Türkmen: Türkiye’nin yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyacı var

ANKARA - Kürt sorununun salt “silah sorunu” olmadığını, meselenin kendisi çözülmeden sonuçlarını çözmenin pozitif bir yönü olmayacağını belirten DEM Partili Emirali Türkmen, “Silah bırakmanın ortamı oluşturulmalı. Bu oluştuktan sonra Meclis tarihsel sorumluluğunu üstlenmeli ve Türkiye’ye dair yeni bir toplumsal sözleşme inşa edilmeli, bunun için herkes sorumluluk almalıdır” dedi. 

Kürt sorunun çözümüne dair tartışmalara işaret eden DEM Parti MYK üyesi Emirali Türkmen,  Barışın imkanlarının doğduğu, ancak ıskalanması durumunda Türkiye’nin büyük bir karanlık süreç ile karşı karşıya geleceği uyarısında bulunarak, devletin sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini söyledi.
 
Kürt sorununun demokratik çözümüne dair 1 Ekim’de başlayan tartışmalar, kamuoyunun birinci gündemi olmaya devam ediyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Emirali Türkmen, son süreçte yaşanan gelişmeler ve tartışmalara dair değerlendirmelerde bulundu. 
 
Türkiye’nin, Ortadoğu’daki gelişmeler ve küresel güç dengeleri çerçevesinde Kürt meselesine yaklaşımını ele alan Türkmen, çözüm için toplumsal ve siyasal aktörlere sorumluluk çağrısı yaptı.
 
NATO ELİYLE YENİ BİR DİZAYN
 
ABD’nin NATO eliyle Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmek istediğini söyleyen Türkmen, “Dünya bir sağcılık, ırkçılık, milliyetçilik ve otoriterlik dalgasının etkisi altında. Neoliberalizm yavaş yavaş tarih sahnesini terk ederken, geriye paramparça edilmiş toplumlar ve aşırı yozlaşmış-kirlenmiş bir siyaset alanı bırakıyor. Son yıllarda coğrafyaya yeni biçimler vermek istiyorlar. Küresel ve bölgesel güçlerin yeni enerji yollarıyla Ortadoğu coğrafyasında egemenlik alanlarını yeniden şekillendirme girişimleri devam ediyor. Son haftalarda dünya gündeminde neredeyse tek bir gündem var Suriye. Görülen o ki büyük devletler ‘Büyük resimde’ anlaşmışlar” diye belirtti. 
 
Hamas'ın 2023 yılında İsrail'e yönelik gerçekleştirdiği saldırı ve ardından İsrail'in Gazze'ye dönük başlattığı savaşa değinen Türkmen, bu yıkıcı savaşın tüm Ortadoğu'yu etkilediğini ve hala etkilemeye devam ettiğini söyledi. Türkmen, "Bu durum, uluslararası alanda da birçok ittifakın, ilişkinin ve çelişkinin biçim kazanmasına ya da gün yüzüne çıkmasına neden oldu. Şimdi tartışmalar yeni bir boyut kazandı. Bölgede Rusya’nın ve İran’ın gücü ortadan kalktı. İran’ın bölgedeki gücünün çok zayıfladığı doğru. Ukrayna Savaşı ile birlikte Rusya doğal olarak Suriye’de bir aktör olmanın dışına çıktı. Herkes İsrail’e atıfta bulunuyor ama ben NATO merkezli bir dizayn olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin de NATO’nun ana aktör ülkelerinden olduğunu unutmayalım” ifadelerini kullandı.
 
SURİYE’NİN GELECEĞİ VE KÜRTLER  
 
Türkiye’nin bu süreçteki Suriye politikasına işaret eden Türkmen, Kürt varlığını inkar siyasetinin daha görünür bir şekilde sürdürüldüğünü söyledi. Türkmen, "Bütün sorunun terör ve güvenlik sorunu olduğunu söylüyor. Oysa Rojava’da Kürtler IŞİD’e karşı büyük bir savaş yürütmüşlerdi. Bu savaşın sonucunda da yeniden inşalar sağlayarak hem kendi güvenliklerini sağladılar hem de toplumsal düzen kurma cabası içindeler. Böylece Kürtler, Ortadoğu’da potansiyellerini büyüttü. Coğrafyanın önemli aktörü oldular. Kendilerini ‘Suriye’nin parçası’ olarak görürken, merkezi devletin demokratik dönüşümüyle birlikte yerel özerkliklerin anayasal çerçevede kabul edilmesini destekliyorlar" diye belirtti. 
 
