ŞIRNEX - Şirnex’te “Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları” düzenleyen siyasetçiler, halkta hukuki düzenlemelere yönelik beklentinin olduğunu aktardı.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” sonrası başlatılan halk buluşmaları devam ediyor. “Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları” olarak gerçekleştirilen toplantılar, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) tarafından gerçekleştiriliyor.
Şirnex ve ilçelerinde hedeflenen 90 toplantının 23’ü yapıldı. 7’den 70’e herkesin ilgi gösterdiği toplantılarda sürece dair aktarımlar yapılırken, yurttaşlar da görüşlerini dile getirerek, önerilerde bulundu. TJA aktivisti Çimen Fidan, DBP PM üyesi Bünyamin Şeker, DEM Parti Qileban İlçe Eşbaşkanı Abdullah Gün ile Botan Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUHAD-DER) Yöneticisi Cevher Ören, toplantılara katılan yurttaşların taleplerine dair konuştu.
‘HALKIN TEREDDÜTLERİ VAR’
Halkın Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a güvendiğini belirten Cevher Ören, “’Devlet neden henüz bir adım atmadı? Neden savaş devam ediyor?’ diye soran halk, uzatılan elin bir kez daha havada kalmasını istemiyor. Halk önderliğe güveniyor bunun için sürece sahip çıkıyor. Öne çıkan taleplerde arasında cezaevlerindeki ağır hasta tutsakların amasız-fakatsız olarak biran önce serbest bırakılmalarıdır. Birçok siyasi tutsak haksız hukuksuz yere uzun yıllardır cezaevlerinde tutuluyor. Halk siyasi tutsakların serbest bırakılmasını bekliyor. Eğer tutsaklar serbest kalırsa halkın sürece olan güveni artar. Gerilla bu halkın çocuklarıdır. Onlara dönük bir operasyon varken halk barış olacağına inanmaz” ifadelerini kullandı.
‘UMUTLAR BÜYÜYOR’
DEM Parti Qileban İlçe Eşbaşkanı Abdullah Gün, çalışmalarına dair şunları belirtti: “Süreci halkla tartışıp önerileri alıyoruz. Halk, önderine, partisine ve mücadelesine güveniyor. Halkın bu yönde bir kaygısı yok. Halkın tek kaygısı devletin adım atmaması yönünde. Bu uzun bir süreçtir. Kürt halkının kaybedeceği bir şeyi yok. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın olduğu masada Kürt halkı bir şey kaybetmez. Halkımız ideolojik ve politik bir halktır. Bu mücadelede çocuklarını yitiren anneler kanın akmasını istemiyor. Halkımız barışçıl bir halk. Barış olacağına dair umudumuz her geçen gün büyüyor. Kürdistan’a, Türkiye’ye ve Ortadoğu’ya barış lazım.”
‘KADINLAR SAHİP ÇIKIYOR’
Buluşmaların büyük bir moral ile sürdüğünü dile getiren TJA aktivisti Çimen Fidan, “Halk süreci yakından takip ediyor. Sorular soruluyor, eleştiriler yapılıyor. En çok ‘devletin neden somut bir adım atmadığı’ soruluyor. Devlete ‘güven’ noktasında kaygılar var. Ama kaygılı olan halkın aynı zamanda umudu da büyük. Umutları Sayın Öcalan noktasında. Sayın Öcalan, tarihi çağrıdan sonra söylediklerini birebir hayata geçirdi. Halkın gözleri cezaevlerinin kapısındadır. Sürece en çok sahip çıkanlar kadınlar. Çünkü savaş ve çatışmalarda en çok kadınlar acı çekti. Herkes bu buluşmalara katılmalı ve kafalarını karıştıran bir şey varsa sormalı. Buluşmalara katılım süreci sahiplenmedir” diye belirtti.
‘HUKUKİ DÜZENLEMELER YAPILMALI’
Tarihi çağrıdan sonra birçok gelişmenin yaşandığını ifade eden DBP PM üyesi Bünyamin Şeker, toplantılara olan ilgiye değinerek, şöyle devam etti: “Şırnak halkı genel itibariyle süreci yakından takip ediyor. Devlete güven noktasında ciddi bir kaygı var. Öne çıkan iki temel kaygı; devletin somut bir adım atmaması ve önderliğin koşullarında ciddi bir düzenlemenin yapılmamasıdır. Sürecin başarıya ulaşması için hukuki güvencelerin sağlanması önemlidir. Anadilde eğitim hakkı, Kürtçenin resmi dil olarak tanınması, vatandaşlık tanımının değiştirilmesi gibi adımlarının atılması, TMK’nin kaldırılması ve ‘terör’ tanımının değiştirilmesi gibi hukuki düzenlemelere ihtiyaç var. Birinci adım Türkiye'nin demokratik bir Cumhuriyete kavuşmasıdır. Hukukun üstünlüğünün tanınması gerek. Sürecin sonucunda ‘başarıya ulaştık’ diye bilmemiz; barışın kalıcılaşması ve barış ve demokratik toplum çağrısının karşılık bulması ve bu adımların somutlaşmasıyla olur.”