Bakırhan: Abdullah Öcalan'ın mesajı Çanakkale ruhuna uygun olacak

ÇANAKKALE - Partisinin Çanakkale'de düzenlediği buluşmada konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Sayın Öcalan'ın mesajı Çanakkale ruhuna uygun olacak, mesajlarında Çanakkale ruhu olacak" dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Çanekkale'nin Kepez Belde Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde "Ekmek ve Adalet ve Barış" buluşması gerçekleştirdi. Yoğun ilginin gösterildiği buluşmada konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, tarihi günlerden geçtiklerini belirterek, DEM Parti'nin Türkiye partisi olduğunu vurguladı. DEM Parti'nin kadınların, gençlerin partisi olduğunu belirten Bakırhan, "Emin olun DEM Parti öylesine renkli, Türkiye mozaiğine uygun bir partidir ki eğer DEM Parti'yi oluşturan renklere baksanız benim ne kadar doğru söylediğimi anlayacaksınız. Öyle bir partiyiz ki Süryani'si, Asuri'si, Ermeni'si, Müslüman'ı, Alevi'si, Türk'ü, Kürt'ü, Arap'ı, genci, kadınının aktif olarak içerisinde yer aldığı tam da Türkiye'nin mozaiğine uygun bir parti görürsünüz. Onun için Çanakkale bizim için önemlidir. Onun için Balıkesir, Kaz Dağları önemlidir. Cudi'deki ağaç bizim için ne ifade ediyorsa Kaz Dağları'ndaki ağaç da onu ifade ediyor. Cudi'nin kaderiyle Kaz Dağları'ndaki ağacın kaderi birdir, bizim kaderimizin bir olduğu gibi. Bizler bir arada olursak hem Cudi ve Kaz Dağları'ndaki yeşili ağacı canlıları korumuş oluruz hem de yüzyıldır yok sayılan Kürt'ün kendi anadilini, kimliğini de korumuş olacağız" ifadelerini kullandı. 
 
Türkiye'nin tek kurtuluş reçetesinin DEM Parti'de olduğunu söyleyen Bakırhan, diğer partilerin dar aidiyetleri temsil ettiğini dile getirerek, "DEM Parti herkesin partisidir ve herkesi temsil ediyor. Herkesin sorunlarını kendi sorunları olarak görüyor ve görmeye devam edecek. Niye bize baskı yapılıyor? Bugün cezaevlerinde hangi siyasi partinin bizim arkadaşlarımız kadar tutsağı var? İşte tam da bu zalim, bu sömüren, emekçinin, yoksulun, Kürt'ün hakkını yok sayan sisteme karşı biz demokratik muhalefet yaptığımız için adliye koridorlarında, cezaevlerindeyiz. Ama hiçbir zaman Selahattinlerin, Figenlerin, Leylaların, Ayşelerin cezaevinde dahi olsa mücadelesinden bir milim taviz vermediği bir geleneği de temsil ediyoruz. Biz onun için gururlu onurluyuz, her yerde aynı şeyi konuşuyoruz" diye konuştu. 
 
'BÖYLE KARDEŞLİK OLMAZ'
 
Kürtlerin ülkenin temel dinamiklerinden olduğunu söyleyen Bakırhan, "Malazgirt'te beraberiz Kurtuluş Savaşı'nda beraberiz. Çanakkale'de dedelerimizin kanı, alın teri olacak, ama bu sistem 'Kürt yok' diyecek. Kürt diline 'Yok' diyecek. Kürtlerin anadilini öğrenmesine eğitim görmesine 'Hayır' diyecek. Kürt'ün iradesine kayyım atayacak, Kürt'ün iradesini cezaevine yollayacak. Böyle kardeşlik olmaz, böyle adalet böyle barış olmaz. İşte tam da bugün söylediğimiz gibi adalet için ekmek için barış için buradayız. Ekmeği bölüştürürken bile adaletsizlik yapıyorlar. Türkiye'nin tamamının olan ekmeği bölüştürürken iktidara yakın sermayeye büyük bölümünü veriyorlar emekliye emekçiye asgari ücretliye de geçinemeyeceği oranda veriyorlar. Bu da büyük adaletsizliktir buna karşı da mücadele ediyoruz. Onun için Çanakkale'nin renklerine geçmişteki mirasına geçmişte Türkiye'de bütün renkleri bir araya toplayan bütün renklerin bir arada cephede savaştığı tarihsel kimliğine büyük önem ve değer biçiyoruz" şeklinde konuştu. 
 
‘TEMEL SORUN EKMEK, ADALET, BARIŞTIR’
 
Ülkenin temel sorunun ekmek, adalet ve barış olduğunu söyleyen Bakırhan, bunları isteyenlerin coplandığını, haklarında davalar açıldığını, tutuklandığını ifade etti. 50 milyon kişinin açlık sınırında yaşadığını vurgulayan Bakırhan, 30 milyon insanın kış ayında evini ısıtamadığını belirterek, "Ama bu ülkeyi yönetenlere sorduğumuzda 'Maşallah hepimiz refah içerisinde yaşıyoruz. Mutluyuz, mesuduz hiçbir sorunumuz yok. Bu ülkeyi hem içeride hem dışarıda kıskananlar bu ülkenin iktidarına haksız eleştiriler yapanlar var' diyorlar. Sanırım ekonomi bakanının, emeklilerin asgari ücretlilerin nasıl geçindiğinden haberi yok. 14 bin lira ile nasıl geçinilir? Ekonomi bakanı ve bu iktidar bir zahmet bunun cevabını versin. 22 bin lira asgari ücretle nasıl çocuk okutulur, nasıl mutfakta yemek pişirilir nasıl kombi yakılır cevabını biz bulamadık. Buyursun '22 bin lira yeter' diyenler bunun cevabını versinler. Bu soruların cevabı verilmediği müddetçe bu ülkede ekonominin iyi olmadığını iyi gitmediğini haykırmaya devam edeceğiz. İnsanlar yoksul perişan açlıkla mücadele ediyorlar. Bir Türkiye düşünün insanlar karnını borçla doyuruyorlar, borç borç" diye belirtti. 
 
'İKTİDAR YANLISINI HERGÜN ZENGİNLEŞTİREN DÜZEN'
 
Yaşanan yoksulluğa itiraz ettiklerini ifade eden Bakırhan, eğer adalet ve barış sağlanacaksa öncelikle emeklilerin, emekçilerin, memurların, alın teri ile geçinen insanların insanca yaşayacakları koşulların sağlanması gerektiğini söyledi. Türkiye her anlamda demokrasi, özgürlükler anlamında dünyanın en geri kalmış ülkelerinden biri olduğunu dile getiren Bakırhan, şöyle devam etti: "Ama hakkını vermek lazım, sefalet endeksinde maşallah en üstlerdedir. Yani sefalette Türkiye dünyada bir kaç ülke ile birlikte en üstte yarışıyor. İşte bizim itirazımız bu sefalet düzeninedir. Bu anti demokratik düzenedir, bu emekçiyi yok ayan doğayı talan eden, gittikçe bizi yoksullaştıran düzenedir. İktidar yanlısını, her gün zenginleştiren düzenedir. Bugün üzerinden geçtiğimiz köprüyü yaparak garanti ücret elimizdeki parayı garantili geçiş ücreti olarak yandaş sermayeye veren bu düzenedir. Bu düzene itiraz edeceğiz inşallah hep birlikte el birliği ile buradaki bütün renklerle burada bir arada mücadele ederek hem adaleti hem demokrasi hem de barışı bu topraklara getireceğiz." 
 
'KADARİMİZ BİRDİR'
 
