Bakırhan: Abdullah Öcalan'ın mesajı Çanakkale ruhuna uygun olacak

ÇANAKKALE - Partisinin Çanakkale'de düzenlediği buluşmada konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Sayın Öcalan'ın mesajı Çanakkale ruhuna uygun olacak, mesajlarında Çanakkale ruhu olacak" dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Çanekkale'nin Kepez Belde Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde "Ekmek ve Adalet ve Barış" buluşması gerçekleştirdi. Yoğun ilginin gösterildiği buluşmada konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, tarihi günlerden geçtiklerini belirterek, DEM Parti'nin Türkiye partisi olduğunu vurguladı. DEM Parti'nin kadınların, gençlerin partisi olduğunu belirten Bakırhan, "Emin olun DEM Parti öylesine renkli, Türkiye mozaiğine uygun bir partidir ki eğer DEM Parti'yi oluşturan renklere baksanız benim ne kadar doğru söylediğimi anlayacaksınız. Öyle bir partiyiz ki Süryani'si, Asuri'si, Ermeni'si, Müslüman'ı, Alevi'si, Türk'ü, Kürt'ü, Arap'ı, genci, kadınının aktif olarak içerisinde yer aldığı tam da Türkiye'nin mozaiğine uygun bir parti görürsünüz. Onun için Çanakkale bizim için önemlidir. Onun için Balıkesir, Kaz Dağları önemlidir. Cudi'deki ağaç bizim için ne ifade ediyorsa Kaz Dağları'ndaki ağaç da onu ifade ediyor. Cudi'nin kaderiyle Kaz Dağları'ndaki ağacın kaderi birdir, bizim kaderimizin bir olduğu gibi. Bizler bir arada olursak hem Cudi ve Kaz Dağları'ndaki yeşili ağacı canlıları korumuş oluruz hem de yüzyıldır yok sayılan Kürt'ün kendi anadilini, kimliğini de korumuş olacağız" ifadelerini kullandı. 
 
Türkiye'nin tek kurtuluş reçetesinin DEM Parti'de olduğunu söyleyen Bakırhan, diğer partilerin dar aidiyetleri temsil ettiğini dile getirerek, "DEM Parti herkesin partisidir ve herkesi temsil ediyor. Herkesin sorunlarını kendi sorunları olarak görüyor ve görmeye devam edecek. Niye bize baskı yapılıyor? Bugün cezaevlerinde hangi siyasi partinin bizim arkadaşlarımız kadar tutsağı var? İşte tam da bu zalim, bu sömüren, emekçinin, yoksulun, Kürt'ün hakkını yok sayan sisteme karşı biz demokratik muhalefet yaptığımız için adliye koridorlarında, cezaevlerindeyiz. Ama hiçbir zaman Selahattinlerin, Figenlerin, Leylaların, Ayşelerin cezaevinde dahi olsa mücadelesinden bir milim taviz vermediği bir geleneği de temsil ediyoruz. Biz onun için gururlu onurluyuz, her yerde aynı şeyi konuşuyoruz" diye konuştu. 
 
'BÖYLE KARDEŞLİK OLMAZ'
 
Kürtlerin ülkenin temel dinamiklerinden olduğunu söyleyen Bakırhan, "Malazgirt'te beraberiz Kurtuluş Savaşı'nda beraberiz. Çanakkale'de dedelerimizin kanı, alın teri olacak, ama bu sistem 'Kürt yok' diyecek. Kürt diline 'Yok' diyecek. Kürtlerin anadilini öğrenmesine eğitim görmesine 'Hayır' diyecek. Kürt'ün iradesine kayyım atayacak, Kürt'ün iradesini cezaevine yollayacak. Böyle kardeşlik olmaz, böyle adalet böyle barış olmaz. İşte tam da bugün söylediğimiz gibi adalet için ekmek için barış için buradayız. Ekmeği bölüştürürken bile adaletsizlik yapıyorlar. Türkiye'nin tamamının olan ekmeği bölüştürürken iktidara yakın sermayeye büyük bölümünü veriyorlar emekliye emekçiye asgari ücretliye de geçinemeyeceği oranda veriyorlar. Bu da büyük adaletsizliktir buna karşı da mücadele ediyoruz. Onun için Çanakkale'nin renklerine geçmişteki mirasına geçmişte Türkiye'de bütün renkleri bir araya toplayan bütün renklerin bir arada cephede savaştığı tarihsel kimliğine büyük önem ve değer biçiyoruz" şeklinde konuştu. 
 