TÜRKİYE’NİN KÜRT FOBİSİ 
 
Türkiye ve bağlı paramiliter yapıların Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırılarına dikkat çeken Türkmen, her şeyden önce Türkiye'nin Kürt fobisinden kurtulması gerektiğinin altını çizdi. Türkmen, "Suriye’de halkların nasıl yaşayacağına Suriye halkları karar vermelidir. Emperyalist güçler her zaman çıkarlarını savunurlar. Amerika'yı Suriye'ye getiren Kürtler değildir. Amerika, Kürtler için Suriye'de bulunmuyor. Herkes kendi çıkarlarına bakıyor. Kürtler de bu ortamda, devlerin yarışında ezilmek istemiyor, kazanımlarını güvenceye almak istiyor" dedi. 
 
DÜĞÜM NOKTASI KÜRT SORUNU 
 
Türkiye siyasetinin düğüm noktasının Kürt sorunu olduğunu belirten Türkmen, “Kürt sorunu bölgesel ve küresel bir sorun olarak 20. yüzyılın başından itibaren çözümsüz bırakılan tarihsel, sosyolojik, ekonomik, politik ve ideolojik olarak yaşamın bütün alanlarına nüfuz etmiş bir sorundur. Bugün Ortadoğu coğrafyasında savaş başta olmak üzere yaşanan tüm sorunlar dönüp dolaşıp Kürt sorunundaki çözümsüzlüğe değmektedir. Kürt sorunu Türkiye’nin güncel siyasi hayatının tartışmasız düğüm noktasını oluşturuyor. Kürt sorunu bağlamında son günlerdeki olağanüstü trafik ve gelişmeler de gösterdi ki ‘olağanüstü olanın olağanlaştığı, anormal olanın normalleştiği’ bir coğrafyada yaşıyoruz” diye belirtti. 
 
‘BARIŞ HEPİMİZİN GELECEĞİ’
 
Türkiye’nin de şimdiye kadar Kürt hareketiyle birçok kez görüştüğünü dile getiren Türkmen, “Türkiye’de, siyasi iktidarlar Özel döneminden bu yana Kürt hareketi ile en az 8-9 kez görüşmeler gerçekleştirdi. Gerek dünya deneyimleri özellikle Oslo ve ‘çözüm süreci’ dediğimiz süreçteki görüşmeler hepimizin yakinen izlediği, bilgisine sahip olduğu, okuduğumuz bir süreçti. Bu deneyimlere baktığımız vakit, çatışmalı sürecin bir müzakere ile ve karşılıklı bir uzlaşma zemini ile çözüme ulaştırmanın zorunlu olduğunu görüyoruz. Kürt hareketinin kurucusu olan Abdullah Öcalan da uzun süredir Kürt-Türk kardeşliğinin inşası konusunda önemli fikirlere sahip. İmralı’da yapılan görüşmede gönderdiği 7 maddeye baktığımızda, yalnız Kürt meselesinin demokratik çözümü değil, bir bütün olarak Türkiye’nin demokratik dönüşümünün gerekli olduğunu, demokratik dönüşüm ile birlikle ancak çözümünün mümkün olduğunu net bir şekilde söylüyor. Bu yeni süreç Türkiye açısından büyük bir kazanımdır. Dünya deneyimi bize göstermiştir ki; çatışmalı süreçler ancak müzakerelerle bitirilebilir. Şimdi böyle bir imkan doğmuş durumda. Barışı kazanmak hepimizin geleceğidir. Türkiye ve bölgede onurlu bir barışı tesis etmek, eşit ve ortak bir demokratik gelecek kurmak için barış mücadelesini toplumsallaştırma çalışmaları yürütmek barış isteyenler için hayati değerdedir” ifadelerini kullandı. 
 
