen 17’inci maddesinin usul boyutunun ihlal edildiğine karar verdi ve yeniden yargılama için dosyayı Eskişehir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
Anayasa Mahkemesi kararının ardından davanın ilk duruşması, 17 Temmuz 2023'te görüldü. 27 Aralık 2024’te görülen duruşmada iddia makamı sanıkların beraatını talep etti.