‘TEMEL SORUN EKMEK, ADALET, BARIŞTIR’
 
Ülkenin temel sorunun ekmek, adalet ve barış olduğunu söyleyen Bakırhan, bunları isteyenlerin coplandığını, haklarında davalar açıldığını, tutuklandığını ifade etti. 50 milyon kişinin açlık sınırında yaşadığını vurgulayan Bakırhan, 30 milyon insanın kış ayında evini ısıtamadığını belirterek, "Ama bu ülkeyi yönetenlere sorduğumuzda 'Maşallah hepimiz refah içerisinde yaşıyoruz. Mutluyuz, mesuduz hiçbir sorunumuz yok. Bu ülkeyi hem içeride hem dışarıda kıskananlar bu ülkenin iktidarına haksız eleştiriler yapanlar var' diyorlar. Sanırım ekonomi bakanının, emeklilerin asgari ücretlilerin nasıl geçindiğinden haberi yok. 14 bin lira ile nasıl geçinilir? Ekonomi bakanı ve bu iktidar bir zahmet bunun cevabını versin. 22 bin lira asgari ücretle nasıl çocuk okutulur, nasıl mutfakta yemek pişirilir nasıl kombi yakılır cevabını biz bulamadık. Buyursun '22 bin lira yeter' diyenler bunun cevabını versinler. Bu soruların cevabı verilmediği müddetçe bu ülkede ekonominin iyi olmadığını iyi gitmediğini haykırmaya devam edeceğiz. İnsanlar yoksul perişan açlıkla mücadele ediyorlar. Bir Türkiye düşünün insanlar karnını borçla doyuruyorlar, borç borç" diye belirtti. 
 
'İKTİDAR YANLISINI HERGÜN ZENGİNLEŞTİREN DÜZEN'
 
Yaşanan yoksulluğa itiraz ettiklerini ifade eden Bakırhan, eğer adalet ve barış sağlanacaksa öncelikle emeklilerin, emekçilerin, memurların, alın teri ile geçinen insanların insanca yaşayacakları koşulların sağlanması gerektiğini söyledi. Türkiye her anlamda demokrasi, özgürlükler anlamında dünyanın en geri kalmış ülkelerinden biri olduğunu dile getiren Bakırhan, şöyle devam etti: "Ama hakkını vermek lazım, sefalet endeksinde maşallah en üstlerdedir. Yani sefalette Türkiye dünyada bir kaç ülke ile birlikte en üstte yarışıyor. İşte bizim itirazımız bu sefalet düzeninedir. Bu anti demokratik düzenedir, bu emekçiyi yok ayan doğayı talan eden, gittikçe bizi yoksullaştıran düzenedir. İktidar yanlısını, her gün zenginleştiren düzenedir. Bugün üzerinden geçtiğimiz köprüyü yaparak garanti ücret elimizdeki parayı garantili geçiş ücreti olarak yandaş sermayeye veren bu düzenedir. Bu düzene itiraz edeceğiz inşallah hep birlikte el birliği ile buradaki bütün renklerle burada bir arada mücadele ederek hem adaleti hem demokrasi hem de barışı bu topraklara getireceğiz." 
 
'KADARİMİZ BİRDİR'
 