DEMOKRASİ GÜÇLERİNİN GÖREVİ 
 
Toplumda, Kürt sorunu demokratik temelde çözülmeden Türkiye’nin demokratikleşemeyeceği bilincinin geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen Türkmen, bunun ise DEM Parti dışında tüm demokrasi güçlerinin barış sürecini sahiplenmesiyle mümkün olduğunu söyledi. Türkmen, “Türkiye’nin bu siyasal krizden çıkması için umudu büyütecek ve topluma güven verecek bir demokrasi, barış mücadelesi, insanların kendilerini içinde hissedecekleri, var edebilecekleri bir demokrasi hamlesi bu otoriter, baskıcı rejimin önünü kesebilir. Bu demokrasi güçlerinin önünde görev olarak durmaktadır" dedi. 
 
NASIL BİR TÜRKİYE?
 
Toplumun onurlu barış ile çözüm istediğini söyleyen Türkmen, şunları belirtti: “Her şeyden önce şu basit soruyu hem kendimize hem demokrasi isteyenlere sormamız gerekiyor; ‘Nasıl Bir Türkiye istiyoruz?’ Kürt sorununda ‘yeni’ bir söylem geliştirme mesajları verenler aynı zamanda kayyum operasyonlarıyla halk iradesine yönelik hukuksuz girişimlere  devam ediyor. Ülkede başta hukuk ve yargı olmak üzere sağlıktan eğitime tüm alanlarda çok büyük tahribat yaşanıyor. Kayyum ve belediyelere çökme pratikleri, keyfi ve intikam duyguları üzerinden tüm imkanları kullanarak herkesi ve her şeyi ablukaya alan halin yarattığı tablonun tarifi zor. Deyim yerindeyse yaşamın kendisi açık bir terör alanında cereyan ediyor. Kayyum siyasetine ve halkların emeğini, iradesini talan etme saldırılarına karşı bütün toplumun kendi değerlerine sahip çıkması, büyük önem taşımaktadır. Karşı karşıya kaldığımız soru ‘Halk iradesini yok sayan zihniyete karşı demokratik değerleri savunma mücadelesini hep birlikte yükseltebilecek miyiz?’ sorusudur."
 
‘TOPLUM ÇÖZÜM NOKTASINDA HEM FİKİR’
 
Türkiye toplumunun; milliyetçisiyle, kemalistiyle, islamcısıyla, ulusalcısıyla, liberaliyle, sosyalistiyle, Alevisiyle Kürt sorununun çözülmesi noktasında hem fikir olduğuna dikkat çeken Türkmen, gelinen aşamada sorunun çözülmesinin istendiğini söyledi. Türkmen, “Bu hepimize umut vermiş durumda. Toplum siyasal aktörlere ve Meclis’e  'Bu meseleyi artık bekletmenin anlamı yok. Çözün' diyor" dedi. 
 
'ÖCALAN TOPLUMSAL PROJE ÖNERİYOR’
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın sadece Türkiye'de değil aynı zamanda Ortadoğu'da da birlikte bir yaşamın gerekliliğini esas aldığını belirten Türkmen, "Öcalan hem Kürtlere, hem Türklere, hem emekçilere, hem kadınlara, yani toplumu oluşturan bütün kesimlere yeni demokratik bir toplumsal düzen öneriyor. Türkiye’de uzun yıllardır devam eden çatışma ortamının halklar arasında yarattığı acı, kayıplar ve toplumsal tahribat, güçlü bir barış arzusuna neden olmuştur. Kürt-Türk kardeşliği, bu çatışmalı dönemin son bulması ve kalıcı barış ortamının inşası için elzem bir söylem olarak Öcalan tarafından gündeme alınıyor. Devlet, kardeşlik, anadil, kültürel ve siyasal haklar gibi temel talepleri yok sayıyorsa, ‘kardeşlik’ sözde kalır. Kardeşliğin gerçek anlamda yaşanabilmesi için demokratik eşitliğin pratikte hayata geçirilmesi gerekir. Kardeşlik, soyut bir duygu ya da söylem olmaktan çıkıp somut güvenceye kavuşturulmadıkça (örneğin farklı dil ve kültürlerin anayasal koruma altında olması, ifade özgürlüğü, vb.) toplumsal güvensizlik ve eşitsizlik devam eder. Abdullah Öcalan devam eden çatışmaların durmasını istiyor. İnsanların toplumsal meselelerini müzakere ederek, konuşarak yol alabileceğini, bunun da geldiğimiz yer itibari ile imkanlarının oluştuğunu düşünüyor. Biz yarın yokmuş gibi konuşamayız. Çünkü yarın da buradayız, hep buradayız. Umudu beraber büyütebiliriz. Savaş politikalarına karşı barışı ve yaşamı savunacak, Kürt sorununu demokratik bir çözüme kavuşturmak için müzakere ve mücadele hattını büyütmek önümüzdeki en temel görevlerin başında geliyor. Kürt sorununda demokratik siyasal çözüm imkanının oluşması için diyalog ve müzakere ortamını yaratmak, anayasal güvencelerin oluşturulmasıyla mümkündür. Kürt sorununun bütün boyutlarıyla çözümü, demokratik bir Türkiye’nin inşası, halkların farklı kimlik ve kültürleriyle anayasal güvence altında birlikte yaşaması, geleceğimizin kalıcı barış anlayışını temel alan özgürlükçü demokratik bir cumhuriyetle mümkündür” diye belirtti.
 
YENİ BİR TOPLUMSAL SÖZLEŞME 
 
“Türkiye ya diktatöryel bir rejime dönüşecek ya da kendi toplumsal sorunlarına çözüm arayacak” diyen Türkmen, şöyle devam etti:  “Türkiye’nin çözümsüzlükte ısrar etmesi halinde karanlık bir sürecin içine girilecektir. Zaten iktidar hiçbir hak ve hukuk ve yasayı tanımıyor. Şiddet araçlarının konuştuğu, müzakere ortamlarının tahrip olduğu, anayasal güvencenin kalmadığı, iş, aş taleplerimiz ile özgürlük taleplerimizin görmezlikten gelindiği karanlık bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Şunu da söylemek istiyorum; bu sadece Kürtler için de olmayacak. Eğer demokratik bir dönüşüm sağlanmazsa, Türkiye herkes için karanlık olacak. Türkiye'nin, kendini demokratikleştiren, Kürt sorununu demokrasi üzerinden çözen ve Kürtlerin haklarını anayasal güvenceye alan yeni bir toplum sözleşmeye ihtiyacı var.
 
'SİLAH BIRAKMA ORTAMI OLUŞTURULMALI’
 
Kürt sorunu salt silah sorunu değildir. Toplumsal meselenin kendisi çözülmeden sonuçlarını çözmenin bir pozitif sonucu yok. Bunun için de demokratik ortamın inşa edilmesi lazım. Sorumluluk da iktidardadır. Muğlak dil aşılmalıdır. Arafta bırakan, şiddete dönüşen, sisli ortamda kalan, irrasyonel olan devlet dili son bulmalıdır. Kürt sorunun çözümü noktasında AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ile devlete ciddi görevler düşüyor. Bahçeli, Erdoğan, DEM Parti, ana muhalefet ‘sorunu çözelim’ diyorlar ve hepsi de Meclis'i işaret ediyor. CHP Meclis’te komisyon kurulmasını istiyor. Ben de şunu sormak istiyorum; bu komisyon niye kurulmuyor? Bakın ikinci adımın oluşması siyasal iktidarın elinde. Siyasal iktidar ipe un sermekten vazgeçmeli. Yine Abdullah Öcalan ile görüşmeler çoğaltılmalı. Silah bırakmanın ortamı oluşturulmalı. Bu oluştuktan sonra Meclis tarihsel sorumluluğunu üstlenmeli ve Türkiye’ye dair yeni bir toplumsal sözleşme inşa edilmeli, sorumluluk alınmalıdır.
 
'CHP ÇÖZÜM ADAYI OLMALI'
 
CHP yöneticileri son seçimden sonra TV’lere çıktıklarında ısrarla ‘Türkiye’nin birinci partisiyiz. Türkiye erken seçime gitmeli ve iktidar olmalıyız’ diyor. Barış ve demokrasi isteyen yurttaşlar da, CHP'ye 'İktidar olmayı düşünen CHP, Türkiye’nin temel toplumsal meselesi olan Kürt meselesinin çözümüne ilişkin ne söylüyor?’ diye soruyor. Ana muhalefet, iktidar bloku ve tüm toplumsal kesimler, Türkiye’nin temel meselesi olan Kürt sorununun çözümü için demokratik çözümün imkanını oluşturmalıdır. Ana muhalefet partisi yalnız iktidar olmayı değil, aynı zamanda Türkiye’nin sorunlarını çözmeye aday olmalıdır. Şunu da görmek gerekir ki tüm bu siyasal-toplumsal kötülüklere rağmen Türkiye'de hiç de küçümsenmeyecek bir devrimci-demokratik birikim var. İçinde bulunduğumuz bu tuhaf ve zor zamanda bizi kuşatan ve ister istemez etkileyen zor koşulların bütün dayatmasına rağmen ufuk çizgisine doğru bakmayı ve yürümeyi sürdürmeli, istikameti yitirmemeye gayret etmeliyiz. Eşit, özgür ve adil bir dünya kurabilmek için birbirimizi duyma, dinleme ve birlikte hareket etme ihtiyacımızı bir an olsun unutmadan yapmalıyız.
 
SOL KANADIN ÜSTLENMESİ GEREKEN ROL
 
Çekilmemiş fotoğrafın, çekilmiş bir fotoğraftan daha çok şeyi göstermesi mümkün mü? Türkiye solunun güncel devrimci siyasi görevi toplumsal ihtiyaçları temel alan, halkın eğitim, sağlık, barınma, ulaşım gibi yaşamsal öneme sahip ihtiyaçlarının temel hak olduğunu vurgulayan birleşik mücadeleyi örgütlemektir. Kürt halkının eşit yurttaşlık haklarını ve Türkiye’nin demokratikleşme sorunlarını çözecek hedefleri omuzlamak da solun görevidir. Devrimci, demokratik, sol ve sosyalist güçlerin bu tarihsel süreçte inisiyatif alarak, toplumsal hareketi başka bir düzeye taşımaları pekala olasıyken, bunun yerine etkisiz kalmaları, izleyen olmaları, endişe ve kaygıya sevk edecek bir dil ve tutum içinde dönüp durmalarını haklı gösterecek hiçbir gerekçe yoktur. Sorumluluk alan büyüyecek. Kaygılarımızın yerini kararlılığımızın aldığı bir mücadele pratiğinin önünü açmak, güçlü mücadele birlikteliklerini kurmak için yol yöntem bulmak tarihsel olarak öncelikle sosyalistlerin ödevidir. Bu ülkenin alın teri dökenleri, üretenleri, emeğiyle, aklıyla, kalbiyle hayatın içinde olanları; ‘Yarın ne olacak?’ kaygısı taşımadan yaşamak istiyor. Korkuların değil, umudun büyüdüğü bir gelecek istiyor. Sorunlarımızın birbiriyle ilişkili olduğu bilincindeyiz. Birimizin haksızlık yaşadığı bir yerde, hiçbirimizin özgür ve eşit olamayacağının farkındayız. O zaman gelin bu umudu hep birlikte büyütelim. Tüm toplumsal ve siyasal çevreler, bütün sendikalar, kitle örgütleri sorumluluk üstlensinler. Barıştan korkmamak lazım. Barış bir siyasal kültür. Hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Barışı kurmanın imkanları doğmuş durumda. Daha demokratik özgürlükçü ve çoğulcu bir Türkiye kurmanın imkanlarını elde etmiş oluruz. Herkese düşen sorumluluk barışa omuz vermektir.”
 