Kayyım atamalarına değinen Bakırhan, kendisi de Sêrt Belediye Eşbaşkanı iken görevden alınıp yerine kayyım atandığını hatırlatarak, şunları söyledi: "22 yıldır bu ülkeyi yöneten bir iktidar Siirt'te sandıkta kaybediyor, 3 defadır, bu kentin ekonomisini çarçur eden belediyeleri borçlandıran kayyımda ısrar ediyor. İşte bu adaletsizlik örneği Türkiye'nin karnesidir. İçeride ve dışarıda Türkiye'nin karnesi bu soygun yapan talan yapan kayyımcı anlayıştır, kayyımcı zihniyettir. Şimdi Kürt illeriyle yetinmiyorlar, önce Kürdistan coğrafyasında zulmü ekiyorlar, sonra sizlere ihraç ediyorlar. İşte Esenyurt'ta kayyım atadılar, şimdi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'yla uğraşıyorlar. İşte biz Kürdistan coğrafyasında Siirt, Batman Mardine kayyım atandığında Türkiye coğrafyasının tamamında ortak bir duruş ortak bir ret ortak bir itiraz ortaya koyabilseydik bugün burada kayyımlar tartışılmayacaktı. Buradaki siyasi iradenin gasp edilmesi yargı sopası kullanılmayacaktı. Cudi'de ormanlar yanarken Siirt'te ormanlar kesilirken Dersim'de doğa katledilirken itiraz edebilseydik Balıkesir'de maden ocakları olmayacaktı. Kaz Dağları gasp edilmeyecekti. Demek ki bu sistemin pratikleri bize bir şey öğretiyor, bize bir ders veriyor. Nedir o ders? Diyor ki: 'Türkiye'de yaşayan Türklerin Kürtlerin kaderi birdir.'" 
 
MÜCADELEYE ÇAĞRI
 
Kötülüğün her yerde kötülük olarak algılanması ve buna karşı durulması gerektiğini vurgulayan Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama biz maalesef onun gereklerini yerine getirmiyoruz. Kürtleri döven sistemin bir gün dönüp bizi döveceğini hesaplamıyoruz işte. Bu sistem 22 yıldır bizi dövüyorsa bizim bir arada olmayışımızdan, birlikte mücadele etmeyişimizden kaynaklıdır. Sizleri ortak mücadele etmeye Türkiye halklarının çıkarlarını ortak savunmaya parti ayrımı yapmadan omuz omuza mücadele etmeye çağırıyorum. Her birimizin bir partisi kimliği olabilir. Her birimizin bir mahallesi olabilir. Diğer mahalledeki zulme karşı çıkmadığımız müddetçe emin olun o zulüm dönüp dolanır er ya da geç bizim mahalleye de uğrar ve bize de bu zulmü yaşatır."
 
'BİZ BARIŞ SÜRECİ DİYEMİYORUZ'  
 
Kürt sorununa dair yürütülen tartışmalara değinen Bakırhan, şunları söyledi: "Siz de merak ediyorsunuz, 1 Ekim'den beri Türkiye’de bir tartışma süreci var. Sayın Bahçeli'nin el uzatması ile başlayan ve şimdi Türkiye kamuoyunun yoğun olarak tartıştığı adına bir sürü şey diyorlar, ama biz tartışma süreci diyoruz. Çünkü henüz bir çözüm sürecine evirilip evirilmeyeceğini bilmiyoruz. Henüz bir barış süreci midir, değil midir biz de bilmiyoruz. Çünkü biz 'barış süreci' diyemiyoruz Siirt'e kayyım atanıyor. Biz, bir çözüm süreci diyemiyoruz; çünkü dün Amed'de insanlar barışı haykırıyor, gençlere öyle bir zulüm uyguladılar ki, öylesine darp ettiler, öylesine büyük işkence yaptılar ki bugün bir arkadaşımız Vedat Özer yoğun bakımdadır. Vedat Özer arkadaşımıza geçmiş olsun diyoruz umarım en kısa sürede sağlığına ulaşır. Bu zulmü yapan bu işkenceyi yapanları kınıyorum, bir an önce bu tartışmayı başlatanların bu işkenceyi yapanlar hakkında da gerekli işlemleri yapmalıdır. İşte bütün bu uygulamalardan dolayı bu sürecin adını koyamıyoruz. Ama bu sürecin bir barış süreci olmasını istiyor, bir çözüm süreci olmasını istiyoruz. Bunu canı gönülden istiyoruz. Biz samimiyiz bizim uzattığımız elde takiye yok yalan yok. Bu el, eğer bir eli tutuyorsa bütün samimiyeti ile bütün açıklığı ile bütün inancıyla tutuyor. Çünkü bizim geldiğimiz kimlik ve gelenekler el uzatana ihanet etmez, 'Elini uzatıyorsan samimiyetle uzat, uzatmayacaksan da elini it' diyor. Biz elimizi uzatıyoruz, ama karşımızdakilerin de samimi olmasını istiyoruz.
 
