İSTANBUL - Japonya'da yaşayan Kürtler, ırkçı grupların hedefinde. Japonya Kürt Kültür Derneği Genel Sekreteri Vakkas Çolak, göçmen karşıtlığı yapanlar arasında Zafer Parti'ye yakınlığıyla bilinen isimlerin de olduğunu aktardı.
Farklı tarihlerde Japonya'ya göç etmek zorunda kalan Kürtler, son dönemlerde ırkçı grupların hedefinde. Irkçı gruplar, özellikle sanal medya üzerinden göçmen karşıtlığı üzerinden Kürt aileleri hedef alıyor. Paylaşımlarda bazı aileler ve çocuklarının fotoğrafları da yer alıyor. Paylaşım yapılan birçok hesabın profil fotoğraflarında, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve parti yöneticileriyle çektirilen fotoğrafların yer alması dikkati çekiyor.
Japonya Kürt Kültür Derneği Genel Sekreteri Vakkas Çolak, "Japonya’da Kürtler üzerinden bir ırkçılık ve göçmen karşıtlığı propagandası oluşturuluyor" dedi. Çolak, göç etmek zorunda kalan Kürtlerin "sığınma" başvurusunda bulundukları ve bu nedenle hedef haline getirildiklerini kaydetti.
Çolak, "Aşırı muhafazakâr ve ırkçı Japon gruplar, hem iktidar hem muhalefet üzerinde yabancı düşmanlığını kışkırtarak siyasi bir çizgi oluşturmaya çalışıyorlar. Bu durum Şinzo Abe (eski cumhurbaşkanı) döneminde göçmen karşıtı politikalara karşı bir tür karşı hamle olarak ortaya konuyor. Bu politikanın hedefinde Kürtler var" dedi.
ZAFER PARTİSİ'NİN ROLÜ
Japonya’nın önümüzdeki 5 yıl içerisinde 820 bin göçmeni ülkeye alacağını söyleyen Çolak, aşırı sağcı grupların bu sürece karşı çıktığını ve “kalifiye olmayan göçmen imajı" oluşturmaya çalıştığını ifade etti. Çolak, "Bu hedefe ulaşmak için Kürtler kullanılıyor. ‘Kawaguchi Kürtler sorunu’ diye uydurma bir söylem geliştirdiler ve bazı medya organları da buna katıldı. Ayrıca Türkiye istihbaratı da bu sürece anti-Kürt bir stratejiyle müdahil oldu. Japonya’da Kürtler uzun yıllar uyum içinde yaşadı, Rojava Devrimi sonrası sempati kazandı, Japon parlamentosunda Kürdistan dostluk grubu kuruldu. Hatta Japon güvenlik ajansı PKK’yi terör listesinden çıkardı. Bu durumun tersine çevrilmesi için milliyetçi gruplarla ve özellikle Zafer Partisi gibi yapılarla işbirliği içinde bir Kürt karşıtlığı oluşturulmaya çalışılıyor" diye konuştu.
Çolak, eski Tokyo Büyükelçisi Korkut Güngen'in de saldırılarda rolü olduğuna işaret ederek, "Sayın Güngen, Japonya’da bazı aşırı sağcı medya organlarına verdiği röportajlarla Kürt karşıtı söylemleri körüklüyor. Adeta ateşe benzin dökercesine bir rol oynadı" dedi.
Sanal medyadaki ırkçı paylaşımlara değinen Çolak, "Sosyal medyada yapılan paylaşımlar birileri tarafından toplanıyor ve sonra bu içerikler anti-Kürt propaganda amacıyla kullanılıyor. Biz de buna karşı çeşitli çalışmalar yürütüyoruz. Hem bireysel hem kurumsal olarak dava açtık. Bir yıldır süren mahkeme süreçleri devam ediyor. Umut ediyoruz ki bu süreç Japonya ile Kürtler arasındaki dostluğu zedelemeden sonuçlanır. Ne olduğu belirsiz kişiler tarafından yayılan bu nefret söyleminin hem ikili ilişkilere hem de uluslararası itibara zarar vermemesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
'GÖNÜLLÜ AJANLIK' FAALİYETİ
Çolak, şunları söyledi: "Kürtlerin iş yerlerine yönelik taciz telefonları açılıyor. Kışkırtıcı eylemler yaşanıyor. Okulda çocuklara 'siz yabancısınız, Kürt’sünüz' deniyor. Çocukların ailelerine yönelik dışlama gözlemleniyor. Ayrıca bazı sahte sosyal medya hesapları aracılığıyla Kürt bireylerle ‘arkadaşlık’ kurup, onların aile fotoğraflarını paylaşan ırkçılar da var. Daha da tehlikelisi; Ankara, İstanbul veya Antalya’da emniyet yetkilileriyle iletişime geçen bazı kişilerin ‘Japonya’daki Kürtlerle ilgili size bilgi veririm, bana para verin’ diyerek gönüllü ajanlık faaliyeti yürüttüğü biliniyor. Bu kişiler sözde 'bağış' topluyor, seyahat ediyor ve karşılığında Japonya’daki Kürtlere ait sosyal medya verilerini satmaya çalışıyor.”
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" sonrası Kürt sorununun çözümü için başlayan sürecin buradaki gelişmeleri de etkileyeceğini söyleyen Çolak, şöyle devam etti: "PKK’nin ve Kürt halkının barış isteğini buradan desteklemek için elimizden geleni yapıyoruz. Bu süreç başarıya ulaşırsa Japonya’daki ırkçı söylemler de etkisiz hale gelecektir. Daha önceki çözüm sürecinde Japonya açık bir şekilde destek vermiş, Sayın Öcalan ile Türkiye arasında yürütülen görüşmeleri olumlu karşılamıştı. Şimdi de aynı olumlu yaklaşımın devam etmesini umuyoruz."
MA / Ömer İbrahimoğlu