MA / Mehmet Aslan 
 

Diğer başlıklar

12/02/2025
09:08 ‘Çözüm için yasal değişiklikler yapılmalı’
09:07 Şêx Seîd'den Abdullah Öcalan'a süren direniş: Özgürlük olmadan çözüm olmaz
09:05 Margaret Owen: Öcalan özgür olmadan barışı konuşamayız
09:00 Farisoğulları: AKP süreci tıkarsa kaybeden Türkiye olur
09:00 12 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
08:42 PKK'den önemli açıklama
08:01 Wan'da kitlesel açıklama yapılacak
07:59 Belediye önünde sabahlayan eşbaşkan: Gaspa geçit vermeyeceğiz
07:51 Direniş mahallelere yayıldı
07:48 Wan'da halk geceyi belediyenin önünde geçirdi
11/02/2025
22:42 Özgür Özel Ahmet Türk’ü ziyaret etti
22:30 Netanyahu: Rehineler serbest bırakılmazsa ateşkes sona erecek
22:24 Trump: Gazze ABD'nin yetkisi altında olacak
22:09 'Ben de HDK'liyim' kampanyası
21:24 Meclis’te ‘suça sürüklenen çocuklar’ tartışması
21:11 Ege Denizi'nde 4.3 büyüklüğünde deprem
20:51 Gar Katliamı'nda yaşamını yitirenler anısına belgesel gösterimi
20:42 CHP'li başkanlar: Cezalandırılan biz değil, bizzat milletimiz
19:50 Soğuk havaya rağmen binlerce kişi belediye önünde
19:17 İstanbul'daki tüm okullara kar tatili
19:13 Uzun Yürüyüş 22’nci gününde Metz’de sürüyor
18:30 Soğuk ve yağışa rağmen Tişrîn direnişi 34’üncü gününde
18:10 Yangına giden itfaiyeyi durduran polisler hakkında soruşturma
18:02 Serra Bucak: Wan halkı kayyıma müsaade etmeyecektir
17:20 Akdeniz Belediyesi’nde 17 kişi işten çıkarıldı
17:14 DEM Parti: Halk iradesine yapılan sistematik operasyonlar provokasyondur
17:09 Wan Emek ve Demokrasi Platformu: Amaçları halkın iradesini gasp etmek
16:56 Köylüoğlu’nun sözleriyle seslendiler: Özgür Basın direnmeye devam edecek
16:55 İran’da 2 gazeteci 'af' listesine eklendi
16:54 Irkçı paylaşıma suç duyurusu
16:21 Kayyım girişimine karşı Wan'da çadır kuruldu
16:21 Evin Cezaevi önünde eylem: İdamlar durdurulsun
16:07 Şirnex'te çok sayıda köpek ölü bulundu
15:52 Kanser hastaları için Sosyal Taksi Projesi
15:36 Neslihan Şedal: İradesini yok saydığınız halkla nasıl barışacaksınız?
15:31 Süleymaniye’de açlık grevi 15’inci gününde
15:30 Bismîl’de halk lokantası açıldı
15:05 12 yılda 742 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti
14:56 Eylem sonuç verdi: İzBB 'ücretsiz izin' kararından döndü
14:54 Savcıdan ÇHD’li avukatlara sözlü saldırı: Teröristsiniz!
14:53 Polisin saldırısında yaralanan Özer taburcu edildi
14:27 Köylüoğlu’nun taziyesine ziyaret: Gerçeği yazan mücadelenin neferleri oldular
14:22 Tülay Hatimoğulları: Öcalan'ın çağrısı 15 Şubat'a yetişmeyebilir
14:21 Wêranşar'da GES işçileri iş bıraktı
13:52 DBP'den Özer’in ailesine ziyaret
13:52 HDK'den savcılığa: Kongremize suç atfetmek kimsenin haddi değildir
13:25 Wanlılar: Bir kez daha görkemli direneceğiz
13:18 Afganistan’da intihar saldırısı
12:44 Tülay Hatimoğlulları’ndan iktidara: Çözüme dair planın nedir?
12:07 Hamas: Tehdit dili işleri karmaşıklaştırıyor