'İKTİDARI SAMİMİ VE SAHİCİ OLMAYA ÇAĞIRIYORUM'
 
Bir taraftan çözüm tartışmaları diğer taraftan Kuzey ve Doğu Suriye'ye SMO çeteleri eliyle saldırılar. Böyle bir şey olabilir mi? Burada çözüm tartışmaları burada barış tartışmaları Kuzey ve Doğu Suriye'deki kardeşlerimize Kürtlere top, tüfek, sopa, kötülük. Böyle olmaz, bir barış olacaksa Türkiye'yi de bölgeyi de Suriye'yi de Kuzey Doğu Suriye'yi de kapsamalıdır. SMO çeteleri her gün Kürtlere saldırtılıyor. Tişrîn barajı oradaki Kürtlerin, Arapların, Ermenilerin, Hıristiyanların birlikte yaşadığı bir zemindir her Allah'ın günü oraya saldırı oluyor. Kuzey Doğu Suriye'de bunlar olurken burada bunun adına nasıl barış süreci diyeceğiz. Nusaybin'deki kardeşlerimiz demeyecek mi, Qamişlo’daki kardeşlerimiz dövülürken öldürülürken siz hangi amaçla bu sürecin adı 'Barış Süreci' koyuyorsunuz. İktidarı samimi ve sahici olmaya davet ediyorum. Ortadoğu'daki gerçekleri görmeye davet ediyorum, Ortadoğu'daki bu ateş çemberinin hemen kıyısında Türkiye'yi demokrasiye davet ediyorum. Kürt meselesini demokratik yollarla çözmeye davet ediyorum. Biz bu konuda samimiyiz. Dün Amed'de on binlerin toplandığı miting alanında da aynı şeyi söyledik. Samimiyet bekliyoruz. Öyle iyi sözlerle olabilecek bir şey değil. Somut pratik bekliyoruz. Vedat Özerlerin darp edilmediği işkence görmediği bir süreç bekliyoruz. Miting yapıyoruz, miting sonrası gençler kadınlar yerlerde sürüklenerek gözaltına alınıyor, işkence ediliyor. Böyle bir Türkiye olabilir mi? Kürt nasıl inansın, Çanakkale'deki insanlar nasıl inansın bunun bir süreç olacağına. Bu devlet oyundan vazgeçmeli, samimi olmalıdır. Kaç defadır çözüm ve barış süreci deniliyor Kürtler iyi niyetleriyle ellerini uzatıyor, ama bir biçimiyle bozuyorlar. Bu kez öyle olmasın."
 
'KÜRT-TÜRK İTTİFAKINI YENİDEN KURALIM'
 
Kürt sorununun çözümünün Çanakkale "ruhuna uygun" bir şekilde çözüm olmasını istediklerini belirten Bakırhan, şunları söyledi: "Çanakkale ruhuna Malazgirt'ten Çanakkale’ye Kürt ve Türk ittifakının geçmişteki ortak mücadelesini uygun bir süreç olmasını istiyoruz. Bu Çanakkale'deki şehitlikte hepimizin ataları dedeleri var. Birlikte mücadele ettiler. Orada sadece Kürtler, Türkler, Araplar, yok orada Türkiye’nin bütün renkleri var. Bir çözüm olacaksa Çanakkale ruhuna uygun olmalıdır, kapsayıcı olmalıdır. Çanakkale'de bedel ödeyen herkesin torunlarını eşit gören bir ruhta olmalıdır, bu çözüm süreci. Biz diyoruz ki Çanakkale'deki Türk ve Kürt ittifakını yeniden kuralım. Kürtler kimsenin düşmanı değil, kimsenin malında canında geleceğinde gözü yok. Malazgirt'te sizinleydi, Kurtuluş savaşında sizinleydi, Çanakkale'deki mezar taşlarında okursanız sizinle olduklarını görürsünüz. Bugüne kadar her şeyi inkar ettiler, ama en doğruyu mezar taşları söyler. Orada Rojavalı gençler de var. Rojavalı gençler Çanakkale'yi kurtarmak için bedel ödüyor, o şehitlikte yatıyor, ama bu sistem Rojavalılara SMO çeteleri eliyle saldırı düzenliyor. Bu Çanakkale ruhuna aykırıdır, bu Çanakkale ruhunu zedeler. Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldırı yapmayın, sizleri Çanakkale'de şehit düşen Rojavalı insanların dedelerinin ruhunun anısına uygun bir pratiğe davet ediyorum. Çanakkale şehitliği nasıl hepimizinse bu topraklar da bizim, Çanakkale ruhuna saygı duymaya çağırıyorum, ihanet etmeye değil. Bizler Çanakkale ruhunun olduğu yerdeyiz. Emin olun ilk günden beri söylüyoruz, Kürt, Türk alevi, bu ülkede yaşayan bütün kimlikler bütün milletler kardeştir, diyoruz ama demokratik bir zemin olsun diyoruz. Ama demokrasi olsun, Kürt dilini konuştuğu zaman ötekileştirilmesin diyoruz, iradesini seçtiği zaman yerine kayyım atanmasın diyoruz, açlık ve yoksullukla terbiye edilmesi diyoruz. Vicdana, adalete, insanlığa davet ediyoruz. 
 
SAYIN ÖCALAN'IN MESAJINDA ÇANAKKALE RUHU OLACAK
 
Kamuoyu çok merak ediyor. Sayın Öcalan çağrı yapacak mı, çağrısında ne diyecek? Bunlar günlerce yorumlanabilir. Biz, Sayın Öcalan'ın yanında değiliz, ama Türkiye'nin demokratikleşmesine, Kürt sorununun demokratik yollarla çözülmesine dönük çok önemli bir çağrı yapacağını biliyoruz. Türkiye'yi rahatlatacak, 85 milyon insan tekrar kardeşçe, eşitçe bir arada yaşamasını sağlayacak mesajlarının geleceğini biliyoruz. Ama kısaca şunu söyleyeyim. Sayın Öcalan'ın mesajı Çanakkale ruhuna uygun olacak, mesajlarında Çanakkale ruhu olacak. Bu kadar kısa ve net. Dolayısıyla bugün burada bir arada olduğumuz bütün kardeşlerime, yoldaşlarıma, hangi milliyetten, inançtan olursa olsun, bu salonu dolduran hepinize yapılacak çağrıya sahip çıkmaya davet ediyorum. Çünkü orada Çanakkale ruhuna uygun bir açıklama gelecek. Bu sürece destek vermenizi istiyorum. Barış sadece Kürtlere kazandırmayacaktır, en başta emekliye, emekçiye, asgari ücretliye, kombisini yakamayan yüzde 30’a da adalet getirecektir. 
 
BARIŞ GELİNCE ADALETİN KAPILARI HEPİMİZE AÇILACAK
 
Barış Kürt'e, Türk'e, Arap'a, Alevi'ye kadına, gence eşit işleyecektir. Kürtlere barış, ama emekçilere sömürü olmayacaktır. Bu süreç hepimizi ilgilendiriyor. Bu sürecin sonunda barışa ulaşabilirsek emin olun hepimiz rahat, demokrasi içinde refah içinde yaşayacağız. Onun için barış sadece Kür'tün sorunu değil, hepimizin sorunudur. Hepinizin bu meseleye aynı hassasiyetle sahip çıkması yanında durması gereken bir şeydir, sizleri yapılacak çağrıya, bu sürece aktif katılmaya ve destek vermeye çağırıyorum. İnşallah bir daha geldiğimizde daha büyük salonlarda Çanakkale'nin bütün renklerini bir arada bulunduran bir salona hep birlikte hitap edeceğimiz toplantılar yapacağımızı umuyorum. Barış gelince adaletin kapıları hepimize açılacak. Adaletin kapıları Kürt siyasetçilerine de, Gazi'ye de, Alevilere, kadınlara açılacak. Eğer bu süreç başarıya ulaşırsa hepimizin ekmeği çoğalacak. Bu çok önemlidir." 
 
