Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı, Afganistanlı mülteci işçi Vezir Mohammad Nourtani’nin öldürülmesine dair, açılan davanın yarın (11 Nisan) Zonguldak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek karar duruşmasına dair İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde açıklama yaptı.

 

Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada konuşan Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı üyesi Eylem Çağdaş, “Dosyaya sunulan savcılık mütalaasında Nourtani’nin öldürülmesini ‘iş kazası’, bedeninin yakılmasını ise ‘delil yok etmeden’ ibaret gören değerlendirmelerde bulunulmuş olması, davanın cezasızlıkla bitirileceği yönündeki endişeleri artırmıştır. Nourtani davasında adalet isteyen herkesi 11 Nisan’da görülecek duruşmayı izlemeye ve adalet talebine güç katmaya çağırıyoruz. Yargılama sırasında olaydan bir hafta önce Nourtani’den böbreğini satmasının istendiği ve bu cinayetin bu nedenle işlenmiş olma ihtimali olduğu eşi tarafından dile getirildi. Fakat ceset yakıldığı için bu durum tespit edilemedi. Yakılma olayının Nourtani hayattayken mi öldükten sonra mı gerçekleştiği konusunda da net bir sonuca varılamadı” dedi.

 

‘EŞYALARININ YAKILDIĞI ORATAYA ÇIKTI’

 

Nourtani’nin ne zaman ve ne şekilde öldüğü veya öldürüldüğünün netlik kazanmadığını kaydeden Eylem Çağdaş, “Savcılık iddialarını iş kazası sonucu ölüm üzerinden temellendirdi. Mütalaasında hâlihazırda tutuklu bulunan kaçak maden ocağının sahipleri, eski MHP Gelik Belde Başkanı Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve Sercan Kayabaş için ‘bilinçli taksirle öldürme’ suçundan iki yıldan altı yıla kadar ceza istedi. Ayrıca Nourtani’nin bedenini yakanlardan biri olan tutuklu sanık Ahmet Aydın ve Eray Demiro için ‘suç delillerini yok etme’ suçundan altı aydan beş yıla kadar, diğer bir suç ortağı olan, kömür ticareti işiyle uğraşan Alaattin Çayırlı için ise ‘bildirim yükümlülüğünün ihlali’ suçundan bir yıla kadar hapis ya da adli para cezası istedi. Mütalaa sonrası ortaya çıkan yeni görüntülerde ise, Nourtani'nin eşyalarının, o işbaşı yaptıktan çok kısa bir süre sonra yakıldığı, kaçak maden ocağının sahiplerinin benzin aldığı görülmektedir” diye konuştu.

 

‘SENDİKALAR DAHA FAZLA GÖREV ALMALI’

 

Toplantıda konuşan Dev Yapı-İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut, göçmen işçilerin çalışırken görünmediği belirterek, öldürülürken de görünmez kılınmaya çalışıldığını anımsattı. Türkiye’deki çalışma koşullarının işçi cinayeti rejimi haline geldiğinin belirten Karabulut, “Burada göçmen işçilerin yaşamlarını çalışma ağlarını koruyan resmi bir mücadele ağı oluşmamış. Göçmen işçilerin güvenceli çalışa mekanizmaları eksik. Bu anlamda bunun mücadelesinin büyütülmesi gerektiğini söylemek gerekiyor. Sendikalar bu anlamda daha fazla görev almak durumdadır. Bu anlamda davanın takipçisi olacağız” diye belirtti.   

 

‘DAVAYI TAKİP ETMEYE DAVET EDİYORUZ’ 

 

EMEP üyesi Hazal İlik, “Bu olayda mülteci bir içi olmanın patronlara verdiği bir cüret vardır. Kolayca canlarının alınabileceği, haklarının ödenmediği ve kuralsız sömürü düzeni var. Patronlar gücünü bu düzenden alıyor. Bu cinayetlere karşı durmak için bütün işçi ve emekçileri Nourtani’nin davasına sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi.