İZMİR- Yaz aylarıyla birlikte artan yangınlara dikkat çeken Ekoloji Birliği Eşsözcüsü Süleyman Eryılmaz, tedbir alınmadığını ifade ederek, "Bu anlamda tedbir almamaları bu yangınlara göz yummak anlamına geliyor" dedi.
Havaların ısınması ile birlikte Kürdistan ve Türkiye'nin birçok kentinde çıkan orman yangınları artmaya başladı. Haziran ayında Ege Bölgesi başta olmak üzere birçok bölgede tarım arazileri, ormanlık ve makilik alanlarda çıkan yangınlar artış gösterirken, Haziran ayının başından bugüne kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, en az 25 yangın çıktı. Küresel iklim krizi orman yangınlarının en büyük tetikleyicilerinden biri olurken uzmanlar iklim krizinin etkisiyle artan kuraklığın, orman yangınlarının sıklığını ve şiddetini artırarak doğal ekosistemleri tehdit ettiğini belirtiyor. Yükselen ve her yıl yeni rekorlar kıran sıcaklıklar, bitki örtüsünün kurumasına ve yangın riskinin artmasına yol açarken, ısınan hava, bitkilerin daha kolay alev almasına ve alevlerin daha hızlı yayılmasına sebep oluyor.
Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey'in Aralık 2024'te paylaştığı verilere göre, 2024'de 3 bin 800 orman yangını çıktı ve çıkan yangınlarda 28 bin hektarlık alan zarar gördü. Karacabey, 2023'te ise 2 bin 520 orman yangını çıktığını ve bu yangınlarda da 15 bin 520 hektar alanın zarar gördüğünü belirtmişti. Ormanlık ve tarım arazilerinde alınmayan tedbirler de bu yangınlarda tahribatının daha da artmasına neden oluyor. Geçtiğimiz yıl Mêrdîn ve Amed arasındaki bölgede çıkan yangında 15 kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda insan yaralandı, yüzlerce hayvan telef oldu ve binlerce dönüm ekili arazi de zarar gördü. Bu yangının sebebi ise elektrik dağıtım şirketinin ihmalkarlığı oldu.
'TEDBİR ALMAMALARI GÖZ YUMMAMALARI ANLAMINA GELİYOR'
Yangınların ve yarattığı tahribatları değerlendiren Ekoloji Birliği Eşsözcüsü Süleyman Eryılmaz, şu ana kadar çıkan yangınların önceki yangınlardan ders alınmadığının göstergesi olduğunu belirterek, "Bu yangınlar engellenebilir. Ancak bu yangınların söndürülmesi için yeterli sayıda ekipman yok. Her sene böyle bir tartışma oluyor. Ama bu arada da ne yazık ki orman varlıklarımız da yok oluyor. Her sene aynı durumu yaşıyoruz. Her sene 'Yangın söndürme ekipmanı ve uçağı almadık veya kiralamadık' diyorlar. Ya da 'Ekipmanlar arızalı ve ekipman bulamıyoruz' diyorlar. Bu ülke böyle yönetilir mi? Bu aralar rüzgarlar fazla olduğu gibi iklim krizi artıyor, sıcaklıklar yükseliyor. Orman yangınlarının başlayacağı biliniyor. Bu anlamda tedbir almamaları bu yangınlara göz yummaları anlamına geliyor" dedi.
'BÖLGELERE GÖRE ÖNLEMLER ALINABİLİR'
Ormanlık alanlarının karbon yutağı alanları olduğunu aktaran Eryılmaz, "İklim krizinin en önemli nedeni karbon salınımı. Milyonlarca ağacın olduğu ormanlarda karbon yutağı var. Bu ağaçların yok olması iklim krizini daha şiddetli bir şekilde hissedeceğimiz anlamına geliyor. Bunun yanı sıra daha fazla sıcaklık ve bununla birlikte daha fazla susuzluk yaşanacak. Kuraklık ise orman yangınlarının çıkmasını kolaylaştırıyor. Yani birbirini besleyen bir döngü yaratıyor. Doğal olarak bu durumlar bizim hayatımızı etkiliyor. Bu bakımdan ormanları gözümüz gibi korumalıyız" ifadelerini kullandı.
YEREL VE MERKEZİ YÖNETİMLER KOORDİNELİ OLMALI
Yangınlara karşı alınması gereken önlemlerde yerel ve merkezi yönetimlerin arasındaki ilişkinin önemine vurgu yapan Eryılmaz, "Yerel yönetimler orman yangınları konusunda hazırlık yapabilirler. Ancak bu koordinasyon ve para gerektiriyor. Bu hazırlıkları sadece yerel yönetimlere bırakmamak gerekiyor. Merkezi yönetimlerin bu çabaları koordine etmesi bütçe aktarması lazım. Yönetimler yaz gelmeden ekipmanları bölgelerde konuşlandırması gerekir. Örneğin İzmir'de kaç tane yangın söndürme uçağı var, bilmiyoruz. Ayrıca insanların bilinçlendirilmesi lazım. Bölgelere göre önlemler alınabilir. Geçtiğimiz sene Mardin'de meydana gelen yangında felaket oldu ve oradaki yangın her ne kadar inkar etseler de elektrik hatlarından kaynaklı çıktı. O bölgelerde elektrik hatlarının bakımının yapılması lazım. Biz her ne kadar uyarılarımızı yapsak da insanlardan kaynaklı yangınlar çıkabiliyor. Yurttaşların da yangınlar karşısında hem sorumluluğu hem de görevi var" diye konuştu.
HAZİRAN AYINDA ÇIKAN YANGINLAR
Basın yansıyan verilere göre Haziran ayının başından beri çıkan yangınlar şu şekilde:
* 3 Haziran: Balıkesir Dursunbey ilçesi Adaören ve Çavuşlar Mahalleleri arasındaki kırsal bölgede orman yangını çıktı.
* 7 Haziran: İzmir'in Seferihisar ilçesi ve Aydın'ın Nazilli ilçelerinde orman yangınları çıktı.
* 8 Haziran: Ankara Kızılcahamam'daki Soğukusu Milli Parkı'nda ormanlık alan yandı.
* 10 Haziran: İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde ormanlık alan yanarken Aliağa ilçesinin Yüksekköy ve Kapıkaya mahallelerinde ise tarım arazilerinde yangın çıktı.
* 11 Haziran: Çanakkale Lapseki ilçesinde ormanlık alan yandı.
* 12 Haziran: Balıkesir Gönen ilçesinde bir buğday tarlasında çıkan yangında 50 dönümlük alan zarar gördü. Yine aynı tarihte Tokat Niksar'da bir tarlada yangın çıktı, 20 dönümlük alan zarar gördü.
* 13 Haziran: Çanakkale Ezin ilçesinde tarım arazisinde, İzmir'in Karaburun ilçesinde ise ormanlık alanda, Şırnex'in merkez Bahçelievler Mahallesi'nde kırsal alanda yangın çıktı. Aynı tarihte Mêrdin Şemrex'te gün içinde birçok alanda çıkan yangınlar akşam saatlerine kadar sürdü.
* 14 Haziran: İzmir Foça ilçesinin Yenikköy mahallesinde çıkan zorluklar söndürülürken aynı gün Aydın Germencik'te de ormanlık alan yandı.
* 15 Haziran: Afyon Veysel Karani Mahallesi'nde elektrik trafosundan çıkan yangın otluk alana sıçradı. Manisa Soma'da ve Aydın'ın Çine ve Söke ilçelerinde Zeytinlik alanlarında yangın çıktı.
* 16 Haziran: Muğla Bodrum ilçesinin Türkbükü Mahallesi'nde makilik alanda yangın çıktı.
* 17 Haziran: İzmir Dikili ilçesi ve Denizli Çivril'de ormanlık alanlarda yangın çıktı.
* 18 Haziran Balıkesir Kepsut, ve Karesi, İzmir Kemalpaşa, Manisa Yunusemre ilçeleri ile Bursa'nın Orhaneli ve Nilüfer ilçelerinde ormanlık alanlar yangın çıktı.
MA / Uğurcan Boztaş