Kayyım atamalarına değinen Bakırhan, kendisi de Sêrt Belediye Eşbaşkanı iken görevden alınıp yerine kayyım atandığını hatırlatarak, şunları söyledi: "22 yıldır bu ülkeyi yöneten bir iktidar Siirt'te sandıkta kaybediyor, 3 defadır, bu kentin ekonomisini çarçur eden belediyeleri borçlandıran kayyımda ısrar ediyor. İşte bu adaletsizlik örneği Türkiye'nin karnesidir. İçeride ve dışarıda Türkiye'nin karnesi bu soygun yapan talan yapan kayyımcı anlayıştır, kayyımcı zihniyettir. Şimdi Kürt illeriyle yetinmiyorlar, önce Kürdistan coğrafyasında zulmü ekiyorlar, sonra sizlere ihraç ediyorlar. İşte Esenyurt'ta kayyım atadılar, şimdi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'yla uğraşıyorlar. İşte biz Kürdistan coğrafyasında Siirt, Batman Mardine kayyım atandığında Türkiye coğrafyasının tamamında ortak bir duruş ortak bir ret ortak bir itiraz ortaya koyabilseydik bugün burada kayyımlar tartışılmayacaktı. Buradaki siyasi iradenin gasp edilmesi yargı sopası kullanılmayacaktı. Cudi'de ormanlar yanarken Siirt'te ormanlar kesilirken Dersim'de doğa katledilirken itiraz edebilseydik Balıkesir'de maden ocakları olmayacaktı. Kaz Dağları gasp edilmeyecekti. Demek ki bu sistemin pratikleri bize bir şey öğretiyor, bize bir ders veriyor. Nedir o ders? Diyor ki: 'Türkiye'de yaşayan Türklerin Kürtlerin kaderi birdir.'" 
 
MÜCADELEYE ÇAĞRI
 
Kötülüğün her yerde kötülük olarak algılanması ve buna karşı durulması gerektiğini vurgulayan Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama biz maalesef onun gereklerini yerine getirmiyoruz. Kürtleri döven sistemin bir gün dönüp bizi döveceğini hesaplamıyoruz işte. Bu sistem 22 yıldır bizi dövüyorsa bizim bir arada olmayışımızdan, birlikte mücadele etmeyişimizden kaynaklıdır. Sizleri ortak mücadele etmeye Türkiye halklarının çıkarlarını ortak savunmaya parti ayrımı yapmadan omuz omuza mücadele etmeye çağırıyorum. Her birimizin bir partisi kimliği olabilir. Her birimizin bir mahallesi olabilir. Diğer mahalledeki zulme karşı çıkmadığımız müddetçe emin olun o zulüm dönüp dolanır er ya da geç bizim mahalleye de uğrar ve bize de bu zulmü yaşatır."
 
'BİZ BARIŞ SÜRECİ DİYEMİYORUZ'  
 
Kürt sorununa dair yürütülen tartışmalara değinen Bakırhan, şunları söyledi: "Siz de merak ediyorsunuz, 1 Ekim'den beri Türkiye’de bir tartışma süreci var. Sayın Bahçeli'nin el uzatması ile başlayan ve şimdi Türkiye kamuoyunun yoğun olarak tartıştığı adına bir sürü şey diyorlar, ama biz tartışma süreci diyoruz. Çünkü henüz bir çözüm sürecine evirilip evirilmeyeceğini bilmiyoruz. Henüz bir barış süreci midir, değil midir biz de bilmiyoruz. Çünkü biz 'barış süreci' diyemiyoruz Siirt'e kayyım atanıyor. Biz, bir çözüm süreci diyemiyoruz; çünkü dün Amed'de insanlar barışı haykırıyor, gençlere öyle bir zulüm uyguladılar ki, öylesine darp ettiler, öylesine büyük işkence yaptılar ki bugün bir arkadaşımız Vedat Özer yoğun bakımdadır. Vedat Özer arkadaşımıza geçmiş olsun diyoruz umarım en kısa sürede sağlığına ulaşır. Bu zulmü yapan bu işkenceyi yapanları kınıyorum, bir an önce bu tartışmayı başlatanların bu işkenceyi yapanlar hakkında da gerekli işlemleri yapmalıdır. İşte bütün bu uygulamalardan dolayı bu sürecin adını koyamıyoruz. Ama bu sürecin bir barış süreci olmasını istiyor, bir çözüm süreci olmasını istiyoruz. Bunu canı gönülden istiyoruz. Biz samimiyiz bizim uzattığımız elde takiye yok yalan yok. Bu el, eğer bir eli tutuyorsa bütün samimiyeti ile bütün açıklığı ile bütün inancıyla tutuyor. Çünkü bizim geldiğimiz kimlik ve gelenekler el uzatana ihanet etmez, 'Elini uzatıyorsan samimiyetle uzat, uzatmayacaksan da elini it' diyor. Biz elimizi uzatıyoruz, ama karşımızdakilerin de samimi olmasını istiyoruz.
 
'İKTİDARI SAMİMİ VE SAHİCİ OLMAYA ÇAĞIRIYORUM'
 
Bir taraftan çözüm tartışmaları diğer taraftan Kuzey ve Doğu Suriye'ye SMO çeteleri eliyle saldırılar. Böyle bir şey olabilir mi? Burada çözüm tartışmaları burada barış tartışmaları Kuzey ve Doğu Suriye'deki kardeşlerimize Kürtlere top, tüfek, sopa, kötülük. Böyle olmaz, bir barış olacaksa Türkiye'yi de bölgeyi de Suriye'yi de Kuzey Doğu Suriye'yi de kapsamalıdır. SMO çeteleri her gün Kürtlere saldırtılıyor. Tişrîn barajı oradaki Kürtlerin, Arapların, Ermenilerin, Hıristiyanların birlikte yaşadığı bir zemindir her Allah'ın günü oraya saldırı oluyor. Kuzey Doğu Suriye'de bunlar olurken burada bunun adına nasıl barış süreci diyeceğiz. Nusaybin'deki kardeşlerimiz demeyecek mi, Qamişlo’daki kardeşlerimiz dövülürken öldürülürken siz hangi amaçla bu sürecin adı 'Barış Süreci' koyuyorsunuz. İktidarı samimi ve sahici olmaya davet ediyorum. Ortadoğu'daki gerçekleri görmeye davet ediyorum, Ortadoğu'daki bu ateş çemberinin hemen kıyısında Türkiye'yi demokrasiye davet ediyorum. Kürt meselesini demokratik yollarla çözmeye davet ediyorum. Biz bu konuda samimiyiz. Dün Amed'de on binlerin toplandığı miting alanında da aynı şeyi söyledik. Samimiyet bekliyoruz. Öyle iyi sözlerle olabilecek bir şey değil. Somut pratik bekliyoruz. Vedat Özerlerin darp edilmediği işkence görmediği bir süreç bekliyoruz. Miting yapıyoruz, miting sonrası gençler kadınlar yerlerde sürüklenerek gözaltına alınıyor, işkence ediliyor. Böyle bir Türkiye olabilir mi? Kürt nasıl inansın, Çanakkale'deki insanlar nasıl inansın bunun bir süreç olacağına. Bu devlet oyundan vazgeçmeli, samimi olmalıdır. Kaç defadır çözüm ve barış süreci deniliyor Kürtler iyi niyetleriyle ellerini uzatıyor, ama bir biçimiyle bozuyorlar. Bu kez öyle olmasın."
 
'KÜRT-TÜRK İTTİFAKINI YENİDEN KURALIM'
 
Kürt sorununun çözümünün Çanakkale "ruhuna uygun" bir şekilde çözüm olmasını istediklerini belirten Bakırhan, şunları söyledi: "Çanakkale ruhuna Malazgirt'ten Çanakkale’ye Kürt ve Türk ittifakının geçmişteki ortak mücadelesini uygun bir süreç olmasını istiyoruz. Bu Çanakkale'deki şehitlikte hepimizin ataları dedeleri var. Birlikte mücadele ettiler. Orada sadece Kürtler, Türkler, Araplar, yok orada Türkiye’nin bütün renkleri var. Bir çözüm olacaksa Çanakkale ruhuna uygun olmalıdır, kapsayıcı olmalıdır. Çanakkale'de bedel ödeyen herkesin torunlarını eşit gören bir ruhta olmalıdır, bu çözüm süreci. Biz diyoruz ki Çanakkale'deki Türk ve Kürt ittifakını yeniden kuralım. Kürtler kimsenin düşmanı değil, kimsenin malında canında geleceğinde gözü yok. Malazgirt'te sizinleydi, Kurtuluş savaşında sizinleydi, Çanakkale'deki mezar taşlarında okursanız sizinle olduklarını görürsünüz. Bugüne kadar her şeyi inkar ettiler, ama en doğruyu mezar taşları söyler. Orada Rojavalı gençler de var. Rojavalı gençler Çanakkale'yi kurtarmak için bedel ödüyor, o şehitlikte yatıyor, ama bu sistem Rojavalılara SMO çeteleri eliyle saldırı düzenliyor. Bu Çanakkale ruhuna aykırıdır, bu Çanakkale ruhunu zedeler. Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldırı yapmayın, sizleri Çanakkale'de şehit düşen Rojavalı insanların dedelerinin ruhunun anısına uygun bir pratiğe davet ediyorum. Çanakkale şehitliği nasıl hepimizinse bu topraklar da bizim, Çanakkale ruhuna saygı duymaya çağırıyorum, ihanet etmeye değil. Bizler Çanakkale ruhunun olduğu yerdeyiz. Emin olun ilk günden beri söylüyoruz, Kürt, Türk alevi, bu ülkede yaşayan bütün kimlikler bütün milletler kardeştir, diyoruz ama demokratik bir zemin olsun diyoruz. Ama demokrasi olsun, Kürt dilini konuştuğu zaman ötekileştirilmesin diyoruz, iradesini seçtiği zaman yerine kayyım atanmasın diyoruz, açlık ve yoksullukla terbiye edilmesi diyoruz. Vicdana, adalete, insanlığa davet ediyoruz. 
 