 

Diğer başlıklar

16/02/2025
22:02 14 Şubat’ta gözaltına alınanların emniyet ifadeleri alındı
21:56 Cizîr'de şüpheli ölüm
21:17 Wan’da 22 kişinin gözaltı süresi bir gün uzatıldı
20:58 Suriye'de güvenlik: Bir terör örgütüne ülke teslim edildi
20:55 Wan'ın birçok mahallesinde kayyım protestosu
20:30 34 barodan kayyım tepkisi
19:27 Til Temir’in Dirdara köyüne bombardıman
19:07 Birçok kentte kayyım protestosu: Bijî berxwedana Wanê
18:53 Mersin’de Hızır Cemi düzenlendi
18:35 İHD’den gazetecilere dönük baskı ve ihlallere tepki
18:35 3'üncü Kürt Forumu'nun sonuç bildirgesi açıklandı
17:42 'Biz iktidara değil, Öcalan'a güvenerek yola çıkıyoruz'
17:33 Kadın Zamanı Derneği'nden 8 Mart buluşması
17:10 Wan’da binlerce kişi irade gaspına karşı yürüdü
16:59 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Öcalan'ın yapacağı açıklama kayyım atamalarıyla sabote ediliyor
16:24 Wan halkıyla dayanışan sosyalist parti temsilcileri: Direnerek kazanacağız
15:56 Figen Yüksekdağ’ın ‘Sınırsız Savunmalar’ kitabı için imza etkinliği
14:45 Suriye’de 15 günde 9 kadın kaçırıldı
14:39 Grev yasaklamaları ve kayyıma karşı örgütlü mücadele çağrısı
14:13 Abdullah Öcalan’ın mesajları Mesut Barzani’ye iletildi
14:08 Bakırhan Wan’da konuştu: Türkiye’nin kurtuluşu irade hırsızlığında değil demokratikleşmede
13:56 Barzani Ofisi’nden İmralı Heyeti görüşmesine ilişkin açıklama
13:26 Hatimoğulları: İktidar süreci sabote ediyor
12:23 Katledilen gazeteci Egîd Roj’un son mesajı
11:55 İmralı Heyeti ile Barzani arasında 1 saat 45 dakika görüşme
11:08 Gazetecinin darp edilmesine karşı yapılan açıklamaya soruşturma
11:08 Kayyım Mêrdîn’de 62 işçiyi daha işten çıkardı
10:14 Amed'den iktidara 'süreç' tepkisi
10:13 Amed'de 'Sesli Kütüphane Projesi' yeniden hayata geçirildi
10:10 İmralı Heyeti ile Barzani görüşmesi başladı
09:38 Jin dergi 'Kadınların özgürlük sosyolojisi' manşetiyle yayında
09:08 Düşük ücretlere karşı iş bırakan işçiler: Kölelik sistemini kabul etmiyoruz
09:07 Wan kayyımlarının karnesi: Belediye talan edildi, kasa boşaltıldı
09:05 ‘Abdullah Öcalan'ın felsefesi kıtaları aştı'
09:04 Batan bottan kurtulan göçmen: Bizi görüyorlardı, dans ediyorlardı
09:02 Zimbabve’de Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için mücadele ediyor: Paradigması dünyayı değiştirebilir
09:00 16 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
08:26 Yeni haftada sıcaklıklar düşüyor: Kar geri geliyor
07:51 Werîşe Muradî’den 15 Şubat mektubu: Komplo amacına ulaşamadı
06:35 Çewlîg’de 4.8 büyüklüğünde deprem
00:30 Gazeteci Babat ve Bayhan savcılığa sevk edildi
00:20 Bethnahrin Ulusal Konseyi'nden komplo açıklaması
15/02/2025
23:59 Gülistan Sönük ve Öznur Değer’e ödül
23:46 Hindistan’da tren istasyonunda izdiham: En az 15 ölü
22:49 DFG: Gazetecilerin katledilmesine karşı sessizliği kabul etmiyoruz
22:30 Doğan Hatun serbest bırakıldı
22:17 Gazeteci Egît Roj Tişrîn’de katledildi
22:02 İmralı Heyeti’nin Federe Kürdistan Bölgesi programında değişiklik