12:05 2024 Yolsuzluk Algı Endeksi: Türkiye 34 puan ile 107'nci sırada
11:46 Kadınların hedefi 2'nci Lig
11:29 Aktar: Önceden verilen karar okundu
Karaman: Bütün mesele Wan Belediyesi’ne çökmedir
11:18 Gazetecilerin davasında açık dosyaların akıbeti sorulacak
11:08 Avukatlar Abdullah Öcalan ile görüşmek için başvurdu
11:01 Riha'da 1 gözaltı
10:28 Zeydan’ın avukatı Aktar: Kayyım için alınan siyasi bir karardır
10:27 Necla Demir: Basın devletin propaganda aygıtına dönüştürülmek isteniyor
10:18 Belediye önünde protesto: Gaspçılara ve hırsızlara izin yok!
10:14 Safitürk davasında yeniden yargılama talebi
09:53 Abdullah Zeydan'dan ilk tepki: Bu karar yok hükmündedir
09:48 Wanlılar belediye önüne akın ediyor
09:24 Öcalan nasıl bir çağrı yapacak: İmralı Heyeti’nden Önder MA’ya anlattı
09:21 Depremin bıraktığı izi şiirleriyle anlattı
09:17 Abdullah Zeydan’a 3 yıl 9 ay hapis
09:13 Kişisel Statü Yasası'na tepki: DAİŞ zihniyeti
09:12 ‘Aile Yılı’nı sorduğumuz kadınlar: Babanın sorumluluğu nerede?
09:11 İstinaf İHD üyesi Akdeniz'e verilen cezayı onadı
09:10 İnfaz ettiği disiplin cezalarına rağmen tahliye edilmedi
09:06 'Güneşimizi Karartamazsınız' eylemcilerinin hikayeleri
09:04 26 yıldır komplo protestolarında: Kendimi onunla tanıdım
09:00 11 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
08:27 İstanbul'da belediyelere operasyon: 10 gözaltı
07:53 Sêwereg'de kadın katliamı
10/02/2025
23:56 Ege Denizi'nde 5.2 büyüklüğünde deprem
23:26 Romanya Cumhurbaşkanı Iohannis istifa etti
22:49 Mêrdîn Barosu'ndan gazeteci Öznur Değer çağrısı
22:38 115 isimden Abdullah Öcalan için Avrupa Konseyi'ne mektup
22:27 Ekvador'da devlet başkanlığı seçimi ikinci tura kaldı
21:15 Gulistan Tara ve Hêro Behadîn’in adı katledildikleri caddeye verildi
21:04 SOHR: Suriye’de 7 kişi katledildi
21:00 Tişrîn Barajı’ndaki direniş 33’üncü gününde
20:45 Kadın yürüyüşünde gözaltına alınanlar serbest
20:16 Guatemala'da otobüs köprüden düştü: 51 kişi hayatını kaybetti
20:08 Hamas’tan ‘esir takasını erteledik’ açıklaması
19:59 İzmir’de halk buluşması: Tecrit ortadan kalkmalı
19:34 Fransa'da kabineye karşı verilen gensoru önergesi reddedildi
19:28 Vedat Özer’in tedavisi sürüyor
19:04 Kuzey ve Doğu Suriye’nin 4 köyüne saldırı
18:37 Gazetecilerden Aziz Köylüoğlu’nun taziyesine ziyaret
18:30 Hesekê’deki meydanın adı halk kararıyla ‘Özgürlük Meydanı’ oldu
18:22 DEM Parti Kadın Meclisi: Gözaltına alınan yoldaşlarımızı bırakın
18:16 CHP'de adaylık için 'ön seçim' kararı kesinleşti
17:49 ‘Tüm saldırılara rağmen onurlu barışın talepkarları olacağız’
17:32 Kadın yürüyüşünde 18 kişi gözaltına alındı
17:28 Emeklilere zam farkı yarın ödenecek
17:26 ‘Kızılay çadır sattı’ sözleri nedeniyle ifadeye çağrıldı
16:33 İran’da 3 Kürt’e idam ve hapis cezası verildi
16:24 Temelli: Sayın Öcalan’ın tarihi açıklamasının arkasındayız
16:15 Çorum’da iş cinayeti
16:08 Ezidî çocuğu kaçıran DAİŞ’lilere ceza istendi