SAYIN ÖCALAN'IN MESAJINDA ÇANAKKALE RUHU OLACAK
 
Kamuoyu çok merak ediyor. Sayın Öcalan çağrı yapacak mı, çağrısında ne diyecek? Bunlar günlerce yorumlanabilir. Biz, Sayın Öcalan'ın yanında değiliz, ama Türkiye'nin demokratikleşmesine, Kürt sorununun demokratik yollarla çözülmesine dönük çok önemli bir çağrı yapacağını biliyoruz. Türkiye'yi rahatlatacak, 85 milyon insan tekrar kardeşçe, eşitçe bir arada yaşamasını sağlayacak mesajlarının geleceğini biliyoruz. Ama kısaca şunu söyleyeyim. Sayın Öcalan'ın mesajı Çanakkale ruhuna uygun olacak, mesajlarında Çanakkale ruhu olacak. Bu kadar kısa ve net. Dolayısıyla bugün burada bir arada olduğumuz bütün kardeşlerime, yoldaşlarıma, hangi milliyetten, inançtan olursa olsun, bu salonu dolduran hepinize yapılacak çağrıya sahip çıkmaya davet ediyorum. Çünkü orada Çanakkale ruhuna uygun bir açıklama gelecek. Bu sürece destek vermenizi istiyorum. Barış sadece Kürtlere kazandırmayacaktır, en başta emekliye, emekçiye, asgari ücretliye, kombisini yakamayan yüzde 30’a da adalet getirecektir. 
 
BARIŞ GELİNCE ADALETİN KAPILARI HEPİMİZE AÇILACAK
 
Barış Kürt'e, Türk'e, Arap'a, Alevi'ye kadına, gence eşit işleyecektir. Kürtlere barış, ama emekçilere sömürü olmayacaktır. Bu süreç hepimizi ilgilendiriyor. Bu sürecin sonunda barışa ulaşabilirsek emin olun hepimiz rahat, demokrasi içinde refah içinde yaşayacağız. Onun için barış sadece Kür'tün sorunu değil, hepimizin sorunudur. Hepinizin bu meseleye aynı hassasiyetle sahip çıkması yanında durması gereken bir şeydir, sizleri yapılacak çağrıya, bu sürece aktif katılmaya ve destek vermeye çağırıyorum. İnşallah bir daha geldiğimizde daha büyük salonlarda Çanakkale'nin bütün renklerini bir arada bulunduran bir salona hep birlikte hitap edeceğimiz toplantılar yapacağımızı umuyorum. Barış gelince adaletin kapıları hepimize açılacak. Adaletin kapıları Kürt siyasetçilerine de, Gazi'ye de, Alevilere, kadınlara açılacak. Eğer bu süreç başarıya ulaşırsa hepimizin ekmeği çoğalacak. Bu çok önemlidir." 
 
 

Diğer başlıklar

12/02/2025
09:08 ‘Çözüm için yasal değişiklikler yapılmalı’
09:07 Şêx Seîd'den Abdullah Öcalan'a süren direniş: Özgürlük olmadan çözüm olmaz
09:05 Margaret Owen: Öcalan özgür olmadan barışı konuşamayız
09:00 Farisoğulları: AKP süreci tıkarsa kaybeden Türkiye olur
09:00 12 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
08:42 PKK'den önemli açıklama
08:01 Wan'da kitlesel açıklama yapılacak
07:59 Belediye önünde sabahlayan eşbaşkan: Gaspa geçit vermeyeceğiz
07:51 Direniş mahallelere yayıldı
07:48 Wan'da halk geceyi belediyenin önünde geçirdi
11/02/2025
22:42 Özgür Özel Ahmet Türk’ü ziyaret etti
22:30 Netanyahu: Rehineler serbest bırakılmazsa ateşkes sona erecek
22:24 Trump: Gazze ABD'nin yetkisi altında olacak
22:09 'Ben de HDK'liyim' kampanyası
21:24 Meclis’te ‘suça sürüklenen çocuklar’ tartışması
21:11 Ege Denizi'nde 4.3 büyüklüğünde deprem
20:51 Gar Katliamı'nda yaşamını yitirenler anısına belgesel gösterimi
20:42 CHP'li başkanlar: Cezalandırılan biz değil, bizzat milletimiz
19:50 Soğuk havaya rağmen binlerce kişi belediye önünde
19:17 İstanbul'daki tüm okullara kar tatili
19:13 Uzun Yürüyüş 22’nci gününde Metz’de sürüyor
18:30 Soğuk ve yağışa rağmen Tişrîn direnişi 34’üncü gününde
18:10 Yangına giden itfaiyeyi durduran polisler hakkında soruşturma
18:02 Serra Bucak: Wan halkı kayyıma müsaade etmeyecektir
17:20 Akdeniz Belediyesi’nde 17 kişi işten çıkarıldı
17:14 DEM Parti: Halk iradesine yapılan sistematik operasyonlar provokasyondur
17:09 Wan Emek ve Demokrasi Platformu: Amaçları halkın iradesini gasp etmek
16:56 Köylüoğlu’nun sözleriyle seslendiler: Özgür Basın direnmeye devam edecek
16:55 İran’da 2 gazeteci 'af' listesine eklendi
16:54 Irkçı paylaşıma suç duyurusu
16:21 Kayyım girişimine karşı Wan'da çadır kuruldu
16:21 Evin Cezaevi önünde eylem: İdamlar durdurulsun
16:07 Şirnex'te çok sayıda köpek ölü bulundu
15:52 Kanser hastaları için Sosyal Taksi Projesi
15:36 Neslihan Şedal: İradesini yok saydığınız halkla nasıl barışacaksınız?
15:31 Süleymaniye’de açlık grevi 15’inci gününde
15:30 Bismîl’de halk lokantası açıldı
15:05 12 yılda 742 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti
14:56 Eylem sonuç verdi: İzBB 'ücretsiz izin' kararından döndü
14:54 Savcıdan ÇHD’li avukatlara sözlü saldırı: Teröristsiniz!
14:53 Polisin saldırısında yaralanan Özer taburcu edildi
14:27 Köylüoğlu’nun taziyesine ziyaret: Gerçeği yazan mücadelenin neferleri oldular
14:22 Tülay Hatimoğulları: Öcalan'ın çağrısı 15 Şubat'a yetişmeyebilir
14:21 Wêranşar'da GES işçileri iş bıraktı
13:52 DBP'den Özer’in ailesine ziyaret
13:52 HDK'den savcılığa: Kongremize suç atfetmek kimsenin haddi değildir
13:25 Wanlılar: Bir kez daha görkemli direneceğiz
13:18 Afganistan’da intihar saldırısı
12:44 Tülay Hatimoğlulları’ndan iktidara: Çözüme dair planın nedir?
12:07 Hamas: Tehdit dili işleri karmaşıklaştırıyor
12:05 2024 Yolsuzluk Algı Endeksi: Türkiye 34 puan ile 107'nci sırada
11:46 Kadınların hedefi 2'nci Lig
11:29 Aktar: Önceden verilen karar okundu
Karaman: Bütün mesele Wan Belediyesi’ne çökmedir
11:18 Gazetecilerin davasında açık dosyaların akıbeti sorulacak
11:08 Avukatlar Abdullah Öcalan ile görüşmek için başvurdu
11:01 Riha'da 1 gözaltı
10:28 Zeydan’ın avukatı Aktar: Kayyım için alınan siyasi bir karardır
10:27 Necla Demir: Basın devletin propaganda aygıtına dönüştürülmek isteniyor
10:18 Belediye önünde protesto: Gaspçılara ve hırsızlara izin yok!
10:14 Safitürk davasında yeniden yargılama talebi
09:53 Abdullah Zeydan'dan ilk tepki: Bu karar yok hükmündedir
09:48 Wanlılar belediye önüne akın ediyor
09:24 Öcalan nasıl bir çağrı yapacak: İmralı Heyeti’nden Önder MA’ya anlattı
09:21 Depremin bıraktığı izi şiirleriyle anlattı
09:17 Abdullah Zeydan’a 3 yıl 9 ay hapis
09:13 Kişisel Statü Yasası'na tepki: DAİŞ zihniyeti
09:12 ‘Aile Yılı’nı sorduğumuz kadınlar: Babanın sorumluluğu nerede?
09:11 İstinaf İHD üyesi Akdeniz'e verilen cezayı onadı
09:10 İnfaz ettiği disiplin cezalarına rağmen tahliye edilmedi
09:06 'Güneşimizi Karartamazsınız' eylemcilerinin hikayeleri
09:04 26 yıldır komplo protestolarında: Kendimi onunla tanıdım
09:00 11 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
08:27 İstanbul'da belediyelere operasyon: 10 gözaltı
07:53 Sêwereg'de kadın katliamı
10/02/2025
23:56 Ege Denizi'nde 5.2 büyüklüğünde deprem
23:26 Romanya Cumhurbaşkanı Iohannis istifa etti
22:49 Mêrdîn Barosu'ndan gazeteci Öznur Değer çağrısı
22:38 115 isimden Abdullah Öcalan için Avrupa Konseyi'ne mektup
22:27 Ekvador'da devlet başkanlığı seçimi ikinci tura kaldı
21:15 Gulistan Tara ve Hêro Behadîn’in adı katledildikleri caddeye verildi
21:04 SOHR: Suriye’de 7 kişi katledildi
21:00 Tişrîn Barajı’ndaki direniş 33’üncü gününde
20:45 Kadın yürüyüşünde gözaltına alınanlar serbest
20:16 Guatemala'da otobüs köprüden düştü: 51 kişi hayatını kaybetti
20:08 Hamas’tan ‘esir takasını erteledik’ açıklaması
19:59 İzmir’de halk buluşması: Tecrit ortadan kalkmalı
19:34 Fransa'da kabineye karşı verilen gensoru önergesi reddedildi
19:28 Vedat Özer’in tedavisi sürüyor
19:04 Kuzey ve Doğu Suriye’nin 4 köyüne saldırı
18:37 Gazetecilerden Aziz Köylüoğlu’nun taziyesine ziyaret
18:30 Hesekê’deki meydanın adı halk kararıyla ‘Özgürlük Meydanı’ oldu
18:22 DEM Parti Kadın Meclisi: Gözaltına alınan yoldaşlarımızı bırakın
18:16 CHP'de adaylık için 'ön seçim' kararı kesinleşti
17:49 ‘Tüm saldırılara rağmen onurlu barışın talepkarları olacağız’
17:32 Kadın yürüyüşünde 18 kişi gözaltına alındı
17:28 Emeklilere zam farkı yarın ödenecek
17:26 ‘Kızılay çadır sattı’ sözleri nedeniyle ifadeye çağrıldı
16:33 İran’da 3 Kürt’e idam ve hapis cezası verildi
16:24 Temelli: Sayın Öcalan’ın tarihi açıklamasının arkasındayız
16:15 Çorum’da iş cinayeti
16:08 Ezidî çocuğu kaçıran DAİŞ’lilere ceza istendi