21:49 Wan mahallelerinde eylemler sürüyor: Hırsız kayyım defol
21:42 Birçok ülkede 15 Şubat eylemi: Öcalan özgürleşene kadar durmak yok
20:49 Dêp Belediyesi’ne kayyım pankartı ablukası: Halk belediye önünde
20:22 Ege Denizi'nde depremler sürüyor
20:11 SOLDEP’ten ulaşım zammına tepki
20:06 Kıyı hatlarının işgaline karşı eylem
19:52 Baluken: Öcalan’ın olduğu masada Kürt halkı kaybetmez
19:42 Hewlêr Valisinden İmralı Heyeti’ne ziyaret
19:30 Kayyım protestoları: Darbeci zihniyete karşı duracağız
19:21 Strazburg’dan seslendiler: Abdullah Öcalan özgür olmalı
19:07 Özel’den DEM Parti eş genel başkanlarına ‘kayyım’ telefonu
18:21 Türkiye Kobanê kırsalını bombaladı
18:18 Lütfü Savaş CHP kurultayının iptali için dava açtı
18:08 Meclis Licik raporu: Madenler için uzmanlaşmış mahkemeler oluşturulsun
17:56 Münih Güvenlik Konferansı’na katılan Fidan’ın temasları gün boyu sürdü
17:53 DEM Parti Eş Genel Başkanları Wan’da
17:51 ÖHD’li Volkan Bilece tutuklandı
17:40 CHP, Akın Gürlek'i HSK'ye şikayet etti
17:34 Kayyım kararını Erdoğan verdi: Bahçeli’nin desteklediği süreç baltalanmak mı isteniyor?
17:32 Eskişehir'den Başpınar işçilerine destek
17:24 İzmir ve Ankara'da komplo paneli: Umut hakkı tanınsın
17:12 On binler Strazburg'da: Özgürlük mücadelesini büyütelim
17:08 Kuzey ve Doğu Suriye halkları 15 Şubat’a karşı yürüdü
16:29 Kadınlar öncülüğünde komplo protestosu
16:19 Reyhan Hacıoğlu hakkında iddianame: Programlar suç sayıldı
16:08 Amed’de binler yürüdü: 15 Şubat Öcalan şahsında özgürlük günü olmalı
15:49 Eğitim Sen: Bakanlık suç işliyor
15:44 Sêrt kayyımı 36 işçiyi daha işten çıkardı
15:43 Süleymaniye'de öğretmenlerin eylemi devam ediyor
15:41 Her yerde 15 Şubat protestosu: Kara günü özgürlük gününe dönüştüreceğiz
15:17 Hasta tutsaklar İvrendi ve Nebioğlu’nun tahliyesi talep edildi
15:02 Özel'den kayyım tepkisi: Bunun hesabını soracağız
14:53 Strazburg’ta on binler yürüyor
14:52 Gazeteci Rabia Önver serbest bırakıldı
14:36 Konya ve Afyon'da kadın katliamı
14:25 İmralı Heyeti, Federe Kürdistan Bölgesi’nde
14:22 Kayıp yakınları: Sürecin adı konulmalı
14:16 Neslihan Şedal yaralandı, Doğan Hatun yine gözaltına alındı
13:59 Asrın Hukuk Bürosu: Çözüm Öcalan’ın fiziki özgürlüğüyle mümkün
13:55 KESK Adana'da 8 Mart programını açıkladı
13:35 Wan kayyıma karşı sokakta: Demokrasi halkın mücadelesiyle gelecek
13:13 Kayyıma tepki büyüyor: Belediyeler halkındır
13:11 Rıdvan Karakoç’un kardeşi: Bin yıl geçse de hesap soracağız
12:49 CHP’li belediye başkanlarından İmamoğlu'na çağrı
12:48 Abdullah Öcalan ile 33 yıl önce yapılan röportajın tamamı yayınlandı: Kürtlerin hak savunucusuyum
12:34 Bakırhan: Wan’a geçeceğiz, mücadele edeceğiz
Hatimoğulları: Süreci darbelemeyi mi hedefliyorsunuz?
12:33 GGC: Hukuksuzluğa son verilmeli
12:31 Rehine takasında 6’ncı tur
12:11 DBP'den kayyım tepkisi: Darbecilere karşı direnişimiz sürecek
12:10 MSD: Ulusal Diyalog Kongresi yeniden oluşturulmalı
