Şirnex'ta, son 4 ayda Asya Çubuk, Ferit Som, Zozan Oktay, İdris Bayar, Hakim Üçkaç, Şerif Gün, Kısmet Ögel, Abdullah Akman, Nezahat Kösen, Hacı Demirhan, Hacı Kara ve 14 yaşındaki Salih Abay geçirdikleri kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Kriz geçiren 12 kişi, kaldırıldıkları hastanelerde kalp krizine acil müdahaleyi sağlayacak hekim, bölüm ve sağlık ekipmanı yetersizliği nedeniyle başka hastanelere sevk sırasında yaşamını yitirdi. Kalp krizi geçirme riski oranının 18 yaşa kadar düştüğü 557 bin nüfuslu kentte, sadece 8 tane kardiyoloğun bulunması, ilçelerde kardiyoloji servisi, acil müdahaleyi gerektirecek sağlık ekipmanlarının yokluğu, kent merkezinde ise sadece bir anjiyo cihazıyla hizmet verilmesinin ölüm oranlarını yükselttiği belirtiliyor. 

 

Sağlık Bakanlığı, süren şikayetlere rağmen kentteki sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi yönünde adım atmazken, bu konuda Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) kent milletvekillerinin sağlık Meclis Başkanlığı’na verdiği soru önergelerini de yanıtsız bırakıyor. 

 

'KALP KRİZİ ORANINDA ARTIŞ VAR'

 

Ölümlü vakaların yaşanmasında sağlık hizmetlerinin yetersizliğinin etkisine dikkati çeken Şirnex Tabip Odası başkanı Serdar Küni, kalp krizi oranında bir artışın yaşandığına dikkati çekerek, "Hem Türkiye'de, hem de Şırnak'ta kalp krizine bağlı ani ölümlerde bir artış olduğu gerçekliği var. Şırnak'ta ki bu durumun sebebi dengesiz bir yaşam biçiminin olması, madde bağımlılığı, hareketliliğin durağan olması, yürüyüşlerin düzenli bir şekilde yapılmaması hepsi etken nedenlerdir. Bunun dışında Covid'in etkileri de var. Şuan da ama göz önünde bulundurduğumuz kadarıyla hem gençler de, hem yaşlılarda kalp krizine bağlı ani ölümler gerçekleşmektedir" ifadelerini kullandı.  

 

'İNSANLAR RANDEVU ALAMIYOR'

 

Kalp krizi vakalarının ölümle sonuçlanmasında sağlık hizmetlerindeki yetersizliğe işaret eden Küni, "En önemlisi de sağlığın önündeki engellerin de kaldırılması gerekiyor. Şırnak bölgesinde şuanda toplam 8 tane kardiyolog bulunmakta ki 500 bin nüfusu vardır. Bunlardan en fazla 5 hekim çalışabiliyor ve bu nokta da randevu sisteminde de çok ciddi sorunlar var. Bu risk faktörlerinin belirlenmesi açısından düzenli polikliniklerin olması gerekiyor. Halkın polikliniğe ve sağlığa ulaşması gerekiyor. Bunun için özellikle risk faktörlerinin ortadan kaldırılması gerekiyor. Randevu en yakın 15 gün sonraya veriliyor. Bazen de insanlar randevu bulamıyor. Bunun içinde bölgede hem hekim hem de kardiyolog sayısının artırılması gerekiyor" diye konuştu. 

 

'EKOLOJİK TAHRİBATIN ETKİSİ TARTIŞMASIZDIR'

 

Şirnex'te yaşanan ekolojik tahribat ve tesislerin yaydığı kirliliğe kurulan tesislerin kalp krizi riski oranını artırdığını dile getiren Küni, "Sağlık bir bütündür. Bir bütün olduğu içinde çevre de sağlığa erişim de bunun bir parçasıdır. Özellikle son dönemlerde termik santrallerinin ortaya çıkması, kömür ocaklarının fazlalaşması hem kalp sağlığını hem de solunum sistemi üzerinde etkileri olduğu tartışmasızdır. Kalp krizlerinin artmasının nedeni de çevre koşulları olduğunu söyleyebilirim. Bir bütün olarak değerlendirildiğinde çevre koşullarının sağlık üzerindeki etkileri çok ciddidir" diye belirtti. 

 

'SAVAŞ KALP SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLİYOR'

 

Bölgede 40 yıldır devam eden savaşa bağlı stresin kalp krizinde ciddi bir faktör olduğunu vurgulayan Küni, "Ani kalp krizlerinin sebeplerini anlatırken unuttuğumuz bir şey var ki yaşamın stresli olması. Özellikle bölgemizde 40 yıldır süren bir savaşın etkilerinin insanlarda yaratmış olduğu stres ve kaygı da vardır. Bu da kardiyoloji hastalıkların üzerinde ciddi bir olumsuzluk yaratıyor. Ayrıca pandemi sürecinde Covid'ten kaynaklı kalp hastalıklarının arttığına dair bilimsel veriler elimizdedir. Çünkü pandemi sürecinde yeterli test yapılmamıştı ve asemptomatik bir sürü Covid hastası vardı. Buna bağlı olarak bölgemizde ani kalp ölümleri gerçeği var. Bunun önüne geçmek için düzenli bir yaşamın olması gerekiyor. Sigara kullanımının azalması gerekiyor, beslenmenin yeterli olması gerekiyor, düzenli yürüyüşlerin yapılması gerekiyor" şeklinde konuştu. 

 

MA / Zeynep Durgut