RIHA - Riha'daki hukuk ve insan hakları savunucuları, devletin "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"na hasta tutsaklar başta olmak üzere siyasi tutsakları serbest bırakarak karşılık vermesini istedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın İmralı Heyeti ile birlikte 27 Şubat’ta açıkladığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"nın üzerinden 31 gün geçti. Dünyanın gündemine oturan çağrıya dair devlet herhangi bir adım atmadı.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Riha şubeleri ile Riha Barosu İnsan Hakları Merkezi çağrının umut verici olduğunu belirterek, sürece dair sonuç elde edilebilmesi için devletin bir an önce adım atması gerektiğini vurguladılar.
‘SAYIN ÖCALAN’IN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLANMALI’
ÖHD Riha Şube Eşbaşkanı Yasin Aktaş, askeri anlamda PKK’nin ateşkes çağrısına karşılık olarak Türkiye’nin de ilk adım olarak ateşkes ilan edip Federe Kürdistan Bölgesi'nden geri çekilmesi gerektiğini söyledi. Sürece ve taleplere rağmen tecridin hala sürdürüldüğünü ifade eden Yasin Aktaş, “Sürecin daha sağlıklı yürütülmesi için öncelikle Sayın Abdullah Öcalan’ın avukatları ve ailesi ile fiziki görüşlerin yapılmasının sağlanması, daha sonra da fiziki özgürlüğünün sağlanması gerekmektedir. Bunlardan sonra atılması gereken bir diğer adım cezaevlerindeki hasta tutsakların özgürlüğünün sağlanmasıdır. Ardından diğer mahpuslar için infaz düzenlemeleri yapılmalıdır. Tüm siyasi mahpusların fiziki özgürlüklerine kavuşması için gerekli yasal düzenleme yapılmalıdır" ifadelerini kullandı.
CEZAEVLERİ İÇİN İNFAZ DÜZENLEMESİ VURGUSU
Abdullah Öcalan’ın mesajının çok kıymetli olduğunu belirten İHD Riha Şube yöneticisi Serdil İzol, “Öcalan’ın çağrısı açık ve nettir. Buna ilişkin hükümet ve diğer siyasi partilerin verdiği mesajlar da önemliydi. Öncelikle hasta mahpuslar olmak üzere siyasi tutsaklar hukuksal zeminde düzenleme ile serbest kalmalıdır. Yargı eliyle uygulanan ağır hukuksuzlukların düzeltilmesi lazım. Bunun önünün açılması için hem yeni bir anayasa çalışması yapılması, hem de daha önceki düzenlemelerde anayasanın eşitlik düzenlemesinden faydalandırılmayan ‘örgüt üyelikleri’ ve ‘düşünce suçlarıyla’ ilgili mağdurların yararlanması düşünülmelidir” dedi.
‘DEVLET ADIM ATMADI’
Riha Barosu İnsan Hakları Merkezi yöneticisi Ferhat Oldurur da, Abdullah Öcalan’ın çağrısı ardından PKK’nin ateşkes ilan ettiğini ancak geçen süreye rağmen devletin herhangi bir adım atmadığını ifade etti. “Devletin ilk adım olarak Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlaması gerekiyor” diyen Ferhat Oldurur, şunları ekledi: “Fiziki özgürlüğün sağlanması için ilk olarak yasal düzenlemelerin yapılması lazım. Buna ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı mevcut. Türkiye 2 nolu Kararı’nda ‘umut hakkı’ndan bahsediyor. Devletin barış için bununla ilgili düzenleme yapması lazım. İkinci olarak kayyım gerçeği var. Buna karşı da yine devletin bir an önce adım atması gerekiyor. Anayasada ‘yurttaşlık’ temelinde düzenlenme gerekiyor. Bu anayasa artık uzlaşı altında sivil bir anayasa olmalı. Diğeri ise Kürtçe anadilde eğitim talebinin yerine getirilmesi gerekiyor. Halkın bu sürecin içerisine dahil edilmesi önemlidir. Hukukçular yeni anayasanın yapılması sürecinde bulunabilir. Çünkü cezaevleri ile devlet arasındaki aracı hukukçulardır. Cezaevleri için yapılacak olası düzenlemelere müdahil edilmeliyiz."
MA / Ceylan Şahinli