11:50 Kürtler ve dostları 'Öcalan'a özgürlük' için Strazburg’ta
11:26 CHP’den kayyıma tepki: Ortak tutum önemli
11:08 DİSK Basın-İş: Gazetecilere dönük saldırılara alışmayacağız
11:07 İmamoğlu’ndan kayyım tepkisi
11:06 Wan’da 100’den fazla kişi gözaltında
10:59 İstanbul için kuvvetli sağanak uyarısı
10:51 DFG ve MKG: Gazetecileri serbest bırakın
10:49 Komplo protestosu: Öcalan’a özgürlük
10:33 Suriye’deki Dürziler ne istiyor?
10:21 Kahtalı Miçê yaşamını yitirdi
10:10 Şoxan Mîrza: Savaş suçlarını teşhir eden gazeteciler hedefte
09:50 Fuat Kav: Abdullah Öcalan yeni bir kapı açmak istiyor, özgürlüğü inşa edilmeli
09:41 DBP: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü derhal sağlanmalı
09:27 Savaş politikası Türkiye'de yolsuzluğu rekor seviyeye çıkardı
09:26 Yunanistan’da katledilen Büyüksu’nun davası bürokrasiye takıldı
09:24 Zeydan: Darbeciler kaybedecek
09:17 DSİ'nin barajı tarihi de yok edecek!
09:17 ‘Erkek şiddetine karşı özsavunma hattı kurulmalı’
09:16 Herkesin bildiği seçim stratejisi tutuklamaya gerekçe yapıldı
09:15 Zırhlı araçla katledilen Miraç’ın davası yeniden görülecek
09:14 7 kişi hayatını kaybetmişti: Botu sahil güvenlik mi batırdı?
09:13 DEM Parti: Kayyımcı zihniyete karşı duracağız
09:12 Küçükbalaban: Komplonun yıl dönümü çözüm için fırsata dönüştürülebilir
09:09 Öcalan'ın paradigmasıyla örgütlendiler
09:08 Şakar: Fiziki özgürlükle hukuksuzluk son bulur, dönüşümün yolu açılır
09:03 Kayyım ve yönetimi “Hırsız var” sloganları arasında belediyeye girdi
09:00 15 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
07:46 Wan Büyükşehir Belediyesine kayyım atandı
05:49 Kayyımın borç tablosu indirildi: Belediye önünde 'hırsız var' protestosu
05:27 Abdullah Zeydan 'uzaklaştırma' tebligatını imzalamadı
05:05 Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı'na ters kelepçeli gözaltı
04:58 Belediyeye polis baskını: Gazetecilere gözaltı
04:46 Wan'da belediyeye polis baskını
14/02/2025
23:46 Wan nöbetinde stand-up ve müzik dinletisi
23:23 El Tirwazi köyüne saldırı
22:32 Gençlerden komplo protestosu
22:06 Tişrîn’deki direniş sürüyor
21:59 Zelenskiy'den Putin'le görüşme şartı
21:53 Êlih'te kayyım 13 işçiyi daha işten çıkardı
21:33 X’te hashtag çalışması: #ÖcalanUmuttur
21:28 Misircê Belediyesi Halk Ekmek Fırını açtı
21:20 DEM Parti’den TÜSİAD tepkisi: İktidarı saygılı olmaya çağırıyoruz
21:12 Wan’da nöbet sürüyor: Nasıl direngen bir halk olduğunuzu tüm dünyaya gösterdiniz
20:45 Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri’nden Başpınar işçilerine destek
20:33 Belqîs'de halk buluşması: Sayın Öcalan'a destek olmalıyız
20:16 Kadınlardan 14 Şubat açıklaması: Öldüren sevgi istemiyoruz
19:31 Osmaniye'de bir kişiye ‘halay’ tutuklaması
19:25 Gazeteci Köylüoğlu kitlesel bir törenle toprağa verildi
19:10 Bakanlığın ‘Seviyorsan git evlen bence’ paylaşımına tepki
18:46 ‘Eskişehir maden çöplüğü yapılmak isteniyor’
18:36 İzmir’de ‘Barış zinciri’ne engel protesto edildi
18:34 Gazeteci Yılmaz serbest bırakıldı