İSTANBUL – Gazeteci Sadık Topaloğlu, tutuklu yargılandığı davada tahliye edildi.
Gazeteci Sadık Topaloğlu'nun "örgüt üyesi olmak" ve "örgüte finans sağlamak" iddiası yargılandığı davanın ilk duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 25'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuklu yargılanan Topaloğlu ve avukatının hazır bulunduğu duruşmayı, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) temsilcileri izledi.
Hakkındaki iddialara karşı savunma yapan Topaloğlu, "Bu dosya mükerrer bir dosya. Ben bu dosyadan yargılandım ve cezam Yargıtay'dadır. Tanık, 'O dönem benim için beyaz saçlı biri 2014’te yurtdışına gitmiş' dedi. Benim o dönem yurtdışı yasağım vardı. Beyaz saçlı değilim. Ben susma hakkımı kullanıyorum. 'örgütsel faaliyet' denilmiş. Ben ne yapsam bana suç olarak lanse ediyorlar. Yine tanık ifadeleri, ceza aldığım dosyadaki ifadelerin aynısı kopyalanmış. Tanık ifadeleri direkt çelişkilidir. Bir diğer tanık Dilek Akdoğan'ı ise tanımıyorum. O da beni tanımadığını söyledi zaten" ifadelerini kullandı.
'DOSYA TAMAMEN MÜKERRER'
Kandil'de çekilen fotoğrafın suçlama konusu yapıldığını vurgulayan Topaloğlu, "Bu fotoğraflar bana ait. Ben bir gazeteciyim. Tarih tekerrür etmez. Ama olay ve olgular ortada. Burada bir fotoğraf var. Bir gazetecim ve mesleki faaliyetim gereği o dönem oraya gittim. Haziran 2015’te bir seçim oldu. Silahların bırakılıp bırakılmayacağı konuşuluyordu. O dönem, ben de konuya dair öneri üzerine Kandil'e gidip röportaj yaptım. Erbil'e gittim, daha sonra Kandil'e gittim. Kandil'deki grup bize 'Elbiseleri giymek zorunlu' dedi. Biz zaten röportaj için o fotoğrafları çekecektik. Ardından bu fotoğraflar yayınlanınca kıyamet koptu. Daha sonra Türkiye'ye geldim. Fotoğrafın hikayesi bu. Savcı fotoğrafın '2014' diyor, ama fotoğraf 2015'te bir fotoğraf. O fotoğraf tamamen mesleki faaliyetler çerçevesindedir. O fotoğraftan ceza aldım, ona rağmen halen önüme çıkıyor. O yüzden bu dosya tamamen mükerrer. Emniyette dosyanın mükerrer olduğunu biliyor" diye konuştu.
Topaloğlu, suçlamaları reddederek, tahliyesini talep etti.
'TANIK İFADE VERMEK İSTEMEDİ'
Topaloğlu, hakkında iddialarda bulunan tanık Özgür Baran'ın da ifadesi alınacakken, Baran ifade vermek istemediğini belirterek, herhangi bir şey söylemedi.
'İFADELER, GEREKÇELER AYNI'
Ardından söz alan Avukat Ayşe Canikli, iddianamenin gerekçe kısmında 2015’teki suçlamaların aynısı olduğunu belirtti. Ayşe Canikli, "Tanık Dilek Akdoğan'ın müvekkilim tanımadığını sadece olanları duyduğunu söylemiş. Dilek Akdoğan'ın bu bağlamda bir ifade olarak görülmemesi gerektiğini belirtmek isterim. Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde Özgür Baran'ın dinlendiği bir dosya var. Baran, orada 'Mezopotamya Ajansı (MA) benim hakkımda bir haber yaptı. Ben onları tehdit ettim' demiş. Bu yüzden Özgür Baran'ın ifadelerinin de dikkate alınmaması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Burada bir karar çıksa bile Yargıtay kararı bozacak ve iki dosya birleştirilecek. Çünkü ifadeler, gerekçeler vesaire çoğu şey aynı. Aynı suçlamalarla ilgili bir müvekkile ikinci defa ceza verilmeyeceğini vurgulamak isterim" şeklinde konuştu.
'TUTUKLULUĞUN KALDIRILMASINI TALEP EDİYORUZ'
Ayşe Canikli, "Müvekkilim 26 aylık bir tutukluluğu var. Değerlendirme yapıldığında cezasının mahsup edilmesi gerektiğini belirtebiliriz. Müvekkilim mükerrer iddialardan şu an yaklaşık 6 ay tutuklu. Tutukluluğunun kaldırılmasını talep ediyoruz" dedi.
İddia makamı ise tutukluluğun devamına karar verilmesini talep etti.
Topaloğlu'nun avukatı Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Serhat Çakmak ise şöyle savunma yaptı: "Yıllardır Yargıtay'ın kararları belli. Açık bir dosya var ise esasa hiçbir şekilde girmeden bozup gönderiyor. Neredeyse yıllardır iki kere aynı fiilden ceza alma durumunu göz önünde bulundurarak, kararları bozuyor. Burada da aynı durum var. Deliller ve iddialar aynı. Burada iddia makamı yeni delilleri direkt Yargıtay'a göndermesi gerekirdi. Yoksa adli yargılama yönünden çelişkili bir durum var. Dosyalarda görüyoruz ek deliller ilgili dosyaya gönderilir. Burada o yapılmamış. Bu dosyanın Yargıtay'a gönderilmesi gerekiyordu. Ama yeni bir delil yok, o da ayrı bir şey. Tanıklar ifade vermediği için de tutuklu olmalı diyemeyiz. Çünkü bunlar daha önce bu dosyaya ilişkin ifade verdi. Kuvvetli suç şüphesini gösteren bir durum yok. Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) ve Yargıtay kararları ortadadır. Çoğu tutukluluğunun son bulması gerekiyor. Tüm bu nedenlerle müvekkilimizin tahliyesini talep ediyoruz."
Topaloğlu'nun tahliyesine karar veren mahkeme, tanıkların dinlenmesi için duruşmayı 6 Mayıs'a erteledi.