15:54 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Öcalan ülkenin geleceği için çözüm üretiyor
15:53 Yasemin Cemre İçlikan’ın faillerine indirimli ceza
15:28 ‘Sînebîr Film Günleri’ yoğun ilgiyle sürüyor
15:27 Riha’da 2 kişi tutuklandı
15:10 Cihan Can'ı zırhlı araçla katleden polisin yargılamasına yeniden başlandı
15:08 HDK'den konferans sonuç bildirgesi: Tüm kesimler çözüm için rol üstlenmeli
14:47 Gazeteci Aziz Köylüoğlu için taziye kuruldu
14:42 ‘Çözüm için Meclis elini taşın altına koymalı’
14:32 Tutsaklara kelepçeli muayene dayatması
14:14 Bakanlık’tan valiliklere sokak hayvanlarına dair yazı
14:05 Kadınlardan ‘özgürlük’ yürüyüşü: Çok sayıda gözaltı
13:08 İmralı Heyeti, Federe Kürdistan Bölgesi'ni ziyaret edecek
12:50 Barış İçin Toplumsal Girişim’den ‘müzakere’ çağrısı
12:26 Gar Katliamı’nın 112’nci ayında adalet talebi
12:22 Abdullah Öcalan'a yazılan mektuba el konulmasına ‘ihlal’ kararı
11:37 Programda kadın gündemini işlemekle suçlanıyor
11:29 Gazetecilerin adli kontrol şartı kaldırıldı
11:18 Şirnex’te 11 bölgeye giriş-çıkış yasaklandı
10:36 ‘Kadını yaşamın öznesi olarak görmeyen politikayı reddediyoruz’
10:34 Özgür basının mamostesi: Aziz Köylüoğlu
09:57 Yargılanan gazeteciler: Talimatla çalışmayız, faaliyetlerimiz suç değil
09:50 Xwebûn 'Gözler Öcalan'da' manşetiyle çıktı
09:16 Gazeteci Deniz: Qereqozaq ve Tişrîn stratejik önemi nedeniyle hedefte
09:15 Fail polis olunca TİHEK ayrımcılıkla mücadeleyi unuttu
09:09 'Çırak da usta da biziz'
09:06 Komploya karşı küresel özgürlük eylemleri
09:00 10 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
09/02/2025
23:44 Özel’den, Yavaş ve İmamoğlu görüşmesi sonrası paylaşım
22:41 Ege Denizi'nde peş peşe deprem
21:59 Kobanê’de bir bebek katledildi
21:54 İlham Ehmed: Suriye için en uygun sistem Ademimerkeziyetçiliktir
21:22 Özel, İmamoğlu ve Yavaş 'cumhurbaşkanı adaylığı' için bir araya geldi
21:12 Uzun Yürüyüş 20’nci gününde
19:51 Hunergeha Welat’tan yeni klip: Bendava me ye
18:51 Girê Spî ve Kobanê köyleri bombalanıyor
18:48 Ege Denizi'nde 4.4 büyüklüğünde deprem
18:44 Tutuklanan Öznur Değer: Mizansene boyun eğmedim, direniyorum
18:25 ‘Çözüm barışta’ konferansı sona erdi: Barışı mutlaka kazanacağız
18:15 Ekvador sandık başında
17:59 'Geçiş Dönemi Adaleti' konferansı: İnsan varsa haklar da var olacaktır
17:25 Tülay Hatimoğulları: Demokratik bir ülkeyi hep beraber inşa edeceğiz
17:06 TJA'dan 'Rojava Devrimi'ni sahiplenme çağrısı
17:05 Gözaltına alınan 3 gazeteci serbest bırakıldı
16:58 'Çözüm için öncelikli olarak tecrit kaldırılmalıdır'
16:17 Bayındır’dan iktidara: Öcalan çözüme, siz neye hazırlanıyorsunuz?
15:56 Polisin yaraladığı Özer saldırı anını anlattı: Bilinçli hedef alındım
15:54 Figen Yüksekdağ'ın 'Sınırsız Savunmalar' kitabı Riha'da imzalandı
15:33 ‘Çözüm için toplumsal müzakere hareketi başlatılmalı’
14:48 KDP’den KNN Televizyonu’na baskın