15:54 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Öcalan ülkenin geleceği için çözüm üretiyor
15:53 Yasemin Cemre İçlikan’ın faillerine indirimli ceza
15:28 ‘Sînebîr Film Günleri’ yoğun ilgiyle sürüyor
15:27 Riha’da 2 kişi tutuklandı
15:10 Cihan Can'ı zırhlı araçla katleden polisin yargılamasına yeniden başlandı
15:08 HDK'den konferans sonuç bildirgesi: Tüm kesimler çözüm için rol üstlenmeli
14:47 Gazeteci Aziz Köylüoğlu için taziye kuruldu
14:42 ‘Çözüm için Meclis elini taşın altına koymalı’
14:32 Tutsaklara kelepçeli muayene dayatması
14:14 Bakanlık’tan valiliklere sokak hayvanlarına dair yazı
14:05 Kadınlardan ‘özgürlük’ yürüyüşü: Çok sayıda gözaltı
13:08 İmralı Heyeti, Federe Kürdistan Bölgesi'ni ziyaret edecek
12:50 Barış İçin Toplumsal Girişim’den ‘müzakere’ çağrısı
12:26 Gar Katliamı’nın 112’nci ayında adalet talebi
12:22 Abdullah Öcalan'a yazılan mektuba el konulmasına ‘ihlal’ kararı
11:37 Programda kadın gündemini işlemekle suçlanıyor
11:29 Gazetecilerin adli kontrol şartı kaldırıldı
11:18 Şirnex’te 11 bölgeye giriş-çıkış yasaklandı
10:36 ‘Kadını yaşamın öznesi olarak görmeyen politikayı reddediyoruz’
10:34 Özgür basının mamostesi: Aziz Köylüoğlu
09:57 Yargılanan gazeteciler: Talimatla çalışmayız, faaliyetlerimiz suç değil
09:50 Xwebûn 'Gözler Öcalan'da' manşetiyle çıktı
09:16 Gazeteci Deniz: Qereqozaq ve Tişrîn stratejik önemi nedeniyle hedefte
09:15 Fail polis olunca TİHEK ayrımcılıkla mücadeleyi unuttu
09:09 'Çırak da usta da biziz'
09:06 Komploya karşı küresel özgürlük eylemleri
09:00 10 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
09/02/2025
23:44 Özel’den, Yavaş ve İmamoğlu görüşmesi sonrası paylaşım
22:41 Ege Denizi'nde peş peşe deprem
21:59 Kobanê’de bir bebek katledildi
21:54 İlham Ehmed: Suriye için en uygun sistem Ademimerkeziyetçiliktir
21:22 Özel, İmamoğlu ve Yavaş 'cumhurbaşkanı adaylığı' için bir araya geldi
21:12 Uzun Yürüyüş 20’nci gününde
19:51 Hunergeha Welat’tan yeni klip: Bendava me ye
18:51 Girê Spî ve Kobanê köyleri bombalanıyor
18:48 Ege Denizi'nde 4.4 büyüklüğünde deprem
18:44 Tutuklanan Öznur Değer: Mizansene boyun eğmedim, direniyorum
18:25 ‘Çözüm barışta’ konferansı sona erdi: Barışı mutlaka kazanacağız
18:15 Ekvador sandık başında
17:59 'Geçiş Dönemi Adaleti' konferansı: İnsan varsa haklar da var olacaktır
17:25 Tülay Hatimoğulları: Demokratik bir ülkeyi hep beraber inşa edeceğiz
17:06 TJA'dan 'Rojava Devrimi'ni sahiplenme çağrısı
17:05 Gözaltına alınan 3 gazeteci serbest bırakıldı
16:58 'Çözüm için öncelikli olarak tecrit kaldırılmalıdır'
16:17 Bayındır’dan iktidara: Öcalan çözüme, siz neye hazırlanıyorsunuz?
15:56 Polisin yaraladığı Özer saldırı anını anlattı: Bilinçli hedef alındım
15:54 Figen Yüksekdağ'ın 'Sınırsız Savunmalar' kitabı Riha'da imzalandı
15:33 ‘Çözüm için toplumsal müzakere hareketi başlatılmalı’
14:48 KDP’den KNN Televizyonu’na baskın